Yılın belki de en beklenmedik gelişmelerinden birini, büyük bir krizi geride bıraktık. Milyarder ve yapay zeka evanjelisti Sam Altman, OpenAI’deki CEO’luk görevinden şirketin yönetim kurulu tarafından atıldı. Ancak Altman’ı kovan yönetim kurulunun bu kovma sebebini net bir şekilde açıklayaması işleri iyice karışık bir noktaya taşıdı.
Kurul, açıklamasında Altman’ın ayrılışını Altman’ın yönetim kurulu ile iletişiminde tutarlı olmamasına bağladı ve Altman’ın sorumluluklarını yerine getirmediğini belirtti. Altman’ın tam olarak nasıl tutarsız davrandığını ve ne gibi görevleri yerine getirmediğini hiçkimse hala bilmiyor.
Ancak Altman’ın sürpriz bir kararla kovulmasının ardından yaşananlar bir film senaryosundan farksızdı. Silikon Vadisi bu ayrılığı kabullenemedi ve yapay zeka sektöründe ve vadide ağırlığı olan Altman’ın sebepsiz kovuluşu pek çoklarını hem tatmin etmedi hem de rahatsız etti. Öyle ki OpenAI’ın 500’ün üzerinde çalışanı yönetim kurulunu açıkça tehdit ederek Altman’ın tekrar göreve getirilmesi yönünde bir mektup imzaladı. Microsoft’un da Sam Altman dahil OpenAI’ın tüm ekibine kucak açtığını söylemesiyle kriz bambaşka bir noktaya evrildi.
Nihayetinde baskılara daha fazla direnemeyen OpenAI yönetim kurulu verdikleri kararden mecburen dönmek durumunda kaldı ve Altman yeniden ve daha da güçlenerek şirkete yeniden CEO oldu.
Peki yapay zekaya yön veren bir şirkette yaşananlar neden tüm dünyayı ayağa kaldırdı ve milyonların bir anda ilgisini bir şirkete çevirdi?
OpenAI, ChatGPT ile yazımın başında belirttiğim gibi milyonlarca insana ulaşıyor ve pek çok şirket de bu teknolojiden, bu hizmetten yararlanıyor. Haliyle ChatGPT’nin arkasındaki şirkette yaşanacak krizin yansıması da büyük oldu.
Altman kovulmadan önce, belirtilmemiş bir atılımdan bahsetmişti. Aynı sıralarda Altman, Financial Times’a OpenAI’nin GPT-5 üzerinde çalıştığını da söyledi. GPT-4’ü henüz hazmedememişken GPT-5 ile yapay zekada sınırların nasıl zorlanacağını düşünmek bile oldukça güç.
Altman’ın yapay zeka geliştirmede korkusuz olduğu ve güvenliği çok dikkate almadığı sıkça konuşuluyor. GPT-5 ile birlikte yapay zekanın kurallarını belirleyen OpenAI’ın sorumsuzca yapay zekaya yön vermeye çalıştığı düşüncesi Altman’a yönelik tepkileri son zamanlarda büyütüyordu.
Haliyle GPT-5’in bilmediğimiz bazı özellikleri, yönetim kurulunu bu denli karıştırmış olabilir. Kimse bunu sesli dillendirmese de, Altman’ın bazılarımızın tadını kaçıracak, bazılarımızı ise fazlaca mutlu edecek bir iyileştirme, geliştirme yaptığı düşünülüyor.
Kurumsal çatışmalar aslında yeni değil ve OpenAI’da da ilk kez yaşanmadığı ortada. Ancak OpenAI’da yaşananların dünyaya bir yansıması var. OpenAI tüm bu anlattıklarımdan yola çıkarak sıradan bir şirket olmadığı gayet açık. Tüm zamanların en hızlı büyüyen teknoloji ürünlerinden biri olan ChatGPT’yi ortaya çıkardı ve hem dünyanın en iyi yapay zeka uzmanlarını istihdam ediyor hem de ChatGPT ile dünyaya adapte olmuş durumda.
Bir başka önemli nokta da Altman’ın atacağı bir sonraki adım. Yapay zekada güvenlik endişeleri zaten gittikçe büyürken, üstüne GPT-5 ile karşımıza neyin çıkacağını kestiremiyoruz ve bu belirsizliğin rahatsız edici yanı var.
Gün geçtikçe daha güçlü hale gelen yapay zeka çözümlerine nasıl hükmedileceği ve herkesin üstüne düşen sorumluluğu ne kadar alacağı belirsiz. Yapay zekanın insanları işinden etmesinden çok bence işin güvenlik ve risklerini daha sık konuştuğumuz bir döneme giriyoruz.
