25 Şubat’ta düzenlenen Unpacked etkinliğiyle Samsung’un en yeni
amiral gemisi modelleri Samsung Galaxy S9 ve Galaxy S9+ tüm
dünyaya tanıtıldı. Kamera özellikleriyle ön plana çıkan bu modeller
bize neler sunuyor? Galaxy S9’ların ön plana çıkan özelliklerini
derinlemesine inceleyerek, bu soruya cevap arıyoruz.
Bu yıl, yeni Galaxy’leri özel kılan şey kamera performansları oldu.
Geçtiğimiz yıl tasarım tarafında büyük değişimlere giden ve bizleri
Sonsuz Ekran teknolojisiyle buluşturan Samsung, şimdi de
kamerasıyla zirveye oynayan bir modelle karşımızda.
Samsung Galaxy S9 değişken diyafram açıklığıyla akıllı telefonlar tarihinde ilk
olmayı başarıyor. Aslına bakarsanız, 2009 yılında çıkan Nokia N86 üç
aşamalı diyafram açıklığı verebilyordu ama, böylesine ince bir cihazda
ve akıllı bir telefonda değişken diyafram açıklığı görmek son derece
güzel bir olay.
Samsung Galaxy S9 ile ağır çekim video kaydı
Bu teknolojinin bize sağladığı avantajlar ise saymakla bitmiyor. 1000
fps ağır çekim video kaydı, ışığın az olduğu ortamlarda fotoğraf
çekebilme ve yine ışık değişimine bağlı olarak yaşanan gren
sorunlarının en aza indirilmesi, Galaxy S9’ların kamera tarafında
yaptığı önemli geliştirmeler olarak ön plana çıkıyor.
Samsung Galaxy S9 ana kamerası f/1.5 diyafram açıklığından f/2.4’e kadar
dinamik değerler alabiliyor. Işığın yönü, şiddeti ve yoğunluğuna göre
diyafram açıklığını otomatik ayarlayarak en net çekimi bizlere
sunuyor.
Ana kameranın değişken diyafram açıklığı, yüksek kare hızına
erişebilmek için f/1.5‘ten f/2.4‘e kadar kendini kapatabiliyor. Böylece
video çekimlerinizde çok daha kararlı kare hızları
yakalayabiliyorsunuz.
f/1.5 bize hangi avantajları sağlıyor?
f/1.5 sadece ağır çekim videolar için değil, aynı zamanda düşük ışıkta
çekilen fotoğraflar için de önemli bir özellik. Galaxy S9 modelleri
düşük ışıkta yüksek performans sunan diyafram açıklıklarıyla, ışığı en
iyi şekilde değerlendiriyor ve sizin en iyi pozu almanıza olanak
sağlıyor.
Galaxy S9 diyafram açıklığına bu kadar değinmemizin önemli bir
sebebi var. Lansman sırasında Samsung’un açıkladığı üzere, yeni
modellerle birlikte özellikle düşük ışık çekimlerde ciddi performans
artışı sağlanıyor.
Galaxy S8 ile karşılaştırdığımızda, diyafram yüzde 28 daha fazla ışık
tutabilirken, düşük ışık fotoğrafların belalısı gren oluşumu ise yüzde
30 azalıyor.
Gelelim Galaxy S9+ modelinde bulunan f/2.4’lük ikinci kameraya.
Akıllı telefonlarda son zamanların diğer bir önemli trendi portre
modu. Şu an birçok akıllı telefon modeli bokeh efekti konusunda iyi
işler çıkartıyor. Ama oluşurulan Bokeh etkisi objenin biraz odaktan
uzaklaşmasıyla bozulabiliyor. Halen akıllı telefonlar bu konuda çok üst
düzey durumda olmasalar da, Samsung f/1.5 diyaframı ve kamera
özellikleriyle sığ alan derinliğinde çok iyi işler çıkartıyor. Galaxy S9+’ın
telefoto lensi de bu alan derinliğine ekstra etki sağlıyor.
Galaxy S9’un donanım tarafında ön plana çıkan özelliğiyse Exynos
9810 işlemcisi. Performans açısından Samsung’un bu zamana kadar
ürettiği en iyi işlemci olan Exynos 9810, İkinci jenerasyon 10 nm
FinFET fabrikasyon süreciyle üretiliyor ve toplamda tam sekiz
çekirdeğe sahip.
Çalışma frekansı 2.9 GHz hızına kadar ulaşabilen işlemcinin 8
çekirdeği, 4 adet performans ve 4 adet verimlilik olmak üzere ikiye
ayırılıyor. ARM Mali-G72 grafik birimi sayesinde de önceki modele
kıyasla yüzde 20 daha fazla grafik performansı sunuluyor.
Verimlilik odağının artmasıyla Galaxy S9 modelleri düşük güç
tüketimiyle yüksek performansı başarılı bir şekilde birleştiriyorlar.
Böylece Galaxy S9’un 3000 mAh’lık, S9+’ın da 3500 mAh’lık
bataryaları, S8’lere oranla çok daha uzun süre gidiyor.
Başta da belirttiğimiz gibi Galaxy S9’larda en az gelişen alan doğal
olarak tasarım hatları oldu. Bu alanda ergonomiyi arttıracak bazı
değişiklerle sınırlı kalındığı görülüyor. Geçtiğimiz yıl kamera
sensörünün hemen yanında bulunan parmak okuma sensörü, iki
modelde de kameraların altına konumlandırılmış. Bu değişim
kesinlikle S9’un ergonomisini ve kullanım kolaylığını arttırıyor.
Çok daha gelişmiş bir iris tarayıcıya sahip olan Galaxy S9, iPhone X
modelinde gördüğümüz Animoji’ye rakip olarak, AR Emoji ile
karşımıza çıkıyor.
Yeni uygulama sayesinde kendinize ait avatarlar oluşturabiliyor, onları
istediğiniz gibi kontrol edebiliyorsunuz. Mesajlaşırken bu hareketli
emojileri kullanarak kendinizi ifade edebilecek olmanız oldukça hoş
bir değişiklik. Üstelik kullanığınız emoji tamamen sizin animasyon
kopyanız olunca, ortaya çıkan her ifade de size özel oluyor.
Son olaraksa donanım tarafındaki bir özelliğe değinelim istedik.
Galaxy S9’larla beraber, ilk kez S serisinde stereo hoparlörlerle
tanışıyoruz. Yıllardır mono ses veren Galaxy S’ler, artık dinlediğiniz
müziğin veya izlediğiniz filmin en küçük ayrıntılarını bile size
ulaştırabilecekler.