Kablosuz ağlar artık hayatımızın bir parçası haline geldi. Şu an elimizde tuttuğumuz akıllı telefondan televizyonlara, akıllı saatlerden klimalara kadar milyarlarca cihazda kablosuz ağ teknolojileri kullanılıyor. Cisco’nun 2017 yılında yaptığı bir araştırmaya göre şu an kablosuz ağ teknolojisine sahip 7,9 milyar cihaz bulunuyor. IoT yani nesnelerin İnterneti teknolojisinin yayılmasıyla birlikte kablosuz ağa sahip olacak cihazların sayısının 2010 yılında 25 milyara ulaşması bekleniyor.
Bu kadar yaygınlaşmış olmasına rağmen hala birçok kişi kablosuz ağlarla ilgili bazı şeyleri ya bilmiyor ya da yanlış biliyor. İşte kablosuz ağlarla bilmeniz gereken doğru şeyler…
Kablosuz ağın düzgün bir şekilde çalışmasını engelleyen çeşitli nedenler vardır
Kablosuz ağı etkileyebilecek, parazite neden olabilecek birçok etken bulunuyor. 2.4 GHz – 5 GHz spektrumunda çalışan mikro dalga fırınlardan bebek telsizlerine, telsiz telefonlara kadar birçok cihaz kablosuz ağı olumsuz etkileyebilir. Bu da kablosuz ağın çalışması gerektiği şekilde çalışmasını önler. Yani kablosuz ağınızda herhangi bağlantı kesilmesi gibi bir problemle karşılaşıyorsanız bunun nedeni mikro dalga fırınınız dahi olabilir. Böyle bir durumda kablosuz ağınızın kanalını değiştirmenizde büyük fayda var.
Artık akıllı telefonunuzda pilden tasarruf etmek için WiFi özelliğini kapatmanız gerekmiyor.
Eskiden pilden tasarruf etmek için en çok tavsiye edilen şeylerden biri WiFi bağlantısını kapatmaktı. Artık Android ve iOS işletim sistemlerinde yapılan geliştirmeler sonucunda WiFi bağlantısı kullanılmadığı durumlarda yok denecek kadar az güç harcaması yapıyor. Bu yüzden kablosuz ağ özelliğini kapatmanıza gerek yok.
Bağlantı hızınız düştüyse kablosuz modeminizi kapatıp açın
Kablosuz modemlerin de bir işletim sistemi bulunuyor. Bu yüzden bilgisayarlarımızda ve telefonlarımızda olduğu gibi arada sırada kablosuz modemi açıp kapatmak gerekiyor. Özellikle kablosuz ağ bağlantınızın yavaşladığını hissediyorsanız bunu hemen yapmanızda fayda var.
Kablosuz ağlar sağlığa zararlı mı?
Bu soru uzun yıllardır hem cep telefonları hem de kablosuz ağlar için sorulan bir soru. Açıkçası şu ana kadar yapılan araştırmaların hiçbirinde ne cep telefonları ne de kablosuz ağların sağlığa zararlı olduğuna dair kesin bir kanıt ortaya konulamadı. Diğer taraftan gözümüzle görmesek de neredeyse sağımız solumuz her tarafımız çok uzun yıllardır radyo dalgalarıyla sarılmış durumda. Evde kullandığımız kablosuz cihazların frekansları da oldukça düşük ve vücudumuzun kimyasını bozacak kadar güçlü değiller.
Herkese açık kablosuz ağları kullanmak tehlikeli midir?
Havaalanları, otogarlar, restoranlar, oteller ve diğer yerlerdeki herkese açık ağlar, doğru bir şekilde kullanıldığı takdirde herhangi bir tehdit oluşturmaz. Böyle alanlarda güvenlik sağlayan VPN (sanal özel ağ) gibi teknolojiler sayesinde kablosuz ağları güvenli bir şekilde kullanabilirsiniz. VPN kullanmazsanız şifresiz olarak gönderilip alınan verileriniz kötü niyetli kişiler tarafından erişilebilir. Bu yüzden VPN kullanmıyorsanız eğer mobil kotanız yeterliyse akıllı telefonunuzun internetini kullanmanızda büyük fayda var.
Kablosuz ağ bağlantınızın şifresini kimseyle paylaşmamaya çalışın
Evinizde ve ofisinizde kullandığınız kablosuz ağ bağlantısını çok gerekli olmadıkça kimseyle paylaşmayın ve şifresini vermemeye çalışın. Şifrenizi birisiyle paylaştıysanız işi bittikten sonra hemen değiştirin. Kablosuz ağ paylaşımımı komşumla paylaşsam ne olur diye bir soru geçiriyorsunuz belki içinizden ama bu çok tehlikeli olabilir. Çünkü komşunuzun bilgisayarı ya da akıllı telefonu bir siber saldırgan tarafından ele geçirilmiş olabilir. Saldırgan sizin kablosuz ağ bağlantınızı kullanarak internete bağlanacağından sizin başınız derde girebilir. Geçmişte bunun birçok örneğine rastlandı. Bu yüzden mümkünse kablosuz ağınızı paylaşmayın, paylaşsanız bile kullanan kişinin işi bittikten sonra hemen kapatın ve şifrenizi değiştirin. Biraz paranoyak gibi gözükse de bu sizin iyiliğiniz için bir tavsiye.
