Teknoloji hiç durmadan ilerliyor ve hayatımızı pek çok noktada değiştiriyor, değiştirmeye de devam edecek. Akıllı telefonlar birer iletişim aracı olmaktan öte artık pek çok işimizi halledebildiğimiz asistanımız gibiler. Bankaya gitmeden bankacılığa dair birçok işlemi şubeye gitmeden çözebilirken, markete gitmeye gerek olmadan da istediğimiz ürünleri sipariş edip kapımızda bu ürünleri bulabiliyoruz.
Telefonların faydaları üzerine bir yazı kaleme almaya kalksam hem siz okumaktan bıkarsınız hem de benim parmaklarımda sanırım derman kalmaz. Dolayısıyla konuyu telefonların hem tasarım hem de teknolojik açıdan nereye evrildiği noktasına getirelim.
Benim telefonlar özelinde artık büyük bir beklentim yok. Uzun yıllardır hayalini kurduğumuz hologram teknolojisi olur da bir gün standart hale gelirse belki çok farklı bir deneyim elde edebiliriz ancak deneyim noktasında büyük bir yenilik en azından 5 yıl içinde beklemiyorum.
Ancak bu öngörüm telefonların değişmeyeceği ya da şekil değiştirmeyeceği anlamına gelmiyor elbette. Huawei, Samsung, TCL, Motorola, Oppo dahil bazı teknoloji devleri ekranı katlanabilen telefonlarıyla kullanıcı deneyimini farklı bir noktaya getirmek için kolları sıvadılar. Henüz çok yeni bir segment olmasından dolayı elbette kusurları var, ancak şu saate kadar gördüğüm kadarıyla gerçekten de iyi iş çıkarıldığı net şekilde söylenebilir. Hem kullanıcıların alabileceği fiyatlara inmiş durumda hem de gerçekten de deneyim noktasında bazı önemli farklar sunuyor.
Ama tüm bunlara rağmen herkes için olmazsa olmaz bir teknoloji değil. Yani ekranı katlanabilen telefonu olmayan için büyük bir eksiklik söz konusu değil. Bu nedenle farklı bir deneyim isteyenlerin ağırlıklı olarak bu modellere yöneldiği söylenebilir.
Şimdi şunu soralım: Telefonlar şu noktadan sonra artık nereye evrilebilir? Gideceği yer kaldı mı?
Bu soruya net bir şekilde yanıt vermek güç. Çünkü şu an hiç aklımıza gelmeyen bir teknoloji tüm ezberleri bozabilir. Bu nedenle ‘büyük’ konuşup net bir ifade vermek doğru olmaz. Ancak az önce kısaca bahsettiğim hologram ve lazer teknolojileri işin rengini biraz değiştirebilir.
Humane isimli şirketin kurucu ortağı olan Imran Chaudhri, geçtiğimiz haftalarda katıldığı bir konferansta avuç içine yansıyan görüntüden telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Bu görüntüler elbette haber bültenlerinde servis edildi ve pek çok kişi bu teknolojinin gerçekten kullanıma geçip geçmediğini merak etti.
Bu noktada henüz kimse net bir bilgiye sahip değil. Ancak Chaudhri’nin avucunun içine yansıyan görüntü bizi heyecanlandırmaya yetiyor. Görüntüye bakıldığında Chaudhri’yi ‘Besthany’ isimli bir kişinin aradığı görülüyor ve aramayı açıp kapatabileceği tuşlar da avucuna yansımış. Lazerle yansıdığı görülen bu görüntü eğer gerçekse telefona ihtiyaç duymaksızın avuç içine yansıyan bir görüntüde telefon kullanabilme deneyimi ortaya çıkıyor.
Şu bir gerçek ki Nesnelerin İnterneti yani IoT artık çok daha yaygın bir kullanım alanına sahip. Ve pekala telefonlar da giyilebilir nesnelere dönüşerek çok farklı bir forma dönüşebilirler. Şu an fikir olarak saçma geliyor olsa da, bir gün belki de ceplerimizde sakladığımız bu telefonlar bize geçmişin antenli telefonları gibi gelecek ve bugünleri gülerek hatırlayacağız.
Artırılmış gerçeklik teknolojisini de atlamayalım. Bu teknoloji, kullanıcıların fiziksel dünya ile dijital dünya arasında etkileşime geçmelerine olanak sağlıyor. Gelecekte telefonlar, artırılmış gerçeklik teknolojisini daha da benimseyebilir ve kullanıcıların daha zengin bir deneyim yaşamasını sağlayabilir.
Ve elbette yapay zeka… Yapay zeka teknolojisi, telefonların daha akıllı hale gelmesine yardımcı olabilir. Yapay zeka, telefonların kullanıcı davranışlarını öğrenmesine ve daha kişiselleştirilmiş bir deneyim sunmasına olanak tanıyabilir. Bugün ChatGPT dahil yapay zeka sohbet robotlarını tartışıyor olsak da yarın bu yapay zekanın cebimizde etkisini daha fazla hissettireceği kesin.
Gelecekte, telefonlar daha da ince ve hafif olabilirler ve daha uzun pil ömrüne sahip olabilirler. Kablosuz şarj teknolojileri daha da geliştirilerek, kullanıcılar telefonlarını daha kolay şarj edebilirler. Tüm bunları zaten görüyoruz, ama elbette daha da geliştirilebilirler.
Ama yazımın başında da belirttiğim gibi 5 yıl içinde telefon sektöründe beni heyecanlandıracak büyük bir yenilik beklemiyorum.