Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Dijital KültürRobotlar sanat eseri üretebilir mi?

    Robotlar sanat eseri üretebilir mi?

    Günümüzde tam bir yapay zekadan bahsedemiyor olsak da, robotların büyük verilerden çıkarımları başta olmak üzere, birçok farklı yöntemle sanat formlarında çalıştığını görebiliyoruz. Resim, heykel, müzik ve şiir üreten robotlar, sanata katkı sağlayabilirler mi?

    robot sanatçı

    Aslına bakarsanız sanat ile robotların birleşimi sadece bu çağda karşımıza çıkmıyor. Bunun ilk örneklerini kendi kendine işlem yapabilen, önceden belirlenmiş işlem dizilerine ya da yönergelere yanıt verebilen Automaton adlı (ilk otomasyon sistemi sayılabilir) makineyi düşünebiliriz.

    Robot kelimesinin ortaya çıkmasından yüzyıllar önce örnekleri ortaya çıkan Automaton (Otomat), insanların  uzun süre kendi çalışabilen makineleri bu şekilde adlandırmasına sebep olmuştu.

    Otomatların gelişmesi, belirli saatlerde yuvası olan saatin içinden çıkıp öten guguklu saatler gibi o zamanki en ileri örneklerin gelişmesine sebep oldu. 19. Yüzyıl’da Japonya’da çay taşıma ve servis etme mekanizmasına sahip bir robot üretildi. Resimde görebileceğiniz Karakuri kuklası, önündeki tepsiye çay konulduğunda ilerlemeye başlıyor. Belirlenen mesafeyi gidip, kafasını eğerek çayı servis ediyor. Tepsiden alındığnıda ise ilk konumuna geri dönüyor.

    Karakuri

    Aynı esnada Batı’da ise çok daha farklı bir otomat üretilmesi ilgi çekici; İsviçre’de yaşayan Henri Maillardet adlı bir mekaniğin kendi adını verdiği makine, şiir yazıp resim yapabiliyor. Mailllardet Otomatı adlı makine, bilgisayardaki geçici bellekler (RAM) gibi bir sistem kullanması açısından da önem taşıyor.

    Maillardet otomatı

    Makine örneğin bir şiiri kağıda yazcak el hareketlerini akılda tutuyor. Daha sonra bu verileri, sadece okunabilir bellek (ROM) gibi kullanarak daha sonra erişmekte kullanıyor. Makine yedi görsel için gereken verileri, yani yaklaşık 299 bin noktayı saklayabiliyor. Bu da takribî 300 KB alana tekabül ediyor.

    Maillardet - resim

    Maillardet’nin otomatı, daha sonra Martin Scorsese’nin çektiği Hugo adlı filme ve bu filmin uyarlandığı Brian Selznick kitabına (The Invention of Hugo Cabret) konu olmuştu.

    Maillardet - şiir

    Günümüzde ise çok daha farklı cihazlarla karşılaşmak, hatta bunların bu işleri nasıl yaptığını merak etmek mümkün. Örneğin, Google’da yapacağınız müzik çalan robotlar araması sizi birçok farklı örneğe götürebilir. Ancak, bunların her biri farklı yöntemlerle çalışan robotlar olacaktır.

    Daha önce prosedürel üretimle yapılan müzikten de bahseden bir yazıda, bir sanatçının yaratacağı bir matematik formülünü kullanarak, insandan çok daha hızlı hesaplamalar yapabilmenin, buna göre bir patern içinde (sürekli değişerek) müzik üretmenin ya da varolan müziği belirli değişkenlere (bir bilgisayar oyununun karşısındaki kişinin oyundaki haline ya da kameradan mimiklerini okuyarak ruh halini tahmin ederek) göre değiştirmenin mümkün olduğundan bahsetmiştim.

    Bu durum sadece müzik değil, tüm üretim yapan robotlarda kullanılabilen bir teknik. Ancak bu yazıda daha çok işin içine biraz yapay zekayı ve büyük verilere dayanarak elde edilebilecek çıkarımlara erişme olanağını da dahil eden örneklere gidelim.

    Tokyo Üniversitesi’nin robot müzik grubu, otomatlar açısından çok iyi bir örnek olsa da, sanata katkısının belki sadece müziği icra edebilmek olduğunu söyleyebiliriz. Hatta robot gitaristin 78 parmaklı oluşundan, davulcunun 22 kollu oluşundan etkilenebiliriz ama orada durmakta fayda var, çünkü her ne kadar iyi çalıyor olsalar da, bizim bir müzisyenden beklediğimiz birçok özelliği taşımıyorlar. Örneğin şarkı besteleyemiyor, emprovizasyon yapamıyorlar.

    Bu çalışma öncekileri tekrar etmekten çok, müziğin hangi niteliklerinin nasıl değiştirilebileceğini ve robot müzisyenler olacaksa (olmayacağını iddia etmek dünyanın düz olduğunu iddia etmekten farksız bir duruma geldi), bunların müzik yapabilmesi için diğer şartların nasıl etkileneceğini bulmak amacı taşıyor.

    Diğer yandan işin yapay zekayla ciddi bir bağlantısı var ve burada doğru örnek Bot Poet (Robot şair) olabilir. Şiiri kullanarak meşhur Turing Testi’ni yapmak isteyen iki araştırmacının projesi, veritabanındaki şiirlerin yapılarını inceleyerek, uydurma benzerlerini yaratıyor ve siteyi ziyaret edenlerin oynayabileceği bir oyunla, bunları ayırt edip edemediklerini kayıt ediyor.

    Robot mu değil mi?

    ABD’deki birçok teknolojik gelişme amaçlı proje üreten Savunma Bakanlığı İleri Araştırma Projeleri Ajansı (DARPA), MUSICA ile bir caz solosunda insan partnerlere yanıt verebilecek emprovizasyonu ortaya çıkartmayı hedefliyor.

    Bunun için birçok caz solosuna erişebilen MUSICA, aynı zamanda insanların bir başka dil (müziğin dili) kullanarak birbiriyle anlaşabilmesini de anlamayı hedefliyor. MUSICA, hafızasındaki sololardaki ritm, ton, armoni ve belirli müzikal değerleri ayırt edebiliyor.

    DARPA - Musica

    The Big Draw adlı bir proje ise, kamera görüntüsüne bakarak kişilerin portresini çizen bir robot kolu içeriyor. Patrick Tresset adlı bir sanatçının projesi olan The Big Draw’da, ortaya Paul adlı bir makine çıkmış. Tresset, Paul’ün düzgün çizim yapabilecek noktaya gelebilmesi için altı yıl çalışmış. Ancak bu çalışma daha çok Tresset’in çizim teknilerini uygulayan bir robotla sonuçlandığından, yine tam olarak bir sanat üretiminden bahsetmek doğru değil.

    Paul

    Muhtemelen böyle bir şeyden çok yakın zamanda bahsedemeyeceğiz, ancak bu robotlar, insanın böyle şeyleri nasıl üretebildiği konusunda bugüne kadar sahip olduğumuzdan daha bilimsel sonuçlara varmamızı, dolayısıyla biraz daha kendimizi tanımamızı sağlacayak ki, bu da eşsiz bir bilgi anlamına geliyor. Yapay zekanın da paralel gelişimiyle, ancak o zaman insandan ya da hazır bir paternden bağımsız şekilde sanat üretebilen robotlardan bahsedebiliriz.

    Paul - çizim yaparken

     

    Haberler

    BUNLARI DA BEĞENEBİLİRSİN