Pandemi süreci sosyal hayatımızı kökten değiştiriyor. Yeni normale doğru adım atarken kanıksamış olduğumuz sosyal ve kültürel etkinliklerimiz de farklı bir yönde evriliyor. Çok az koltuk sayısının olduğu tiyatro ve konser salonlarından sonra şimdi de COVID-19 tarafından tetiklenen ghost, dark, virtual kitchen gibi adlarla anılan, hayalet mutfak olarak tek bir çatı altında toplayabileceğimiz yeni nesil restoran zincirleri hayatımıza girmeye başladı. Bu restoranlar kaliteli, deneysel ve butik yemek yeme kültürünü salgına rağmen ayakta tutmaya çalışıyor.
Hayalet Mutfak ve Yenilenen Hizmet Anlayışı
Yeni tip bu restoranlarda kesinlikle müşterinin oturması için bir yer düşünülmemiş. Hatta yerden tasarruf etmek adına mevcut bir alana birden fazla restoran birlikte de çalışabiliyor. Yemek yeme kültürünün önemli bir parçası olan mekan tasarımı ve hizmet anlayışı buralarda mevcut değil. Hizmet anlayışının önemli bir kısmı kaliteli yemeğin, steril bir şekilde ve en hızlı şekilde müşteriye ulaştırılması. Örneklerinin daha çok ABD’de rastlandığı hayalet mutfaklar Uber’in sadece yemek siparişi için başlattığı Eats, Delivery Hero ya da Glovo gibi uygulamalarla ortak hareket ediyorlar. Hatta bazı restoranlar giderleri de paylaşmak adına bulaşık makineleri gibi kalemleri paylaşabiliyorlar. Hatta bu tarz malzeme ve cihazları kiralayan tedarikçiler de var. Dolayısıyla ıslak hamburger ile portakallı ördek fiziksel olarak neredeyse yan yana pişip sanal ortam üzerinden müşterilere dağıtılıyor.
Dijital Veri Fark Yaratıyor
Yeni restoran düzeninde dijital veri çok öne çıkıyor. Müşterilerin ağız tatları, yemek alışkanlıkları ve eğilimlerini doğru okuyan restoran sahipleri ve şefler adeta bir yazılımı günceller gibi mutfaklarını güncelliyorlar. Öne çıkmak için de sosyal medyayı doğru kullanmak ve müşteri ilişkilerine özen göstermek gerekiyor. Ancak banka, kurye ve aracı firmaların komisyonları sonrasında hayalet mutfak anlayışının ne kadar kârlı bir iş modeli olduğu şu an için belirsiz. Bir de virüs sonrası dünyada hayalet mutfaklar normal restoranlara mı dönüşecek bilinmiyor.
ABD’de geçtiğimiz yılda her dört siparişten biri internet üzerinden yapılmıştı. COVID-19 sonrası bu sayı hiç şüphesiz artacak. Şu an için doğru işbirliklerinin yeni fırsatlar doğurduğu gerçek. Kısa süre içerisinde ülkemizde yeni markaların doğacağını ve mevcut zincirlerin bu tarz bir model benimseyeceğini merakla izleyeceğiz.