Ülkemizde tüketiciler, kanun yapıcı tarafından yapılmış olan birçok düzenleme ile korunuyorlar. Satın alınan ürünlerin, ulusal düzeyde servis sağlaması, bozulmalara karşı en az iki yıllık garanti vermesi, belirli sürelerde tamiri sağlanamayan ürünlerin bire bir yenisiyle değiştirilmesi gibi tüketici lehine alınmış birçok uygulama mevcut…
Ancak, ortada bir de “grey market” denilen Türkçe’ye “gri pazar” olarak çevrilebilen ama daha çok “paralel ithalat” olarak da bilinen bir gerçek var. Peki nedir “grey market” ?..
Birçok kaynakta “grey market” şöyle tanımlanıyor:
Resmi ithalatçıların bilgisi dışında, ürünün, bireysel olarak herhangi bir ülkeden ithal edilerek satılması anlamına geliyor. Bu ürünler, markanın resmi ithalatçıları ve üreticileri tarafından garanti kapsamına alınmazlar. Ürünler, genel olarak satın alındığı ülkenin özelliklerine göre üretildiğinden, arıza çıkarabilirler.
Paralel ithalat, birçok sektörde karşımıza çıkıyor. Ancak, en fazla teknoloji perakendeciliği alanında yoğunlaştığını görüyoruz. Yalnızca cep telefonlarının yılda 10 milyondan fazla sattığı ülkemizde, özellikle bu alanda paralel ithalat ürünler kendilerini gösteriyorlar. Üstelik bu ürünlerin satış kaynakları da çoğunlukla e-ticaret siteleri ve uygulamaları oluyor.
Şöyle ki; TÜBİSAD tarafından hazırlanan rapora göre ülkemizde 2016 yılı itibariyle e-ticaret hacmi 17,5 milyar ₺ civarında bir hacme ulaşmıştır. E-ticaretin yaygınlaşmasıyla birlikte paralel ithalatçılar da tüketicilere “daha ucuz” ürün sundukları iddiasıyla hacimlerini yükseltmişlerdir. Görünürde “daha ucuz” gibi görünen bu ürünlerin arkasında şu gerçekler vardır.
Öncelikle aldığınız ürünün en önemli unsurlarından biri olan ve tüketiciyi koruyan garanti faktörü ne yazık ki, paralel ithalatta karşınıza “ithalatçı firma garantisi” olarak çıkar. İthalatçı firma göstermelik olarak bu garantiyi verirken, ürünün arızalı çıkması halinde karşılaşacağınız sorunları giderme konusunda sizi yalnız bırakacaktır. Öncelikle büyük şehirlerin dışında servis ağları yoktur. Ürünü gönderdikten sonra, ürünün arızasının giderilmesi ve bunun kanuni süre içinde gerçekleştirilmesi konusunda kendisini bağlayan hükümler olmadığı için şikâyet siteleri bu ve benzeri tüketici şikayetleriyle doludur.
Resmi garanti şartları olmadığı gibi, ürünün “ucuz” olmasının arkasındaki gerçeklerden biri de muhtemelen ürünü “refurbished” yani ana üreticinin arızalı bir ürünü tamir edip tekrar piyasaya, bu kez daha ucuz bir fiyattan sürmüş olması anlamına da gelir. Ana üretici bu ürünü tekrar yenilediği ve paketlediği için tüketici durumun farkına varmayacaktır. Dünyada da “refurbished” ürünler satılmaktadır. Ancak bu ürünler daha ucuza satılırken tüketiciye ürünün “refurbished” olduğu konusunda bilgi verilmektedir. Oysa ülkemizde paralel ithalatçılar ürünlerinin “refurbished” olduğu konusundan söz etmezler bile… Bu tür ürünler bir süre herhangi bir sorun çıkartmadığı gibi, daha önce tekrar yenilenmelerine neden olan arızalar tekrar nüksedebilir, “ayıplı mal” durumu kendini sürekli tekrarlayabilir. Bu durumda tüketici, “sıfır” ürün satın aldığını sandığı için hem satış öncesi hem de satış sonrasında bir anlamda kandırılmış, mağdur edilmiş olacaktır.
Paralel ithalatın bir başka çeşidi ise ülkeye bavul ticareti ve daha farklı yollarla “kaçak” sokulan ürünlerle yapılır. Bu ürünlerin ucuz olma nedeni gümrük ve diğer vergi, harçlardan kaçınılmış olmasıdır. Tüketicinin risk almasının yanı sıra bu ürünler nedeniyle ülkeye de ciddi zararlar verilir, kanun dışı yapılan bir işe ortak olunur. Zaman zaman bu ürünlerle ilgili ithalatçılar size kanunlara uygun fatura bile veremezler. Fatura sahibi olmamanız da bu ürünle ilgili sahiplik bile iddia edemeyeceğiniz anlamına gelir.
Tavsiyem, özellikle e-ticaret sitelerinden bir ürün satın alırken çok dikkatli davranmanız gerektiği yolunda. Öncelikle e-ticaret sitesini iyi inceleyin. Ürünlerin Türkiye’de servisleri olup olmadığını iyi öğrenin. Daha sonra tüketici şikâyet sitelerinden bu e-ticaret sitesiyle ilgili şikâyet olup olmadığını kontrol edin. Bu şikayetlerin içeriğinin neler olduğunu inceleyin. Şikayetlere nasıl yanıt verildiğinin, tüketici mağduriyetinin giderilip giderilmediğine bir bakın…
Özellikle e-ticaret alışverişinde ülkede uzun yıllar hizmet veren kurum ve kuruluşları öncelikli tutun. Yeni açılmış bir e-ticaret sitesine biraz daha temkinli yaklaşın. Ürünlerin marka bilgileri, Türkiye resmi dağıtıcılarına bir göz atın. Hatta, bazı durumlarda resmi dağıtıcılara ulaşarak, adı geçen e-ticaret sitesinde satılan ürünleriyle ilgili kendilerinden bilgi alın, daha sonra mağdur olmayın…
Haydi iyi alışverişler…