Yoğun şekilde kullanılan sosyal ağlardan biri de Twitter. Mikro blog platformu, 140 karakterlik ifadeler, duygu ve düşünce paylaşımları için harika bir yol. Peki bu paylaşımların MRI görüntüleme ile ilgisi ne dediğinizi duyar gibiyiz. Okumaya devam ediniz…
ABD’de Tıbbi Görüntüleme ve Radyasyon Bilimleri Dergisi’nde yayınlanan bir araştırmaya göre Twitter, MRI’ın daha az travmatik bir süreç halini almasına yardımcı olabilir…
Eklem hastalıkları, kanser gibi sorunların belirlenmesinde kritik önem taşıyan MRI görüntüleme metodu, birçok insan için hoş bir deneyim değildir. Radyo dalgaları bedeni çevrelerken çoğu kişi için psikolojik olarak sıkıntılı ve huzursuz bir zamanı da beraberinde getirir. Bu stresli durumun daha düşük seviyeye indirgenmesi için neler yapılabilir sorusuna odaklanan araştırmacılar Twitter’a yöneldiler…
MRI ile ilgili 500’e yakın tweet analiz edildi ve bazı sonuçlara ulaşıldı. Öncelikle randevu, tarama ve tanıya dair tweet’ler kategorize edildi. Öncelikle hastaları en çok rahatsız eden iki şeyin MRI’ın klostrofobi (kapalı yerde kalma korkusu) ile ilgili duygulara neden olması ve duyulan sesler olduğu belirlendi.
Belli başlı çıkarımlara göz atıldığında hastaların ortak bir şikayet olarak MR sırasında çalan müziği kendilerinin seçmelerinin mümkün olmaması sorun olarak atfedildi. Hastaların kendi müziklerini seçme sansına sahip olmalarının süreç sırasında daha az endişeye kapılmalarını sağlayabileceği sonucu çıktı. Ekip ayrıca arkadaş ve ailenin destekleyici tweet’lerinin önenime vurgu yaptı. Ek olarak hastaların MRI’ı dinlenmek ve biraz şekerleme yapmak için iyi bir fırsat şeklinde tanımlamaları da olumlu tweet’lerin ortak noktaları arasında yer aldı.
Sosyal mühendislik, insanların hayatlarını daha iyi bir hale getirmek için gelecekte önemini artırarak devam ettireceğe benziyor.