Aslında UFC öyle çok büyük geçmişi olan, köklü bir spor dalı değil. A.B.D’nin en büyük spor organizasyonlarından biri olmasına rağmen geriye gittiğinizde 1993 gibi aslında spor dalları açısından çok yakın bir tarihi görüyoruz. Art Davie, John Millus, Rorion Grace tarafından Brezilya’nın serbest dövüşü Vale Tudo’dan esinlenen bu spor kısa süre içerisinde Amerika’nın en ilgi çekici organizasyonlarından biri oldu. Serbest Stil Dövüş olarak tanımlanan UFC, ilk başlarda aynı esinlendiği Brezilya stilini gelen tepkiler üzerine hafifletmek zorunda kaldı.
UFC son derece anlaşılabilir, basit kurallara sahiptir. Her round 5 dakika iken normal karşılaşmalar 3 round üzerinden oynanır. Unvan dövüşleriyse doğal olarak daha zorlu geçer ve 5 round üzerinden oynanır.
EA de bu sektördeki potansiyeli görmüş olacak ki geçtiğimiz 2014 yılında ilk UFC oyununu piyasaya sürdü. Puanlar aşamasında pek aradığını bulamasa da hayli iyi satınca ikinci oyunun gelmesi hiç sürpriz olmadı. UFC 2’yse ilk oyuna oranla hayli derli toplu, durması gerektiği yeri iyi bilen bir oyun olmuş.
Oyun doğal olarak eğitim bölümüyle başlıyor ve bize farklı tekme, yumruk, dövüş sanatlarında temel hücum ve savunma yöntemlerini öğretiyor. Mümkünse eğitim bölümünde biraz zaman harcayın çünkü UFC bizim için uzak bir marka ve başlamadan önce neyin ne olduğunu bilmenizde büyük fayda var.
Bir klasik olarak UFC 2’de de farklı oyun modları bulunuyor. Zaten bunun olmaması mantıksız olurdu. Hızlı Oyun, Kariyer Modu ana oyun modlarıyken, Online bölümünden diğer oyuncularla karşı karşıya gelebilirsiniz.
Kariyer modu bu sefer gerçekten hayli eğlenceli olmayı başarmış. Diğer spor oyunlarında da olduğu gibi bir sporcu oluşturuyor ve onun kariyer basamaklarını tırmanmasını sağlıyorsunuz. Yarattığınız dövüşçünün her bir detayı sizin tarafınızdan seçiliyor. Karakter yaratma ekranı son derece detaylı hazırlanmış. Saç, sakal yapısından, vücut kıllarına, dövmelere kadar her şey sizin kontrolünüzde. Nasıl görüneceğinizi, kendi karizmanızı kendiniz rahatça belirleyebiliyorsunuz. Ama karakter yaratmakla defter doğal olarak kapanmıyor. Bu işin form kısmı, müsabakalar ve turnuvalar önünüzdeki en büyük engeller oluyor. Kısaca kariyer modu hayli tatmin edici, oyuncuyu oyalayacak cinsten olmuş. Kesinlikle diğer her spor oyununda olduğu gibi UFC 2’ye de çok şey katıyor. Her şeyden öte oyunun ömrünü hatırı sayılı ölçüde uzatıyor.
MMA her ne kadar serbest stil olsa da yukarıda da anlattığımız gibi belli kurallar bizi 8 köşeli ringin içinde tutuyor. Göze temas, kafa atma, ısırma gibi tonla hareket oyunda da yasaklı durumda. Ama neticede bu bir oyun ve isterseniz bu ayarları izin verilen ölçüde esnetip, oyunu arcade kıvama sokabilirsiniz. Sert animasyonlar da bu olayın kaymağı olduğu için UFC 2’yi biraz sertliğe abanarak oynamanız ilginç olabiliyor.
Oyunda toplamda 41 oynanabilir sporcu bulunuyor ve hepsi bu sporda başarılı olmuş kişiler. Ronda Rousey ve Conor McGregor UFC 2’nin kapağını da süslediği için onları zaten biliyoruz. Onların dışında Bas Rutten, Mirko Cro Cop, Bruce Lee ve Mike Tyson gibi isimlerde UFC 2’nin sporcu listesinde kendine yer buluyor. Bruce Lee gibi bir efsaneyi de bu ringde görmek hayli eğlenceli vakit geçirmenizi sağlıyor.
Basketbol, Futbol, Boks… MMA… Fark etmez. Bir spor oyununu grafik açısından başarılı saymamız için en büyük etken muhtemelen sporcuların modellemeleri ve animasyonlardaki akıcılıktır. UFC 2 bu yönüyle de hayli eğlenceli bir deneyim sunmayı başarıyor. Dövüşler sert geçiyor ve karşılaşma sırasında sporcuların fiziksel halleri son derece başarılı bir şekilde oyuna yansıyor. Kaşa alınan sert bir darbe o kaşın açılmasına yol açıyor. Sağlık ekibi müdahale ediyor, dikiş atılıyor. Yani UFC görsel anlamda elini hiç korkak alıştırmıyor.
Eğer dövüş oyunlarına meraklıysanız ve işin spor kısmıyla da ilgileniyorsanız UFC 2 aradığınız oyun olabilir, bizden söylemesi.