Dünya iklim değişikliğiyle en iyi nasıl mücadele edileceğiyle uğraşırken, fosil yakıtları ve endüstriyel kirliliği en büyük suçlular olarak ilan ettik. Ancak son yıllarda tartışma kripto para birimine doğru yön değiştirdi. Madencilik, özellikle Bitcoin madenciliği, muazzam miktarda enerji kullanırken, kripto milyonerleri arasında en güçlü madencilik teçhizatını inşa etme yarışı, gezegenimizde bolca elektronik atık üretilmesine neden oluyor.
Peki dijital paralara yatırım yapmak ve kripto hayallerimiz gezegenimiz için risk mi oluşturuyor? Kripto ile madencilik ve işlem yapmak iklim değişikliğini etkiliyor mu? Bu hafta kripto paralar ve sürdürülebilirlik konusunu masaya yatırdım. İşte dijital paralar ve çevreye etkileri hakkında merak ettikleriniz!..
Kripto paraların üretimi için ne kadar enerji kullanılıyor?
Kripto paraların çevreye en belirgin etkisi; madencilik süreci için gerekli olan elektriktir, bu da yeni dijital paraların nasıl yaratıldığıdır. Çoğu kişi bunu Bitcoin madenciliği olarak bilse de, birçok kripto para birimi madenciliğe dayanır. Ancak Bitcoin’in piyasaya sürülmesinden bu yana, madencilik yoluyla yeni para birimleri basmak giderek daha zor hale geldi. Bunun nedeni para biriminin 21 milyon birimle sınırlandırılmış olmasaydı. Bu yüzden bitcoin madenciliği yapabilmek için daha fazla elektrik kullanılması gerektiği ortaya çıkıyor.
Cambridge Üniversitesi tarafından yapılan bir tahmine göre, Çin 2020’de küresel bitcoin üretiminin yaklaşık %65’ine ev sahipliği yaptı. Her ne kadar ülke çeşitli nedenlerle bitcoin madenciliğini yasaklamış olsa da, bu nedenlerden en önemlisi madencilik için gereken devasa enerji tüketimiydi ve Çin Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu kripto paralara savaş açarak, yeni kripto para madenciliği projeleri üzerinde enerji tüketim kontrollerinin güçlendirileceğini vurguladı. Cambridge Üniversitesi’nin bitcoin elektrik tüketim endeksinden yapılan en son hesaplama, bitcoin madenciliğinin yılda 133.63 terawatt saat elektrik tükettiğini tahmin ediyor. Bu rakam, Ukrayna ve Norveç’in ülkelerinin tükettiğinden daha fazla. Bu rakam büyümeye devam ediyor: Bitcoin madenciliği şu anda 2015’e göre 66 kat daha fazla elektrik kullanıyor.
Bitcoin madenciliğinin çevresel etkisinden endişe duyan sadece Çin değil. Çin’den sonra Mısır, Irak, Katar, Umman, Fas, Cezayir, Tunus, Bangladeş de kripto para birimini yasakladı. Ayrıca Cezayir, Bahreyn, Bangladeş ve Bolivya dahil olmak üzere diğer kırk iki ülke daha kripto para birimlerine kısıtlamalar getirdi. Kriptoyu yasaklayan bazı hükümetler, kripto para birimlerinin parayı yasadışı kaynaklara yönlendirmek için kullanıldığını söyledi ve kriptonun yükselişinin finansal sistemlerini istikrarsızlaştırabileceğini savundu.
Elektronik atıkların sayısı her geçen gün artıyor
Elektrik temiz bir enerji kaynağı gibi görünebilir, ancak birçok ülke onu üretmek için fosil yakıtları yakıyor, bu da atmosferdeki karbonu arttırıyor ve iklim değişikliğini kötüleştiriyor. Cambridge Üniversitesi’ne göre ABD’nin Bitcoin madencilik operasyonlarının yaklaşık %35’ine ev sahipliği yaptığı ve kullanılan elektriğin %60’ını fosil yakıtlardan ürettiği tahmin ediliyor.
Bir de fiziksel elektronik atık sorunu var. Madencilik için bilgisayarlar, grafik kartları, amaca yönelik pek çok elektronik teçhizata ihtiyaç duyuluyor.. Artan bilgi işlem gücü ihtiyacı, daha fazla madeni para çıkarma yarışında bir avantaja dönüştüğünden, insanlar her yıl 30.000 tona kadar elektronik atık üreterek, sürekli ekipmanlarını yeniliyor ve eski elektronik ürünler de elektronik atığa dönüşüyor.
