Soğuk, ayaz, yağmur, kar ve buz… Bütün bunların hepsini ortak bir tepside bize sunan doğanın kış aylarını, iliklerimize kadar hissetmeye devam ediyoruz. İnsanoğlunun her sonbahar ve kış döneminde olduğu gibi bu dönemde de öncelikleri arasında “ısınma” kavramı yer alıyor. Bugün evlerimizi ısıtabilmek için çok farklı enerjilerden faydalanıyoruz. Bunların arasında kömür, doğalgaz, tüp gaz ve elektrik enerjileri, yurdumuzun farklı kesimlerinde ve farklı ihtiyaçlar doğrultusunda ısınma için kullanılan enerji türleri olarak dikkatimizi çekiyor.
Elbette ısınma ihtiyacını giderirken, bir takım yan kavramları da göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Bunları; maliyet, güvenlik ve verimlilik olarak sıralayabiliriz. Bu yazımda sizlere, kış aylarında ekonomik olarak ısınma yöntemlerini anlatacağım. Ancak ilk önce, mevcut diğer alternatifleri anlatmakta fayda görüyorum.
İlk olarak sobalarla evlerimizi ısıtmaya başladık. Dökümden yapılan bu ağır kazanlar, içlerinde yakılan kömür, odun, kâğıt vb. materyaller sayesinde ısı yaymaktaydı. Sobalar, yalnızca tek bir odaya kurulabilmeleri, kurulumlarının zahmetli olması, zehirlenme tehlikesi gibi nedenlerle, günümüzde yalnızca doğalgaz bulunmayan bölgelerde ve müstakil konutlarda kullanılmaktadır (ya da nostalji amacıyla). Soba kurulumu gerektirmeyen küçük ölçekli mekânlarda ise tüplü katalitik sobalar kullanılıyor. Açıkçası tüp gaz ve ısı kaynağının birbirine bu denli yakın olması sıkıntılı bir durum olsa da, başka hiçbir enerji kaynağının olmadığı depo türü yerlerde işe yaradığını söylememiz gerekiyor.
Son olarak günümüzde en çok kullanılan doğalgaza değinelim. Doğalgazları evlerimizde doğalgaz sobası aracılığıyla kullanabildiğimiz gibi, kombi adı verilen cihazların ısıtma tesisatımızdaki suyu ısıtıp devir-daim ettirmesiyle ısınabildiğimizi de biliyoruz. Doğalgazın yaygınlaştığı ilk zamanlarda kombiler, oldukça büyük bir rahatlık olarak görülüyordu. Yaygın olan sobalara kıyasla daha ekonomiktiler. Ancak kombilerin sadece doğalgazla çalışmadığını, beraberinde ciddi bir elektrik tüketimine ihtiyaç duyduklarını ifade etmeliyim. Yıllar içerisine enerji fiyatlarının artışı, tüketicilerin doğalgazdan istedikleri gibi verim alamamasıyla sonuçlandı ve insanlar yeni arayışlara yöneldiler.
Böylece, kış aylarında ekonomik ısınma yöntemi olarak elektrik enerjisi ortaya çıktı…
Elektrik enerjisiyle ekonomik yoldan ısınmak
Elektrikle ısınma yöntemlerinin sayısı her geçen gün biraz daha artıyor. İnsanlar artık doğalgaz ve elektriğe aynı anda yüksek faturalar ödemek yerine, sadece elektrik ücreti ödeyerek ısınmayı tercih ediyorlar. Bu yöntem, kombi kullanımına kıyasla çok daha uygun fiyata geliyor ve son derece başarılı bir şekilde ısınmanız mümkün. Elektrikli ısıtıcıları birkaç farklı türde değerlendirebiliriz. Bunlar; klimalar, fanlı ısıtıcılar, infrared ısıtıcılar ve yağlı radyatörler olarak karşımıza çıkacaktır. Dilerseniz, kısa kısa bunların çalışma prensiplerini ve kullanım alanlarını inceleyelim.
Klimalar, hem yazın hem de kışın kullanabileceğiniz cihazlar olarak öne çıkmaktadır. Yazın serinlemek, kışın da ısınmak için bir klima kullanmak oldukça iyi bir fikirdir. Her türlü hava koşulunda, evinizde istediğiniz atmosferi sağlayabilirsiniz. Dezavantaj olarak, sabit bir yerde bulundurmanız gerektiği için, evinizin diğer odalarına sağlayacağı etki epey düşük olacaktır.
Elektrikli fanlar, genellikle çok küçük odaları ısıtmak amacıyla kullanılır. Etki alanları son derece düşüktür, o yüzden genellikle ayaklarınızı ısıtmak için ya da masanızın üzerinde konumlandırarak yüzünüze sıcak hava üflemesini sağlamalısınız. Bir saç kurutma makinesinden çok da farklı değillerdir. Pratik olmaları, her yere portatif olarak taşınabilmeleri, kurulum gerektirmemeleri çok önemli artılarıdır. “Sadece beni ısıtsın yeter” diyorsanız, elektrikli fanların fiyat olarak da oldukça uygun olduğunu söyleyebilirim.
Bir diğer seçeneğimiz de infrared ısıtıcılar olacaktır. Pek çok markanın sayısız modelle sunduğu infrared ısıtıcılar, kullanımı en yaygın elektrikli ısıtıcılardır. Bu modellerin 4 ayak üzerinde küçük bir sobaya benzeyen şekilde olanları olduğu gibi, yüksek konumlara asılabilen modelleri de mevcuttur. Sahip olduğunuz odaya en verimli düzeyde etki edecek ısıtıcılardan biri olmasının yanı sıra, kafelerin açık alanlarında kullanıldıklarını ilave edelim. Dış mekân ısıtmasına ihtiyaç duyuyorsanız, infrared ısıtıcılar gayet işinizi görecektir. Öte yandan, yüksek sıcaklığa sahip parçalarının açıkta bulunması nedeniyle, istenmeyen yanıklara ve yaralanmalara karşı dikkatli olunuz. Eğer evcil hayvan ya da bebek sahibiyseniz, bu cihazları kullanırken azami dikkatli olmanız gerekmektedir.
Son olarak elektrikli yağlı radyatörlerden bahsedelim. Ev kullanımları için en ideal çözümlerden biri olarak bu radyatörleri görüyorum. Diğer seçeneklere göre biraz daha geç ısınmasına rağmen, ısınının devamlılığını sağlamak konusunda son derece başarılılar. Evlerimizdeki kalorifer peteklerine benzeyen görünümleri sayesinde güvenle kullanılabilirler. Açıkta duran rezistanslar ya da yüksek sıcaklıkta lambalar bulunmadığından, istenmeyen yanıklara neden olma ihtimalleri daha düşüktür. Bu yağlı radyatörlerde en önemli etkenin “boyut” olduğunu söylemek istiyorum. Eğer odanıza uygun büyüklükte bir yağlı radyatör satın almazsanız, o peteğin etkisi pek fazla olmayacaktır. İhtiyaçlarınızı doğru belirlemenizi ve buna göre doğru ürünü tercih etmenizi tavsiye ediyorum.
Sonuç olarak, elektrik enerjisiyle çalışan ısıtıcıların özellikle kompakt yapılarıyla, faklı ihtiyaçlara yönelik farklı çözümler sunduklarını görüyoruz. Eğer evinizin tüm odalarını aynı anda ısıtmanız gerekmiyorsa, portatif bir ısıtıcıyla ihtiyaca göre kullanılan ortamları ısıtmak sizin için önemliyse, geleneksel kombileri bırakıp yeni nesil elektrikli ısıtıcılara yönelmenizi tavsiye edebilirim.
Elektrikle ısınmada tasarruf yöntemleri var mı?
Elektrikle ısınıyor olmak, daha fazla tasarrufta bulunamayacağımız anlamına gelmiyor. Yapacağınız ufak tefek iyileştirmelerle, elektrik kullanımınızı azaltabilir ve daha verimli bir şekilde ısınabilirsiniz. Dilerseniz, hızlıca bu yöntemleri değerlendirelim.
1) Akıllı elektrik sayaçlarına geçiş yapın: Geleneksel sayaçların aksine; akıllı elektrik sayaçlarına geçiş yapmak, tüketiminize olumlu yönde katkı sağlayacaktır. Bu sayaçların hata payları daha düşüktür ve farklı zaman aralıklarında farklı fiyatlandırmalar yapabilme özelliklerine de sahiptirler. Eğer eski tip bir elektrik sayacınız varsa, akıllı sayaca geçmenin tam zamanı!
2) Elektrik tarifenizi değiştirin: Pek çok abonenin bilmediği bir konu da tarife değişikliği yapabilecekleridir. Günün belirli saatlerinde yapacağınız kullanımları çok daha uygun bir şekilde fiyatlandırma yoluna gidebileceğiniz gibi, dengeli fiyatlandırma yapan tarifeleri de tercih edebilirsiniz. Basitçe örnek vereyim: Eğer geceleri çalışmayı seven, hatta sabahlayan biriyseniz; dengeli tüketim tarifeleri sizin için kabarık fatura anlamına gelecektir. Oysa üç zamanlı bir tarifeye geçerek, gece yapacağınız tüketimlerin faturaya yansıma oranını çok daha azaltabilirsiniz. Daha fazla bilgiyi, bölgenizdeki elektrik dağıtım şirketinden edinebilirsiniz.
3) Kapı ve pencerelere dikkat edin: Pek çok pencere ve kapı, soğuk havayı sızdırdıkları için devamlı olarak ortam sıcaklığının düşmesine sebep olurlar. Siz de bu nedenden ötürü elektrikli ısıtıcınızı daha fazla kullanmayı tercih edersiniz. Kapı ve pencerelerinizin eskiyen fitillerini değiştirmek, pencerelerde silikon veya sünger bantlar kullanmak, verimliliği arttıracaktır. Ortamınız daha kısa sürede ısınacak ve etkisini daha uzun süre hissettirir hale gelecektir. Bu da sizin için tasarruf demektir.