2002 yılında Hitman 2: Silent Assassin, 2004 yılında Hitman: Contracts, 2006 yılında Hitman: Blood Money ve 2012 yılında Hitman Absolution ile karşımıza çıkan yapım, Absolution’da çok daha hikaye odaklı bir oyun anlayışı benimsemiş ve dolayısı ile bazı Hitman fanları tarafından eleştirilmişti. Hitman’in kişiliğini tanıma açısından klasik Hitman oyounlarına kıyasla çok daha iyi bir fırsat sunan Absolution, serinin köklerinden uzaklaştığı yönünde eleştiri oklarına da haklı bir şekilde hedef olmuştu. Square Enix ise durumun farkında olacak ki 11 Mart 2016’da karşımıza yeni bir Hitman ile çıktı. Üstelik bu sefer ne ek bir isim, ne de kaçıncı oyun olduğunu belirten bir ibare ile. Yani kısacası Hitman, Square Enix ve Eidos için baştan yaratılıyordu.
Serinin köklerine dönüş iddiası ile gelen yeni Hitman, zaman aralığı olarak 2019 yılında geçiyor. Hitman: Absolution’ın 2013 yılında sonlandığını belirtirsek, iki oyunun arasında ciddi bir zaman farkı var. Ancak oyunun ekran görüntülerini veya videosunu izleyenler de farketmiştir ki, Hitman görünüş itibari ile çok daha genç gözüküyor. Şahsen Hitman: Absolution’da suikastçimizin çok daha karizmatik göründüğünü düşünüyorum.
Hitman’in ilk bölümünün yayımlandığı vakit oyunu oynamak istemediğimi belirteyim. Çünkü araya zaman girdikçe hikayede kopukluklar meydana gelebiliyor. Keşke Square Enix’te oyunu tam hali ile piyasaya sürseydi demedim değil. Ancak olan oldu ve sonunda oyun tam sürüm ve kutulu olarak piyasaya sürüldüğüne göre objektif bir şekilde tüm yapımı değerlendirmek gerekiyor.
Bu konuyu bir kenara koyup oynanış özelliklerinden bahsetmek istiyorum. IO ve Square Enix’in de iddia ettiği gibi Hitman, Absolution’dan sonra özüne dönüş gerçekleştirmiş. Her bir suikasti dilediğimiz gibi planlamak ve uygulamak mümkün. İstersek sessiz sedasız ilerleyip yalnızca hedefimize odaklanabiliyor, istersek ortalığı darma duman edebiliyoruz. Ancak altını çok dikkatli bir şekilde çizmem gerekiyor ki oyun sizi fazlasıyla gizliliğe zorluyor. Çünkü yeni Hitman’de ölmek eskisine nazaran çok daha kolay. Artık 2-3 mermide tahtalı köye tek yön bilet alabiliyor, düşmanlar tarafından zekice sıkıştırılabiliyorsunuz.
Yeni Hitman harita tasarımı tarafında ise bir hayli başarılı bir iş ortaya koymuş. Oyunun her bölümü oldukça büyük diyebileceğimiz açık dünyalarda oluşuyor. Her harita ise en ince detayına kadar özenle hazırlanmış. Spoiler vermek istemiyorum ancak bir bölüm varki manzarayı oturup 15 dakika izlediğimi söyleyebilirim. Ayrıca her haritada suikast sırasında oldukça işinize yarıyabilecek ipuçları bulmak da mümkün.
Biraz da oyunun eleştiriye açık kısımlarına değinmek istiyorum. Öncelikle oyunun zorluk ayarı olmadığının altını çizeyim. Bunun olmaması dolayısı ile oyun sizi hedefe yönlendirmek yerine mümkün olduğu kadar kusursuz olmanızı istiyor. Bir suikasti ne kadar az hata ile halledebilirseniz, aldığınız puan ve dolayısı ile kazandığınız ödül de büyük oluyor. Ancak burada altını çizmek gereken nokta şu, bir zorluk ayarının olmaması, ne yaparsan yap görevi durum olabilir ancak, biraz daha zorlanmak istemezdik değil. Özellikle zorluk ayarı ile yapay zekanın daha akıllı olmasını isterdim.
Teknik anlamda ise oyun tam olarak beklentilerimi karşılayabilmiş değil. Işıklandırma ve kaplamalar konusunda başarılı olsa da, karakter tasarımları yeterince titiz hazırlanmamış. Gerçi grafik tarafının da bölümden bölüme farklılık gösterdiğinin altını çizmek gerekiyor, kimi bölümler gerçekten etkileyici gözükse de, kimileri oldukça standart duruyor. Ayrıca oyunda zamanın sabit kaldığını da belirteyim. Geçmiş Hitman oyunlarında da durum aynı olsa da, yeni nesilde artık zamanın akması ve buna bağlı olarak farklı taktikler geliştirmek keyifli olabilirdi.
Uzun lafın kısası yeni Hitman oyunu, serinin önceki oyunlarına özlem duyan, Absolution’dan sonra yine bir klasik olan Blood Money özlemi çeken hardcore Hitman hayranlarına ilaç gibi gelecek bir yapım. Büyük ihtimalle 2017 yılında yeni sezon ve yeni özelliklere kavuşacak olan Hitman’i, tüm Hitman fanlarına kesinlikle tavsiye ediyorum.