Tarihi olayları temel alan aksiyon oyunları oyun dünyasının bizler için vazgeçilmez parçalarından bir tanesi. İkinci Dünya Savaşı döneminde düşman hattının içinde heyecanlı dakikalar yaşamanıza imkan veren Sniper Elite serisinin yeni oyunu Sniper Elite 5 piyasaya çıktı. Bu defa yolumuz Fransa’ya düşüyor ve heyecanlı dakikalar bizi bekliyor.
Sniper Elite 5 ve bize sunduklarını anlatmadan önce biraz Sniper Elite serisinden bahsetmek gerek.
Sniper Elite serisi 2005 yılından beri hayatımızda olan bir seri. Öyle uzun soluklu bir seri ki, PlayStation 2, 3, 4 ve PlayStation 5 için farklı sürümler bu seri içerisinde çıktı. Dile kolay 17 yıllık bir serüvenden bahsediyoruz. Oynanış olarak benzer FPS / TPS tabanlı oyunlardan mekanik fikir olarak aşırı keyifli bir farkı var. Bir keskin nişancı olarak nefesinizi tutup düşman hattında ava çıktığınız noktada düşmanlarınızı kritik vuruşlarla saf dışı bırakarak hem puan toplamaya hem de hayatta kalmaya çalışıyorsunuz.
Düşmanın kaskını delmek, gözünden vurmak, farklı uzuvlarını ya da birden fazla düşmanı arka arkaya, aynı anda, araçları sabote ederek ya da tankları motorlarından depolarından vurarak patlatmak gibi filmlerde göreceğiniz ihtişamlı sahneleri ekranlarımıza taşıyor. Seri kendi içinde Spin-off’larla Zombilerle alakalı Nazi konularını dahi işledi.
Sniper Elite serisi gerçek anlamda tam bir temalı çerez oyun. Kesinlikle ağır bir senaryo anlatımı ya da müthiş kurgu beklememeniz gerekiyor. Oyun size bir dürbünlü tüfek, otomatik silah ve tabanca verip, çeşitli ekipmanlar ile harita üzerinde belli görevleri ucu açık yöntemler ile başarmanızı talep ediyor.
Tam 90’ların ve 2000’lerin başında WW2 tabanlı FPS’lerde istediğimiz kafa aslında. O açıdan çok seviyorum. Zamana yayarak ve çeşitli başarımları toplamaya odaklanarak herhangi bir Sniper Elite serisi oyunu ile çok uzun süre vakit geçirebilirsiniz.
Sniper Elite serisi 3. Oyunu ile adım adım hem grafiksel hem de oynanış olarak kendini marjinal bir yenileme akımının içinde buldu. Sniper Elite ve V2 daha kült, eski tarz Call of Duty – Brothers in Arms – Medal of Honor renk paletinde ve grafik anlayışına yakın, harita yapısı olarak lineer akışa sahip yaklaşımdalardı.
Sniper Elite III ile yolumuz Kuzey Afrika’ya düştüğünde, yeni grafikler, oynanışa eklenen iyileştirmeler bizleri karşılamıştı. Aynı şekilde 4. oyunda da seri içinde farklılaşan noktalar gördük.
Örneğin yeni görev serileri, ikonik kişilere yönelik özel görev türleri, grafik anlatım türünün ve renk paletinin daha soft bir şekilde günümüze adapte edilmesi, karakterin hareketlerinin, keskin nişancı olarak aksiyonlarımızın daha da detaylandığı, biraz daha açık dünya konsepti ile harita üzerinde kedi-fare oynadığımız bir oyuna doğru dönüşmüştü.
Ve geliyoruz Sniper Elite 5 cephesine. Afrika ve İtalya’dan sonra 5. Oyunda yolumuz Fransa’ya düşüyor. Fransa çoğu WW2 konusunu işleyen oyunda karşımıza çıktı. 1944 yılının Fransa’sında Brittany kıyılarında serüvenimiz başlıyor.
Daha önce Sniper Elite oynayın ya da oynamayın oyun sizi adım adım yeniliklere, oynanışa, harita üzerinde yapabileceklerinize alıştırıyor. Seri kendi içinde çıktığı ilk oyundan beri gelişiyor. Silahlara upgrade’ler, yetenek ağaçları ile oynanışa etki eden farklılaşmalar, karakterinize alabileceğiniz skinler, görevlere dair çeşitli dökümanlar, gizli kapıların vb. sandıkların anahtarları dahil bir çok şey haritaya görevler boyunca dağılmış olarak sunuluyor.
Aynı zamanda challenge mantığı ile oyun içinde farklı dallara bölünmüş bir -tekrar oynama temelli- achievement benzeri sistem de var. Bu da ilk oynadığınızda bulamayacağınız eşyalar dahil tekrar oynayarak skorlarınızı iyileştirmeniz açısından imkan sunuyor.
3.ve 4. Oyundan sonra Sniper Elite serisinde bir noktadan sonra sıkıcı olmayan bir harita yapısı bizi karşılıyor. Oyunun ilerleyişi açısından ateşli silah kullanmak ve kullanmamak arasında çoğu zaman çok büyük fark olmuyor. Ateş edildiği anda daha fazla asker başımıza toplanıyor. Otomatikman elinizdeki ana silahınızın tekrar doldurma süresi dahilinde başınızın sıkışması ilk sorununuz oluyor. Düşman zekası oldukça düşük kapasitede olmasına rağmen sayıca üstünlüğü ele geçirdikleri anda siperden çıkamadığınız durumlar ile karşılaşma durumunuz çok olası. Yaralanma, bandaj ve ilk yardım sürelerinde düşmanın yaklaşması, ana silahınız ile ateş etmenin dışında otomatik tüfeğiniz ve tabancanız ile kendinizi savunma aşamanız dahil dikkatsizce kalabalık bir yerde tetiği çekmek gidişatı sıkıştırabiliyor.
Yenilik olarak baktığımızda silahın özelleştirilebiliyor olması, oyun içinde alet-edevatlarla ilgili masaları bulup farklı bölümlerini düzenleyebiliyorsunuz. Susturucu takmak, geri tepme oranını düşürmek, dipçiği geliştirmek için faydalı ve farklı kollarda işinize yarayabilecek geliştirmeler adım adım açılıyor. Oyuna başlarken seçeceğiniz silah formasyonunuz ile görevin sonuna kadar düşe kalka ilerleyebiliyorsunuz. Bu noktada sevmediğim ve gözüme batan konu, eski oyunlarda yerden herhangi bir silahı alıp elinizdekini bırakarak devam edebiliyordunuz. Bu oyunda ana formasyonunuz dışında silahı hop diye alamıyorsunuz. Alıp kullanabiliyorsunuz ama kendi silahlarınızdan birine geçince anında yere bırakıyor karakterimiz. Onunla değiştirme olayını ben bulamadım. Bir bug mı yoksa bilinçli mi yapılmış bilmiyorum ama hiç sevmedim diyebilirim.
Bir başka dikkat etmemiz gereken konu ise merminin gittiği uzaklık gibi sesin yayılma aralığı. Kullandığınız keskin nişancı tüfeğinin ateş ettiğinizde kaç metre içinde aktif olarak duyulduğunu, etrafınızda nasıl bir gürültü kopardığınızı açıklayan bölüm var. Bu her silahta ve silahın üzerine namlusuna takılacak her eklentide değişiyor. Kimisi size faydalı hasar vb. kazanımlar verirken, bu kazanım ile birlikte sesin yayılma aralığı yükseliyor. 100 metre çapında duyulacağınız yerde 135 metrelik bir alanda artık ateş ettiğinizde duyulabiliyorsunuz. Ya da susturucu taktığınızda 50 metre civarında ateş ettiğinizde tüfek sesiniz duyuluyor lakin bu defa merminin çıkış hızını baskıladığınız için daha az hasar verip daha kısa mesafede etkili olmaya başlıyor. Oyun içinde bu konulardaki açıklamaları, yeşil ve kırmızı kazanımları ya da etki eden kısımları inceleyerek oynanışınıza en uygun eklentileri seçebilirsiniz.
Harita üzerinde ilerlemeye başladığınızda ana görev ve yan görevler, alan görevleri ve toplamanız gereken eşyalar aktif oluyor. Görev bölgelerine geldiğinizde ne yapmanız gerektiği size bilgi olarak veriliyor. Masa üzerinde bulacağınız çeşitli dökümanları toplamak ya da gizli eşyaları kasalardan çıkartmak size ekstra avantaj sağlıyor.
Bazı noktalarda araçlara ve çevredeki jeneratörlere sabotajlar ya da tuzaklar kurabiliyorsunuz. Böylece düşman ne olduğunu anlamaya geldiğinde onları gafil avlayabiliyorsunuz. Aynı şekilde motorlu cihazların gürültü yapmasını sağlayarak ateş ederken perdeleme de yapabiliyorsunuz.
Görsel olarak oyun size fazlasıyla iyi bir deneyim sunuyor. Dönemine göre hazırlanmış harita ve binalar, silahlar, araçlar oyuncuyu havaya sokmakta usta bir iş çıkartıyor. Son zamanlarda gördüğüm en iyi menü dizaynı da Sniper Elite 5 tarafında yapılmış diyebilirim.
Sesler ve ambians açısından etrafınızda olup biten her şeyi detaylıca duyabiliyorsunuz. Düşmanın hangi silahı kullandığını, nasıl bir eklentiye sahip olduğuna ya da yaklaşan bir aracın ne olduğuna kadar duyabiliyorsunuz.
Çok oyunculu tarafta da arkadaşlarınızla bu oyunu deneyimleyebiliyorsunuz. Hatta ana görev serisi dışında co-op olarak oynamak ve dalga dalga gelen düşmanlara karşı direnmeye odaklı survival modunda da mücadele edebilirsiniz.
Sniper Elite 5 haftanın yorgunluğunu atmaya ve kafanızda ekstra yük tutmadan günü kurtaracak keyifli anları size yaşatmaya odaklı bir oyun. Oynayın, eğlenin ve hayatınıza devam edin. Bütün mottosu bu ve Game Pass üyeliğinize bedava olarak eklenen oyunlardan. Bu sebeple bir fırsat verdiğinizde sizi eğlendirebileceğini düşünüyorum.