Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 74

    The Legend of Zelda: Echoes of Wisdom Nintendo Switch İncelemesi

    0

    Bulmaca, platform ve macera öğelerini birleştiren Nintendo’un Zelda serisi, kendine has formülüyle yıllardır beğeni topluyor. Oldukça köklü seri, Mario kadar olmasa da, çok geniş ve kemik bir kitleye sahip. Peki, sizin Nintendo’nun Zelda serileriyle aranız nasıl? Örneğin bugüne kadar aslında Zelda’yı değil de Link isimli minik bir kahramanı canlandırdığımızı biliyor muydunuz? Ancak ilk kez bu oyunda Link’i değil Zelda’yı oynuyoruz. O nedenle gerek sıkı takipçiler gerekse seriye uzaktan bakanların merak ettiği bir oyun The Legend of Zelda Echoes of Wisdom.

    The Legend of Zelda
    The Legend of Zelda serisini yeni macerasını geniş bir haritada ve birçok ekipmanla yaşıyor

    The Legend of Zelda ile Akıl Oyunları Başlıyor

    Uzun bir oynanışa sahip olan seri, genellikle yavaş başladığı için bence Türkiye’de yeterince değer görmüyor. Fakat bu sefer yapımcılar adeta bir James Bond gibi hızlı bir giriş tercih ediyor. Bu kısa sekans boyunca Link’i kullanıyor ve aksiyon yaşıyoruz. Tam neler oluyor derken The Legend of Zelda evreninde zaman yırtılması yaşanıyor ve boyut açılıyor. Bu noktada daha fazla hikayeden ödün vermeden kontrolün Zelda’ya geçtiğini belirteyim.

    Zelda
    İşte bir “echoes” örneği. Kaya gibi onlarca nesneyi çağırarak çözüm arıyorsunuz

    Kalem, Yatak, Saksı, Taş Kılıçtan Güçlüdür

    Link’in temel gücü, yani serinin tüm önceki oyunları, kılıca dayalıydı. Eski oyunları oynamayanlar için mutlaka en azından kılıcı bulup bir zindana girmeden vazgeçmeyin derim. Bu sefer dövüş mekanikleri biraz daha zeka istiyor. Şöyle ki prensesimiz etkileşime girdiği nesneleri “echo” (yankı) adı altında öğreniyor. Daha sonra bu nesneleri adeta bir yankı gibi çağırarak mevcut dünyaya aktarıyor. Kulağa karmaşık geldiğinin farkındayım. Daha iyi anlaşılması adına şöyle bir örnek vereyim. Bir kayanın yanından ilk defa geçtiğimizde nesnenin etrafında parlama görüyoruz. Hemen yanına gidip sihirli değneğimizle onu öğreniyoruz. Daha sonra büyük bir sandığı kırmamız gerektiğini düşünelim. Bir şekilde tepeye çıkıp yine değneğimizle kayayı “çağırıyoruz”. Kayanın “yankısı” beliriyor ve aşağı düşüp sandığı kırıyor.

    Çok Fazla Özgürlük Zelda için Bile Bazen Yorucu Oluyor

    Yeni oyunun albenisi işte yukarıda verdiğim örnekteki gibi “echo”larda yatıyor. Ortalama 30 saat süren oyunda 60’tan fazla nesne topluyoruz. İşte elimizin altında çok sayıda nesne olması hem artı hem eksi bir durum. Nesnelerle serbest bir şekilde derdimizi çözme şansımız var. Adeta bir oyun alanı gibi takılıp farklı farklı çözümler üretiyoruz. Bu bakımdan yapımcılar Tears of the Kingdom’da tavan yaptığı özgürlüğü bu oyuna da taşıyorlar. Diğer taraftan savaşın çok sınırlı olması nedeniyle en ufak bir engelde bile bu nesnelere mahkumuz. Haritada sıklıkla karşımıza çıkan ufak tefek canavarları alt etmek bazen sıkıcı hale geliyor. Bir noktadan sonra da açıkçası hangi nesnenin ne işe yaradığını karıştırma riski var.

    Bugüne Kadarki Hizmetlerin için Teşekkürler Switch…

    Tasarım olarak eski oyunlara sadık bir tasarım görüyoruz. Yani son Zelda’lardaki açık dünya yerine daha çizgisel bir yaklaşım var. Açıkçası birçok kişinin aksine ben bu tarzı Zelda’ya daha çok yakıştırıyorum. Açık dünya içinde yer yer Zelda unsurlarının kaybolduğunu düşünüyorum. Görünen o ki yapımcılar Link ile açık dünya, Zelda ile eski tip 2.5D devam edecekler. Son olarak FPS düşüşlerinin sıklıkla yaşandığı oyun teknik açıdan sanki daha iyi olabilirdi. Ya da oyun artık Switch’in miadının dolduğunu gösteriyor. Böyle bakılırsa belki de Nintendo, bu nesle kendince veda etmiş oldu. Yeni maceralarla yeni konsolda görüşmek üzere… O vakte kadar Switch külliyatını merak edenler bu adresi ziyaret etmeyi ihmal etmesin.

    Lenovo, Formula 1 ile ortaklığını genişletiyor

    Dünyanın lider teknoloji şirketlerinden Lenovo, motor sporlarının zirvesi Formula 1 (F1) ile mevcut iş birliğini, 2025 yarış sezonundan itibaren bir üst seviyeye taşıyacak.

    TEKNOLOJİ inovasyonunda küresel bir lider olan Lenovo, Uluslararası Otomobil Federasyonu (FIA) tarafından onaylı, dünyanın en çok izlenen motor sporu olan Formula 1® ile ilk kez üç yıl önce başlattığını ortaklığını 2025 yarış sezonunda büyüterek sürdürüyor. F1’in Resmi Ortağı olarak başlayan bu süreç, yeni sezonda global teknoloji ortaklığına ilerledi. Lenovo’nun yan kuruluşu Motorola ise, F1’in global akıllı telefon ortağı oldu. Yeni anlaşma kapsamında Lenovo, F1’in pistlerdeki görünürlüğünü artırarak, markalarının premium algısını daha da güçlendirecek. Lenovo ve Motorola logoları, yarış pistlerinden F1’e ait tüm materyallere kadar geniş bir yelpazede yer alacak. Aynı zamanda, F1 Fan Zone’da düzenlenecek tüketici etkinlikleri ve F1 genel merkezinde gerçekleştirilecek çeşitli aktiviteler ile hayran deneyimi daha da zenginleşecek.

    Üç yıl önce başlayan iş birliği süresince Lenovo’nun marka algısı, özellikle motor sporları hayranları arasında büyük bir ivme kazandı. Nielsen analizlerine göre, Lenovo’nun F1 hayranları arasındaki algısı 2022 ile 2023 yılları arasında %56 oranında artış gösterdi.

    Lenovo’nun F1’in global teknoloji ortağı olarak sunduğu çözümler pistteki operasyonlardan, F1’in genel merkezindeki dijital dönüşüm projelerine kadar geniş bir alanda kullanılacak. Yapay zeka destekli cihazlar ve ileri teknoloji çözümleri, hızın ve performansın kritik olduğu motor sporlarının ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlandı. Lenovo, F1’in sürdürülebilirlik stratejisini desteklerken hem dijital dönüşüme hem de hayran deneyimlerinin iyileştirilmesine katkı sağlamaya devam edecek. Lenovo’nun global teknoloji çözümleri, F1’in yüksek tempolu dünyasında daha fazla rol oynarken şirket, motor sporlarının geleceğini şekillendirme vizyonunu da sürdürecek. Ayrıca, Lenovo’nun pazarlama ve iletişim faaliyetleri F1 ile uyumlu bir şekilde ilerleyerek geniş kitlelere ulaşacak.

    Rezervasyon dolandırıcılığıyla turistlerden milyonlarca euro çalındı

    0

    Siber güvenlik şirketi ESET, siber suçluların çevrimiçi pazarlarda insanları dolandırmasına yardımcı olmak için tasarlanmış bir dolandırıcılık araç seti olan Telekopye hakkında yeni bulgular yayımladı. Verilere göre Telekopye grupları hedeflerini Booking.com ve Airbnb gibi popüler konaklama rezervasyon platformlarına kadar genişletti. Saldırganlar, otellerin ve konaklama yeri kiralayanların ele geçirilmiş hesaplarını kullanıyorlar.

    ESET araştırmacılarıorganize dolandırıcılık ağı Telekopye’nin Booking.com ve Airbnb gibi popüler konaklama rezervasyon platformlarının kullanıcılarını hedef alacak şekilde faaliyetlerini genişlettiğini keşfetti. Ayrıca kurban seçimleri ile rezervasyon sitelerini hedefleyerek karmaşıklığı da artırdılar. Kimlik avı sayfaları normal çevrimiçi pazar yerlerinden daha inandırıcı hale geldi. Telekopye, çevrimiçi pazar yeri dolandırıcılıklarını yasa dışı organize işlere dönüştüren bir Telegram botu olarak çalışan bir araç seti. Binlerce üyesi olan düzinelerce dolandırıcılık grubu tarafından kurbanlarından milyonlarca Euro çalmak için kullanılıyor. ESET Research, 2024 Virus Bulletin konferansında Telekopye ile ilgili en son bulguları sundu.

    Rezervasyon dolandırıcılığı 2024 yılında ilgi görmeye başladı

    Telekopye dolandırıcılık ağında, dolandırıcılar hedefledikleri alıcı ve satıcıları Mamut olarak adlandırıyor. ESET araştırmacıları tarafından Neandertaller olarak adlandırılan dolandırıcılar, çok az teknik bilgiye ihtiyaç duyuyor ya da hiç duymuyor; Telekopye her şeyi birkaç saniye içinde hallediyor. ESET telemetrisine göre rezervasyon dolandırıcılığı 2024 yılında ilgi görmeye başladı. Konaklama temalı dolandırıcılıklar Temmuz ayında keskin bir artış gösterdi ve ilk kez iki katından fazla tespitle Telekopye’nin pazar yeri dolandırıcılıklarını geçti. Ağustos ve Eylül aylarında da iki kategori benzer seviyelerde devam etti.

    Online pazar yerlerinin artan popülaritesi, pazarlık yapmak yerine kredi kartı bilgilerini ele geçirmek isteyen dolandırıcıların masum alıcı ve satıcıları avlamasına neden oldu. Bu rezervasyon dolandırıcılığı artışı, hedeflenen bölgelerde yaz tatili sezonuna denk geldiğinden (konaklama rezervasyonu yapan insanlardan faydalanmak için en iyi zaman) bu eğilimin devam edip etmeyeceğini zaman gösterecek. 2024 verilerine göre bu yeni dolandırıcılıklar pazar yeri varyantlarının tespit sayılarının yaklaşık yarısına ulaşmış durumda. Yeni dolandırıcılıklar, Telekopye tarafından hedeflenen çok çeşitli çevrimiçi pazar yerlerine kıyasla esas olarak iki platforma (Booking.com ve Airbnb) odaklanmaktadır.

    Dolandırıcılık bir e-posta ile başlıyor

    Bu yeni dolandırıcılık senaryosunda, dolandırıcılar bu platformlardan birinin hedeflenen kullanıcısına bir e-posta göndererek rezervasyon ödemeleriyle ilgili bir sorun olduğunu iddia ediyor. E-posta, istismar edilen platformu taklit eden iyi hazırlanmış, meşru görünümlü bir web sayfasına bağlantı içeriyor. Sayfa, giriş ve çıkış tarihleri, fiyat ve konum gibi bir rezervasyon hakkında önceden doldurulmuş bilgiler içerir ve sahte sayfalarda sağlanan bilgiler, hedeflenen kullanıcılar tarafından yapılan gerçek rezervasyonlarla eşleşir.

    Telekopye’yi keşfeden ve analiz eden ESET araştırmacısı Radek Jizba yaptığı açıklamada: “Dolandırıcılar bunu, büyük olasılıkla siber suç forumlarında çalıntı kimlik bilgileri satın alarak elde ettikleri, platformlardaki yasal otellerin ve konaklama kiralayanların güvenliği ihlal edilmiş hesaplarını kullanarak başarıyor. Dolandırıcılar bu hesaplara erişimlerini kullanarak yakın zamanda konaklama rezervasyonu yapmış ve henüz ödeme yapmamış (ya da çok yakın zamanda ödeme yapmış) kullanıcıları seçiyor ve onları hedef alıyor. Bu yaklaşım, sağlanan bilgiler kurbanlarla kişisel olarak alakalı olduğundan ve web siteleri beklendiği gibi göründüğünden, dolandırıcılığın fark edilmesini çok daha zor hale getiriyor. Bir şeylerin yanlış gittiğine dair tek görünür işaret, taklit edilen meşru web siteleriyle eşleşmeyen web sitelerinin URL’leridir. Rezervasyonunuzla ilgili herhangi bir formu doldurmadan önce, her zaman söz konusu platformun resmî web sitesinden veya uygulamasından ayrılmadığınızdan emin olun. Rezervasyonunuza ve ödemenize devam etmek için harici bir URL’ye yönlendirilmek, dolandırıcılığın güçlü bir göstergesidir. ” dedi.

    Onlarca siber suçlu tutuklandı

    Neandertaller hedef portföylerini çeşitlendirmenin yanı sıra kazançlarını artırmak için araçlarını ve operasyonlarını da geliştirmeye çalışmışlar. 2023 yılının sonlarında, ESET Research Telekopye ile ilgili iki bölümlük serisini yayımladıktan sonra Çek ve Ukrayna polisi iki ortak operasyonda kilit oyuncular da dahil olmak üzere Telekopye kullanan onlarca siber suçluyu tutukladı. Her iki operasyon da polisin tahminlerine göre 2021’den bu yana en az 5 milyon Euro biriktirmiş olan ve sayısı belirtilmeyen Telekopye gruplarına yönelikti.

    Xiaomi’den “Another America” ve “Non Human” Sergileri

    Xiaomi, 212 Photography İstanbul’da Philip Toledano’nun “Another America” ve Laleper Aytek’in Xiaomi 14T Pro ile çektiği “Non Human” sergileriyle sanata ve mobil fotoğrafçılığa olan desteğini sürdürüyor.

    Xiaomi, 212 Photography İstanbul sponsorluğu kapsamında teknoloji ve sanatı bir araya getiriyor. 28 Eylül – 13 Ekim tarihleri arasında Yapı Kredi Bomontiada’da devam eden sergide, dünyaca ünlü fotoğraf sanatçısı Philip Toledano’nun “Another America” ve ünlü Türk fotoğraf sanatçısı Laleper Aytek’in Xiaomi’nin yeni amiral gemisi Xiaomi 14T Pro ile çektiği fotoğraflardan oluşan “Non Human” sergileri yer alıyor. Xiaomi’nin katkılarıyla hayata geçen sergiler, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunuyor.

    Philip Toledano, “Another America” serisinde Amerika’nın göz ardı edilen, keşfedilmemiş yüzlerine odaklanıyor. Toplumsal ve kültürel açıdan marjinalize edilmiş bölgeleri cesur bir bakış açısıyla fotoğraflayan Toledano, Amerika’nın farklı bir portresini sunuyor. Sergi, hem derin sosyal mesajlar içeriyor hem de estetik bir görsel deneyim sağlıyor.

    Laleper Aytek’in “Non Human” sergisi ise mobil fotoğrafçılığın sınırlarını yeniden belirliyor. Aytek, Xiaomi 14T Pro’nun gelişmiş fotoğrafçılık özelliklerini kullanarak insan ve teknoloji arasındaki bağı keşfe çıkıyor. Sergilenen fotoğraflar, yaratıcılığın sınırlarını zorlayarak ziyaretçileri dijital dünyanın dinamikleriyle baş başa bırakıyor.

    Xiaomi sponsorluğuyla gerçekleştirilen sergiler, sanatın ve teknolojinin geleceğine dair yeni perspektifler sunarken, markanın yenilikçi vizyonunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Xiaomi, yalnızca teknoloji dünyasına değil, sanata da aktif olarak katkı sağlamaya devam ediyor. 212 Photography İstanbul kapsamındaki sergiler, sanata ve teknolojiye ilgi duyan tüm ziyaretçileri bekliyor.

    Müzik akışında Semicenk rüzgârı

    Türkiye’nin dijital müzik platformu fizy’de eylül ayının en çok dinlenen sanatçısı Semicenk oldu.

    Turkcell’in popüler müzik uygulaması fizy, eylül ayının “en”lerini açıkladı. Eylülde de müzik severlerin gözdesi olan fizy’de birinci sıraya Semicenk’in “Geçiyor Zaman” isimli şarkısı yerleşti. Semicenk, eylül ayının hem en çok dinlenen sanatçıları hem de en çok aratılan şarkıcıları sıralamasında da birinciliği kimseye bırakmadı.

    En çok izlenen videolarda ise “Pop Bizde Popcast fizy Özel Hadise Bölümü” öne çıktı.

    fizy eylül ayında en çok İstanbul’da dinlendi

    fizy, kullanıcılarına sunduğu zengin müzik içeriğinin yanı sıra ilgi çekici podcast’leriyle de beğeni toplamaya devam etti. Ayın en çok dinlenen podcast’i “Ortamlarda Satılacak Bilgi” oldu.

    fizy, eylül ayında en fazla İstanbul’da dinlendi. Sıralamanın devamında ise Ankara, İzmir, Bursa ve Gaziantep yer aldı.

    fizy editörlerinin hazırladığı çalma listeleri eylül ayında da beğeni topladı

    Müzik severlerin gözdesi fizy’de, eylül ayında kullanıcıların tercihleriyle oluşan algoritma listeleri hariç, editörlerin dikkatle hazırladığı en çok dinlenen listeler arasında ‘fizy Top 50 Yerli’, ‘fizy Trend’, ‘Karışık Kaset’ ‘Haftalık Mix 2’ ve ‘En Yeniler’ öne çıktı.

    Apple AirPods 4 İnceleme

    Teknoloji devi Apple beklendiği gibi kablosuz kulaklık serisini yeniledi ve 9 Eylül lansmanı öncesindeki iddiaları boşa çıkarmadı. AirPods 4 beklentiler doğrultusunda ANC yani aktif gürültü engelleme özelliğiyle birlikte geldi ve böylece ilk kez AirPods Pro modelleri dışında da ANC özelliği AirPods serisine kazandırılmış oldu. Ancak Apple burada AirPods 4’leri ikiye ayırarak ANC özelliği olan ve olmayan modelleri birlikte piyasaya sürdü. ANC özelliği için daha yüksek bir fiyatı göze almak istemeyenler bu özelliğin bulunmadığı AirPods 4’ü alma şansına sahip.

    Peki yeni AirPods hangi özellikleriyle öne çıkıyor?

    AirPods 4 AirPods Pro 2 gibi silikon kulak uçlarına sahip değil. Birçok insan hala kulak uçlarının kulaklarına sıkışmasından hoşlanmıyor ve açık kulaklıkları daha rahat buluyor ve AirPods 4 bu tip kullanıcılar için üretildi. AirPods 4 önceki modele göre biraz daha küçük bir tasarıma ve daha iyi bir sese sahip olmakla kalmıyor, aynı zamanda genel performansı artıran ve yeni özelliklere güç veren Apple’ın H2 çipiyle donatıldı.

    Tasarım ve Konfor

    AirPods 4, tasarım açısından AirPods 2 ve 3’ün karışımı gibi. AirPods 3’ten biraz daha küçük ama AirPods 2’den de biraz daha büyük. Bununla birlikte, kulaklıkların her biri 4,3 gram ağırlığında ve bu haliyle AirPods 3 ile aynı.

    Apple, yeni tasarımın daha geniş bir kulak yelpazesi için daha iyi bir uyum sağlamasını umuyor. Kulaklarıma AirPods 3’ten biraz daha iyi oturdu, ancak gerçekten tam bir uyum sağlamak için bazen kulaklıkların açısını ayarlamam gerekti. Pek çok insan gibi benim de kulaklarımdan biri diğerinden biraz farklı ve kulaklıklar sağ kulağıma sol kulağıma kıyasla biraz daha iyi oturdu. AirPods 2 veya AirPods 3’te çok uyumu yakaladığımı söyleyemem ama AirPods 4 önceki modellerin hepsinden daha iyi çıktı.

    Elbette herkesin kulağı farklıdır, bu nedenle aralarında küçük kulaklı olanların da bulunduğu bazı meslektaşlarıma AirPods 3’ün tasarımına kıyasla yeni tasarım hakkında ne düşündüklerini sordum (tepkilerinden bazılarını yardımcı inceleme videomda görebilirsiniz). Hepsi AirPods 4’ün tasarımını tercih etti ve çoğu güvenli bir uyum sağladı. Temel olarak, tasarım bir gelişme gibi görünüyor, ancak tüm kulaklıklarda olduğu gibi, herkesin kulağına eşit derecede iyi uyacaklarını garanti edemem.

    Ses Kalitesi

    Açık olmak gerekirse, her iki yeni AirPods 4 de (ANC ve ANC olmayan modeller) aynı tasarıma, aynı ses kalitesine ve aynı sesli arama performansına sahip. Ayrıca her ikisinde de Apple’ın Bluetooth 5.3 özellikli H2 çipi bulunuyor. Bu, AirPods Pro 2’de bulunan çipin aynısı.

    Apple her iki kulaklığı da yeni bir akustik mimari ve amfi ile yükseltti. Ayrıca, ses kalitesini artırması beklenen sürücülerin kulağınıza doğrultulma açısını da biraz değiştirdi. Yeni sürücüler ve yükseltilmiş H2 çipinin Apple’ın Adaptive EQ (kulaklıkların kulağınızdaki konumu çok az değiştiğinde ses kalitesini anında optimize eden bir özellik) için işlem gücü kombinasyonu, AirPods 4’e AirPods 3’ten daha iyi ses veriyor.

    Genel olarak, ses biraz daha temiz ve biraz daha fazla bas alıyorsunuz, bu nedenle dinlediğiniz her şeye biraz daha fazla derinlik ve dolgunluk var. Hala AirPods Pro 2’nin bir kademe altında olsalar da yakın bir seviyedeler.

    Hâlâ AirPods Pro 2’deki kadar bas alamayacaksınız ama aradaki fark büyük değil. En azından sessiz bir odada dinlerken AirPods Pro 2’ye kıyasla ses kalitesinden çok fazla ödün verdiğimi hissetmedim.

    AirPods 4 ve AirPods 4 ANC: Aralarındaki Farklar

    Elbette, gürültülü bir ortamdaysanız, bu kulaklıklar yine de sesin kulaklarınıza girmesine izin veriyor ve bu da ses kalitesini etkileyen bir faktör. Ancak gürültü engelleme özelliği eklendiğinde bu tablo değişiyor. İşte bu yüzden iki model arasındaki bu temel farkı ve giriş seviyesi AirPods 4 ile AirPods 4 ANC arasında ne elde edeceğimize yakından bakalım.

    AirPods 4’ün ANC versiyonu normal modelden biraz daha pahalı, ancak paranızın karşılığında gürültü engellemeden daha fazlasını da elde ediyorsunuz. Örneğin, şarj kutuları aynı boyutta ve neredeyse aynı görünse de, bir üst model olan ANC modelinin kutusu bir BLE (Bluetooth Low Energy) çipi ile donatılmış ve AirPods Pro 2’nin kutusu gibi içine entegre edilmiş bir hoparlöre sahip.

    Giriş seviyesi modelin kılıfında bu özelliklerin hiçbiri bulunmuyor (giriş seviyesi AirPods 4, FindMy’nin daha az gelişmiş bir versiyonunu kullanıyor ve bu versiyon şarj kasasını değil kulaklıkların kendisini takip edebiliyor ve kulaklıklar aracılığıyla bir ses çalabiliyor).

    Ayrıca, giriş seviyesi modelin kılıfı kablosuz şarj özelliğine sahip değilken, ANC modelinin kılıfı kablosuz şarj özelliğine sahip. Her iki modelde de, kılıflarında U1 çipi bulunan AirPods Pro 2’nin daha gelişmiş Precision Finding özelliğinin bulunmadığını unutmayın.

    AirPods 4’ün şarj kutusu AirPods 3’ün şarj kutusundan biraz daha küçük ancak bir fark daha var: AirPods 4’ün şarj kutusunda Bluetooth’u etkinleştirmek ve Apple dışındaki cihazlarla eşleştirmek için artık fiziksel bir düğme bulunmuyor. Bunun yerine, eşleştirmeyi başlatmak için LED’in yanındaki kılıfın ön tarafına iki kez dokunmanız ve sıfırlamayı başlatmak için üç kez dokunmanız gerekiyor. Hem kulaklıkların kendisi hem de şarj kasası IP54 derecesine sahip, yani su sıçramasına, toza ve tere karşı dayanıklı.

    ANC (Aktif Gürültü Engelleme) Özelliği İşini İyi Yapıyor

    Gürültü engelleme özelliği gerçekten de başarılı. Gürültülü ortamlarda müziğinizi daha iyi duymanızı sağlıyor ve ortamdaki sesi belirli bir dereceye kadar boğduğunu hissediyorsunuz.

    AirPods 4’ün gürültü engelleme özelliği düşük frekansları bastırma konusunda daha becerikli ve uçakta taktığımda motor gürültüsü seviyesini yaklaşık yüzde 40 oranında azaltmayı başardı. Ayrıca İstiklal Caddesi’nde ve kalabalığın olduğu sokaklarda taktığımda da bir miktar etkili oldu.

    Gürültü engelleme özelliğinin, kulak uçlarıyla bir miktar pasif gürültü yalıtımı da sağlayan AirPods Pro ile elde ettiğinizin yarısından biraz daha az iyi olduğunu söyleyebilirim. Ancak yine de gürültü engelleme özelliğinin bu kadar iyi çalışması büyük bir teknolojik başarı gibi görünüyor.

    Apple ayrıca iOS 18’in bir parçası olan ve arama kalitesine yardımcı olan yeni Ses Yalıtımı özelliğini de AirPods 4’e dahil etmiş. Her iki kulaklıkta da bu özellik var ve Airpods Pro 2’de de bulunuyor. Temel olarak arka plan gürültüsünü azaltırken arayanların sesinizi daha iyi duymasına yardımcı oluyor.

    Bazı test aramaları yaptım ve arayanlar neredeyse hiç arka plan gürültüsü olmadan sesimi iyi duyabildiklerini söylediler ki bu etkileyici. AirPods bugüne kadar sesli arama deneyimi noktasında hep iyi oldu ve AirPods 4 de hayal kırıklığına uğratmıyor.

    Batarya Ömrü

    Apple’ın pil ömrünü iyileştirememiş olması ve AirPods 3’ün pil ömründen biraz daha kötü olması biraz hayal kırıklığı yaratıyor. Gürültü engelleme özelliği kapalıyken 5 saate kadar, açıkken ise 4 saate kadar pil ömrü elde edebilirsiniz. Şarj kasası, ANC kapalıyken 25 saat ve açıkken 16 saat ek süre sağlıyor.

    Sonuç

    Standart AirPods 4, AirPods 3’ün biraz daha küçük hali; ancak daha iyi ses kalitesine ve ileriye dönük daha güçlü H2 çipinin avantajlarına sahip. Aktif Gürültü Engelleme özellikli AirPods 4 ise AirPods Pro 2’nin açık kulaklık tasarımına sahip versiyonu. Ancak, Apple’ın yeni işitme cihazı özelliği AirPods 4’e değil, yalnızca AirPods Pro 2 ile çalışıyor, bu nedenle ilginizi çeken bir şeyse satın almadan önce bunu göz önünde bulundurun.

    AirPods 4’ü satın almak için tıklayın.

    AirPods 4 ANC modelini satın almak için tıklayın.

    Schneider Electric Innovation Summit İstanbul’a katıldı

    Schneider Electric, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlikte dijital çözümler sunma konusundaki liderliğini Innovation Summit İstanbul’da bir kez daha gözler önüne serdi.

    İki gün süren zirvede, 65+ konuşmacı, 40+ oturum ve panelde enerji profesyonelleri ve sektör liderleri ile buluştu. 2.500’den fazla katılımcının ilgi gösterdiği etkinlikte, Schneider Electric’in 1.500 metrekarelik inovasyon alanı büyük ilgi topladı. Katılımcılar, enerji yönetimi ve otomasyonun geleceğini şekillendiren en son teknolojileri deneyimleme fırsatı buldu.
    Zirvede konuşan Schneider Electric Türkiye ve Orta Asya Bölge Başkanı İsmail Yamangil, Türkiye’nin enerji verimliliği ve dijitalleşme alanında küresel öncülerden biri olma yolunda önemli bir adım attığını belirtti. Yamangil, inovasyon ile sürdürülebilirlik arasında kurdukları güçlü köprülerle işletmelerin verimliliklerini artırmalarına yardımcı olduklarını vurguladı.

    Enerji yönetimi ve otomasyonun dijital dönüşümünde lider olan Schneider Electric’in düzenlediği Innovation Summit İstanbul gerçekleşti. Sunduğu dijital çözümler, yenilikçi otomasyon teknolojileri ve yenilenebilir enerji entegrasyonu sayesinde, şirketler ve hükümetler karbon emisyonlarını azaltma ve enerji verimliliğini artırma yolunda önemli ilerlemeler kaydeden Schneider Electric, Innovation Summit İstanbul 2024 ile bu dönüşümün hızlanmasına katkıda bulunmayı ve Türkiye’de enerji verimliliği, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik alanlarında küresel öncülerden biri olmayı hedefleyen paydaşları bir araya getirdi. Dijital dönüşümü hızlandırmak ve inovasyonla güçlü bir etki yaratmak hedefiyle düzenlenen zirvede iki günde 40’tan fazla oturum gerçekleştirildi.

    Turkcell, Netaş ve ZTE’den dünyanın ilk canlı veri iletim testi

    Netaş, ZTE ve Turkcell, canlı şebeke üzerinde 1,2Tbps tek taşıyıcılı DWDM kanalını testini 800GE ve 400G ethernet arayüzünü kullanarak başarı ile gerçekleştirdi.

    Bilgi ve iletişim teknolojileri çözümleri alanında dünyanın önde gelen çözüm sağlayıcısı ZTE Corporation ve Türkiye’nin önde gelen telekomünikasyon şirketi Netaş, Turkcell ile birlikte, Turkcell’in Bursa’daki ticari şebekesi üzerinde 800GE ethernet arayüzü kullanarak 1.2 Tbps tek dalga boyu veri iletiminin dünyadaki ilk canlı testini başarıyla tamamladığını duyurdu.

    Bu test önemli bir kilometre taşı olarak, OTN ekipmanlarının canlı şebeke üzerinde 800GE ethernet arayüzüne hazır olduğunu kanıtlayarak sektörün en büyük ethernet arayüz hızına ulaşıldığını gösterdi. Bu testin başarısı, her iki tarafın da optik şebeke teknolojisi alanında sektör lideri olduklarını bir kez daha pekiştirerek, gelecekteki optik şebeke teknolojilerinin gelişmesi ve ilerlemesi için teknik temellerin atılmasını sağladı.

    Avrupa’da optik şebeke yayılımı bakımından öncü operatörlerden biri olan Turkcell, dijital çağda artan şebeke trafiğini karşılamak için yeni şebeke teknolojilerini uygulamaya kararlı şekilde devam ediyor. Bulut bilişim, büyük veri ve yapay zeka gibi yeni hizmetlerin hızla yaygınlaşmasıyla birlikte, özellikle yeni nesil 1.2Tbps özelliklerinin ön planda olduğu Tbit OTN çözümleri optik iletim şebekelerinde yeni nesil standart olarak ortaya çıkıyor.

    PEAQ PQ55FMN25: Sihirli kumandalı akıllı televizyon

    PEAQ PQ55FMN25 55 inç 139 ekran televizyonla yaşadığım deneyimi bu yazıda sizlere aktarıyorum.

    MediaMarkt tarafından gönderilen ve kendi markası olan bu televizyon LG altyapısını kullanan ve Türkiye’de üretilen bir model. LED teknolojisini kullanan televizyonda WebOS işletim sistemi yer alıyor. Bu işletim sistemi LG tarafından geliştiriliyor ve birçok uygulamayı da bulmak mümkün.

    PEAQ PQ55FMN25

    Televizyonu sihirli kumanda ile kullanıyorsunuz ve kumandayı adeta bir fare gibi hareket ettirmeniz mümkün. Bu şekilde kullandığınızda ekranda bir fare imleci çıkıyor ve bu imleci istediğiniz ikonun üzerine getirip seçme ya da tıklama görevini yetire getirebiliyorsunuz. Yani bilgisayar benzeri bir kullanımla televizyonu kontrol etmek mümkün hale geliyor.

    PEAQ PQ55FMN25 55 inç televizyonda 2 adet USB, 3 adet HDMI girişi bulunuyor. Ayrıca hem karasal, hem uydu alıcı, ethernet ve Wi-Fi, Bluetooth bağlantısı da giriş çıkışlar arasında yer alıyor. 4K çözünürlük sunan televizyon Realtek RTD2874WDA-GR (K8Lp) işlemci kullanıyor. Panelin ekran yenileme hızı 60 Hz ve LED TV teknolojsine sahip.

    PEAQ PQ55FMN25

    Televizyonda görüntü modleri da bulunuyor. Bu modlar arasında geçiş yaparak cihazın renk tepkilerini ayarlayabiliyorsunuz. Ayrıca ses modları da var bu da ses kalitesini etkiliyor. Ek olarak bir de Oyun modu var ki bunu HDMI’dan konsol bağladığınızda kullanabiliyorsunuz. Bu da iyi bir deneyim yaşamanızı sağlıyor. Bu ürünü özellikle oyun için kullanmak isteyenler için sunulan özellikler de gayet güzel.

    PEAQ PQ55FMN25 55 inç televizyonun genel olarak özellikleri ve sundukları bakımından yeterli bir model olduğunu düşünüyorum. WebOS işletim sisteminin 5 yıl güncelleme alacağı detayını da öğrendim markadan. Ayrıca kumandanın kullanımı benim hoşuma gitti ki LG televizyonlarda da bu kumanda bulunuyor. Birçok uygulama da yüklenebilen televizyonun akıllı TV özellikleri de günlük kullanım için fazlasıyla yeterli.

    Genel olarak beğendiğim bir televizyon olan bu modeli MediaMarkt mağazalarında ve internet sitesi üzerinden satın alabilirsiniz.

    PEAQ PQ55FMN25
    • 55 inç 139 cm ekran büyüklüğü
    • 4K 3840×2160 piksel ekran çözünürlüğü
    • LED TV teknolojisi
    • WebOS işletim sistemi
    • Realtek RTD2874WDA-GR (K8Lp) işlemci
    • 250 Nit ekran parlaklığı
    • HDR 10 desteği
    • Bluetooth
    • Wi-Fi
    • Ethernet
    • Dahili uydu alıcı
    • 2 adet USB girişi
    • 3 Adet HDMI girişi
    • 17.999 TL

     

    Nindendo Switch 2’nin kod adı belli oldu!

    0
    Nintendo cephesinde büyük bir hareketlilik yaşanıyor. Şirketin yakın zamanda yeni nesil Switch konsolu için resmi bir duyuru yapması beklenirken, Game Freak’in uğradığı bir siber saldırı ortalığı karıştırdı. Yapımcının duyuracağı yeni oyunlara dair önemli detayların yanı sıra, Switch 2 ile ilgili çok kritik bilgiler de ortaya çıktı. İşte sızan detaylar…

    Nintendo Switch 2, ‘Ounce’ olarak adlandırılıyor!

    Gelen bilgilere göre, Game Freak’in siber saldırıya uğramasıyla birlikte Nintendo’nun yeni nesil konsolu Switch 2’nin kod adı da açığa çıktı. Sızdırılan verilerde konsolun kod adının ‘Ounce’ olduğu belirtiliyor. Bu sızıntılar, konsolun geliştirici ekiplerce aktif olarak test edildiği iddialarını güçlendirdi. Nintendo Switch 2 özellikleri ve fiyatı ortaya çıktı! - ShiftDelete.Net Ayrıca, 10. nesil Pokémon oyunlarına dair de önemli sızıntılar gerçekleşti. Yeni Pokémon oyunlarının kod isimlerinin ‘K’ ve ‘N’ olduğu öğrenildi. Bu kod adlarının, oyunun hem mevcut Switch modeline hem de yeni Switch 2’ye uygun olarak geliştirildiğini gösterdiği söyleniyor. Bununla birlikte, başka bir sızıntı da duyurulmamış bir Pokémon oyunu hakkında oldu. ‘Synapse’ kod adlı bu oyun, farklı bir stüdyo ile ortaklaşa geliştiriliyor ve bir Pokémon MMO oyunu olabileceği iddia ediliyor. Eğer bu doğruysa, Pokémon serisinin tarihinde bir ilk yaşanacak ve devasa çok oyunculu bir Pokémon evreni oyunculara sunulacak. Nintendo cephesinden bu sızıntılara dair henüz resmi bir açıklama gelmedi. Ancak, Switch 2’nin duyurusunun oldukça yakın olduğu konuşuluyor. Daha önce konsola ait olduğu öne sürülen prototip görselleri sızmış ve büyük yankı uyandırmıştı.