İçinde bulunduğumuz dijital çağda ürettiğimiz veri her geçen gün katlanarak büyüyor. Bu veriler internetin ve uzaktan çalışmanın avantajıyla bilimsel araştırmalara hız katıyor. Öte yandan sosyal medya üzerinden paylaştığımız resimler, şarkılar veri okyanusuna bir damla da olsa katkı sağlıyor. Sonuçta veri, insan gücü ile kontrol edilemez boyuta varıyor. İşte bu veri yığınını anlamlı bir hale getirmek için kuantum bilgisayarlarına ihtiyaç duyuyoruz. Google Willow ise çarpıcı özellikleri ile tüm dikkatleri üzerine toplayan gelişmiş bir kuantum bilgisayarı. Gelin bu cihaza daha detaylı bakalım.
Google Willow Teknolojinin Sınırlarını Aşıyor
Her şeyden önce Willow’un aslında bir işlemci olduğu ile başlayalım ve bazı rakamlara bakalım. Willow 105 kübit işlem hacmin sahip. Kübit kuantum hesaplamada verileri kodlamak için kullanılan temel bilgi birimi. Google’ın 2019 yılında tanıttığı önceki model Sycamore ise sadece 53 kübit ile sınırlıydı. Bu iki kat sıçrama Willow’u günümüzün en hızlı süper bilgisayarlarından bile hızlı yapıyor. Örneğin tahminen 10 dakika sürecek olan karmaşık hesaplamalar Willow ile 5 dakikanın altına iniyor. Ev ya da iş yeri tipi en güçlü bilgisayar ise aynı işlemi 10 septilyon yıl içinde tamamlamak mümkün. Kafamız karışmaya başladı, değil mi? 10 septilyon yılın diğer ifade şekli şu şekilde: 10.000.000.000.000.000.000.000.000. İşte bu kadar zaman alacak bir işlem Willow ile 5 dakika sürmüyor.
Geleceğin Taleplerine Bugünden Cevap
Yeni Dünya’nın yeni sorunları var. İklim krizi, pandemiler, göç, savaşlar ve ekonomi… İşte bilim insanları, kuantum hesaplamaları ile daha hızlı sonuç alma peşinde. Kişiye özel ilaçların hızla geliştirilmesinden akıllı tarıma kadar her alanda kollar sıvanmış durumda. Küreselleşme ile artan yeni lojistik ihtiyaçlar… Eğitim, afet yönetimi ve yenilenebilir enerji yönetimi için sürdürülebilir çözümler. Kuantum işlemciler, bu büyük başlıklar altındaki sayısız değişkeni hesaba katarak hayatımıza dokunan algoritmalar geliştirmek istiyor.
Kuantum Hesaplama Dünyayı Değiştirecek
Ancak bu işlerin bu noktaya varması için zaman gerekiyor. Çünkü kuantum bilgisayarlarının sonuçlarının doğrulanması zaman alıyor. Bu işlemi manüel olarak yapmak zaten mümkün olmadığı için Google yapay zeka ile yeni yöntemler deniyor. Amaç ortaya konan sonuçların güvenilirliğini artırmak. Ardından bir sonraki aşama bu sonuçları gerçek dünya senaryolarına aktarmak olacak.
Google Willow ile Siber Güvenlikte Yeni bir Çağ
Günümüzde siber güvenliğin ne kadar kırılgan bir yapıda olduğunu biliyoruz. Çünkü ne yazık ki siber korsanlar özellikle yapay zekanın gücüyle bilişim sistemlerini altüst ediyor. Bilişim güvenlik uzmanlarına göre Google Willow, yapay zekayla oluşturulan tehditlere karşı kuantum gücünü arkamıza alacak. Öyle ki daha şimdiden birçok yeni startup / girişimin Willow ile yenilikçi çözümler geliştirdiği haberlerini duyuyoruz. Dolayısıyla Willow, dijital çağın yegane bekçisi haline gelirse hiç şaşırmayalım. Gördüğünüz gibi kuantumda öne geçen aslında gerçek anlamda dünyayı yönetecek güce sahip olacak. Tabii bu durum beraberinde, tekel olma riskini ne kadar getirecek göreceğiz. Sizce Google Willow, siber mağduriyet yaşayan her ülkeye eşit yaklaşacak mı?