Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    GenelSuicide Squad: Kill the Justice League inceleme

    Suicide Squad: Kill the Justice League inceleme

    Duyurulduğu günden beri farklı dönemlerde oyuncular ve fan kitlesi tarafından merakla mercek altına alınan Suicide Squad: Kill the Justice League inceleme konuğumuz. Bakalım yapım bize neler sunuyor?

    Süper kahraman temalı oyunlar genellikle oyuncular için bol aksiyon içeren, aşırı detaylı mekaniklerden ve sunumlardan uzakta vur-kır-parçala temelli oyunlar olarak uzun yıllardır kendine bir jargon olarak yer bulmuştur. Bu konseptin dışına çıkacak bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar nadir yapımları da gördük elbette. Ama genel çizgi bahsettiğimiz yönde hep ilerledi.

    Kimi zaman dizilerden, kimi zaman filmlerden kimi zaman ise çizgi romanlardan güç bulan süper kahraman oyunlarında bu defa son filmin üzerinden popüler bir konsept oyuncularla buluşturuluyor. Suçluların zorlu görevlere çıkartılması üzerinden dönen bir akışı işleyen oyun, yapısal olarak bu anlatımın tabanına sadık kalıyor.

    Rocksteady Studios tarafından geliştirilen Batman ile aslında bu tarz bir oyunun neye benzemesi gerektiği bizim için bir standarda oturmuş hatta arzu nesnesine dönüşmüştü. Hiç sıkılmadan, sevdiğimiz bir karakter ve ona bağlı evrende olayları takip edebiliyorduk. Lakin bu yapım bu konuda biraz cimri davranıyor. Görsel açıdan çok güzel bir izlenim sunan yapım oynanış ve akıcılık kısmındaki basit vur kır konsepti ile bir miktar bizi üzüyor.

    Şehir ve çevre detayları benzer oyunlarda olduğu gibi gezdikçe size keyif vereni keşif odaklı ve eğer hayranı olduğunuz bir evren ise burası cidden çocuklar gibi eğleneceğiniz bir içerik olarak geri dönüyor.

    Açık dünya konsepti ile 4 farklı karakterin oynanış mekaniği birleşince bir miktar özgür ve alternatifli bir deneyim ortaya çıkıyor. Her bir üye karakterin kendine has oyun mekaniği size yeni bir karakter oynama hissiyatını yaşatıyor. Ayrıca geliştirilebilir olması da akış içinde size yeni bir yol da sunuyor. Oyun içinde Task Force X adı altında Deadshot, Harley Quinn, Captain Boomerang ve King Shark ile oynayabiliyoruz.

    Açık dünya oyunundan beklendiği üzere ana görevler kadar yan görevlerle de oyun süresini uzatacak, çevreyi araştırıp yeni şeyler görecek bir yolumuz mevcut. Bu yapı içinde görev türleri komplike değil. Savunma ve koruma üzerine görevler kadar saldırıp ortalığı dağıtma ya da ele geçirme türünde oynanış da mevcut. Bütün bunlar size deneyim ve yeni ekipmanlar, güçleneceğiniz şeyler olarak geri dönüyor.

    Burada düşman paterni ve görev akışı yukarıda da bahsettiğimiz üzere lineer bir çizgide ilerliyor. Düşmanlar siz güçlendikçe farklı yetenekler kazanıyor ve daha çoğalıyorlar. Farklı türlere evriliyorlar ama temelinde yine efor karşılığında ortadan kalkacak bir motivasyona sahipler. Bununla birlikte görevlerin tekrar eden bir çizgide ilerlemesi de oyunun 3te1’lik döneminden sonra oyuncuyu darlayacak bir aşamaya getirecektir. Neyse ki oyun çok uzun değil. 10-15 saat aralığında tamamını bitirebilirsiniz.

    Suicide Squad: Kill the Justice League görsel açıdan zengin bir yapım. Yeni nesil için güçlü bir açık dünya dizaynını görsel olarak bize sunuyor. Fakat hamurunda var olan bazı basit düşünceler ve deneyim odaklı yaklaşımlar ile daha iyi olabilecekken bunu başaramamayı seçiyor oyun. Değişik bir konu akış, fena olmayan hikaye, sıra dışı karakterler derken bilindik bazı konuların çorbaya katılması ile biraz tadımız kaçıyor.

    Muhtemelen önümüzdeki dönemde oyuna yeni eklenecek içerikler ve güçlendirilecek kısımlarla şu an gözümüze batan noktaların üzerinden geçilecektir. Türü seviyorsanız arşive katabilirsiniz, şans vermeyi düşünüyorsanız biraz beklemenizde fayda var.

    Haberler

    BUNLARI DA BEĞENEBİLİRSİN