Geleneksel olarak bilgisayar kullanıcıları yazılımla ve kodla üretilen en son ürünü görür ve kullanırlar. Örneğin Microsoft Word’de yazı yazmak ya da Google Asistsan’a bir şey sormak gibi. Ancak kaynak kod genellikle kullanıcılardan saklanır. Kaynak kodu açık ale getirmek ise radikal bir değişiklik. Çünkü kodu daha fazla insanın görmesi uzun vadeli fırsat ve riskleri de beraberinde getirecektir. Açık kaynak çalışmak aynı sebeplerle bilimsel açıdan da önemli bir değişim. Bilimde geleneksel yaklaşım veri toplama, analiz etme ve sonucu ortaya koyma şeklinde olur. Aslında açık kaynak çalışan sistemler hayatımızda uzun yıllardır var. Linux, Pardus, aLinux, DebXP, Linux XP bunlardan bazıları. Ancak daha geniş kitlelerin ürünlerini kullandığı teknoloji ve yazılım devleri son zamanlarda özellikle de son tüketicinin yapay zeka ile daha fazla haşır neşir olmaya başladığı birkaç yıldır açık kaynağa daha sıcak bakıyorlar. Bu haftaki yazımda teknoloji devlerinin yapay zeka çalışmalarından yola çıkarak açık kaynak yapay zeka meselesine değinmeye çalıştım.
Google, Amazon ve diğerlerinin yapay zeka gündemleri
Microsoft, Google, Facebook ve Amazon yapay zeka geliştirme konusunda önemli çalışmalar yapan firmalar arasında başı çekenler. Örneğin Google uzun zamandır yapay zeka ve makine öğrenmesi alanındaki startup’lara yatırım yapıyor. Google’ın bu alandaki en büyük satın alması yapay zekânın sağlık ve çevrede kullanımına odaklanan Londra merkezli DeepMind. Arama motoru devinin Kasım 2015’te TensorFlow adını verdiği bir açık kaynak yazılım kütüphanesini sunduğunu da eklemeliyim. Microsoft’un da yapay zeka ile ilgili gündemi bir hayli yoğun. Sanal asistanı Cortana, Skype için geliştirilen makine öğrenme tabanlı Skype Translator ve akıllı telefonlar için geliştirilen Swiftkey isimli klavye Microsoft gündemini meşgul eden çalışmalardan birkaçı. Amazon denilince ise yapay zeka konusunda akla ilk gelen elbette sesli asistan Alexa. Amazon Alexa’yı her geçen gün daha sıradışı yeteneklerle donatırken bir yandan da geçtiğimiz sene duyurduğu kasasız alışveriş deneyimi Amazon GO gibi alışverişte müşteri deneyimini yapay zeka ile daha mükemmel hale getirmek için çalışmalarına devam ediyor. 2017’de yapay zeka geliştirilen laboratuvarlardan birinde, iki program, insanların anlayamadığı bir dil oluşturup aralarında iletişim kurmaya başlayınca buradaki çalışamalarını durduran ve akabinde Cambridge Analytica skandalı ile zor günler geçiren Facebook ise bugünlerde etik yapay zeka konusunda çalışmalarına hız vermiş durumda. Teknoloji devleri Facebook, Amazon, Google ve Microsoft geçtiğimiz dönemlerde yapay zeka alanındaki çalışmalarını ücretsiz olarak halkın kullanımına sundular. Peki bu büyük firmaların temel iş methodlarını halka açmasındaki temel amaç ne olabilir?
DARPA bile açık kaynağı tercih ediyor
Amazon’un sesli kişisel asistanı Alexa Haziran 2015’te açık kaynak haline getirilmişti. Yukarıda da belirttiğim gibi Google, ikinci nesil makine öğrenme sistemi TensorFlow’u Kasım 2015’te açık kaynak kodlu hale getirdiğini duyurmuştu. Facebook M kişisel asistan teknolojisini Aralık 2015’te açık kaynak haline getirmişti. Açık kaynak sistemine geçen bir diğer şaşırtıcı örnek ABD Savunma Bakanlığı’na bağlı İleri Teknoloji Araştırma Projeleri Departmanı DARPA. Makine öğrenmesi alanında önemli çalışmalar yapan departman DARPA geçtiğimiz yıllarda XDATA adlı programını herkesin indirebileceği ve üzerine geliştirmeler yapabileceği bir açık kaynak yazılıma dönüştürdüğünü açıklamıştı. Açık kaynak yapay zeka çalışmalarına bir diğer örnek Elon Musk ve Sam Altman tarafından geliştirilen ve 2015’te duyurulan OpenAI organizasyonu. OpenAI kar kaygısı gütmeden yapay zeka ile insanlığa fayda sağlamayı amaçlıyor.
Neden açık kaynak?
Peki yapay zeka çalışmalarının açık kaynak hale getirilmesindeki temel amaç ne? İnsanlık tarihini etkileyecek en önemli teknoloji yapay zeka yazılımlarını halka açmak gelecek için neden bu kadar kritik? Kodun halka açık hale getirilmesi insanların bireysel ve toplu olarak işin sonuçlarını düşünmelerini sağlıyor her şeyden önce. Ve elbette yazılımın daha güçlü ve kullanışlı olmasını ve anlaşılmasını beraberinde getiriyor. Teknoloji şirketlerinin kaynaklarını açık hale getirmelerindeki temel amaç ise DARPA ve diğerlerinden biraz farklı. Google, Facebook ve Amazon gibi şirketlerin uzun vadedeki gelir kaynağı reklamlar ya da ürün satmak değil. Esas kaynak sahip oldukları kullanıcılar. Örneğin Google eposta ya da arama motoru işinde kullanıcı aidiyetini kaybetmemek için her zaman yenilikçi olmak zorunda. Yani bu şirketlerin amacı yazılımlarını her zaman güncel tutmak. Açık kaynak sistemler sayesinde başarılı bir yazılımcı ya da girişimci sistemlere kolayca entegre olabiliyor. Çünkü zaten burada mevzu bahis olan yapay zeka bir ürün değil, “ürün geliştirme aracı”. Bu açıdan bakıldığında teknoloji şirketleri kodlarını açık hale getirmekle kendi geleceklerini inşa etmenin yolunu da açmış oluyorlar.