Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 80

    Devletlerin yeni sorunu siber casusluk

    Siber güvenlik şirketi ESET, Tayland’daki devlet kurumlarını hedef alan CeranaKeeper adlı yeni bir Çin bağlantılı gelişmiş kalıcı tehdit (APT) grubu keşfetti. Tayland hükümetine yönelik saldırıda büyük miktarda veri dışarı sızdırıldı. Grup, tespit edilmekten kaçınmak için arka kapılarını sürekli olarak güncelliyor ve kitlesel veri sızıntısına yardımcı olmak için yöntemlerini çeşitlendiriyor.

    ESET araştırmacıları, Tayland’daki devlet kurumlarına karşı 2023 yılında başlayan ve büyük miktarda verinin sızdırıldığı birkaç hedefli kampanya keşfetti. Bu kampanyalarda Dropbox, PixelDrain, GitHub ve OneDrive gibi yasal dosya paylaşım hizmetleri kötüye kullanıldı. Bulgulara dayanarak ESET araştırmacıları, bu etkinlik kümesini ESET‘in CeranaKeeper adını verdiği ayrı bir tehdit aktörünün işi olarak izlemeye karar verdi. Grubun araçlarının kodunda “bectrl” dizesinin çok sayıda geçmesi, arıcı kelimesi ile arı türü Apis Cerana veya Asya bal arısı arasında bir kelime oyunu olan isme ilham verdi. ESET, CeranaKeeper ve Tayland’daki güvenlik açığı ile ilgili bulgularını 2024 Virus Bulletin konferansında sundu.

    Tayland hükümetine yönelik saldırıların arkasındaki tehdit aktörü CeranaKeeper, grup tarafından kullanılan çok sayıda araç ve teknik hızla gelişmeye devam ettiği için özellikle acımasız görünüyor. Operatörler araç setlerini gerektiği gibi yeniden yazıyor ve tespit edilmekten kaçınmak için oldukça hızlı tepki veriyorlar. Bu grubun amacı mümkün olduğunca çok dosya toplamak ve bu amaçla belirli bileşenler geliştiriyor. CeranaKeeper sızma için bulut ve dosya paylaşım hizmetlerini kullanıyor ve muhtemelen bu popüler hizmetlere yönelik trafiğin çoğunlukla meşru görüneceği ve tespit edildiğinde engellenmesinin daha zor olacağı gerçeğine güveniyor.

    Uzmanlar CeranaKeeper’ın (en az) 2022’nin başından beri aktif olduğunu ve esas olarak Tayland, Myanmar, Filipinler, Japonya ve Tayvan gibi Asya’daki devlet kurumlarını hedeflediğini aktarıyorlar.

    Tayland saldırıları, daha önce diğer araştırmacılar tarafından Çin bağlantılı APT grubu Mustang Panda’ya atfedilen bileşenlerin yenilenmiş sürümlerinden ve daha sonra ele geçirilen bilgisayarlarda komutları yürütmek ve hassas belgeleri dışarı çıkarmak için Pastebin, Dropbox, OneDrive ve GitHub gibi hizmet sağlayıcıları kötüye kullanan yeni bir araç setinden yararlandı.  Ancak taktikler, teknikler ve prosedürler, kod ve altyapı tutarsızlıklarının incelenmesi ESET‘in CeranaKeeper ve MustangPanda’yı iki ayrı varlık olarak izlemenin gerekli olduğuna inanmasına yol açıyor. Çin’e bağlı her iki grup da ortak bir çıkar için ya da aynı üçüncü taraf aracılığıyla bilgi ve araç alt kümesi paylaşıyor olabilir.

    CeranaKeeper’ı keşfeden ESET araştırmacısı Romain Dumont yaptığı açıklamada “Benzer yan yükleme hedefleri ve arşiv formatı gibi faaliyetlerindeki bazı benzerliklere rağmen ESET, iki grup arasında araç setlerindeki, altyapılarındaki, operasyonel uygulamalarındaki ve kampanyalarındaki farklılıklar gibi belirgin organizasyonel ve teknik farklılıklar gözlemledi. Ayrıca iki grubun benzer görevleri yerine getirme biçimlerinde de farklılıklar tespit ettik” dedi.

    CeranaKeeper muhtemelen “ısmarlama stager” (ya da TONESHELL) adı verilen ve büyük ölçüde yan yükleme tekniğine dayanan ve ele geçirilmiş bir ağdan dosya sızdırmak için belirli bir komut dizisi kullanan kamuya açık bir araç seti kullanmaktadır. CeranaKeeper, operasyonlarında gruba özgü olduğu bilinen ve operasyonlarında kullanılan bileşenleri konuşlandırmaktadır.  Ayrıca grup, kodunda ESET‘e geliştirme süreci hakkında bilgi veren bazı meta veriler bırakarak CeranaKeeper’a olan atfımızı daha da sağlamlaştırdı.

    Saldırganlar ayrıcalıklı erişim elde ettikten sonra TONESHELL arka kapısını kurdu. Kimlik bilgilerini boşaltmak için bir araç kullandı ve makinedeki güvenlik ürünlerini devre dışı bırakmak için yasal bir Avast sürücüsü ve özel bir uygulama kullandı. Ele geçirilen bu sunucudan, ağdaki diğer bilgisayarlara arka kapılarını dağıtmak ve çalıştırmak için bir uzaktan yönetim konsolu kullandılar.  Grup, ağ genelinde yeni bir BAT betiği dağıttı ve Etki Alanı Yöneticisi ayrıcalıkları elde etmek için etki alanı denetleyicisinden yararlanarak erişimlerini diğer makinelere genişletti.

    Tayland hükümetine yönelik saldırıda, saldırganlar daha önce belgelenmemiş, özel araçları konuşlandırmak için yeterli ilgiye sahip birkaç tehlikeye atılmış bilgisayar bulmuş ve seçmiştir. Bu destek araçları yalnızca belgelerin halka açık depolama hizmetlerine sızmasını kolaylaştırmak için değil aynı zamanda alternatif arka kapılar olarak da kullanıldı. Grubun kullandığı dikkate değer tekniklerden biri, kod paylaşımı ve iş birliği için popüler bir çevrimiçi platform olan GitHub’ın pull request ve sorun yorumu özelliklerini gizli bir ters kabuk oluşturmak için kullanarak GitHub’dan bir C&C sunucusu olarak faydalanmalarıdır.

    Turkcell’den TEKNOFEST’te canlı 5G performansı

    5G teknolojisi için hazırlık ve yatırımlarına aralıksız devam eden Turkcell, Adana’da bu yıl 7’nci kez düzenlenen TEKNOFEST kapsamında, çarpıcı bir demo gösterimine imza attı.

    Etkinliğin açılış gününde gerçekleştirilen demo etkinliğinde, Kocaeli – Gebze’de Turkcell’in 5G’si ile bağlantılı bir ekskavatör, etkinlik alanındaki Turkcell standından yine 5G teknolojisi ile uzaktan kontrol edildi. Turkcell Genel Müdürü Ali Taha Koç, “TEKNOFEST gibi büyük etkinlikler, en yeni teknolojilerin sunduğu potansiyeli sergilemek için en doğru adres. 30’uncu yılımızda gerçekleştirdiğimiz bu başarılı demo bir kez daha gösterdi ki Turkcell, teknolojinin olduğu her yerde var. Türkiye için çalışmaya, üretmeye devam edeceğiz” dedi.

    Bu yıl 2-6 Ekim arasında Adana’da gerçekleşen, Türkiye’nin ilk ve tek havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST’in açılış gününde Turkcell tarafından düzenlenen 5G etkinliği büyük ilgi gördü. Kuş uçuşu 667 kilometre mesafedeki ekskavatör, Turkcell’in 5G standındaki operatör tarafından başarıyla kontrol edildi. Gösterim, ziyaretçilere açık şekilde, canlı ve gerçek zamanlı olarak gerçekleştirildi.

    Turkcell’in TEKNOFEST’teki bu dikkat çekici gösterimi, 5G’nin düşük gecikme süresi ve yüksek eşzamanlılık yeteneği sayesinde, makineler arası iletişimin geldiği noktayı da gözler önüne serdi. 5G ile uzak mesafelerde dahi aynı anda birçok cihazın sorunsuz bir şekilde kontrol edilebilmesi, birçok endüstride operasyonel verimliliği ve esnekliği artırıyor.

    Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, yaptığı açıklamada, 5G’nin eğitim, sağlık, ulaşım ve üretim sanayisi başta olmak üzere birçok sektörde devrim niteliğinde dönüşümler sağlayacağını belirtti. Koç, “Turkcell olarak 5G’ye geçiş için tüm hazırlıklarımızı tamamladık. Teknik altyapımızı yeni nesil teknolojiye uygun hale getirdik ve Türkiye’nin teknoloji üreten ülkeler arasında yer alması için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz” dedi.

    Apple iOS 18.1 için çıkış tarihi belli oldu!

    0
    Apple, kullanıcıların büyük bir merakla beklediği iOS 18.1, iPadOS 18.1 ve macOS Sequoia 15.1 güncellemelerinin tam sürümünü yayımlamaya hazırlanıyor. Bu sürümlerle birlikte, uzun zamandır konuşulan Apple Intelligence yapay zeka özellikleri de nihayet kullanıcılarla buluşacak. Peki, iOS 18.1’in çıkış tarihi ne zaman? iPhone sahipleri hangi yeniliklerle karşılaşacak?

    iOS 18.1 ne zaman gelecek?

    Apple analisti Mark Gurman’ın verdiği bilgilere göre, iOS 18.1 güncellemesi 28 Ekim’de kullanıcılarla buluşacak. Bu güncellemeyle, özellikle iPhone 15 Pro ve iPhone 16 serilerine Apple Intelligence destekli birçok yenilik geleceği belirtiliyor. Yeni yapay zeka özellikleriyle cihazlar daha akıllı, daha kişisel bir kullanıcı deneyimi sunacak. iOS 18.1 release date: Here's when iPhone users may get Apple Intelligence  | Tech News Apple Intelligence’ın depolama alanına etkisi de konuşuluyor. İlk aşamada bu yapay zeka özelliklerinin 4 GB yer kaplayacağı, zamanla bu alan ihtiyacının 8 GB’a kadar çıkabileceği belirtiliyor. Bu yapay zeka entegrasyonu ile Apple, kullanıcı deneyimini yeniden tanımlamayı hedefliyor. Sizce Apple bu alanda beklenen başarıyı yakalayabilecek mi? Yorumlarınızı aşağıda bizimle paylaşabilirsiniz!

    Philips TV’nin en yeni OLED modelleri gamer’ların tercihi  

    Philips TV’ler üstün görüntü ve ses kalitesi, Ambilight teknolojisi ve özel oyun özellikleriyle oyunseverlere benzersiz bir oyun deneyimi yaşatıyor.

    TP Vision, ödüllü OLED model yelpazesiyle Premium TV’ler için sürekli olarak performans standardını güncelleyerek; 2024 OLED modellerine bir dizi özel oyun özelliği ve kişiselleştirme ekledi ve ciddi oyuncuların birinci sınıf tercihi haline gelmeyi başardı.

    Philips OLED+ TV’ler; yeni yüksek ışık çıkışlı OLED paneller, P5 AI görüntü işleme motoru, benzersiz Ambilight sistemi ve entegre Bowers & Wilkins ses sisteminin birleşimi sayesinde oyun deneyimini sürükleyici bir hale getiriyor.

    65OLED+959 TV, Philips 2024 TV serisinin amiral gemisi modeli olarak anılıyor. Model, üstün görüntü kalitesi, pazar lideri ses kalitesi, yeni Ambilight plus sisteminin birleşimi sayesinde oyunseverlere yüksek kalitede oyun deneyimi sunuyor.

    OLED+959, HDR performansını ortam ışık düzeyine göre optimize eden en yeni Ambient Intelligence V3 sistemi de dahil olmak üzere P5 AI Dual Engine işlemcinin yeni 8. Nesil sürümünü ve en yeni META 2.0’ı birleştirerek referans kalitesinde TV görüntüleri için yeni bir standart belirliyor. Buna, 3000 Nite kadar ışık çıkışı sunan OLED panel eşlik ediyor.

    Görüntü kalitesi, arka tarafa monte edilen renkli LED’lere kubbe şekilli lensler eklenerek sürükleyici izleme deneyiminin yeni boyutlara taşınmasına yardımcı olan Ambilight plus sistemiyle daha da geliştirildi.

    Ambilight plus teknolojisi, ekrandaki görüntüleri daha doğru bir şekilde izleyerek; yüksek çözünürlüklü ve daha dinamik bir halo efekti oluşturulmasına yardımcı olmak amacıyla bölge sayısını 192’ye kadar çıkardı. Aynı zamanda bu teknoloji sayesinde; dört adete kadar farklı derinlikte halo efekti yansıtarak görüntüye yeni bir çok boyutlu etki ekleniyor.

    Yeni Oyun Çubuğu, oyuncuların resim, ses ve Ambilight ayarlarını hızlı bir şekilde kişiselleştirmelerine ve bunları on adet farklı kullanıcı profilinden birine kaydetmelerine olanak tanıyor. Ayrıca oyunseverler, beş benzersiz (Crosshair, Centre Zoom, Shadow Enhancer, Edge Enhancer and Colour Filter) oyun görüntüsü arasından seçim yapabiliyor.

    Google, Android cihazların çalınmasına karşın yeni özellikleri duyurdu!

    0
    Google, Android 10 ve üzeri sürümler için sunduğu yeni hırsızlık koruma özelliklerini kullanıcılara sunmaya başladı. Bu özellikler, Mayıs 2024’teki Google I/O etkinliğinde duyurulmuş ve şimdi Google Play Hizmetleri aracılığıyla dağıtılmaya başlanmıştır. Cihaz güvenliğini artırmayı amaçlayan bu güncelleme, üç temel koruma mekanizmasıyla geliyor: Hırsızlık Tespit Kilidi, Çevrimdışı Cihaz Kilidi ve Uzaktan Kilitleme.

    Android cihazlar hırsızlığa karşı artık daha güvende

    Kullanıcılar, bu özellikleri etkinleştirmek için cihazlarının ayarlar menüsünde ‘Hırsızlık Koruma’ araması yapabilir veya ‘Tüm Hizmetler’ sekmesi altındaki yeniden tasarlanmış Google hizmetleri sayfasına göz atabilirler. Bu özellik, cihazın çalınması durumunda kişisel verilerin korunması için kritik bir çözüm sunuyor.
    How to Beat the Smartphone Thieves and Protect Your Identity
    Hırsızlık Tespit Kilidi, cihazın sensörlerini ve bağlantı verilerini kullanarak, cihaz sahibinin izni dışında birisinin telefonu alıp kaçtığını algılayabiliyor. Makine öğrenimi sayesinde, cihazın çalınma girişimi tespit edildiğinde ekran otomatik olarak kilitleniyor ve izinsiz erişim engelleniyor. Bu sistem, yürüyerek, bisikletle ya da araçla yapılan hırsızlık girişimlerini fark edebiliyor. Çevrimdışı Cihaz Kilidi ise, cihazın internet bağlantısı kesilse bile koruma sağlamaya devam ediyor. Ancak bu özelliğin devreye girebilmesi için, cihazın aktif olarak kullanılıyor olması ve ekranın günde yalnızca iki kez kilitlenmesi gibi kısıtlamalar bulunuyor. Cihazın çalınması durumunda, kullanıcılar android.com/lock adresine girerek cihazlarını uzaktan kilitleyebiliyorlar. Bu işlemi gerçekleştirmek için bir telefon numarası girilmesi ve güvenlik doğrulamasının yapılması gerekiyor. Ayrıca, bu işlemi güvenilir bir başka cihaz üzerinden de yapmak mümkün. Google, bu yeni yöntemin Find My Device uygulamasına göre daha hızlı bir çözüm sunduğunu belirtiyor. Android cihazlarınıza yönelik bu yeni güvenlik önlemleri hakkında siz ne düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi yorumlarda bizimle paylaşabilirsiniz.

    Huawei Watch GT 5 İnceleme

    Huawei akıllı saatlerine yenisini ekledi ve Watch GT 5 ailesini ortaya çıkardı. Peki Watch GT 5 hangi özellikleriyle öne çıkıyor? Fiyatını hak eden bir akıllı saat mi? Gelin, Huawei Watch GT 5 modelini yakından tanıyalım.

    Akıllı saat sektörünün önde gelen isimlerinden biri olan ve Türkiye pazarında da güçlü konumda bulunan Huawei, Barselona’da gerçekleştirdiği etkinlikte yeni akıllı saatlerini tanıttı. Watch GT 5 ve Watch GT 5 Pro olmak üzere iki farklı model karşımıza geldi. Bu modeller aynı zamanda erkek ve kadınlara özel modellerden oluşuyor.

    Huawei Watch GT 5’in iki boyutu mevcut: erkek model 46mm ve kadın model ise 41mm. Ancak bazı rakiplerinin aksine Huawei erkek ve kadın modelleri sadece büyüklük değişikliğiyle sınırlamamış, aksine tasarım tarafında da büyük bir değişikliğe imza atmış. Huawei’nin erkek ve kadın için iki farklı ama eşit derecede çekici tasarım yaratması kesinlikle dikkat çekici. GT 5 için LTE versiyonu yok, ancak her iki model de boyut, ekran boyutu ve pil ömrü farkları dışında aynı temel özelliklere sahip. Bu incelemede 46mm Watch GT 5’i baz aldım.

    Sağlam

    Watch GT 5, GT 4’e kıyasla biraz daha ince bir kasayla gelirken keskin ama rahat tarzını koruyor. Sekizgen çerçeve tasarımı da önemli bir başka değişiklik. Watch GT 5 dayanıklı 316L paslanmaz çelikten yapılmış, ancak Pro versiyonunda bulunan çizilmeye karşı dayanıklı safir cam bu modelde maalesef yok. Paslanmaz çelik kasa kesinlikle sağlam bir his veriyor, ancak saat bir bütün olarak hoş bir şekilde hafif ve aktiviteler veya günlük kullanım sırasında dikkat dağıtmıyor. Sahip olduğu büyük ekran düşünüldüğünde bu önemli.

    Watch GT 4’te olduğu gibi 46mm modelindeki 1,43 inç AMOLED ekran değişmeden kalıyor. Bu ekran canlı renkler ve derin siyahlar sunuyor. Özellikle hoşuma giden şey, etrafındaki siyah çerçevenin neredeyse hiç olmaması. Bu, Huawei Watch GT 5’in modern görünmesini sağlıyor ve daha çeşitli saat yüzlerinin saatin tasarımıyla sorunsuz bir şekilde uyum sağlamasına olanak tanıyor. Watch GT 5 üç farklı kordon seçeneğine sahip: siyah silikon, kahverengi deri ve silikon ile naylonun birleşiminden oluşan yeni mavi seçenek. Sonuncusu bence harika görünüyor. Bununla birlikte, cihaz standart 22 mm’lik bir kayış boyutu kullanıyor, bu nedenle kayışı istediğiniz modelle kolayca değiştirebilirsiniz.

    Yazılım

    Huawei’nin kendi HarmonyOS yazılımını çalıştıran Watch GT 5, iOS kullanıcıları için sınırlamalar olsa da hem Android hem de iPhone ile uyumlu. Yani iPhone ve diğer Android telefonlarınızla bu saati kullanabilmeniz mümkün. Ancak örneğin, saate uygulama yükleyemezsiniz ve genellikle mesajlara veya diğer bildirimlere yanıt veremezsiniz.

    Bunun yanı sıra, Huawei Watch GT 5’te yeni olan, hızlı yanıtlar yazmak için tam QWERTY klavyenin yanı sıra her iki fiziksel düğmeye aynı anda basarak çalışan ekran görüntüsü desteği. Ne yazık ki, saatle temassız ödemeler hala yalnızca birkaç ülkede desteklenen Huawei Wallet aracılığıyla yapılabiliyor.

    Spor Modları

    Watch GT 5, koşu ve yüzmeden yürüyüş, bisiklet, küreke kadar çok çeşitli antrenman modlarıyla birlikte geliyor. Koşucular için bazı yeni gelişmiş ölçümler var.

    Watch GT 5’teki kalp atış hızı takibi, daha gelişmiş bir sensör konumlandırması ve daha iyi ölçümleme için TruSense sistemini kullanıyor ve önceki modellere göre ölçümlemeleri çok daha başarılı bir şekilde yapıyor.

    Huawei Watch GT 5’i açık havada koşu ve kuvvet antrenmanı ile test ettim ve çoğunlukla doğru olduğunu gördüm – çoğu tüketicinin ihtiyaçları için kesinlikle yeterince iyi. Bu arada, çift frekanslı GPS, koşu veya bisiklet rotalarınızın çok doğru bir şekilde haritalanmasını sağlıyor. GPS konumunu belirlerken herhangi bir sorun ya da gecikme yaşamadım.

    Gelişmiş Uyku Takibi

    Saat kapsamlı uyku takibini destekliyor ve önemli ölçümlerin çoğunda kullanışlı. Ayrıca, güvenilir bir şekilde çalıştığını gördüğüm otomatik uyku modu devreye giriyor. Uyku takibinin kendisi de testlerimde yeterince doğru hissettirdi. Saat ayrıca Huawei’in uyku sırasında olası solunum sorunlarını tespit etmeye yardımcı olan yeni Uyku Nefes Farkındalığı özelliğini de destekliyor. Bu özelliğin amacı, uyku sırasında solunum kesintilerini kontrol etmek ve bunları normal, düşük, orta ve yüksek olmak üzere 4 kategoride sınıflandırmak.

    Standart kalp atış hızı ve SpO2 takibine ek olarak GT 5, stres takibi, cilt sıcaklığı ölçümü ve kadın döngüsü takibi sunuyor; ancak Pro modelinin EKG ve arteriyel sertlik özellikleri bu modelde mevcut değil. Yani bu özellikler sizin için önemliyse Watch GT 5 yerine Pro modeli tercih etmenizde yarar var.

    Şirket, Huawei Health uygulaması aracılığıyla fitness kursları, meditasyonlar, Stay Fit planları gibi bazı premium (ücretli) özellikler de sunuyor.

    Batarya Ömrü

    GT 5, 46mm modelinde 14 güne kadar pil ömrü sunuyor, ancak yoğun kullanım (sürekli kalp atış hızı izleme ve GPS ile) bunu yaklaşık bir haftaya düşürüyor. Saat, Huawei’nin tescilli şarj yuvasını kullanarak yaklaşık bir saat içinde %0’dan %100’e şarj oluyor.

    Bu arada, GT 5 41mm modeli 7 güne kadar maksimum pil ömrüne sahip. Huawei, tipik olarak bu modelle yaklaşık 5 gün pil ömrü elde edebileceğinizi tahmin ediyor. Feminen model için pil ömründeki bu azalma hoş değil, ancak daha küçük boyut ve dolayısıyla içine sığabilecek daha küçük pil nedeniyle yapacak pek bir şey yok gibi duruyor. Genel olarak, pil ömrü Watch GT 5’in en güçlü yönlerinden biri.

    Saat Üzerinden Telefon Görüşmesi Mümkün

    GT 5, kullanıcıların bir telefona bağlandıklarında doğrudan saatten arama yapabilmelerini sağlayan dahili bir mikrofon ve hoparlör ile birlikte geliyor. Çağrı kalitesi işinizi görecek kadar iyi. Kullanıcılar ayrıca müzik dosyalarını saatin kendisinde depolayabilir ve daha sonra bu müziği Bluetooth aracılığıyla doğrudan kulaklıklarında çalabilir, bu da çevrimdışı, telefonsuz bir egzersiz süresi sağlar.

    Huawei Watch GT 5, gayet iyi pil ömrüne sahip fitness ve sağlık odaklı bir akıllı saat arıyorsanız ve gerçek bir uygulama ekosistemine veya temassız ödemeler gibi bazı özel akıllı saat özelliklerine ihtiyacınız yoksa sizin için iyi bir seçim olabilir.

    Artıları

    (+) Hem erkek hem kadın modellerinde şık tasarım

    (+) Uzun batarya ömrü

    (+) Gelişmiş sağlık ve fitness takibi

    (+) Sağlam yapısı

    Eksileri

    (-) Huawei dışındaki telefonlarda bazı özellikler sınırlı çalışıyor

    (-) Büyük bir uygulama ekosistemi yok

    Huawei Watch GT 5’i en uygun fiyatlarla satın almak için tıklayın.

    Samsung S24 FE tanıtıldı

    Samsung, yeni Galaxy S24 FE ile daha fazla kullanıcıyı Samsung’un amiral gemisi akıllı telefon deneyimi ve Galaxy AI dünyasıyla tanıştıracak.

    Daha fazla kullanıcıya gelişmiş mobil deneyimler sunmaya hazırlanan, Galaxy AI ekosisteminin en yeni üyesi Galaxy S24 FE tanıtıldı. Gücünü yapay zeka tabanlı ProVisual Engine ve Galaxy AI’ın Foto Asistanı özelliklerinden alan yeni Galaxy S24 FE, yaratıcılığa alan açan gelişmiş kamera ve düzenleme özelliklerine sahip. Galaxy S24 FE’nin 6,7 inç Dinamik AMOLED 2X ekranı, uzun ömürlü 4.700mAh pili ve güçlü Exynos 2400e işlemcisi, eğlencenin ve oyunun süresini uzatıyor. Galaxy S24 FE, iletişimi, üretkenliği ve yaratıcılığı ileriye taşıyan Galaxy AI özellikleri ve gelişmiş ekosistem bağlantısını ikonik bir tasarımla birleştiriyor. Tüm bu gelişmiş bağlantı ve yenilikçi yapay zeka dünyası ise güçlü Samsung Knox korumasıyla sunuluyor.

    Galaxy S24 FE, birinci sınıf kamera kurulumu, her ikisi de optik görüntü sabitleme (OIS) ile desteklenen 50MP geniş lens ve 3X optik yakınlaştırmalı 8MP telefoto lensin yanı sıra 12MP ultra geniş lens ve 10MP selfie kamerasına sahip. Gelişmiş kamera özellikleriyle artık başlangıç seviyesindeki kullanıcılar dahi bir profesyonel gibi çarpıcı fotoğraflar ve videolar yakalayabiliyor. Ancak Galaxy S24 FE’nin kamerasının gücü bununla kalmıyor.

    Samsung’un dinamik ProVisual Engine özelliği, görsel kaliteyi inanılmaz boyutlara taşıyan yapay zeka odaklı bir kamera motoru. FE Serisi’nde ilk kez görücüye çıkan ProVisual Engine, nefes kesici ayrıntılar ve dikkat çekici derecede ince dokular sunmak için yapay zeka algoritmalarından yararlanan geliştirilmiş bir teknolojiye sahip.

    Çektikleri fotoğraf ve videoları yaratıcı bir biçimde düzenlemek de Galaxy S24 FE kullanıcıları için Galaxy AI özellikleri sayesinde son derece kolay. Galaxy AI’ın Foto Asistanı özelliği, düzenleme aşamasında en yaratıcı fikirlerin önünü açıyor. Yaratıcı Düzenleme, nesne taşıma ve kaldırma özellikleriyle görünen dünyaya yeni ve yaratıcı bir yorum katıyor.

    Aqara FP2 Akıllı Hareket Sensörü ile tanışın

    Akıllı ev ürünleri üreticisi Aqara, gelişmiş insan algılama teknolojisiyle donatılmış Aqara Presence Sensor FP2 ile kişiselleştirilmiş ve zengin bir akıllı ev deneyimi sunuyor.

    Aqara FP2 Akıllı Hareket Sensörü, güvenlik ve otomasyon konusunda yaşam alanlarında hayatı kolaylaştıran birçok çözüm sunuyor. İnsan algılamada hassasiyeti bir üst seviyeye taşıyan bu sensör, aynı anda birden fazla bölgeyi ve kişiyi takip edebilme özelliği sayesinde, 120° yatay tespit açısı ve 8m x 6m tespit menzili ile 30’a kadar bölge oluşturabiliyor. Bu sayede oturma odası ve yemek alanı gibi farklı alanlar için kişiye özel otomasyonlar tanımlanabiliyor. Sensör, aynı anda 5 kişiye kadar izleme yaparak her bireyin bulunduğu bölgenin kontrol edilmesine ve bu kullanıcılar için özel şablonlar ve etiketler uygulanmasına olanak sağlıyor.

    Aqara FP2’nin dikkat çeken diğer bir özelliği ise entegre düşme algılama sistemi. Özellikle yaşlı bireyler için hayati öneme sahip olan bu özellik, olası düşme durumlarında sirenler ve uzaktan bildirimlerle aile üyelerini uyararak acil müdahale imkanı sunuyor. Bu akıllı sensör, tavan montajı ile 2 metrelik bir yarıçap içinde %98’den fazla doğruluk oranıyla düşmeleri tespit edebiliyor.

    FP2, Apple Home, Amazon Alexa, Google Home ve IFTTT gibi ekosistemlerle uyumlu çalışarak geniş bir uygulama yelpazesi sunuyor. Dahili ışık sensörü sayesinde aydınlatma sistemlerini kontrol edebilir ve bulunduğunuz yerin dışındaki ışıkları kapatma gibi komutlar atayabilirsiniz.

    İhtiyaçlarınıza göre Aqara FP2’nin farklı montaj seçenekleri bulunuyor. Duvara, tavana ya da açısal olarak önemli bölgelere kurulum yapılabilir. IPX5 sıçrama koruması ile banyo gibi nemli ortamlarda da sorunsuz çalışabilir. Bağlantı olarak 2.4GHz Wi-Fi, Bluetooth ve USB-C portu gibi seçenekleri destekliyor.

    Samsung Galaxy S25 üretilmeyebilir mi? İşte beklenmedik gelişme!

    0
    Teknoloji devi Samsung’un, önümüzdeki yıl piyasaya sürmeyi planladığı Galaxy S25 serisinde beklenmedik bir krizle karşılaştığı bildiriliyor. Şirket, yeni amiral gemisi telefonlarında 3 nanometre (nm) teknolojisiyle üretilen Exynos 2500 çiplerini kullanmayı hedefliyordu. Ancak bu çiplerin üretim aşamasında ciddi verimlilik sorunları yaşanıyor. Samsung’un en son teknolojiyi içeren bu çiplerde, üretilen çiplerin büyük bir kısmının kalite standartlarını karşılamadığı belirtiliyor.

    Galaxy S25 serisinin üretilmeme riski var mı?

    Business Korea’nın raporuna göre, Samsung’un ürettiği 3nm Exynos 2500 çiplerinde verim oranı beklenenden çok daha düşük. Verim oranı, çiplerin ne kadarının kusursuz çalıştığını ve piyasaya sürülmeye uygun olduğunu belirleyen kritik bir faktör. Şirket, bu düşük verimlilik sorunlarıyla mücadele ederken, Galaxy S25 serisinin piyasaya sürülüp sürülemeyeceği belirsizliğini koruyor.
    samsung-galaxy-s25-serisinde-3nm-cip-krizi-yasaniyor-iste-detaylar-2
    Samsung’un 3nm üretim sürecindeki sorunları, yarı iletken endüstrisindeki rakipleri TSMC ile aralarındaki farkı daha da açıyor. 2023 yılı ikinci çeyrek verilerine göre, TSMC’nin pazar payı %62,3’e çıkarken Samsung Foundry’nin payı sadece %11,5 seviyesinde kaldı. Samsung’un bu alanda rakiplerini yakalayabilmesi için büyük yatırımlar yapmasına rağmen, Exynos 2500 çiplerindeki sorunlar bu çabaların önünde ciddi bir engel oluşturuyor.

    Samsung Galaxy S25 sınırları zorlayan yeni SSD modelini tanıttı!

    Samsung, Exynos çiplerindeki sorunları çözememesi durumunda, Galaxy S25 serisinin tüm modellerinde Qualcomm’un Snapdragon 8 Elite çipini kullanmak zorunda kalabilir. Snapdragon çipleri, Exynos’a kıyasla daha yüksek performans ve enerji verimliliği sunuyor ve bu durum, birçok tüketici için memnuniyet verici olabilir. Ancak bu gelişme, Samsung’un Exynos çiplerini geliştirme konusundaki rekabetçi pozisyonunu zayıflatabilir. Son yıllarda Nvidia ve Qualcomm gibi büyük müşterilerini kaybeden Samsung’un, bu firmaları geri kazanma umutları da bu krizle birlikte riske girmiş görünüyor. Exynos 2500 çiplerinin geleceği ve Galaxy S25 serisinde kullanılıp kullanılmayacağı ise hala belirsizliğini koruyor.

    OnePlus 13, MagSafe benzeri bir şarj özelliğiyle geliyor!

    0
    OnePlus, akıllı telefon dünyasında ses getirecek yeni bir hamleye hazırlanıyor. Şirketin yakında piyasaya süreceği OnePlus 13 modeli, Android cihazlar için devrim niteliğinde bir yeniliği beraberinde getirecek gibi görünüyor: Apple’ın iPhone’larında kullanılan MagSafe teknolojisine benzer bir manyetik kablosuz şarj sistemi. Bu gelişme, Android kullanıcıları için büyük bir yenilik olacak.

    OnePlus 13 ile kablosuz şarj daha güçlü olacak!

    Apple’ın 2020 yılında iPhone 12 ile tanıttığı MagSafe teknolojisi, kablosuz şarj deneyimini tamamen değiştiren bir inovasyon olarak öne çıkmıştı. Şarj cihazını ve telefonu mıknatıslar aracılığıyla kusursuz şekilde hizalayan bu teknoloji, şarj verimliliğini artırırken kullanıcıya büyük kolaylık sağlıyordu. Ancak Android dünyasında benzer bir teknolojinin gelmesi uzun zaman aldı. Şimdi ise OnePlus, bu açığı kapatacak adımı atmaya hazırlanıyor.
    OnePlus yetkililerinin yaptığı açıklamalara göre, OnePlus 13’ün yeni kılıfları ‘manyetik emme işlevi’ ile donatılacak. Bu da telefonun kendisinin manyetik kablosuz şarj teknolojisini destekleyeceğini gösteriyor. MagSafe benzeri bu teknoloji, Android kullanıcıları için bir ilk olacak. Şirketin bu hamlesi, Android dünyasında geniş yankı uyandırabilir ve diğer üreticileri de benzer teknolojilere yönlendirebilir. OnePlus, sadece kablosuz şarj konusunda değil, aksesuarlar açısından da büyük yenilikler planlıyor. Güvenilir kaynaklardan sızan bilgilere göre, şirket OnePlus 13 için manyetik bağlantılı kılıflar ve hatta manyetik soğutma aksesuarları geliştiriyor. Bu aksesuarlar, telefonun ısı yönetimini iyileştirerek özellikle mobil oyun tutkunlarına hitap edecek. OnePlus, akıllı telefon dünyasında ses getirecek yeni bir hamleye hazırlanıyor. Şirketin yakında piyasaya süreceği OnePlus 13 modeli, Android cihazlar için devrim niteliğinde bir yeniliği beraberinde getirecek gibi görünüyor: Apple’ın iPhone’larında kullanılan MagSafe teknolojisine benzer bir manyetik kablosuz şarj sistemi. Bu gelişme, Android kullanıcıları için büyük bir yenilik olacak.

    OnePlus 13 ile MagSafe benzeri bir özellik geliyor!

    Apple’ın 2020 yılında iPhone 12 ile tanıttığı MagSafe teknolojisi, kablosuz şarj deneyimini tamamen değiştiren bir inovasyon olarak öne çıkmıştı. Şarj cihazını ve telefonu mıknatıslar aracılığıyla kusursuz şekilde hizalayan bu teknoloji, şarj verimliliğini artırırken kullanıcıya büyük kolaylık sağlıyordu. Ancak Android dünyasında benzer bir teknolojinin gelmesi uzun zaman aldı. Şimdi ise OnePlus, bu açığı kapatacak adımı atmaya hazırlanıyor.
    OnePlus 13 olağanüstü performansıyla testlerde rekor kırdı! -  ShiftDelete.Net
    OnePlus yetkililerinin yaptığı açıklamalara göre, OnePlus 13’ün yeni kılıfları ‘manyetik emme işlevi’ ile donatılacak. Bu da telefonun kendisinin manyetik kablosuz şarj teknolojisini destekleyeceğini gösteriyor. MagSafe benzeri bu teknoloji, Android kullanıcıları için bir ilk olacak. Şirketin bu hamlesi, Android dünyasında geniş yankı uyandırabilir ve diğer üreticileri de benzer teknolojilere yönlendirebilir. OnePlus, sadece kablosuz şarj konusunda değil, aksesuarlar açısından da büyük yenilikler planlıyor. Güvenilir kaynaklardan sızan bilgilere göre, şirket OnePlus 13 için manyetik bağlantılı kılıflar ve hatta manyetik soğutma aksesuarları geliştiriyor. Bu aksesuarlar, telefonun ısı yönetimini iyileştirerek özellikle mobil oyun tutkunlarına hitap edecek. Bu hamle, OnePlus’ın Android ekosisteminde liderliğe oynadığını gösteriyor. Oppo’nun da gelecek amiral gemisi modellerinde benzer bir teknolojiyi sunması bekleniyor. Önümüzdeki dönemde, Android telefonlarda manyetik kablosuz şarjın daha yaygın hale geldiğine şahit olabiliriz. Bu konuyla ilgili düşüncelerinizi bizimle yorumlarda paylaşmayı unutmayın.