Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    ManşetUçan otomobiller gerçeğe dönüşüyor

    Uçan otomobiller gerçeğe dönüşüyor

    VTOL (vertical takeoff and landing – dikey kalkış ve iniş) olarak da bilinen uçan otomobiller, uzun yıllardır bilim kurgunun en önemli konularından birini oluşturan bir kavram. Uçan otomobil kavramı aslında çok da yeni değil. İnsanlar uzun yıllardır kendi uçan araçlarına sahip olmayı hayal ediyor. Örneğin 1962 yılında yayınlanmaya başlayan ve 2062 yılında geçen Jetgiller (The Jetsons) adlı çizgi filmde uçan otomobiller yaygın ulaşım aracı olarak kullanılıyordu. Çizgi filmde insanlar gökdelen benzeri binalarda yaşıyor ve “aerocar” adı verilen dikey olarak kalkış ve iniş yapabilen kişisel araçlarıyla işe ya da okula gidip geliyorlardı. Çizgi film, ileri teknolojinin insanların yaşamını iyileştireceği, ulaşımı daha hızlı ve daha rahat hale getireceği bir dünya hayal eden o dönemin fütüristik vizyonunun bir yansıması olarak öne çıkıyordu.

    Uzun yıllardır insanların hayallerini süsleyen hem karada hem de havada gidebilen bu fütüristik teknoloji nihayet gerçeğe dönüşmenin eşiğindeymiş gibi görünüyor. Uzun yıllardır birçok şirket ve kuruluş uçan otomobil üretme fikriyle çalışmalar yürütüyor ve dönem dönem karşımıza konsept ya da prototip otomobiller çıkıyor. Ancak bu fütüristik teknoloji şu an olduğu kadar daha önce hiç bu kadar gerçeğe dönüşmeye bu kadar yakın olmamıştı. Şu an oldukça başarılı prototipler bulunuyor ve hali hazırda gökyüzüne ulaşan çeşitli otomobiller bulunuyor.

    Daha fazla hareketlilik ve esneklik sunan yeni bir ulaşım biçimi sağlamak üzere tasarlanan bu araçlar, insanların yerdeki trafiği atlayıp bunun yerine havada hareket etmelerine olanak tanımayı amaçlıyor. Genel olarak pist ihtiyacını ortadan kaldırarak dikey olarak kalkış ve iniş yapabilme özelliğine sahip olan bu araçlar hem yüksek hızlarda havada uçabiliyor hem de karayollarında kullanılabiliyorlar.

    Uçan otomobillerin hayatımıza büyük kolaylık getireceği ve ulaşımı kolaylaştıracağı oldukça açık. Trafik sıkışıklığını ortadan kaldırma, seyahat sürelerini büyük ölçüde azaltma ve ulaşımı zor ya da çok zor yerlere kolayca erişebilme gibi faydalarıyla geleneksel ulaşım yöntemlerine bir alternatif olacağı kesin.

    Bununla birlikte, uçan otomobillerin gerçeğe dönüşebilmesi için aşılması gereken pek çok zorluk bulunuyor.

    Güvenlik: Uçan otomobiller hem havada hem de karayollarında kullanılacağından güvenlik birincil endişe kaynağı olarak öne çıkıyor. Tahrik ve navigasyon sistemlerinin güvenilirliğinin sağlanması ve uygun güvenlik protokollerinin geliştirilmesi gibi dikkate alınması gereken birçok güvenlik hususu bulunuyor.

    Hava sahası entegrasyonu: Uçan otomobillerin mevcut hava sahasına ve hava trafik kontrol sistemlerine entegre edilmesi gerekiyor. Hava güvenliği oldukça ciddi bir konu olduğundan bu, kısa dönemde çözülecek bir sorun gibi gözükmüyor.

    Regülasyonlar: Uçan otomobiller için regülasyonların hayata geçirilmesi oldukça zor bir süreç olacak. Güvenliğin sağlanması için inovasyon ve güvenlik arasında bir denge kurulması gerekecek. Dünya genelinde hükümetlerin bir araya gelerek uçan otomobiller konusunda düzenlemeler oluşturmaları gerekecek ve bu kısa süren bir süreç olmayacak.

    Çevresel kaygılar: Uçan otomobillerde yakıt olarak batarya, hidrojen yakıt hücreleri ya da jet yakıtı kullanılacak. Çevre ve gürültü kirliliği açısından bunların değerlendirilmesi gerekecek.

    Maliyet: Uçan otomobillerin geliştirilmesi ve üretilmesi geleneksel otomobillere göre daha pahalı olacak ve bu yüzden fiyat etiketi çok daha yüksek olacak. Maliyet, bu araçların yaygınlaşmasındaki en önemli engellerden biri olacak.

    Siber güvenlik: Tüm yeni teknolojilerde olduğu gibi, uçan otomobiller açısından da siber güvenlik önemli bir endişe kaynağı. Uçan otomobillere yönelik siber güvenlik tehditleri potansiyel olarak ciddi bir tehlike oluşturacak.

    Tüm bu zorluklara rağmen uçan otomobil kavramının bir hayal olmadığı açıkça ortada. Teknoloji alanında son yıllarda yaşanan hızlı ilerleme ve dünyanın dört bir yanında bu kavramı gerçeğe dönüştürmeye çalışan kişilerin ve şirketlerin çabalarıyla uçan otomobiller hayatımıza girecek gibi görünüyor.

    Şimdi şu an üzerinde çalışılmakta olan bazı uçan otomobillere bakalım.

    Klein Vision AirCar

    Klein Vision adlı Çek şirket tarafından geliştirilen AirCar, hem otomobil hem de uçak olarak kullanılabiliyor. Dikey olarak kalkış ve iniş yapabilen araç 4 yolcuya kadar taşıyabiliyor ve havada saatte 240 mile kadar hıza ulaşabilmesi hedefleniyor. Şirkete göre araç tek bir depo yakıtla 600 milin üzerinde menzile sahip olacak. Şirket aracın hem pilot tarafından kullanılan hem de otonom versiyonu üzerinde çalışmalarını yürütüyor. Aracın üretimine 2025 yılında başlanması planlanıyor.

    AeroMobil

    Uçan otomobiller üzerinde çalışan bir başka firma ise AeroMobil. Şirketin üzerinde çalıştığı 2 kişilik AM-2 ve dört kişilik AM-4 olmak üzere iki modeli bulunuyor.

    Terrafugia

    Çinli çok uluslu bir otomotiv üretim şirketi olan Geely tarafından satın alınan Terrafugia, uçan otomobillerin geliştirilmesi konusunda uzmanlaşmış bir şirket. Şirketin ilk ürünü olan Transition, yollarda da sürülebilen küçük bir hava taşıtıdır. Şirket ayrıca TF-2 adında elektrikli bir dikey kalkış ve iniş uçağı geliştiriyor.

    Haberler

    BUNLARI DA BEĞENEBİLİRSİN