Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Dijital KültürSosyal medyada “troll” mağduru olmayın!

    Sosyal medyada “troll” mağduru olmayın!


    Sosyal medyayı yoğun olarak kullanıyorsanız mutlaka troll saldırısına uğramışsınızdır. Sonu depresyon ve intihara kadar gidebilen bu zorbalığa katlanmak zorunda değilsiniz. Bu hafta internet ortamında siber zorbalık yapan troll hesapları ve bu durumla nasıl baş edebileceğinizi yazdım.

    Yazıya troll kavramının ne olduğunu açıklayarak başlayalım: Troller, internette kimliksiz olarak dolaşabilme serbestisinden ortaya çıkmış saldırgan kişi ya da oluşumlardır. Hedef aldıkları kişilerle tartışmaya girer, karşı tarafı üzmek ve online toplum karşısında küçük düşürecek yorumlar yapar. Troller ilgi çekmek için yalan söyler, durumu abartır ve cevap almak için sizi kışkırtırlar. Trollüğün en önemli özelliği, troll olarak adlandırılan kişinin kendi kimliğini ortaya çıkarmadan bu işi yapmasıdır. Aslına bakarsanız çoğu zaman  sataştıkları kişileri üzmek ve eğlenmek dışında ciddi bir amaçları yoktur.

    Troller psikolojisi bozuk insanlar mı?

    Kanadalı bilim insanlarının 2014 yılında yapmış olduğu çevrimiçi araştırma oldukça önemli sonuçlar ortaya koyuyor. Araştırmaya göre;  internet trollerinin makyavelizm, narsizm, psikopati ve sadizm gibi psikiyatrik hastalıklarda görülen davranış bozukluklarına sahip oldukları ortaya çıktı. Söz konusu davranış bozukluklarını ‘kişiliğin kara dörtlüsü’ (Dark Tetrad) olarak adlandıran akademisyenler bunları, narsizm (kişinin kendine aşık olması), makyavelizm (amaca giden her yol mübahtır anlayışı), psikopati (empati, pişmanlık ve suçluluk duygularının olmadığı kişilik bozukluğu) ve sadizm (başkalarına acı çektirmekten zevk almak) olarak sıralandırdı. Sadistçe davranan bu kişiler başkalarının yaşadığı sıkıntılardan keyif alıyor ve eğlenmek istiyorlar. Özellikle Facebook, Twitter ve Instagram gibi popüler sosyal medya siteleri troller için eğlenceli bir oyun alanı sunuyor.

    Troll mağduru olmayın

    Sosyal ağlarda her an bir troll’ün saldırısına uğrayabilirsiniz. Troller ilgi çekmek için popüler mecraları ve popüler sosyal medya sitelerini tercih ederler. Peki mağdur olmamak için hangi mecrada nasıl hareket etmeniz gerekiyor?

    YouTube video yorumları: YouTube, tüm zamanların en kötü yorumlarını bulabileceğiniz bir platform. Popüler bir videonun altındaki yorumları inceleyin, neyi kastettiğimi anlayacaksınız. Bir videonun görüntüleme ve yorum sayısı arttıkça, muhtemelen sahip olacağı daha fazla troll yorumu olur. Dilerseniz bu yorumları Google Chrome eklentisiyle gizleyebilir ya da videonuza gelen yorumları videonun sağ alt köşesinde bulunan menüyü kullanarak silebilirsiniz.

    Blog yorumları: Yorumların etkinleştirildiği bazı popüler bloglar ve haber sitelerinde troller küfredebilir, hakaret edebilir ya da suç kapsamına giren yorumlarda bulunabilirler. Bloglar, düşüncelerini dünya ile paylaşmak isteyen insanlar tarafından hazırlanır ve yorumlar blogların trafik kazanması için oldukça önemlidir. Ancak blogunuzda yorumların mutlaka moderasyonla yayınlanması gerekir.

    Forumlar: Bilgi paylaşımı amacıyla açılan forumlar, açık fikirli insanların birbiriyle iletişim kurabilecekleri harika platformlardır. Ancak her seferinde bir troll konuya dahil olup, tartışmayı farklı bir yöne götürebilir. Forum moderatörleri tarafında bu paylaşımlar yasaklanmazsa diğer üyeler de konuyla ilgili cevap verecek ve tartışma büyüyecektir. Böyle bir durumda problem çıkaran troll hesaplar askıya alınmalı ya da üyelik iptali yapılmalıdır.  

    E-posta: Anlaşmazlıkları olan kişiler bazen sorunlarını karşılıklı konuşarak halledemezler. Psikolojik olarak problem yaşayan troller bazen korkunç e-posta mesajları yazarak, sizi duygusal olarak çöküntüye uğratabilirler. Bu konuda zaman ve enerji harcayan pek çok insan var.  

    Facebook, Twitter,  Instagram ve diğer sosyal ağlar: Hemen herkes paylaştığınız bir durum güncellemesi hakkında yorum yapabilir, yazdığınız bir tweet’e cevap verebilir, bir topluluktaki konu ile sohbet edebilir veya anonim olarak bir soru yollayabilir; troller, etkileşim halinde bulunabileceğiniz her yerde karşınıza çıkabilir. Özellikle Instagram profiliniz gizli değil ve yorumlar herkese açıksa hiç tanımadığınız insanların acımasız eleştirilerine hazır olun! Keza Twitter’da da siyasi kavgalar oldukça revaçta. Masumca yazdığınız bir tweet, troll hesaplar tarafından linç edilmenize neden olabilir. Keza Facebook’ta paylaşımlarınızla ilgili hoşunuza gitmeyen, konuyla alakasız yorumlar canınızı sıkabilir.

    Sosyal ağlarda anonim hesaplarla varlık gösteren ve kendi isimlerini ifşa etmeyen troller, kimliklerini gizledikleri için sonuçlarına katlanmaksızın öfkelerini veya nefretlerini en acımasız şekilde paylaşabilirler. Çoğu zaman bu paylaşımlar suç kapsamına da girer. Bu konuda siber zorbalık mağduru olabilirsiniz. Böyle bir durumla karşılaştığınızda ilgili kurumlara şikayetinizi yapabilirsiniz.

    Trollerle nasıl başa çıkabilirsiniz?

    Bir trol sizi kışkırtmaya çalışırsa, onu görmezden gelin. Zamanınızı harcamaya ya da duygusal olarak sıkıntıya girmenize gerek yok. Kişisel olarak tavsiyem hiçbir şey yapmamanız ve sizi rahatsız eden kullanıcıları engellemeniz. Troll davranışı gerçekleştiren kişilerin sizin üzerinizden kendini daha iyi hissettiğini unutmayın.

    Diğer taraftan troll hesaplar tarafından yapılan siber zorbalık eylemleri bilişim suçları kapsamında değerlendiriliyor. Türk Ceza Kanunu’nda siber zorbalık davranışına uygulanabilecek pek çok hüküm bulunuyor. Örneğin vermek gerekirse; sanal şiddet uygulayarak bir kimsenin yaşamına son verilmesi halinde kasten insan öldürme, intihara yönlendirme, kişilerin huzur ve sükununu bozma, hakaret ve sövme, özel yaşamı izleme ve kişinin özel yaşamıyla ilgili konuları alay konusu etmek, kişiler arasında konuşmaların dinlenmesi, kayda alınması ve haberleşmeninin gizliliğini ihlal etmek, ayrımcılık söylemlerinde bulunmak, eziyet ve tehdit gibi konular suç kapsamında değerlendiriliyor. Bu noktada internet kullanıcılarının “siber zorbalık” kavramının ne olduğunu bilmesi,  bu eylemlerden gençlerin ve çocukların zarar görmemesi için öğretmenlerin öğrencileri bilinçlendirmesi gerekmektedir.

    Haberler

    BUNLARI DA BEĞENEBİLİRSİN