İnsanlık tarihi boyunca hayal edilen pek çok şey gerçeğe dönüştü. Bunlardan belki de en sansasyonel olanı insanoğlunun aya ayak basması idi. Apollo 11 misyonu kapsamında 20 Temmuz 1969’da Ay’a giden Neil Armstrong, bir gün sonra 21 Temmuz’da aya ayak basan insan olarak tarihe geçmişti. Gelişen teknoloji insanlığın dünya dışındaki hayatlara merakını daha da artırdı. Uzun yıllardır Mars’a araç gönderen uzay bilim insanlarının son yıllarda hedefi Mars’ta kolonileşmek. NASA 2033 yılında ilk insanlı Mars görevini yapmayı planlıyor. Bunun için seçilen kişi NASA’nın astronot programına seçilip mezun olan 17 yaşındaki Alyssa Carson. Mars’ta yaşam hayalleri bir yana geçtiğimiz günlerde tüm dünyaya heyecan veren başka bir gelişme daha yaşandı. Tarihte ilk kez bir kara deliğin fotoğrafı çekildi. Tarihi fotoğrafa Hawaii dilinde “Derin, süslü karanlık oluşum” anlamına gelen “Powehi” adı verildi. Dünya dışındaki gezegenleri ve yaşamları arayıp bulma arzusundaki en büyük dürtü elbette insanlığın genlerindeki keşif arzusu. Ve en derinlerdeki asıl motivasyon ise kaynakların her geçen gün tükendiği dünyanın dışında bir yaşam alanı bulmak ve hayatta kalabilmek.
Ölümsüzlük gerçek olacak mı?
İnsanoğlunun varlığını sürdürmeye devam etme kavgasında yüzyıllardır keşfetmeye çalıştığı asıl önemli bilinmez ölümsüzlük. Bu tarih boyunca bir şekilde kendini gösterdi. Geçtiğimiz aylarda gerçekleşen yeni bir arkeolojik keşfe göre, Çin’in ilk imparatoru Qin Shi Huang MÖ 210 yılında ölmeden önce ölümsüzlük iksirinin bulunması için kapsamlı bir araştırma başlatmış. 20. yüzyılın başlarında yaşadığı tahmin edilen Fransız simyacı Fulcanelli’nin, 1922 yılında yazdığı ve yaşlanmayı geciktirme ile ilgili çalışmalarına yer verdiği Katedrallerin Sırrı kitabı tüm dünyanın ilgisini çekmişti. 80’li yaşlarında 50’lerinde görünen ünlü kimyagerin yaşlanmayı durdurduğu etrafındaki diğer bilim adamlarınca da iddia edilmişti. Tabii teknoloji geliştikçe bilim dünyası da insanoğlunun ölümsüzlük arzusuna cevap bulmak adına çalışmalarına hız kattı. Hemen her gün ölümsüzlüğe hiç olmadığı kadar yakın olduğumuz haberleri sizin de karşınıza çıkıyordur. Bazı içerikler tamamen uydurma ve tık alma üzerine olsa da, ölümsüzlük konusunda çok ciddi Ar-Ge yatırımları yapan ve somut sonuçlar elde etmeye başlayan şirketlerin ve kişilerin var olduğunu söyleyebiliriz.
Teknoloji devlerinin ciddi çalışmaları var
PayPal’ın kurucu ortaklarından Peter Thiel her fırsatta 120 yaşına kadar yaşamayı planladığını açıklıyor. Bu temennisinin diğer teknoloji liderleri ile karlılaştırdığımızda çok da büyük bir hırs olduğunu söylememiz mümkün değil. Örneğin kurduğu 2045 inisiyatifi adlı oluşumla, ölümsüzlüğün peşinde olanlar için bir platform yaratan Rus milyarder işadamı Dmitry Itskov insan zihnini robotlara aktarıp 30 yıl içinde ölümsüzlüğü hayata geçirmeyi planladıklarını açıklamıştı. Oracle’ın kurucu ortaklarından Larry Ellison da ölüm gerçeğini kabul etmeyip ölümsüzlüğün yakın gelecekte gerçek olacağı fikrini savunanlardan. Ölümsüzlük konusunda yaptığı çalışmalarla en fazla gündeme gelen şirket ise Google. Özellikle günde 150 vitamin takviyesi alarak vücut direncini önümüzdeki 20-30 yıl boyunca korumak istediğini her fırsatta ifade eden Google mühendislik direktörü ve fütürist Ray Kurzweil ile ilgili haberler çok sık karşımıza çıkıyor. Kurzweil’in derdi hayat süresi uzatan teknolojilere eriştiğimizde hayatta kalmak. Kurzweil bunu boş yere istemiyor. Bir bildiği var. Kurzweil aslında Google’ın uzun yıllardır ölümsüzlük konusunda yaptığı çalışmalar ve atılan somut adımlardan dolayı bunları söylüyor. Peki Google ölümsüzlük konusunda neler yapıyor?
Google Calico projesi
2013 yılında Time dergisi Google’ın ölümsüzlük konusundaki çalışmalarına dair bir kapak dosyası hazırlamıştı. Çalışmada Google’ın hastalıkları yenmek ve insan ömrünü uzatmak için çalışmalar yapacak Calico ismini verdiğini yeni şirketinden bahsediyordu. Haberde Google’ın Calico’ya ve yine bu proje ile birlikte hayata geçirilen AbbVie bilimsel araştırma merkezine toplam 1,5 milyar dolarlık bir yatırım yapacağından bahsediliyordu. Calico’nun iki kurucu ortağı Google CEO’su Larry Page ve Apple ve Genentech’in yönetim kurulu üyesi olan Arthur Levinson’un ortak görüşü teknolojinin yardımıyla uzun dönemde insanların sağlık ve yaşlanma problemlerini çözebilmek. Google’un geçtiğimiz altı yıl içinde bu proje dahilinde çalışmaları sürüyor ve bazı adımlar atıldıysa bile bunlar sır gibi saklanıyor. Burada üzerinde çalışan kritik başlıkların, nanoteknoloji ve biyoteknoloji ile ilgili olduğunu biliyoruz. Hücresel seviyede bir hata tespiti ve onarımı yapan ufak robotlar olan nano robotlar ile örneğin insan vücudundaki kanserli hücreler nokta atışı öldürülebilecek. Bu bilimsel bir gerçek. Önemli olan bu yöntemin yaygınlaştırılması ve herkes için erişilebilir noktaya taşınması. Tam bu noktada nanoteknolojik ölümsüzlüğe yirmi yıldan az bir sürede ulaşılacağını ifade eden Ray Kurzweil Google’ın çalışmalarında sonuç alacağı zamanı işaret ediyor gibi.
Ölümsüzlük konusunda son yıllarda Google ve diğer firmaların yaptığı çalışmalar Harari’nin ortaya attığı birçok teoriyi destekliyor. Harari’ye göre yapay zekânın yükselişi uzun vadede dev bir eşitsizlik yaratacak. Bu eşitsizlik neticesinde milyonlarca insan işsiz kalırken diğer yandan yeni teknolojileri kontrol eden bir elit grup öne çıkacak. Bu dönemde yapay zekâ, biyoteknoloji ile birleşecek ve rus milyarder işadamı Dmitry Itskov projesindeki gibi insan zihni robotlara aktarılıp ölümsüzlük gerçek olacak. Bu senaryo çoğumuz için bir felaket gibi görünse de ölümsüzlük için klonlama ya da sibernetik ölümsüzlük gibi farklı bilimsel yöntemlerin üzerinde çalışıldığını da ekleyelim. Tüm bunları görmek ve yaşamak için önümüzde 15-20 yıllık bir zaman var.
Görsel kaynak: newspunch.com
