Teletıp ya da diğer adıyla uzaktan sağlık, COVID-19 ile birlikte sıklıkla anılmaya başlandı. Genel hatlarıyla hastaların evinden çıkmadan doktor tarafından muayene edilebilmesi anlamına gelen teletıp SARS ve MERS gibi önceki salgınlarda hiç bu kadar ciddi olarak ele alınmamıştı. O salgınların nispeten daha sınırlı bulaşma oranıyla geride kalırken COVID-19 deyim yerindeyse tüm dünyayı dize getirdi. Bu nedenle teknolojinin büyük önem taşıdığı teletıp artık hayatımızın bir parçası haline geldi.
Teletıp Türkiye’de
Sağlık Bakanlığı teletıp konusunda erken yol kat etmek istiyor. teletip.saglik.gov.tr adlı sitede çeşitli bilgilere ulaşacabileceğiniz gibi bir de tanım mevcut. Bu adrese göre teletıp sistemi radyolojik tetkiklere ait görüntülere 7×24 web ortamında erişilmesine, bu görüntülerin raporlanabilmesine, radyologlar arası telekonsültasyon yapılabilmesine, tıbbi görüntü ve raporların kalite açısından değerlendirilebilmesine ve e-Nabız uygulaması üzerinden vatandaşlar ile paylaşılabilmesine olanak sağlayan bir sistem olarak tanımlanıyor. Dikkat ederseniz telekonsültasyon kelimesi ifadede yer alıyor. Bu da belki de farklı ülkelerde bulunan doktorlar ve hastaların sanal olarak bir araya gelmesi ve karşılıklı bilgi alışverişinde bulunabilmesi anlamını taşıyor.
Robotların Yeni Görevi
Teletıbbın önemli bir ayağı da robotlar olacak. Özellikle pandemi bölgelerinde hasta ile doktor arasında ilaç taşıma gibi kritik işlemleri halleden robotlar kazanacakları yeni özelliklerle kan ve doku alma gibi işlemleri de gerçekleştirebilecek. Şu an için birkaç firma bu özelliklerde robot geliştirmek için çalışıyor. Yakın zamanda faaliyete geçecek bu robotlar için insanların olası tepkileri üzerinde de duruluyor. Görünen o ki bazı anketlerde hasta ne kadar ağır durumda da olsa bir robot tarafından kan ve doku alınmasını prensip olarak reddedebiliyor. Zaman içinde robotların tıpta kullanımı hakkında etik bazı konular çok katmanlı olarak incelenebilir.
Sağlık için Mikroçip
Derinin altına girecek olan bir mikroçip tüm sağlık verilerinizi düzenli olarak kontrol edip raporlayacak. Olası bir hastalık durumunda otomatik olarak karantinaya alınacaksınız. Acil durum gerektiren durumlarda çok fazla süre kazanılacak. Evet, tıp dünyası ve diğer bu tarz bir mikroçip için ikiye bölünmüş durumda. Bir tarafta hayatların kurtulması diğer tarafta inanılmaz büyük bir verinin sağlık kurumları ve devletin eline geçmesi. Mahremiyet hakları gibi yeni yasal sorunların ortaya çıkacağı bu mikroçip aynı zamanda sigorta şirketleri tarafından da kötüye kullanılabilir. Mikroçip sayesinde ailenizde potansiyel kalp sağlığı olduğunu tespit eden kurum sizi sigorta kapsamından çıkarabilir ve özellikle Batı’da daha çok özel sektör kontrolü altına giren hastanelerde bakımınız gerçekleşmeyebilir ya da bu bakım inanılmaz yüksek ücrete tabi olabilir. O veya bu şekilde mikroçip, teletıp ile konuşulan ve hatta uygulanmaya başlanan bir yöntem. Şu an İsveç’te 5000’e yakın kişi bu mikroçipi kullanıyor.
Komplo Teorileri
Elbette her yenilikle birlikte bazı komplo teorileri de ortaya çıkıyor. Aslında tüm bu pandeminin Bill Gates tarafından yönetilen ve insanları fişlemek için ortaya atılan bir kurgu olduğu iddiaları şahsen bana gülünç gelse de hatırı sayılır derecede insan buna inanıyor. Bu tarz düşünen insanlar aşı karşıtlığı gibi teletıp konusunda da marjinal davranacaktır.
