Robot, yeniden programlanabilen; maddeleri, parçaları, aletleri, programlanmış hareketlerle yapılacak işe göre taşıyan veya işleyen çok fonksiyonlu makinelerdir. Aynı zamanda ortamdan topladığı verileri, sahip olduğu bilgilerle sentezleyerek, anlamlı ve amaçlarına yönelik şekilde hareket edebilen ve bunu güvenli bir biçimde yapabilen makine olarak da tanımlanabilir.
Bir makinenin robot olarak isimlendirilebilmesi için dört temel yeteneğe sahip olması gerekir. Bu bölümler; robotun çevresindeki verileri algılayabilmesi için gerekli sensörler, verilerin toplanmasını ve kontrolü sağlayan elektronik devreler, alıcıların verilerini kullanarak robotun amacına uygun matematiksel ve mantıksal işlemler ile karar verme olayının gerçekleşmesini sağlayan program ve verilen kararlar doğrultusunda gerekli hareketleri gerçekleştirebilecek hareketli kısımlardır.
Günümüzde robot teknolojisi oldukça yoğun kullanılmaktadır. Otomotiv sektörü başta olmak üzere, elektronik, tıp, tarım, hizmet alanlarında kullanım daha da yoğunlaşmış durumda. Bu noktaya geldiğimizde robotlaşmanın gelecek için özellikle iş olanaklarını azaltması ve insanlara hükmetmesi gibi çoğu kişi tarafından risk oluşturacağını düşünülen konulara girmek istemiyorum. Şahsi fikrim, çağımızda ve yakın gelecekte böyle bir risk söz konusu olmayacağı yönünde.
Bu yazımda, mini robot teknolojisinden bahsetmek istiyorum. Günümüzde bilim insanlarının en önemli amaçlarından birisi ‘‘tek hücreli canlı kadar küçük bilgisayarlar’’ tasarlamak.
Bu mikro bilgisayarlar sayesinde, insan vücudunun her yerine yolculuk yapabilen mini robotlar tasarlanarak, sağlık alanında devrim niteliğinde değişiklikler yapılmak isteniyor. İnsan vücuduna gönderilen minik robotlar, tedavi edilecek bölgeye kadar giderek, tedaviyi başlatmak amaçlanıyor.
Geleceğin sanayi üretimi, fabrikalarda, üretim bantlarında yapılmayabilir. Geleceğin ürünleri, aynı ağaçlar gibi atom moleküllerinin bir araya getirilmesiyle gerçekleştirilebilir. Bu teknoloji mikro ürünleri beraberinde getirecek. Böylelikle bir virüs büyüklüğünde bilgisayarların üretilmesi amaçlanıyor. Bakteri boyutlarındaki “doktor robotlar” kılcal damarlarda ilaç taşıyarak, vücuttaki hastalıklı kısmı nokta atışıyla tedavi edebileceği bir çağa giriyoruz.
Tasarlanan mini robotların, tıpkı bakteriler ve diğer tek hücreli canlılar gibi suda basit vücut hareketleriyle hareket edebileceği düşünülüyor. Mikroskobik robotlar, sıradan bir enfeksiyonu iyileştirmek veya kanserli hücreleri öldürmek için ilaçları doğrudan hastalıklı bölgelere taşıyabilecek.
Nokta atışı yapan mikroskobik robotların gelecekte hap, serum, şurup ile diğer geleneksel ilaçları ortadan kaldırması bekleniyor. Bu da insanlığı, sivrisinek öldürmek için atom bombası kullanmaya benzeyen klasik tedavi yaklaşımından kurtararak, istenmeyen yan etkileri önleyecek.
Almanya’daki Max Planck Enstitüsü tarafından geliştirilen mikro robot ise bir iğne ucu büyüklüğünde ve deniz tarağının tasarımından ilham alınarak yapılmış. Araştırmacılar, kan damarları içerisinde ileriye veya geriye hareket edebilen bu robotun, deniz taraklarının şekline sahip olduğunu belirtiyorlar.
Robotun tasarımı, sürekli daralan veya genişleyen ve yukarıya doğru akabilen damarlar içerisinde en verimli şekilde yüzebilmesini sağlıyor. Robotun enerji ihtiyacı ise harici bir manyetik alan üzerinden karşılanıyor.
Mini robot teknolojisinde aynı amaca yönelik programlanmış elektronik elemanları kontrol etmek önemlidir. Bu konuda, dünyada gelişmelere örnek olarak ABD’li mühendislerin ürettikleri yüzlerce minik robottan oluşan koloniyi, istedikleri şekli oluşturmaları için programlamayı başardığını söyleyerek verebilirim. Bu çalışma, bu şekilde programlanabilen en çok sayıda robottan oluşan en büyük robot grubu olarak biliniyor. Bir araya gelen hücreler ya da köprüler oluşturabilen karınca kolonileri gibi biyolojik örneklerden ilham alan bu çalışma, kendi kendini oluşturan aletler ya da yapılar üretmeye yardımcı olabilir.
Günümüzde mini robotlardan bahsettiğimizde, mini dronları söylemeden geçemeyeceğim. Mini robotlar ile bulunduğunuz ortamları daha eğlenceli hale getirebiliriz. Mini dronların içerisindeki kablosuz bağlantı teknolojisi sayesinde, akıllı telefonlar veya tabletler ile rahatlıkla bağlantı kurabiliyor. Uygun uygulamalar ile telefon veya tableti bir joystick olarak kullanabiliyorsunuz ve rahatlıkla robotunuzu yönlendirebiliyorsunuz.
Portatif Mini Robot Yazıcı
Mini robotlara verilebilecek örneklerden bir diğeri de Portatif Mini Robot Yazıcı.
Mini yazıcının kullanımı da taşınabilirliği kadar basit.Yazıcıyı bluetooth ile dizüstü bilgisayarınız ya da telefonunuza bağladıktan sonra, istediğiniz boyuttaki bir kağıt üzerine koyarak yazdır tuşuna basmanız işlemin tamamlanması için yeterli. Mini robotik yazıcı dakika da 1-2 sayfa yazabiliyor.
Mini robot teknolojisi, inovasyona açık, devamlı yenilik içinde. Günümüzde ve yakın gelecekte büyük gelişmeler kaydetme potansiyeline sahip.