18’inci Contemporary Istanbul’un partneri LG OLED, Arjantinli sanatçı Cecilia Bengolea’nın “Animations In Water” sergisini fuar kapsamında sanatseverlerle buluşturdu.
1 Ekim’e kadar Tersane İstanbul’da sanatseverleri ağırlayan Contemporary Istanbul, LG OLED ART deneyim alanında Arjantinli sanatçı Cecilia Bengolea’nın “Animations In Water” sergisine ev sahipliği yapıyor. Yeni nesil tasarım ve sanat platformu Mercado yaratıcı kurgusuyla LG OLED ART deneyim alanında hayat bulan seçki, sanatçının suyun ve hareketin akışından ilham alan video çalışmalarını bir araya getiriyor. Mekan tasarımı; dansı empati ve duygusal alışveriş için bir araç olarak kullanan sanatçının sanat pratiğini vurgulayacak şekilde katılımcıları deneyim alanının içinde performans yapmaya teşvik ediyor. Seçkide yer alan Favorite Positions ve Bestiaire, sanatçının vücudunu en sevdiği pozisyonlarda 3B taramasıyla oluşturduğu animasyonlu heykel video serilerinden oluşuyor. Siyah-beyaz bir video çalışması olan Lightning Dance, aşırı hava koşulları ile vücut arasındaki ilişkiyi ele alırken; seçkideki bir diğer video çalışma Neutrinos Ensemble ise izleyiciyi evrendeki en küçük parçacık olan nötrinoların dünyasına bir yolculuğa çıkarıyor. Astrofiziği dans figürleri için bir materyal olarak ele alarak performans sanatını bilimsel disiplinlerle birleştiriyor.
Performans, video, heykel gibi çeşitli medyalar üzerinde çalışan Cecilia Bengolea, LG OLED işbirliği ile gerçekleştirilen sergideki çalışmaları ile ilgili “Bedenin kendine ait bir fiziksel zeka tarafından yönlendirildiği izlenimi veren hareketler ilgimi çekiyor. Bu hareketlerde, ritüel ve tekrar yoluyla kollar, bacaklar ve gövde bağımsız bir hafıza geliştiriyor gibi görünüyor. Eylemi düşünceden ayıran çağrı ve yanıt mekanizmasından kurtulan beden, kendine ait bir yaşamı tanımlamaya başlıyor. Bu bağlamda, dans belki de en gelişmiş bedensel ifade biçimimiz olarak önümüze çıkıyor. (Alprazolam) Spordan veya diğer ilgili fiziksel iletişim biçimlerinden farklı olarak dans, figürü işlevsellikten yoksun, saf bir araç olarak düşünmemizi gerektiriyor” diyor. Dansı radikal empati ve duygusal alışveriş için bir araç ve ortam olarak kullanan Bengolea, dansı ve performansı animasyonlu heykel olarak gördüğü geniş bir sanat anlayışı geliştiriyor.
