P 30 Pro… Huawei’nin yeni amiral gemisi akıllı telefon.
Hemen hemen 40 yılı aşkın bir süredir fotoğraf çeken biri olarak, analog kameralardan dijital kameralara geçerken bir süre direndiğimi itiraf etmeliyim. Ancak DSLR sistemden aynasızlara geçmem çok da vakit almadı. Yine çok uzun süre kamera özellikleri çok kaliteli denilebilecek akıllı cep telefonlarını kullanmama rağmen telefonla fotoğraf çekmek fikrine hep mesafeli durdum. Son birkaç yıldır, fotoğraf makinesi ve ekipmanlarının yanı sıra, akıllı cep telefonlarının kameralarını da deneyimliyor ve çektiğim fotoğrafları da sosyal medya hesaplarımda paylaşıyorum. Şunu gördüm ki, artık akıllı cep telefonlarıyla da teknik anlamda iyi fotoğraflar üretebilmek mümkün…
Öte yandan hala analog fotoğraf makinesinden bile vazgeçmemiş biri olarak, fotoğraf üretim sürecinde fotoğraf makinesinin yerinin ayrı olduğunun da altını çizmek durumundayım. Bu paradoks içinde ortak paydanın “fotoğraf” olduğuna inanıyor ve herkesin akıllı cep telefonu/fotoğraf makinesi arasında bir seçim yapmak yerine bütçeleri elverdiğince hem fotoğraf makinesi, hem de akıllı cep telefonu sahibi olmasının daha doğru olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki, dostlarım, takipçilerim arasında bunu yapan çok kişi var.
Belirtmem gereken bir şey daha ben öncelikle bir “gazeteci”yim, profesyonel fotoğrafçı değilim. Dolayısıyla profesyonel olarak bu mesleği yapan herkese saygım sonsuz. Profesyonellik bilgi ve deneyimin yıllar içinde harmanlanmış halidir çünkü…
Yaklaşık 5 yıldır Genel Yayın Yönetmenliği görevini üstlendiğim MediaTrend’de hemen her marka ürüne yer vermeye ve karar verme sürecindeki son kullanıcılara bir fikir vermeye çalışıyoruz. Özel hayatımda kullandığım cihazlar dışında, bana ilgili şirketler tarafından deneyimlemem için gönderilen cihazları da sizler için inceliyor ve olabildiğince tarafsız olarak görüşlerimi sizlerle paylaşıyorum. Yanlış anlaşılmaya fırsat vermemek adına herhangi bir marka ile açık ya da gizli bir sponsorluk anlaşmam olmadığını da açıklamak isterim. Olursa da bunu açık açık duyururum zaten…
Buradan tekrar duyurmak isterim ki, özellikle fotoğraf konusunda, ürünlerine, aksesuarlarına güvenen, bunların deneyimlenmesi ve görüşlerimin son kullanıcılara aktarılması konusunda bana inanan tüm kurumlara mesafem aynıdır. Dolayısıyla bazı kurumların teveccühüne mazhar olurken, bazılarının uzak durmasından ötürü sorumluluk bende değil, o kurumların iletişim kanallarındadır. Bu da böyle biline…
Yeni amiral gemisi: P30 Pro
Şimdi gelelim Huawei’nin son amiral gemisi P30 Pro hakkındaki görüşlerime… Selefi P20 Pro’dan yaklaşık bir yıl sonra piyasaya çıkan P30 Pro, TOF (Time-Of-Flight) algılayıcı lensi de sayarsanız, dörtlü kamera ile geliyor. TOF’i ilerideki bölümlerde açıklayacağım. Daha önce P20 Pro’yu uzun bir süre deneyimlemiş ve birçok fotoğraf üretmiştim. Hatta bu fotoğraflardan biri de 140 binden fazla takipçisi olan HuaweiNextImage Instagram hesabında yayınlanmıştı. P20 Pro, hala severek kullandığım ve özellikle monochrome tutkunu olduğum için 20 MP’lik “monochrome” kamerasına hayran kaldığım bir telefon…
Daha sonra Ekim 2018’de Mate 20 Pro ile tanıştık. Açıkçası ultra geniş açı lensin yanı sıra “makro” özelliğinin gelmesi son derece çarpıcı bir gelişmeydi. Yaklaşık 2,5 cm kadar bir mesafeden akıllı cep telefonuyla fotoğraf çekebilmek mobil fotoğrafçılıkta yeni bir boyuta geçmek gibiydi…
Mart sonu itibariyle piyasaya çıkan P30 Pro, Mayıs ayı ortalarında elime geçti ve yaklaşık bir aydır deneyimliyorum. Öncelikle telefonda bulunan kameraların pozisyonu ile başlamak isterim. Mate serisinde üçlü kamera ve LED flaş, gövdenin üst orta bölümünde gruplanmış olarak bulunuyordu ve açıkçası ben bu tasarımı çok beğenmiştim. Ancak, daha önce P20 Pro’da, üst solda yer alan dikey kamera grubu tasarım geleneği P30 Pro’da da devam ettirilmiş. Gelelim kameraların özelliklerine…
Birincil kamera, 10MP görüntü üreten 1/1.7 40MP dörtlü sensöre sahip. 27mm’ye eşdeğer lens f/1.6 diyafram açıklığında ve OIS (Optik Görüntü Sabitleyici) özellikli… Bir akıllı telefondaki bu sensör boyutu için ilk diyebiliriz. Minimum 25mm odak mesafesi sayesinde, 20MP süper geniş açılı (16mm eşdeğeri) kamera ile makro çekim yapabiliyorsunuz. Ancak P30 Pro’daki belki en heyecan verici yenilik 5x optik görüntü elde etmek için katlanmış optik kullanan stabilize tele kamera özelliği yakınlaştırma faktörü (125mm eşdeğerinde).
Aslında düşünecek olursanız, normal fotoğraf makinelerinde tele zum lensler her zaman daha büyük ve uzundurlar. Çünkü yakınlaştırmayı sağlamak için içlerinde birden fazla optik ünite bulunmaktadır. Peki P30 Pro’da fizik yasalarına aykırı olan bu durum nasıl aşılmış?
P30 Pro’da Huawei bu sınırlamayı aşmak için katlanmış optik kullanıyor. Görüntü sensörü telefonun içine dikey olarak yerleştirilmiş ve telefonun gövdesi boyunca uzanan bir optik ekseni olan bir mercek hedeflenerek gelen ışığı merceğe ve sensöre yansıtmak için bir ayna kullanılıyor. Böylelikle, telefonun kalınlığının sınırlandırdığı, normal moda yönlendirilen bir kamerayla mümkün olandan çok daha uzun eşdeğer odak uzaklığı sağlanıyor.
Donanım kadar yazılım da çok önemli elbette… P30 Pro, Huawei’nin “field-of-view fusion” (görüş alanı füzyonu) olarak adlandırdığı bir sistem kullanıyor. Optik ve yazılım algoritması ile güçlendirilmiş dijital yakınlaştırma özelliğinin birleşimini seçilen büyütme faktörüne uyarlıyor. 3x büyütme oranına kadar tele-lens kullanılmıyor; bunun yerine, fotoğraf makinesi tüm yakınlaştırma işlemlerini süper çözünürlüklü bir algoritma kullanarak gerçekleştiriyor.
5x zum seçeneğiyle tele kamera devreye giriyor, ancak 3 ila 5x arasındaki orta yakınlaştırma faktörleri için, hem birincil, hem de tele kameralar kullanılıyor. Detaylar için, 5x tele-cam görüntü verilerini çerçevenin ortasına kaydediyor ve tele-cam çerçevenin kenarları etrafındaki “eksik” görüntü alanları, birincil kameradaki AI (Yapay Zeka) tarafından rafine edilmiş görüntü verileri kullanılarak dolduruluyor.
En son noktada kamera, tele-kamera üzerinde çoklu RAW kareleri istifleyen optik yakınlaştırma ve süper çözünürlüklü işlem kombinasyonunu kullanarak 10x yakınlaştırma faktörüne ulaşma yeteneğine sahip. Daha da ötesi kullanıcılar 50x zum özelliği kullanarak ay fotoğrafları bile çekebiliyorlar. Dolayısıyla kolaylıkla ay fotoğrafı çekebilmeniz de mümkün. Ancak bunun için akıllı cep telefonunuzun sabit durmasını sağlayabilecek nitelikte bir üç ayak sehpanızın olmasında yarar var.
Amatör fotoğraf tutkunlarının lensin diyafram değerlerini açarak, nesneleri arka plandan ayrıştırma konusunda “Arkası bulanık olsun abi” yaklaşımlarına bayılıyorum. Japonca’da da bulanık anlamına gelen “bokeh” etkisi P30 Pro’da birçok açıdan geliştirilmiş. Süper çözünürlük özelliğine sahip, 54mm eşdeğeri odak uzaklığına sahip kamera keskin detaylı fotoğraflar oluşturmanıza imkan veriyor. İşte tam bu noktada, nesneye olan mesafeyi ölçmek ve alan derinliğini ayarlamak için “dördüncü” kamera olarak kullanılan Time-Of-Flight (TOF) algılayıcı devreye giriyor. TOF, üzerindeki hassas kızılötesi sistemiyle görüntünün olduğu noktaya bir ışın gönderiyor ve aradaki mesafeyi son derece hassas bir şekilde ölçümlüyor. Dönen veri, P30 Pro’nun optik donanım ve yazılım algoritması ile değerlendirildikten sonra görüntü oluşuyor. Elbette bu hassasiyet de görüntü kalitesine detay keskinliği olarak yansıyor.
Kamera grubundaki üniteler ve teknik değerleri şöyle sıralanıyor:
Birincil:
40MP, 1/1.7” dörtlü RYYB sensörü; f/1.6 açıklıklı mercek, OIS, 27mm eşdeğeri odak uzaklığı
Tele:
8MP sensör, f/3.4 diyafram açıklığı lensli katlanmış optik, OIS, 125mm eşdeğeri odak uzaklığı
Ultra geniş açı
20MP sensör f/2.2 diyafram, 16mm eşdeğeri odak uzaklığı
PDAF/Time-Of-Flight (ToF) otomatik odaklama
LED ışık
Tabii özçekim tutkunları için P30 Pro’nun ön kamerası ile ilgili de bir şeyler söyleyeyim. Ön kamera 32 MP, f/2.2, 28 mm eşdeğeri odak uzaklığına sahip ve gayet keskin detaylı görüntüler üretiyor.
Sevdiklerim/Sevmediklerim
AI (Yapay Zeka) özelliği fotoğraf konusunda hiçbir teknik bilgisi dahi olmayan birçok kişinin kamerayı çevirdiği noktada devreye giriyor. P30 Pro’da yapay zeka 5000’den fazla nesneyi tanımlayabiliyor ve 25 farklı kategoride 1500’den fazla farklı senaryoyu fotoğrafa uygulayabiliyor. Doğrusu bu özelliği hem çok seviyorum, hem de pek sevmiyorum. İki arada bir deredeyim anlayacağınız… Duruma bağlı olarak yapay zeka, fotoğraflardaki tonları gerçeklikten uzaklaştırabiliyor. İşte bu noktada Pro modu kurtarıcı olabiliyor. Enstantene, ISO, beyaz ayarı, vs tüm özellikleri bu özellik sayesinde bir fotoğraf makinesinde olduğu gibi kontrol edebiliyorsunuz.
“Açıklık” (Diyafram) modunu P20 Pro’dan bu yana hep sevdim. Net alan derinliğine fotoğrafı çektikten sonra da müdahale edebilmek önemli bir özellik. Bu sayede nesnenin arkasındaki bokeh miktarını değiştirebildiğiniz gibi, netlik yapmış olduğunuz alanı da kontrol edebiliyorsunuz.
Tabii ki, 50x zum özelliğini sevmemek mümkün değil. Biz fotoğraf tutkunları sürekli, o incelikteki bir alana zum özelliğinin yerleştirilemeyeceğini düşünüyorduk. Ancak ay fotoğrafı dahi çekebilen bir akıllı cep telefonu var artık. Açıkçası bundan bir sonraki aşama ne olacak diye bekliyoruz.
Düşük ışık becerisi ve “gece” modu özelliğini seviyorum. Mate 20 Pro’da f/1.8 olan birincil lensin diyafram açıklığı P30 Pro’da f/1.6 seviyesinde ve “zifiri” karanlık diyebileceğimiz ortamda bile fotoğraf çekebiliyorsunuz. Sanıyorum, çok yakında f/1.2 diyafram değerine sahip kameraları görmemiz çok uzak değil…
Her ne kadar incelemelerde vs. üzerinde durulmasa da, kamerayı açtıktan sonra “Diğer” bölümüne bir göz atmanızı isterim. Orada birçok farklı senaryo mevcut. Ancak bunların arasında “Işık Resmi” var ki, en sıradan fotoğrafçıyı bile sanatçı haline getirebiliyor. Özellikle “İpeksi Su” özelliğini kullanarak, herhangi bir ND filtreye ihtiyaç duymadan çekim yapabiliyorsunuz.
Sevmediğim tek özellik P30 Pro’nun bazı fotoğraflarda doğal renklerin dışına çıkması… Özellikle gökyüzü tonlamalarındaki aşırı mavilik, ağaç, bitki vs. fotoğraflarında aşırı yeşillik suni bir HDR etkisi gibi görünüyor. Bu durumun yazılımla aşılabilecek bir sorun olduğunu düşünüyorum.
Çektiğim örnek fotoğraflar
Huawei P30 özelliklerine buradan ulaşabilir ve satın alabilirsiniz.