Bu yazıda sıklıkla duyduğum ‘iyi fotoğraf için iyi ekipman şart mı’ sorusuna yanıt vermek istiyorum.
Yine bu sayfalarda daha önce de değindiğim bir konu olan iyi fotoğraf için iyi ekipman şart mı sorusuna bir kez daha değinmem gerekiyor. Zira gerek sosyal medyadan gerekse e-posta hesabıma düşen yorumlarda insanların iki şeyi birbirine karıştırdığını görüyorum: İyi fotoğraf çekmek başka bir şey, iyi ekipmanı kullanabilmek başka. Elbette ikisini beraber götürebilen insanlar var. Zaten bu ikisini beraber yapabilenlerin büyük bir çoğunluğu profesyonel.
İyi fotoğraf için iyi ekipman şart mı?
Sokaktaki vatandaş olarak bizler, iyi ekipmanın iyi fotoğraf için şart olduğunu düşünürüz. Bu mantık kısmen de olsa doğrudur ancak her zaman sistem böyle işlemez. İyi ekipmanın arkasında iyi eğitimli, konuya hakim, kendini entelektüel olarak hazırlamış bir zihin gerekir. Böyle bir zihne iyi bir ekipman verdiğinizde elbette alınan sonuçlar da daha iyi olacaktır. Ancak bu ön hazırlık olmadan sadece iyi ekipman fotoğraf çekmez, çekemez.
Yani o ekipmanı kullanacak, özelliklerini bilecek, gerektiğinde o özelliği devreye alacak bir kişiye ihtiyaç vardır. Bu bilgili kişi olduğunda ekipmanın hakkını verecek ve istenen sonuçlara ulaşacaktır.
Ancak yine de ekipmanın önemini es geçmemek gerekiyor. Bilgi ve becerili kişi ne kadar önemliyse, ekipman da o derece önemlidir. Aslında ikisini birbirinden ayırmamak ve birini diğerinin önüne geçirmemek gerekiyor. Birbirini tamamlayan iki öğe olan fotoğrafçı ve ekipman birlikte çalıştıklarında ortaya beğenilen sonuçların çıkması kaçınılmaz olur. Ancak ortaya çıkan sonucu sadece ekipmana ya da sadece fotoğrafı çeken kişiye yüklemek çok doğru değildir. İkisi beraber ve uyumlu çalışınca ortaya iyi sonuçlar çıkar.
Ne yapmak lazım?
Peki bu durumda ne yapmak gerekiyor? Fotoğrafa gönül veren, fotoğraf çekmeyi seven ister amatör ister profesyonel herkesin öncelikle kendine yatırım yapması gerekiyor. Bu yatırım eğitimden, entelektüel birikime kadar geniş bir yelpazede yapılabilir. Burada unutulmaması gereken konu bu yatırımın ömür boyu süreceğidir. Fotoğrafçı abim (aynı zamanda akrabam) olan ve birçok fotoğraf kitabı bulunan Atilla Bölükbaşı’nın fotoğraf için ‘ben hala öğreniyorum’ dediğini de hatırlatmak isterim. Yani ömür boyu süren bir eğitim ve güncelleme süreci yaşanıyor fotoğraf çekenler için.
Elbette konu sadece eğitimle ya da entelektüel bilgi ile olmuyor. Bunun yanısıra ekipmana da (makul ve mantıklı olmak kaydıyla) yatırım yapmak gerekiyor. Fotoğrafa olan ilginize, yaptığınız işe, amatör ya da profesyonel olma durumunuza göre ekipmana yatırım yapmalısınız. Ancak burada şunu unutmayın: Yatırımın sonu yok. 1000 TL’ye de objektif olduğu gibi 10 bin TL’ye de aynı objektifin daha kalitelisini alabiliyorsunuz. Benzer durum fotoğraf makinesi için de geçerli. 3 bin TL’ye de fotoğraf makinesi alabileceğiniz gibi 30 bin TL’ye de fotoğraf makinesi alabilirsiniz. Burada kararı siz vereceksiniz ve gideceğiniz yola göre ekipman tercihi yapacaksınız.
Fotoğraf uzun soluklu bir sanat ve buna gönül verenlerin ömür boyu kendilerini ve ekipmanlarını güncellemesini gerektiren bir kavram. Tavsiyelerimin fayda sağlaması temennisi ile…
Işığınız bol olsun…