Modern dünyada, teknolojiyi her zamankinden daha fazla kullanma eğilimindeyiz. Peki böyle bir ortamda internetle ve teknoloji cihazlarımızla bağlantıyı kesmek ve işinize devam ettirmek mümkün mü?
Telefonunuzu günde kaç kez kontrol ediyorsunuz?
Daha verimli olmak için dinlenmek şart. Ancak internet ve cihaz bağımlısı olmuş durumdayız. Telefonumuzda bakmadan yapamıyor, sık sık WhatsApp mesajlarını ve e-postalarımızı kontrol ediyor, sosyal medya hesaplarınızda çılgınca her anımızı paylaşıyoruz. Adeta sosyal medyada hayatı paylaşmak için yaşıyor hale geldik.
Günde kaç kez telefonunuzu kontrol ediyorsunuz ? 20? 50? 100? Muhtemelen daha fazla. Google, bu yıl Kenyalı’ların telefonlarını günde yaklaşık 150 kez kontrol ettiğini söylüyor. O gün belki 30 kez Instagram veya Facebook açtığınızı varsayalım. Sürekli başkalarının hayatı ile meşgul olmak beraberinde kıskançlık, kıyaslama gibi olumsuz duyguları da beraberinde getiriyor. İnsanların sosyal medyada hayatlarını çarpıtarak paylaştığını varsayarsak, aşırı sosyal medya kullanımının yüzeysel gösteriş çılgınlığı ve iç kargaşayı da beslediğini söyleyebiliriz.
Hepimiz teknoloji bağımlısı mı olduk?
Bütün bu saydıklarım, teknolojinin faydalı olmadığı anlamına gelmez . Aksine, hayatımızı daha rahat ve erişilebilir hale getirerek çok sayıda avantaj sunar. Bununla birlikte, aynı zamanda kendi dezavantajları ile birlikte gelir, en önemlilerinden biri aşırı ihtiyaç ve talep döngüsünü sağlama niteliğidir. Kendi ihtiyaçlarımız için teknolojiye ne kadar bağımlı hale gelirsek , o kadar talepkar bir teknoloji kendi zamanımızın ve çabamızın olur.
Sonuç olarak, teknolojiye aşırı bağımlılık, günlük işleyişimizin neredeyse tüm alanlarında önemli miktarda olumsuz etkiye sahip olabilir. Her şeyden önce, ihtiyaçlarımız için teknolojiye ne kadar çok güvenirsek, tipik olarak kendi bilişsel süreçlerimize güvenme eğilimimiz o kadar az olur, aritmetik hesaplamalar yapmak, yapılacaklar listesi yapmak ve hatta irtibat numaralarını hatırlamak için. Uzun vadede, teknolojiye bu denli aşırı bağımlılık, bazı bilişsel yeteneklerimizin potansiyel erozyonuna yol açabilir. Bununla birlikte, hafta boyunca her gün sınırlı bir süre tüm teknolojik aletlerimizden çevrimdışı olmak, ekranlara bağlı çok fazla zaman harcamaktan sonra toparlanmamız için zihinlere zaman ve alan kazandırmamızı sağlayabilir. Bu şekilde, sadece gözlerimize yeterli dinlenmeye izin vermeyecek, aynı zamanda zihinlerimizde bir soluk vereceğiz,
İkincisi, teknolojiye aşırı bağımlılık, yüz yüze etkileşime girmenin aksine, başkalarıyla iletişim kurmak için sosyal ağ sitelerine çok fazla güvenmemize neden olabilir. Ne de olsa, teknolojiye olan yoğun bağımlılık bizi toplumun diğer üyelerinden uzaklaştırma olasılığını arttırıyor. Gerçekte, sosyal medya platformlarına sürekli artan zaman ve önem verilmesiyle, gerçek dünyadaki sosyalleşme, tamamen taviz verilmediği takdirde ihmal edilmiş bir faaliyet haline gelmiştir. Bir aile yemeğinde, arkadaşlarla yapılan bir toplantıda veya işe giderken, teknolojiye olan bağlılığımız, akıllı telefonlarımız veya tabletlerimizin yakınına yakın olmadan bu etkinliklerin hiçbirini hayal edemediğimiz ölçüde neredeyse ikinci bir nitelik kazanmıştır. Bu nedenle, herhangi bir diğer bağımlılık durumunda olduğu gibi, bir ‘dijital detoks’ şart!
Şimdi dijital detoks zamanı
Özellikle son zamanlarda kendinizi sürekli yorgun hissediyor, anlamsızca sosyal medyada ve internette saatlerinizi geçiriyorsanız bir ara vermenin zamanı gelmiş gibi görünüyor. Bütün bunlara eğer stres, endişe, depresyon ve panik atak gibi sağlık problemleri eşlik ediyorsa o vakit bir uzmandan destek alma vaktiniz de gelmiş.
Dijital detoks; telefonunuzu kapatmak veya belirli bir süre boyunca bilgisayar, tablet ve telefonunuzu kendinizden uzak tutmak anlamına gelir. Bunu haftada bir kez, ya da gün içinde yapabilirsiniz. Belki her gün 2-3 saat dinlenmek ve herhangi birşekilde telefonla meşgul olmamak da iyi gelebilir. Bu saatleri arkadaşlarınızla ve ailenizle geçirmek sizi mutlu edebilir. Ancak sosyal medya ve mesajlaşma uygulamalarının bildirim sesleri buna müsaade etmeyebilir. Böyle durumlarda telefonunuzu sessize alarak, bir süre için zihninizi istirahate alabilirsiniz.
Bu sıralar Facebook ve Twitter’ı pek kullanmıyorum. Instagram’da ise işim gereği daha fazla vakit geçirmek zorundayım. Ancak bu vakti sınırlandırıp, işler stalk seviyesine ulaşmadan sonuçlandırmaya çalışıyorum. İşimi hızlıca halledip, biraz gündem takibi yaparak uygulamayı kapatıyorum. WhatsApp’ta ise uzun zaman önce pek çok gruptan çıktım. Bu grupları takip etmek ve yazışmaları okuyup, cevap yazmak ciddi bir zaman alıyor. Diğer taraftan; artık pek çok kişi işle ilgili konuşmaları, yazışmaları ve döküman paylaşımını WhatsApp’tan yapıyor. Bu yüzden iş ve özel yaşam birbirine karışıyor ve aynı anda kendimizi herşeye yetişmeye çalışırken buluyoruz.
Sonuç olarak, bütün bu çabalarım sonucunda daha az olumsuz duygu hissettiğimi söyleyebilirim. Hayatıma dair pek çok şeyi de sosyal medya hesaplarımdan yayınlamıyorum. Nihayetinde dünya benim etrafımda dönmüyor ve sürekli hikaye atmak ve paylaşım yapmak zorunda değilim. Siz de hayatınızın bütün detaylarını canlı yayınla başkaları ile paylaşmak zorunda değilsiniz. Bu gerçekleri kabul edersek, teknolojiyi daha verimli ve amacına uygun kullanabileceğimizi düşünüyorum.