Bilgisayarınızı, oyun konsolunuzu, medya oynatıcınızı, TV alıcınızı bir monitöre bağlayarak kaliteli görüntü alabilirsiniz. Ancak onlarca seçenek arasından doğrusunu bulmak biraz zor olabilir. İşleri kolaylaştırmak için rehberimizi okuyun…
Dizüstü bilgisayar, tablet gibi hem büyük ekranlı hem de internete bağlanarak istediklerimizi kolayca yapmamızı sağlayan cihazların yaygınlaşması, monitörlerin eskisi kadar popüler olmamasının başlıca sebebi. Ancak bu, onların dünyamızdan tamamen çıktığı anlamına gelmiyor. Kendinizi masaüstü bilgisayarla sınırlandırmayın; monitörleri birçok amaçla farklı cihazlara bağlayarak çok kaliteli bir görüntü elde etmek mümkün.
Monitör kullanmanın avantajlarını düşününce ilk aklıma gelenler aşağıda. Bu örnekleri farklı senaryolarla artırmak da mümkün.
– Oyun konsolunuzu birçok TV’den daha yüksek görüntü tazeleme hızına sahip bir monitöre takarak oyun keyfini artırabilirsiniz.
– Bir medya oynatıcısı ya da haricî TV alıcısı bağlayarak hem pratik hem de ekonomik bir ev eğlencesi çözümü oluşturabilirsiniz.
– Dizüstü bilgisayarınızı bağlayarak daha geniş bir görüntü alanına sahip olabilirsiniz.
– Mobil cihazlarla uyumlu bir monitöre birçok cihazı kablolu/kablosuz bağlayarak ses ve görüntü aktarabilirsiniz.
– Dokunmatik bir cihazla daha ergonomik bir kullanıma kavuşabilirsiniz.
Monitörle yapılabilecek daha birçok şey sayılabilir, ancak ne yaparsanız yapın, doğru monitörü seçmeniz gerekir. Bunun için de teknolojik eğilimleri tanımak önem taşır.
Monitörler hakkında daha fazla bilgi almak için buraya tıklayın.
Panel tipleri: Cihazdaki görüntü panelleri birçok çeşide sahip. Bugüne dek, birçok görüntü biriminde TN teknolojisi kullanıldı. Üretim maliyeti en düşük olan TN paneller, hareketli görüntüleri ekrana getirmekte avantajlılar. Ancak artık hem daha iyi görüntü kalitesi hem de daha geniş görüntü açısı sunan IPS panellerin fiyatları düşüyor. Üstelik IPS paneller daha keskin bir görüntü verebiliyorlar.
Çözünürlük: Çözünürlük konusunda en az Full HD’den yana ve 16:9 görüntü oranlı bir cihaz seçmenizi öneririm. Fotoğraf ve video işleriyle uğraşıyorsanız, WQHD (2560×1440) ya da UHD (3840×2160) çözünürlüklü cihazlara da yönelebilirsiniz.
Aydınlatma: Arka aydınlatma için floresan (CCFL) teknolojisinin kullanıldığı dönemler çok eskide kalmadı. Günümüzde ise LED arka aydınlatmalı monitörler dört bir yanı sarmış durumda. Bu ürünler, CCFL’li modellere göre daha parlak görüntü sunarken, daha ufak ve ince boyutlarda olup, düşük güç tüketiyorlar. CCFL’li modeller ise LED arka aydınlatmalı monitör modellerine göre daha uygun fiyatlılar, fakat sayıları azalmış durumda.
3D: Bir zamanlar oyun severlere hitap eden 3D teknolojisi, artık monitör dünyasının ciddi bir bölümünü etkilemiş durumda. 3D Blu-ray oynatıcılar ve kameralar sayesinde, standart kullanımı zenginleştirmek için bile 3D özellikli bir cihaz alabilirsiniz. Günümüzde yaygın kullanılan iki teknoloji var: Pasif teknolojide, ekonomik polarize gözlüklerle derinlik sağlanıyor. Aktif 3D’de ise pil ile çalışan gözlükler, lensleri açıp kapatarak 120 Hz’lik bir panelden 3D görüntü elde ediyorlar. Her iki teknolojinin de farklı avantajları bulunuyor. Pasif 3D’de 120 Hz’lik bir panele gerek yok ve görüntü parlak ama hareketli sahnelerde ve geniş görüş açısı anlamında aktif 3D daha etkili. Aktif 3D’nin gözlüklerini arada sırada şarj etmeniz gerekiyor ve gözlükler biraz daha ağırlar.
USB: Meşhur haricî cihaz bağlantısını kullanan monitörler genelde adaptörsüz olduklarından daha hafifler. Dizüstü bilgisayarınız için kullanabileceğiniz bu ek görüntü birimlerini yanınızda bile taşıyabilirsiniz.
Monitörlerin dikkat etmeniz gereken diğer özelliklerini de aşağıda görebilirsiniz.
Boyut: Panel boyutunu çapraz olarak gösteren ve inç (2,54 cm) olarak büyüklüğü belirtilen boyut, çözünürlükten ağırlığa kadar birçok şeyi değiştirmektedir. Geniş bir çalışma alanı için 22 inç üzeri monitörleri, oyunlar, TV ve multimedya için için 27 inç üzeri monitörleri tercih edebilirsiniz.
Tazeleme hızı: Monitördeki en küçük görüntü birimi olan pikselin siyahtan siyaha ya da griden griye geçiş hızını milisaniye (ms) cinsinden belirten bu değer azaldıkça, hareketli görüntülerde o kadar problemle karşılaşırsınız. Özellikle film seyretmek ve oyun oynamak isteyenler için büyük önem taşır.
Ek özellikler: Görüntü açısının yüksek oluşu, yatay ve dikey açılardan tam karşıdan bakılmadığı durumlarda görüntünün bozulmamasını garanti eder. Ekranın yükseltilebilir ve yatırılabilir olması da, ofiste ya da çalışırken rahat bir kullanım anlamına gelecektir. Bazı monitörler kendi etrafında döndürülerek (tıpkı bir tablet gibi) portre modunda da kullanılabilirler. Bir yandan cihazlarınızı bağlamak ya da şarj edebilmek isterseniz USB yuvasına sahip cihazları tercih edebilirsiniz. Üzerinde web kamerası bulunan, içerisinde medya oynatıcı özelliği olan, hoparlör, bellek kartı okuyucu taşıyan monitörler de mevcut. Bunlar da multimedya ihtiyaçlarını gidermek çin birebir.
Monitörler hakkında daha fazla bilgi almak için buraya tıklayın.
Monitörünüzü kullanım amacınızı baştan belirlemeniz de, seçim konusunda ilerlemenizi kolaylaştıracaktır. Ekonomik bir monitör almak için neye bakmanız gerektiğini biliyorsunuz. İş amacıyla kullanacaksanız, düşük enerji tüketimi, panel teknolojisi, stant özellikleri (eğme, yükseltme ve portre modunda kullanım için pivot özelliği taşıması gibi), dahilî USB yuvalarına dikkat edebilirsiniz. Windows 8 ile dokunmatik ekranlı monitörler de yaygınlaşıyorlar. Çoğu dokunmatik ekranlı monitör sistemi destekliyor, ancak sertifikalı bir model olabilmesi için belirli kriterleri yerine getirmek gerekiyor. Örneğin, çerçevesiz ekranların kenardan dokunurken kafasının karışmaması gerekiyor, ayrıca beş ve daha fazla noktadan dokunmayı aynı anda algılayabilmesi gerekiyor. Windows 8’in tüm dokunmatik yeteneklerinden faydalanabilmek için 10 noktalı cihazları tercih edebilirsiniz, bu daha fazla para vereceğiniz anlamına geliyor ama buna değecektir.
Multimedya ekranlar da popülerleşiyor, çünkü cihazlarımızla çektiğimiz fotoğraf ve videoları daha büyük ekrandan izlemek gibisi yok. İyi bir multimedya monitörde, HDMI, DVI ve VGA yuvalar bulunurken, komponent video ve ses bağlanltıları ile DisplayPort taşıyan gelişmiş modellere de rastlamak mümkün. En az iki USB yuvasının emrinizde olmalı, tercihen biri yanda biri de arkada olursa, rahatça erişebilirsiniz. Dahili hoparlörlerin de ses çıkışının en az (hoparlör başı) 2 Watt olmasına dikkat edin. Kart okuyucu, web kamerası gibi özelliklere de ayrıca dikkat edebilirsiniz. Ayrıca, TV alıcılı monitörlere biraz daha fazla para ödeyebilirsiniz, ancak tek kumandayla yerinizden bile kalkmadan monitörü ve TV’yi yönetebilmek rahat olacaktır.
Oyunlar için ise yüksek tazeleme hızları, hareketli görüntülerin bozulmadan karşınıza gelmesini sağlayacaktır. Ufak monitörlerde bu bozulmalar göze çarpmasa bile, büyüklerde sinir bozucu olabilir. 27 inç ve üzeri bir ekran tercih etmenizi öneririm, tazeleme süresinin ise siyahtan beyaza en fazla 5 ms, griden griye ise en fazla 2 ms olmasına dikkat edebilirsiniz. Konsol bağlamak için birden fazla dijital görüntü girişi olmalı, ayrıca özel görüntü iyileştirme teknolojileri olan monitörler de keyfinizi artıracaktır. Ses de bu deneyimin ciddi bir parçası olduğuna göre, güçlü bir hoparlörü olmalı. Hatta basları da belirgin bir şekilde duyabilmeniz için bir subwoofer’ı olsa iyi olur. Yanda ya da önde kulaklık bağlantısı olması, sessizce oyuna gömülmek istediğiniz zamanlarda işinize yarayacaktır. 3D istiyorsanız, 120 MHz destekli, Dual-Link DVI bağlantılı bir modeli tercih edebilirsiniz. USB bağlantısı da oyun kollarını bağlamak için işe yarayabilir.