Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 123

    Tanklar, uçaklar, helikopterlerle amansız bir mücadele – War Thunder

    0

    Oyun dünyası bize tarihin farklı dönemlerinden deneyimleri görmemize, öğrenmemize ve anlamamıza olanak tanıyan seçenekler sunuyor. War Thunder bu seçenekler arasında yıllardır geliştirilen nadide yapımlardan biri.

    Basit bir deneyimle yapım bize hem Arcade hem de Gerçekçi Savaşlar başlığı altında savaş makinelerinin kontrolünü sunuyor. Arcade oynanış çok daha gündelik ve kolay bir deneyimken simulatör tadında olan Gerçekçi Savaşlar ise usta işi bir deneyim aktarıyor.

    Uçaklar, tanklar, helikopterler, gemiler derken tarihsel boyutta ve ara ara fantastik ölçekte önemli bilgilerle harmanlanmış oynanış özellikle bu makinelere ilgi duyanlar için bir ansiklopedi kıvamında.

    Her araç türünde farklı seviyelerde geçmişten günümüze bu araçları kullanabiliyoruz. Rank 1 ile daha basit araçlarda daha kolay deneyimle ilerlerken, Rank arttıkça daha modern araçlara terfi ediyor, savaş mekaniklerinin ve deneyimlerin değiştiğine şahit oluyoruz.

    Düzenli olarak güncellenen ve kütüphanesi zenginleşen yapım ciddi bir anlamda külliyat diyebiliriz. Dünya tarihinde yer edinmiş ikonik araçları görebildiğimiz, başarımları, Battle Pass ve özel görevleri yaparak elde edebildiğimiz araçları biriktirmek müthiş bir keyif.

    Oyun anlaması kolay ama ustalaşamsı zor bir yapıda. Premium araçlarla biraz daha hayatta kalma şansınızın arttığı seçeneklerle güçlense bile sizi kesinlikle bu araçlarla sınamıyor. Çoğu zaman usta bir komutan, bir pilot edasıyla düşünmeniz ve savaş alanında hamle yapmanız gerektiğini unutmamalısınız. Şans faktörünün belirleyici olduğu kadar doğru zamanda doğru yerde doğru kararı vermeniz sizden bekleniyor. Birey değil takım olarak online olarak oynana oyun acımasız olduğu kadar motive edici bir çizgide ilerliyor.

    Yıllar içinde grafik motorunun gelişmesiyle birlikte her bir aracın ultra detaylı dış görünüşü ve özellikle uçaklarda kokpit görünüşünün dahil olması ile görsel anlamda deneyim zenginliğini de oyuncuya sunuyor.

    Oyunu isterseniz tamamen ücretsiz olarak oynayabiliyorsunuz. Oyunda yer alan Premium tanklar ve Premium sistemi size oyunda sunulan teknoloji ağaçlarında daha hızlı ilerleme imkanı sunmakta. Araştırma puanı, Altın kartal ve gümüş aslanlarla araçları elde edebiliyorsunuz. Satın almak istediğiniz ağaçtaki birimleri önce araştırmanız gerekiyor. Akabinde mürettabat ile filonuza ekleyebiliyorsunuz. Savaşan birimler hem araç hem de mürettebat olarak deneyim kazanıyor ve seviye atlayarak gelişmekteler. Her aracın belli üstünlükleri var. Mürettebatınızın buna uygunluğu, kullandığınız aracın yetenekleri size galibiyeti getirebiliyor.

    Amerika, İngiltere, SSCB, Britanya, Japonya, Çin, İtalya, Fransa, İsveç ve İsrail’in araçlarını ülkeler bazında araştırıp savaşa istediğiniz araçlarla dahil olabiliyorsunuz. Seçtiğiniz ülke ile oynayarak kazandığınız ve kaybettiğiniz savaşlardan bu ağaçlarda puanlar topluyorsunuz. Farklı Rank’ler arasında hafif tanklar, orta tanklar, ağır tanklar, tank avcıları, hava savunma birimleri ile üstünlük mücadelesine giriyorsunuz. Uçaklar tarafında ise bu ortam biraz daha değişiyor. Pervaneli uçaklardan günümüz jet motorlu uçaklarına kadar modern havacılığın ikonik araçları önümüze sunulmuş durumda ve düzenli olarak ağaç güncelleniyor.

    Savaşların oldukça çetin olduğunu unutmadan arkadaşlarınızla birlikte filolar oluşturmak, büyük savaşlara katılmak ve tarihsel açlığınızı gidermek için detaylarla dolu bir oyun War Thunder.

    Oynarken özellikle tanklar tarafında dikkat etmeniz gereken husus karşınızdaki düşmanı çabucak fark etmek, aracının türüne göre saldırmanız gereken noktayı iyi seçmekten geçiyor. Her tankın üstün olduğu kadar zayıf noktası da var. Kimi tanklar aşırı hızlı ama kağıt gibi çabucak zırhı yırtılarak hasar alabiliyor. Avantaj ve dezavantajları bilerek konum alıp strateji geliştirmek bu oyunun kilit noktası. Bir diğer nokta ise kullandığınız tankın top mermisinin türü ve rakip araçlardan sekme yapabildiği, yer çekimi gibi elzem noktaları hesaba katabilmekten geçiyor.

    İyi bir oyuncu olabilmek için uzun süreler harcamanız gereken yapım bize bu anlamda çok keyifli bir deneyim sunuyor.

    Oppo Reno11 F 5G İncelemesi

    Oppo’nun uzun bir aradan sonra Türkiye’de satışa sunduğu ilk akıllı telefon modellerinden bir tanesi olan Reno11 F 5G, şık tasarımı optimum performans ve yüksek çözünürlüklü kamerayla birleştiriyor. Android 14 ve onun üstünde ColorOS 14 ile güncel bir deneyim sunan bu akıllı telefon ile ilgili bilmeniz gereken önemli detaylar inceleme makalemizde yer alıyor.

    Oppo Reno11 F, plastik ve cam birleşimi yapısıyla dikkat çekiyor. Arka yüzündeki kumlanmış ve parlak yüzey, telefona çekici ve üst sınıf bir görünüm kazandırıyor. Dikdörtgen şekilli ve hafif çıkıntılı kamera modülünde üç kamera, iki daire içinde yer alıyor. Ergonomik açıdan avantaj sağlayan düzleştirilmiş kenarları ve ince profiliyle, 6.7 inçlik ekranı tek elle rahatça kullanılabiliyor. Yüzde 90’a yakın ekran gövde oranı ve 177 gram ağırlığıyla telefon, hafif ve kullanımı kolay bir yapıya sahip.

    Reno11 F’nin ön yüzü, Panda Glass adı verilen dayanıklı bir camla kaplı. Bu cam, Corning Gorilla Glass’ın rakibi olarak biliniyor ve ekran koruyucu filmle birlikte geliyor. Telefon, IP65 sertifikası ile suya ve toza dayanıklılık sunuyor. USB-C portu, mikrofon, hoparlör ve ses tuşları gibi bileşenler, kullanıcı dostu bir tasarımla yerleştirilmiş. Ayrıca çift SIM kart yuvası ve microSD kart yuvası da mevcut. Bu özellikler, Reno11 F’yi hem estetik hem de işlevsel açıdan cazip bir seçenek haline getiriyor.

    oppo reno11 f 5g inceleme

    Oppo Reno11 F 5G’nin 6.7 inçlik AMOLED ekranı, 1080 x 2412 piksel çözünürlük, 20:9 görüntü oranı ve 394 ppi gibi özellikleriyle dikkat çekiyor. 1 milyar renk desteği ve derin siyahlar sunan ekran, 500 nit tipik parlaklık ve 1100 nit maksimum parlaklık ile parlak güneş ışığı altında bile rahat kullanım imkanı sağlıyor. HDR10+ desteği ile YouTube’da yüksek kaliteli videolar izlenebilirken, Netflix’te henüz bu destek mevcut değil. Ekran, 120 Hz yenileme hızı ile dinamik veya sabit değerlerde ayarlanabiliyor ve renk sıcaklığı kullanıcı tercihlerine göre değiştirilebiliyor.

    Telefonun alt kenarında yer alan tek hoparlör, yüksek ses şiddeti ve belli bir çevresel ses etkisi sunuyor. Ancak stereo ses etkisi olmaması nedeniyle, özellikle yatay biçimde oyun oynarken hoparlörün üzeri kapandığında ses çıkışı azalabilir. Bu durumlarda kulaklık kullanmak daha iyi bir ses deneyimi sağlayacaktır. Büyük ekran, aynı anda iki uygulamayı rahatlıkla kullanma imkanı sunuyor ve YouTube’da 2160p videoları akıcı bir şekilde izlemek mümkün.

    oppo reno11 f 5g inceleme

    Oppo Reno11 F 5G, 6 nm tabanlı MediaTek Dimensity 7050 işlemciye sahip. Bu işlemci, iki adet 2.6 GHz Cortex-A78 ve altı adet 2.0 GHz Cortex-A55 çekirdekten oluşuyor ve Mali-G68 MC4 GPU ile destekleniyor. Günlük işler için yeterli performans sunan cihaz, verimlilik açısından da iyi bir seviyede. Isınma sorunu minimal düzeyde olup, benchmark testleri ve PUBG Mobile oyunlarında sıcaklık kabul edilebilir aralıklarda kalıyor.

    Telefon, 256 GB dahili hafıza ile geliyor ve microSD kart yuvası sayesinde depolama alanı genişletilebiliyor. UFS 3.1 destekli depolama birimi, bu fiyat segmenti için normal sayılabilecek hızlar sunuyor. 8 GB RAM, çoklu görev performansı açısından tatmin edici ve sanal RAM desteği ile depolama alanından 8 GB’a kadar bellek ayırma imkanı sunuyor. Oyunlarda da iyi performans gösteren Reno11 F, PUBG Mobile’ı yüksek grafik ayarlarında ve 40fps kare hızında rahatlıkla çalıştırabiliyor. 5000 mAh kapasiteli pili, yoğun kullanımda bile bir günü rahatlıkla aşarken, 67W hızlı şarj desteği ile 48 dakikada yüzde 100 doluluğa ulaşıyor. Ayrıca, kablolu ters şarj özelliği de mevcut.

    oppo reno11 f 5g inceleme

    Oppo Reno11 F, Android 14 ve ColorOS 14 ile geliyor. ColorOS, daha az özelleştirmeyle saf Android’e göre farklı, ama ona yine de biraz daha yakın bir deneyim sunuyor. Kullanıcılar, duvar kağıdı, uygulama ikonları ve yazı tipi büyüklüğü gibi detayları özelleştirebilirler. AMOLED ekran sayesinde Her Zaman Açık Ekran özelliği, pil ömrünü etkilemeden kullanılabiliyor. Telefon galerisindeki fotoğraflar karikatür haline getirilip ekranda sürekli kalabilir. Eskiden Oppo’nun “-1 ekranı” olarak bilinen bölüm, şimdi Google Keşfet’e ayrılmış. Ayrıca, Ana ekrandan yukarı doğru sürükleyerek erişilebilen Shelf adlı bir Araç Takımı bölümü mevcut. Bu bölüm, çalma kontrolleri gibi çeşitli araçları içeriyor ve Apple’ın iPhone’larındaki Araç Takımları bölümüne benziyor. Telefon çok fazla ön yüklü uygulama ve oyunla geliyor, ancak bunlar kaldırılabiliyor.

    ColorOS 14, yapay zekâ desteği ile özellikle Fotoğraflar uygulamasında kullanışlı özellikler sunuyor. AI Silgisi ile fotoğraflardaki istenmeyen kişi veya nesneleri kaldırabilirsiniz. Portre fotoğraflarda, kişileri ayırıp çıkartma olarak paylaşma imkanı da bulunuyor. Uygulama menüsü, alfabetik sıralamayla kolay erişim sağlıyor. Ayarlar içinde gizli deneysel özellikler, Kenar Çubuğu gibi araçlar da bulunuyor. Kenar Çubuğu, ekran görüntüsü alma veya dosya kopyalama gibi işlevler sunuyor. Öte yandan parmak izi okuyucu ve yüz tanıma özellikleri de görüyoruz. Ekran içi parmak izi okuyucu, yüksek güvenlik sağlarken, yüz tanıma daha rahat bir kullanım sunuyor.

    oppo reno11 f 5g inceleme

    Oppo Reno11 F 5G, 64 megapiksel ana kamera, 8 megapiksel ultra geniş kamera ve 2 megapiksel makro lense sahip. Ana kamera, f/1.7 diyafram ve faz algılamalı otomatik odaklama özellikleriyle yeterli ışık koşullarında canlı ve parlak fotoğraflar çekebiliyor. Düşük ışıkta da başarılı sonuçlar verirken, Gece modu net ve keskin fotoğraflar sunuyor. Makro kamera, düşük çözünürlüğe rağmen parlak ve keskin çekimler yapabiliyor. Portre çekimlerinde de arka plan bulanıklığı iyi ayarlanmış ve ön planla arka plan arasındaki sınırlar dikkatle korunmuş.

    Ön kamera, 32 megapiksel çözünürlüğü ve f/2.4 diyaframı ile farklı ışık koşullarında iyi selfie’ler çekiyor. Güzellik modu, yüzün doğallığını bozabilirken, doğal sonuçlar da elde edilebiliyor. Ön kamera, 4K/30fps video kaydı yapabiliyor ve ses kayıt kalitesi iyi. Ana kamera da 4K/30fps video kaydı yapabiliyor, ancak optik görüntü sabitleme olmaması nedeniyle durağanlık yazılımla sağlanıyor. Genel olarak, Oppo Reno11 F 5G’nin video performansı renk, parlaklık ve ses kalitesi açısından tatmin edici düzeyde.

    Oppo Reno11 F 5G, şık tasarımı, parıldayan arka yüzü ve ince profiliyle dikkat çeken bir telefon. AMOLED ekranı, dışarıda bile net görüntü sunarken, video izleme ve oyun oynama deneyimini keyifli hale getiriyor. MediaTek Dimensity 7050 işlemci ve 8 GB RAM ile günlük kullanımda yeterli performans sunan cihaz, 5000 mAh piliyle iki güne varan kullanım süresi sağlıyor. Android 14 ile gelen ve uzun süreli güncelleme desteği bulunan telefon, 5G uyumluluğu ile geleceğe yönelik bir yatırım. 64 megapiksel ana kamera ve 32 megapiksel ön kamera, tatmin edici fotoğraf ve video performansı sunarken, yüklü gelen uygulama ve oyunlar kullanıcı tarafından kolayca kaldırılabiliyor. Genel olarak, Oppo Reno11 F 5G, fiyatının hakkını veren, tasarım ve performans açısından dengeli bir seçenek.

    Riot Games, ‘The Art and Making of Arcane’ kitabını duyurdu

    Riot Games, Fortiche ve Melcher Media, League of Legends evrenine dayanan ve Emmy ödüllü animasyon dizisi Arcane’in sanat ve hikâye anlatımını içeren “The Art and Making of Arcane” kitabını duyurdu.

    Insight Editions iş birliğiyle yayımlanacak olan kitap, New York Times yazarı Elisabeth Vincentelli tarafından kaleme alındı. Kitap, Arcane’in birinci ve ikinci sezonlarındaki sanatsal detayları gözler önüne seriyor. Arcane, sanatsal başarılarıyla eleştirmenlerden övgüler almış, hayranlarının beğenisini toplamış ve ‘En İyi Animasyon Dizisi’ dalında Emmy ödülü kazanan ilk internet dizisi olma başarısını göstermişti.

    Bu yılın ilerleyen dönemlerinde piyasaya sürülmesi planlanan “The Art and Making of Arcane”, dizinin yapımcıları Christian Linke ve Alex Yee ile Fortiche’nin stüdyo şefleri ve yardımcı yönetmenleri Pascal Charrue ve Arnaud Delord’un da aralarında bulunduğu beyin takımıyla yapılan detaylı röportajları içeriyor.

    Kitap, karakterlerin görsel gelişimlerini gösteren ilk tasarımlar, genişleyen arka plan ve sanatsal ögeler ile 20’den fazla animatör, yazar, yönetmen, sanatçı, oyun tasarımcısı ve müzisyenle yapılan görüşmeleri de kapsıyor.

    “The Art and Making of Arcane” kitabı üç farklı versiyon halinde sunulacak: Artifact Edition, Portfolio Edition ve Standard Edition. Tüm versiyonlar bir Jinx posteri, bir Piltover haritası, dizinin dünyasına ait bir şema, bir Vander mektubu, birinci ve ikinci sezonlardan içerikleri barındıran katlanabilir broşürler ve daha birçok özel içeriği barındırıyor.

    Standart Edition, tüm bu içerikleri kapsayan temel bir versiyon. Artifact ve Portfolio versiyonları ise daha fazla özel içeriğe sahip. Bu versiyonlara ek olarak, yalnızca 40 adet üretilen özel bir Jinxed sürümü de seride yer alacak. Bu paketler; tarot kartları, özel posterler, Alex Seaver ve Alexander Temple’ın birinci sezon müziklerinden oluşan bir plak albümü ve kitap tutuculara kadar birçok nadir içeriğe sahip.

    Turkcell ve Ericsson’dan geleceğin geniş bant ihtiyaçlarına yönelik iş birliği

    Geniş bant servislerine yönelik ihtiyaçlar arttıkça, iletişim servis sağlayıcıları da şebekelerinde daha fazla spektruma ihtiyaç duyuyor. Turkcell ve Ericsson, artan geniş bant ihtiyacını karşılamak amacıyla şebeke erişim çözümlerinde iş birliği yapıyor.

    Ericsson (NASDAQ: ERIC) ve Turkcell, mobil şebekelerdeki iletim kapasitesini artırmaya yönelik yeni spektrum çözümlerini değerlendirmek için iş birliği yapmaya başladıklarını duyurdu. Bu çalışmalar, 5G ve 6G gibi yeni nesil teknolojilere odaklanarak mobil iletişim alanında daha yüksek verimlilik ve hız sağlamayı amaçlıyor. İş birliğinin bir parçası olarak iki şirket, mevcut E-band’e göre  1,5 kat daha geniş bir spektrum kullanımını olanaklı kılan W-band çözümünün ilk denemesini başarıyla gerçekleştirdi. W-band kullanımı sayesinde, mobil şebeke iletim kapasitesinde iki kattan fazla bir artış sağlanacağı öngörülüyor.

    Ericsson ile birlikte gerçekleştirilen W-band denemesi, Turkcell’in mobil ana taşıyıcı kapasitesini önemli ölçüde artırarak, yoğun veri aktarımı gerektiren bağlantı ve kullanım senaryolarında müşteri deneyimini daha da iyileştirebilecek fırsatlar ortaya koyma potansiyeline sahip. W-band çözümleri, 100 GHz’den daha yüksek frekansları kullanma imkânı sunması sayesinde 100 Gbps’ye kadar aktarım hızını mümkün kılıyor. Bu da Turkcell’e daha düşük maliyetle daha iyi hizmet sunma, kullanıcıları için daha fazla değer yaratma ve ayrıca yeni iş ve gelir fırsatlarına erişim imkanı sağlıyor.

    92 – 114.5 GHz arası çalışan W-band gibi milimetrik (mmWave) dalga bantları, daha yüksek kapasite ve daha iyi müşteri deneyiminin yanı sıra, daha düşük enerji tüketimi ve karbon ayak izi sağladığı için sürdürülebilir bir çözüm olarak kabul ediliyor. Milimetrik bantlar, mevcut ana taşıyıcı spektrumunu genişleterek, Turkcell’in 4G, 5G ve gelecekte kullanıma girecek diğer yüksek performanslı mobil geniş bant servislerini sunmasını kolaylaştıracak.

    Steam Deck Türkiye pazarına ne zaman gelecek?

    0

    Steam Deck, Valve Corporation tarafından geliştirilen ve oyun dünyasında büyük bir heyecan yaratan bir taşınabilir oyun konsolu olarak dikkat çekiyor.

    Steam Deck Türkiye pazarına ne zaman gelecek? Ancak Türkiye pazarına ne zaman geleceği konusu, birçok oyuncunun merakla beklediği bir soru işareti olarak duruyor. İşte Steam Deck’in Türkiye’ye gelme durumu ve bu konudaki detaylar.

    Steam Deck, taşınabilir bir oyun konsolu olarak PC oyunlarını mobil bir formatta oynatma imkanı sunuyor. Valve tarafından geliştirilen bu cihaz, birçok oyuncunun hem taşınabilirlik hem de yüksek performanslı oyun deneyimi arayışına cevap veriyor. Özellikle Steam kullanıcıları için tasarlanan Steam Deck, Steam oyun kütüphanesine tam erişim sağlayarak geniş bir oyun seçeneği sunuyor.

    Steam Deck‘in özellikleri arasında AMD’nin özel olarak tasarlanmış bir APU’su, dokunmatik ekran, yüksek çözünürlüklü ekran, ergonomik kontrolcüler ve Windows işletim sistemini yükleyebilme seçeneği bulunuyor. Bu özellikler, hem PC oyunlarını yüksek grafik kalitesinde oynama hem de taşınabilirlik konusunda kullanıcıya büyük avantajlar sağlıyor.

    Steam Deck Türkiye pazarına ne zaman gelecek?

    Ancak Türkiye’deki oyuncular için en önemli soru, Steam Deck’in Türkiye pazarına ne zaman geleceği. Bilindiği gibi Valve, ilk etapta bazı ana pazarlara odaklanıyor ki zaten öyle de oldu. Türkiye gibi pazarlar için ise çıkış tarihleri genellikle daha sonraki dönemlerde belirleniyor.

    Steam Deck

    Valve Corporation, genellikle ürünlerini ABD ve Avrupa gibi büyük pazarlarda ilk olarak piyasaya sürüyor ve daha sonra diğer bölgeleri kademeli olarak ekliyor. Bu nedenle, Steam Deck’in Türkiye’ye gelme zamanı, özellikle Valve’in küresel dağıtım stratejisine bağlı olarak değişebilir.

    Öte yandan, Türkiye’deki oyuncular için Steam Deck’in çıkış tarihini öğrenmek ve cihazı ne zaman satın alabileceklerini planlamak önemli bir beklenti oluşturuyor. Steam Deck’in Türkiye’ye gelmesiyle birlikte, oyuncuların mobil oyun deneyiminde yeni bir dönem başlayabilir ve Steam platformuna erişim daha da genişleyebilir.

    Steam Deck
    Steam Deck

    Valve’in resmi olarak Türkiye pazarına çıkış tarihini duyurması için kullanıcıların ve hayranların sabırsızlıkla beklediği bir süreç yaşanıyor. Türkiye’deki oyuncular, Steam Deck’in özelliklerini, performansını ve kullanım kolaylığını yakından takip ediyor ve bu cihazı deneyimlemek için büyük bir heyecan duyuyor.

    Etik Hacker Kime Denir? Hacker Meziyetleri İyilik için Nasıl Kullanılır?

    Siber saldırıların yıkıcı etkisi her geçen gün artmaya devam ediyor. Haberlere baktığımızda korsanların altyapı tesislerinden okullara hiçbir hedef ayrımı yapmadığını görüyoruz. Çözüm olarak hükümetler daha caydırıcı yaptırımlara başvururken şirketler de taşın altına elini sokuyor. Örneğin siber güvenlik şirketleri ile daha içli dışlı çalışan şirketler güvenlik bütçelerini yukarı çekiyor. Bu önlemlere ek olarak son dönemde etik hacker kavramı gündeme geliyor. Peki kurumların ve hatta ülkelerin güvenliği için bu kişilerin rolü nedir?

    etik hacker
    Etik hacker, bir sisteme yasal olarak giren ve açıkları bularak gelişim sağlayan kişilerdir

    Etik Hacker Kime Denir?

    İlk önce etik hacker’ın tanımını yapalım. Bu kişiler aslında bir kuruluşun genel güvenliğini test etmek için yeteneklerini kullanan uzmanlardır. Bir siber korsan kadar donanımlı olan bu kişiler bilgilerini iyilik için kullanır. Bu nedenle bazen etik hackerlara “beyaz şapkalı hacker” dendiğini görürüz. Başka bir ifadeyle bilgisayar sistemlerine giren, açıkları test eden bu kişiler yasal olarak görevdedir.

    Yapay Zeka mı Etik Hacker mı?

    Siber güvenlik şirketlerinin son dönemde yapay zekaya yatırım yaptığını biliyoruz. Yapay zeka, hızlı ve etkili tarama yaparak mevcut tehditleri analiz etmekte büyük avantaja sahip. Fakat özellikle büyük kurumlar ve devletler tek başına yapay zekayı yeterli görmüyor. Bunun nedeni olarak da uzmanlar yapay zekanın analizlerinin geçmişe dayalı olmasını gösteriyor. Oysaki insan faktörü çok daha belirleyici olabiliyor. Daha iyi anlamak adına etik bilgisayar korsanlarından oluşan bir şirket olan Independent Security Evaluators’a bakalım. Şirketin Yönetici Ortağı Ted Harrington kurumların bir bilgisayar korsanı gibi düşünmeleri gerektiğini öğütlüyor. Çünkü ona göre güvenlik açıklarını proaktif olarak tespit etmek için etik hacker gibisi yok.

    Yapay Zeka Saldırıda Etkili ama Savunmada Zayıf

    Missouri Üniversitesi araştırmacısı Prasad Calyam ve Amrita Üniversitesi araştırmacıları da benzer bir sonuca varıyor. Ekibin yaptığı araştırma, OpenAI’ın ChatGPT’sinin ve Google’ın Bard’ının siber güvenlik önlemlerini geçebildiğini gösteriyor. Ancak bu tür sistemlerin tam koruma için yeterli olmadığı da araştırmada ortaya çıkıyor. İş yine dönüp dolaşıp insan faktörüne dayanıyor. Sonuçta araştırma yapay zekanın tam bir koruma sağlamasından ziyade etik korsanları eğitim aracı olarak faydalı buluyor. Siber güvenlik analisti ve araştırmacısı Keren Elazari’nin de söylemi bir hayli iddialı. Ona göre bilgi çağı için bir bağışıklık sistemi görevi gören bilgisayar korsanları toplumların vazgeçilmezi.

    etik hacker
    300 binin üzerinde iş ilanı ile etik hackerlar revaçta

    Daha Güvenli Dijital Dünya

    Özetle etik hacker dediğimiz kişiler organizasyonları sömürmek yerine onları geliştirmek için çalışan profesyoneller. Bu kişiler kurumların ve devletlerin bilgisi dahilinde hareket ederek önemli bir üstünlük sağlamakta rol oynuyorlar. İstihdam açısından da etik hacker pozisyonları yeni fırsatlar doğuruyor. Şaşırtıcı bir şekilde, LinkedIn platformunda 308 binin üzerinde etik hacker pozisyonu listelenmesi bu ihtiyacı kanıtlıyor. Verilere göre küresel siber güvenlik pazarının 2030’a kadar %13,8’lik yıllık büyüme oranını da hesaba katalım. Böyle baktığımızda siber güvenlik alanında kariyer için daha doğru bir zaman olmadığı sonucuna varıyoruz.

    Acer Aspire Spin 14, kullanım modları ile çoklu görevlerde destek oluyor

     Yeni teknoloji trendlerini takip eden modern kullanıcıların gözdesi Acer Aspire Spin 14, mobil halde çalışan kullanıcıların, çoklu görev yeteneklerine ihtiyaç duyan profesyonellerin ve üniversite öğrencilerinin her türlü kullanım senaryosu için 4 farklı kullanım moduyla geliyor. Aspire Spin 14 (ASP14-51MTN-701D), sahip olduğu hassas dokunmatik ekranı ve Acer Active Stylus kalemiyle yaratıcılığı en üst seviyeye taşıyor. 

    Acer Aspire Spin 14, dizüstü bilgisayar, çadır, ekran ve tablet modları arasında kolayca geçiş sağlamaya imkan tanıyan 360°hareket kabiliyetine sahip menteşesiyle yaratıcı görevleri başarıyla tamamlıyor, kullanıcının dilediği şekli alarak kullanım kolaylığı sağlıyor.

    Windows 11’in Microsoft Copilot özelliği sayesinde kullanıcılar yapay zeka destekli görev yardımı ile yaratıcılıklarını ve üretkenliklerini artırırken Windows Copilot’a klavyede özel olarak atanmış tuş aracılığıyla hızlı ve kolay erişim sağlayabiliyor.

    İnce, Hafif ve Hassas Dokunmatik Ekranıyla Mobil Kullanıcıların Gözdesi  

    İnce ve hafif 360° menteşe tasarımı sayesinde kullanıcılar Acer Aspire Spin 14’ü çevirebiliyor, katlayabiliyor, döndürebiliyor ve çadır modunda kullanabiliyor. Cihazın 16:10 en-boy oranına sahip, Acer BlueLightShield™ teknolojili 14 inç WUXGA IPS hassas dokunmatik ekranı, Acer Active Stylus desteği sunduğu için yaratıcı işlerle uğraşan profesyonellere yönelik sınırsız ve zahmetsiz bir kullanım alanı da sunuyor. Wacom AES 2.0 teknolojili şarj edilebilir Active Stylus, doğal bir yazma ve çizim desteği sağlarken daha doğru ve hızlı girişler için 4096 basınç seviyesiyle daha fazla hassasiyet sunuyor. Tüm bu özellikleri Acer Aspire Spin 14’ün kullanıcılar için mükemmel bir tuval işlevi görmesini sağlıyor ve not almayı, çizim yapmayı ve diğer tüm çalışma süreçlerini kolaylaştırıyor. Aynı zamanda cihazlar arasında geçiş yapmak ya da harici ekranlar gibi bir cihazdan bir diğerine sorunsuzca bağlanabilmek için USB Type-C (Thunderbolt 4) ve HDMI 2.1 desteği de mevcut.

    Kullanıcıyı Merkeze Alan Eşsiz Deneyim 

    Her göreve hazırlıklı olan Acer Aspire Spin 14, Intel® Core™ Ultra 7 150U işlemci ve 16 GB LPDDR5 bellek ve 512 GB M.2 SSD ile pek çok zorlu görevin altından kalkabilecek kapasiteye sahip. Acer Aspire Spin 14, üretkenliği daha da üst seviyelere taşıyabilmek için mobil cihazları kablosuz olarak PC’ye entegre etmeyi sağlayan Intel® Unison™’la birlikte geliyor. Öte yandan cihaz, klavyedeki tuş ile kolayca erişilebilen Windows Copilot sayesinde çalışırken, içerik oluştururken veya oyun oynarken kişiselleştirilmiş yanıtlar ve görevlerde yardımcı olmak için yapay zekanın gücünden yararlanarak daha fazla yaratıcılık ve üretkenlik sağlıyor. Acer’ın PurifiedVoice™ ve PurifiedView™ teknolojileri, video konferanslar, toplantılar ve hatta canlı yayınla streaming yapan kullanıcıların daimi destekçisi konumunda. PurifiedVoice™ arka plan gürültülerini minimuma indiren çift dijital mikrofonla net ve pürüzsüz bir ses iletişimini sağlarken 1080p web kameranın yararlandığı PurifiedView™, daha pürüzsüz ve canlı bir görünüm için arka plan bulanıklaştırma veya göz kontağını kullanıcıya göre sorunsuzca ayarlayabilme özellikleri gibi yapay zeka algoritmalarından yararlanıyor. Cihaz, kameranın yakaladığı görsellerdeki istenmeyen pürüzlü görünümü ise TNR teknolojisiyle çözüme kavuşturuyor.

    Google Pixel Watch 3 renkleri sızdırıldı!

    0

    Google tarafından 13 Ağustos 2024 tarihinde gerçekleştirilecek olan Made by Google etkinliğinde, Pixel serisinin yeni üyeleri ile birlikte Pixel Watch 3’ün de tanıtılması bekleniyor. 13 Ağustos’ta gerçekleşecek etkinlikte, Pixel 9, Pixel 9 Pro, Pixel 9 Pro XL, Pixel 9 Pro Fold ve Pixel Buds Pro 2’nin yanı sıra, Pixel Watch serisinin en yeni üyesi de sahne alacak.

    Google Pixel Watch 3, renk alternatifleriyle göz dolduracak

    Pixel Watch serisinde bir ilk yaşanacak ve Pixel Watch 3, iki farklı boyut seçeneğiyle kullanıcılara sunulacak: 41mm ve 45mm. Bu yenilik, farklı bilek ölçülerine ve tercihlerine sahip kullanıcılar için daha fazla seçenek sunacak.

    Yeni sızıntılara göre, Pixel Watch 3’ün renk ve materyal seçenekleri şu şekilde olacak:

    • Mat Siyah Alüminyum kasa ve Obsidyen kayış
    • Cilalı Gümüş Alüminyum kasa ve Porselen kayış

    Bu seçenekler her iki boyut için de geçerli olacak. Bunlara ek olarak iki farklı alternatif daha sunulacak:

    • 41mm model: Şampanya Altın Alüminyum kasa ve Fındık Rengi kayış
    • 45mm model: Mat Fındık Rengi Alüminyum kasa ve Fındık Rengi kayış

    Google, Pixel Watch 3 için çok sayıda kayış seçeneği sunacak:

    1. Aktif Kayış: Obsidyen, Porselen, Fındık Rengi ve Gül Kuvars (sadece 41mm)
    2. Aktif Spor Kayış: Obsidyen, Porselen, Fındık Rengi, Mercan, Ay Tozu ve Kış Yeşili
    3. Örgü Kayış: Sarmaşık, Porselen, Limon Otu, Şakayık, Körfez (sadece 41mm) ve Adaçayı (sadece 41mm)
    4. Metal Bağlantılı Kayış: Mat Siyah ve Fırçalanmış Gümüş
    5. El Yapımı Deri Kayış: Obsidyen ve Ay Tozu
    6. Performans Döngü Kayışı: Obsidyen, Porselen, Şakayık ve Kış Yeşili.

    Sadece 41mm Pixel Watch 3 için sunulacak özel seçeneklerse şunlar:

    • Esnek Kayış: Obsidyen, Porselen, Körfez, Adaçayı, Kış Yeşili ve Gül Kuvars
    • Metal Örgü Kayış: Mat Siyah, Şampanya Altın ve Cilalı Gümüş
    • İnce Metal Kayış: Mat Siyah, Şampanya Altın ve Fırçalanmış Gümüş
    • İki Tonlu Deri Kayış: Kömür, Porselen ve Körfez.

    Tüm bu kayış seçeneklerinin, Performans Döngü Kayışı hariç, saatin lansmanıyla birlikte piyasaya sürülmesi bekleniyor. Performans Döngü Kayışı’nın ise Ekim ayı sonuna kadar gecikebileceği ve daha sonrasında ise bölge bölge piyasaya sürülmesi bekleniyor.

    E-posta ve SMS gönderim trendleri belli oldu

    SmartMessage’ın yaptığı analize göre 2024 yılı ilk yarısında e-posta ve SMS gönderim adetlerinde belirgin dalgalanmalar yaşandı. Ocak-Şubat döneminde hem e-posta hem de SMS gönderimlerinde büyük artışlar görülürken, Şubat-Mart döneminde düşüşler kaydedildi. Bu trendler, tatil dönemlerinin iş aktiviteleri üzerindeki etkisini ortaya koyuyor.

    Pazarlama teknolojileri sektöründe yirmi yıla aşkın süredir faaliyet gösteren lider Türk mühendislik şirketi SmartMessage, 2024 yılının ilk yarısında gözlemlenen e-posta ve SMS gönderim trendlerini analiz etti. Türkiye’deki trendlerin dünya genelindeki genel iletişim trendleri ile büyük ölçüde uyumlu olduğu gözlenen analize göre; tatil dönemleri ve iş dünyasındaki sezonluk değişiklikler, her iki alanda da iletişim trafiğinde benzer dalgalanmalara neden oluyor. Türkiye’deki trendlerin, küresel iletişim dinamiklerinin bir yansıması olduğunu gösterdiğini belirten SmartMessage’ın CEO’su Oğuz Küçükbarak şunları belirtti: “2024’ün ilk yarısında gözlemlediğimiz bu dalgalanmalar, pazarlama stratejilerinin etkinliğini ve tatil dönemlerinin iş dünyasına olan etkisini daha iyi anlamamıza yardımcı oldu.” 

    E-posta ve SMS Gönderimlerinde İlk 6 Ay

    SmartMessage’ın yaptığı değerlendirmeye göre 2024 yılının ilk 6 ayında e-posta gönderim trendlerinde dikkat çekici değişiklikler gözleniyor. Ocak-Şubat döneminde %34.6 oranında önemli bir artış yaşanırken, Şubat-Mart döneminde gönderim adetleri %16 oranında azaldı. Mart-Nisan döneminde gönderim adetleri sabit kalırken, Nisan-Mayıs döneminde %24.5 oranında bir artış gözlendi. Öte yandan, Mayıs-Haziran döneminde ise %21.7 oranında bir azalma yaşandı. Bu trendler, özellikle tatil dönemlerinin iş aktivitelerini ve dolayısıyla e-posta gönderim adetlerini etkilediğini gösteriyor.

    SMS gönderim trendleri de benzer şekilde dalgalanmalar gösteriyor. Ocak-Şubat döneminde %76 oranında büyük bir artış yaşanırken, Şubat-Mart döneminde %43 oranında bir azalma kaydedildi. Mart-Nisan döneminde SMS gönderim adetleri sabit kalırken, Nisan-Mayıs döneminde %39.2 oranında bir artış gözlendi. İki aylık diğer dönem olan Mayıs-Haziran’da ise %20.6 oranında bir azalma yaşandı. SMS gönderimleri, daha hızlı ve daha kişisel iletişimler için kullanıldığından, e-posta trendlerinden biraz farklılık gözlemleniyor.

    Dünya E-posta Trendleri 

    Sezonluk dalgalanmalar dünya genelinde e-posta gönderimlerinde genellikle belirli dönemlerde artış ve azalışlar şeklinde gözlemleniyor. Örneğin, yılbaşı, tatil sezonları ve önemli alışveriş etkinlikleri (Black Friday, Cyber Monday) gibi dönemlerde e-posta gönderimleri artıyor. Yaz aylarında ve tatil sezonlarında ise iş dünyasında durgunluk yaşanıyor.

    Ocak-Şubat döneminde gözlemlenen %34.6 oranındaki e-posta artışı, dünya genelinde de yeni yılın başlangıcında benzer artışların görülmesiyle paralel. Şubat-Mart dönemindeki %16 oranındaki azalma, dünya genelinde de kış aylarının sonlarına doğru iş aktivitelerinin yavaşlamasıyla örtüşüyor. Mart ve Nisan aylarında e-posta gönderimlerinin sabit kalması, dünya genelindeki tatil ve bayram dönemlerinin etkisiyle benzer bir durgunluk dönemi olarak kabul ediliyor. Nisan ayında özellikle dünyada ilgili bölgelerde Paskalya tatili de iş yoğunluğunu etkiliyor. Mayıs ayında %24.5 oranında e-posta artışı, dünya genelinde de bahar ve yaz kampanyalarının başlamasıyla uyumlu bir trend. Haziran ayında ise %21.7 oranındaki azalma, yaz tatillerinin başlamasıyla dünya genelinde gözlemlenen bir durum olarak karşımıza çıkıyor.

    Telegram’da güvenlik açığı tespit edildi

    ESET araştırmacıları, Haziran 2024 tarihli bir yeraltı forum gönderisinde belirtilmemiş bir fiyatla satışa sunulan ve Telegram’ın Android uygulamasını hedef alan bir sıfır gün açığı keşfetti. ESET’in “EvilVideo” adını verdiği bir güvenlik açığını kötüye kullanan saldırganlar Telegram kanalları, grupları ve sohbetleri aracılığıyla kötü amaçlı Android yüklerini paylaşabiliyor ve bunların multimedya dosyaları gibi görünmesini sağlayabiliyordu. Açık, yalnızca 10.14.4 ve daha eski Android Telegram sürümlerinde çalışıyor.

    Telegram açığını keşfeden ESET araştırmacısı Lukáš Štefanko, “Açıklığın bir yeraltı forumunda satılık olarak ilan edildiğini tespit ettik. Gönderide satıcı, ekran görüntülerini ve herkese açık bir Telegram kanalında istismarı test ettiği bir videoyu gösteriyor. Söz konusu kanalı tespit etmeyi başardık.  Açık hala mevcuttu , bu da yükü ele geçirmemizi ve kendimizin test etmesini sağladı” dedi.

    ESET Research tarafından yapılan analiz, istismarın Telegram’ın 10.14.4 ve daha eski sürümlerinde çalıştığını ortaya koydu. Bunun nedeni, geliştiricilerin özel olarak hazırlanmış multimedya dosyalarını Telegram sohbetlerine veya kanallarına programlı olarak yüklemelerine izin verdiği için belirli bir yükün büyük olasılıkla Telegram API kullanılarak hazırlanmış olması olabilir. İstismar, tehdit aktörünün bir Android uygulamasını ikili bir eklenti olarak değil multimedya ön izlemesi olarak görüntüleyen bir yük oluşturabilmesine dayanıyor gibi görünüyor. Sohbette paylaşıldıktan sonra kötü amaçlı yük 30 saniyelik bir video olarak beliriyor.

    Varsayılan olarak Telegram üzerinden alınan medya dosyaları otomatik olarak indirilecek şekilde ayarlanmış. Bu, bu seçeneğin etkin olduğu kullanıcıların, paylaşıldığı sohbeti açtıklarında kötü amaçlı yükü otomatik olarak indirecekleri anlamına geliyor. Varsayılan otomatik indirme seçeneği manuel olarak devre dışı bırakılabilir. Bu durumda, paylaşılan videonun indirme düğmesine dokunarak yük yine de indirilebilir.

    Kullanıcı “videoyu” oynatmaya çalışırsa Telegram videoyu oynatamadığını belirten bir mesaj görüntüler ve harici bir oynatıcı kullanılmasını önerir. Bununla birlikte kullanıcı görüntülenen mesajdaki “Aç” düğmesine dokunursa yukarıda belirtilen harici uygulama olarak gizlenmiş kötü amaçlı bir uygulama yüklemesi istenecektir.