Koronavirüs salgını hayatımızı pek çok açıdan değiştirdi. İş, okul ve sosyal hayatta hissedilir değişikliklerin yanında ‘ekranlarda’ geçirilen süre de önemli ölçüde arttı. Profesyonel çalışanların neredeyse tamamı Covid-19 sürecinde evden çalışma sistemine geçiş yaptı. Bu noktada kamera kullanımları da önemli ölçüde katlandı.
Toplantı sırasında kamera kullanımları düştükçe verimlilik artıyor
Toplantılarına giriş yapan bu kişiler görüşmelerinin de büyük bir çoğunluğunu bilgisayarlarının yerleşik kameraları ya da bilgisayarlarına bağladıkları webcam’ler ile sağlıyor. Arizona Üniversitesi’nden bazı profesörler de dahil olmak üzere araştırmacıların hazırladığı bir çalışmada, görüntülü toplantılar sırasında kameranın kapatılmasının yorgunluğu azalttığı sonucuna ulaşıldı.
İş yorgunluğu seviyesini düşürdüğünü bilimsel verilerle ispatlayan uzmanlar, bu sonuca ulaşmak için de anketlere başvurdu. Yüzlerce katılımcıyla aylar boyunca gerçekleştirilen görüşmeler sonucunda ortaya çıkan veriler Applied Psychology Magazine’de yayımlandı.
Araştırmacılar, toplantılarına kameraları açıkken katılanları ve kameraları kapalı olan diğer çalışan grubu olmak üzere iki grup çalışanın ruh sağlığına odaklandı. Ekip, toplantı sırasında kameralarını açan çalışanların daha yorgun ve bitkin hissettiklerini ve daha az verimli olduklarını ortaya çıkarttı.
Kamera açmamak aynı zamanda çalışan kişilerin birbirlerinin yüzüne bakmaktan alıkoyduğu için işlerine konsantre olmalarını sağladı. Öte yandan çevrim içi toplantı sırasında kameraları etkinleştirildiğinde, iyi bir arka plan görüntüsüne sahip olup olmamaları, her zaman dikkatli bir şekilde oturmaları ve aynı zamanda arkalarından birisi geçecek mi gibi birçok baskıyı hissettikleri için çalışanları rahatsız ediyor. Bu sebeple dikkatleri sürekli dağılıyor.
