Siber Terörizm kavramı internetin keşfi ve yaygınlaşmasıyla birlikte yavaş yavaş hayatımıza girmeye başladı. Okuduğumuz gazetelerde ve seyrettiğimiz TV kanallarında bu kavramla sürekli karşılaşıyor ve içinde bu kelimelerin geçtiği haberleri kulak kabartarak dinliyor ve tam olarak ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz.
Siber Terörizm Ne İfade Ediyor?
Konunun çok daha iyi bir biçimde anlaşılabilmesi için Siber Terörizm’in ne olduğunun net olarak bilinmesi gerekir. En basit haliyle Siber Terörizmi yapılması planlanan terör eylemlerinin bilgisayar ve benzeri elektronik sistemler kullanılarak gerçekleştirilmesi olarak tanımlayabiliriz. Hemen kafanızda hemen şöyle bir soru oluşabilir: “Peki neden insanlar bir eylem yöntemi olarak Siber Terörizmi tercih ediliyorlar?”. İşte bu sorunun çok net ve kısa bir cevabı olmamasına rağmen eylemi planlayan kişilerin politik, ideolojik veya dini bahaneler öne sürerek kamu veya özel kuruluşların bilişim sistemlerine sızarak zarar vermesi, burada saklanan veriyi silerek veya değiştirerek tahrip etmesi olarak da açıklanabilir.
Verdikleri Zarar Büyüktür ve Ses Getirir
Aslına bakarsanız bu kavramı duyduğumuzda veya bir haberde “Siber Terör Saldırısı yapıldı” diye bir haber başlığı okuduğumuzda ilk aklımıza gelen çok büyük kapsamlı bir olay oluyor. Bir bankanın veya devlet güvenlik birimlerinin bilgisayar sistemlerine sızan, bilgilere zarar veren, çok önemli, ‘sır’ niteliğindeki dosyaları çalan kişiler geliyor akla. Amaçları çok büyük çapta ses getirmek ve zarar vermek olan bu kişilerin eylemlerinde en fazla dikkat ettikleri konu da arkalarında mümkün olduğunca az ve takip edilmesi güç elektronik izler bırakmaları oluyor.
Eylemlerinde Yüksek Teknoloji Kullanırlar
Siber teröristlerin kullandıkları teknoloji ve yöntemler artık öylesine gelişmiş durumda ki, bu korsanlar ellerinde bulunan bilgisayar donanımlarının gücü ve yazılımların yetenekleri sayesinde neredeyse tüm dünyadaki internet ağı trafiğini ve e-postaları hatta cep telefonlarını bile takip ederek dinleyebiliyorlar. Türkiye’de konu bilişim suçları kapsamında ele alınıp kanunlarla suç kapsamında olsa da mahkemeye çıkarmadan önce onları yakalamak gerekiyor ki, bu da işin en zor yanı. Çünkü yakalanmaları oldukça zor. Ancak bıraktıkları elektronik izlerden takip edilebiliyorlar.
Siber terör gittikçe artarak dünyanın her tarafını etkiler bir yapıya bürünmüş durumda. Çünkü eylem bilgisayar ağları üzerinden gerçekleştiği için bu insanlara uzaklık diye bir kavram çok birşey ifade etmiyor. Dünyanın bir ucundaki nükleer bir santralin bilgisayar sistemine sızarak yönetimini ele geçirebildikleri gibi bir şehrin trafik sinyalizasyonu ünitesine de sabotaj yapabilirler. Hele hele finans kuruluşları veya kamu kuruluşlarına yaptıkları saldırılar günlük yaşantıyı kabusa çevirebilecek nitelikte ve büyüklükte olabilir. Siber teröristlerin daha çok hangi kuruluşları hedef aldıklarını sıralarsak :
Siber teröristler Daha Çok Kimleri Hedef Alıyorlar ?
- Kamu kuruluşları
- Banka ve finans kuruluşları
- Enerji ve petrol üreten merkezler
- Ulaşım yönetim merkezleri
- Medya kuruluşları
Önümüzdeki birkaç yıllık dönemde internet hızının artması ve kullanım alanlarının daha da yaygınlaşmasına paralel olarak siber terör olaylarında büyük bir artış yaşamamız oldukça olası görünüyor. Siber terörizmi sadece basit bir bilişim suçu olarak görmek onunla mücadele etmek için asla yetmeyecektir. Özellikle bilişim suçları ile ilgilenen kişilerin eğitimli, bilgili ve konuyla ilgili tecrübelerinin olması faaliyet gösteren suçluları yakalamak ve hızlı cezalandırma açısından çok önemlidir. Benzer saldırılardan korunabilmek için şu an için bilinen en basit yol saldırı gerçekleştirilmeden alınan istihbarat ile atağın önlenmesi çalışmalarıdır. Eğer önlemlere karşı yine de bir siber terör saldırısı olmuşsa bu sefer de bilgili ve deneyimli personelin konuya hızlıca müdahil olması çözüm süreci için gereklidir.