E-ticaret, günümüzde giderek daha fazla girişimcinin ilgisini çeken bir alan haline geliyor. Özellikle pandemi sürecinin etkisiyle birlikte online alışverişin yaygınlaşması, birçok girişimci ve işletmeyi e-ticaret alanına yönlendirdi. Ancak bu alana adım atmak isteyenler için pek çok soru işareti ve zorluk da beraberinde geliyor. Peki, bu alanda başarılı olmanın sırları nelerdir? E-ticaret uzmanı olmak isteyenler hangi e-ticaret eğitimini almalı? E-Ticaret Danışmanı Tuğer Akkaya, e-ticaret girişimcilerinin bilmesi gereken en kritik soruları yanıtladı!
Sıfırdan e-ticarete başlayacak olanlara ne tavsiye edersiniz?
Sıfırdan e-ticarete başlamak isteyenlere önerim, öncelikle pazar araştırması yapmalarıdır. Hedef kitlenizi ve rekabeti anlamak için zaman ayırın. Hangi ürünlerin popüler olduğunu ve hangi nişlerin doygun olmadığını belirlemek bu süreçte oldukça önemli. Ardından, güvenilir bir platform seçmek gereklidir. Shopify veya Amazon gibi popüler e-ticaret platformlarından birini tercih edebilirsiniz. Müşteri deneyimine odaklanmak da kritiktir. Kullanıcı dostu bir web sitesi tasarlamanızı ve müşteri ilişkilerine önem vermenizi tavsiye ederim.
Bu işin olmazsa olmazı ise dijital pazarlama. Dijital pazarlama stratejilerini kullanarak ürünlerinizi tanıtmak, potansiyel müşterilerinize ulaşmak açısından oldukça önemli. SEO, sosyal medya pazarlaması ve e-posta pazarlaması gibi araçlarla ürünlerinizi geniş kitlelere ulaştırabilirsiniz.
E-ticaret uzmanı olmak için hangi e-ticaret eğitimlerini almak gerekir?
E-ticaret uzmanı olmak isteyenler için SEO, sosyal medya yönetimi ve reklamcılık üzerine kurslar bulunuyor. Bunların yanı sıra, veri analizi eğitimleri de oldukça önemli çünkü verileri analiz etmek ve değerlendirmek, başarılı bir strateji oluşturmanın temelidir. Google Analytics gibi araçları kullanmayı öğrenmek de bu süreçte büyük bir avantaj sağlayabilir. Bu eğitimler, e-ticaret sektöründe uzmanlaşmak ve başarılı bir kariyer inşa etmek için önemli adımlardır.
Ne kadar sermaye ile e-ticaret girişimcisi olabiliriz?
E-ticaret girişimcisi olmak için ne kadar sermaye gerektiği, aslında satılacak ürünlerin türüne, stok politikasına, kullanılan platforma ve pazarlama stratejisine bağlı olarak değişkenlik gösteriyor. Küçük bir nişle başlayarak ve düşük bir bütçeyle (birkaç bin dolar gibi) işe koyulmak mümkün. Bu noktada önemli olan, başlangıçta sermayeyi verimli bir şekilde kullanmak ve işinizi zamanla büyütmek için gelirinizi yatırıma dönüştürmektir.
E-ticarete girmek isteyenler kendi web sitelerini mi kurmalı yoksa pazaryerlerinde yer alarak mı işe başlamalı?
E-ticarete giriş yaparken, ilk olarak pazaryerlerinde yer almanın daha iyi bir seçenek olacağını düşünüyorum. Pazaryerleri, başlangıç aşamasında geniş bir müşteri kitlesine erişmeye yardımcı oluyor ve pazarlama ile lojistik gibi kritik konularda önemli destekler sağlıyor. Bu platformlar sayesinde, yeni işletmeler ürünlerini daha geniş bir kitleye tanıtabilir ve marka bilinirliğini arttırabilir.
Ancak, bir pazaryerinde belirli bir başarı elde ettikten sonra, kendi web sitesini oluşturma fikri oldukça önemli hale geliyor. Bir markanın kendi web sitesini kurması, firmaya daha fazla kontrol ve özgürlük sağlar. Bu şekilde, marka kimliğinizi güçlendirerek müşterilerinize daha kişiselleştirilmiş bir deneyim sunabilir ve doğrudan müşteri ilişkilerini yönetme imkanı elde edebilirsiniz.
Pazaryerlerinin komisyonları son zamanlarda satıcıları zorluyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Pazaryerlerinin komisyon oranları son dönemde satıcılar için bir zorluk oluşturuyor. Ancak pazaryerleri, e-ticaret satıcılarına hazır müşteri kitlesi sunarak büyük bir avantaj sağlıyor. Bu platformlar sayesinde, potansiyel müşterilere normal bir web sitesinden daha uygun maliyetlerle ulaşabiliyorsunuz. Bu yüzden pazaryerlerinin genellikle %20 gibi bir komisyon oranı belirlemesi, işletmeler için makul karşılanmalı ve fiyat stratejileri de bu komisyon oranlarını dikkate alarak oluşturulmalı. Bu şekilde, pazaryerlerinden elde edilen faydalar, komisyonların getirdiği maliyeti dengeleyebilir ve işletmelerin karlılığını artırabilir.
E-ticaret altyapısı seçerken nelere dikkat etmek gerekir?
Kendi web sitesi ile e-ticaret yapmak isteyen kişilerin ilk dikkat etmeleri gereken nokta e-ticaret alt yapısı sunan firmaların referanslarıdır. Güçlü referanslar mutlaka bu süreçte gözö nünde bulundurulmalı. SEO uyumluluğu, site açılış hızları, destek süreleri, ek uygulamalara erişim de diğer önemli hususların başında geliyor. Bu süreçte maliyet en son düşünülmesi gereken konu.
E-ticarette en çok satılan ürünler nelerdir? Bu ürünleri nasıl bulabiliriz?
Yurtdışındaki ürünleri bulmanın en kolay yolu helium10 gibi yazılımları kullanabilmekten geçiyor. Türkiye’de en çok satan ürünler ise nesatilir.com gibi uygulamalar ile analiz edilebilir. Bunun yanı sıra Google Trends üzerinden trend olan ürünleri bulabilmek için mantıklı bir araçtır.
Amazon e-ticaret eğitiminiz oldukça popüler. Bu eğitimin içeriği nedir?
Amazon e-ticaret eğitimini, Amazon’da satış yapmaya yeni başlayacak olanlardan, satışlarını artırmak isteyen deneyimli satıcılara kadar her seviyedeki kişilere yönelik olarak tasarladık. Temel konuları kapsayan bu eğitim, Amazon’da dropshipping ve Fulfillment by Amazon (FBA) işlemleri yapmak isteyenlere adım adım rehberlik eden bir program.
Eğitimin ana başlıkları arasında Amazon’da satış temelleri, dropshipping ve FBA teknikleri ile satış artırma stratejileri yer alıyor. Ayrıca, özel satış artırma tekniklerinin yanı sıra pratik uygulamalar ve ipuçlarını da paylaşıyoruz. Eğitimi tamamlayanlar, Amazon satıcı hesabı açma, etkili ürün listeleme ve satış stratejilerini uygulama konusunda bilgi sahibi oluyor ve rekabet ortamında öne geçme fırsatı kazanıyorlar.
Ücretsiz e-ticaret eğitiminiz var mı?
Ücretsiz e-ticaret eğitimlerimiz var. Bu eğitimleri toptancilistesi.com listemize kayıt olanlarla paylaşıyoruz. Bu ücretsiz eğitim kısa sürede Amazon ve diğer e-ticaret platformlarında yer almak isteyenler için hızlandırılmış bir kurs niteliği taşıyor.
E-ticaret girişimcilerinin yaşadığı en önemli problemler nelerdir?
E-ticaret dünyası gerçekten de bir mücadele alanı. Yeni bir girişim olarak başlamak, pazarda bir yer edinmek ve insanların dikkatini çekmek, girişimciler için gerçekten zorlayıcı olabiliyor. Ancak e-ticaret sadece ürün satmaktan ibaret değil; aynı zamanda müşteri ilişkilerini güçlendirmek, marka bilinirliğini artırmak ve operasyonel maliyetleri dengelemek de gerekiyor.
Özellikle son dönemde, ürün ve lojistik maliyetlerindeki artışlar sektörde faaliyet gösteren birçok işletmenin karlılığını olumsuz etkiliyor. Bu durum, işletmelerin stratejilerini gözden geçirmesini ve daha verimli çalışma yolları bulmasını gerektiriyor.
E-ticaret girişimcilerinin yaşadığı bir diğer önemli sorun, bilinçsiz yatırımların boşa gitmesidir. Özellikle yazılım alanında yapılan yatırımlar bu duruma sıkça örnek teşkil ediyor. Birçok girişimci, pazarın taleplerini tam olarak anlamadan veya işletme ihtiyaçlarına uygun olmayan yazılım çözümlerine yatırım yapabiliyor. Sonuç olarak, bu tür yatırımlar, gereksiz maliyetlerin yanı sıra zaman kaybına da neden olabiliyor.
Bu sorunu aşmanın yolu, e-ticaret işletmecilerinin öncelikle ihtiyaçlarını ve hedeflerini net bir şekilde belirlemesi ve ardından uygun bir yazılım çözümü seçmesidir. Özellikle modüler ve ölçeklenebilir yazılım çözümleri, işletmelerin ihtiyaçlarına daha iyi uyum sağlayabilir ve uzun vadede daha fazla esneklik sunabilir. Ayrıca, sektördeki teknolojik gelişmeleri ve en iyi uygulamaları takip etmek de yanlış yatırımların önüne geçmede önemli bir rol oynar.
Artan lojistik maliyetleri e-ticaret girişimcilerini nasıl etkiledi?
Türkiye lojistik maliyetlerinin artması enflasyon ile birlikte ürün maliyetlerini de paralelde artırdı. Ürün fiyatları yükselirken tüketici talepleri de bu doğrultuda azaldı. Satışlar düştü ve fiyat politika dengesini kurmak zorlaştı. Yurtdışında ise lojistik maliyetleri sadece belli sezonlarda artış gösteriyor ve bu da satışları çok büyük ölçüde etkilediği söylenemez.
Yurtdışına e-ihracat yapanlar lojistik süreçlerinde nelere dikkat etmeli?
Gümrük mevzuatları hakim olunması gereken en önemli ilk aşamadır. Sonrasında teslim yöntemleri ve iade prosedürleri ara depolar vasıtası ile belirlenmelidir.
Yurtdışına nasıl ürün pazarlanır?
Yurtdışına bir ürünü pazarlamak için ilgili ülkenin mevzuatlarını iyi bilmek gerekiyor. Ambalaj tasarımı ilgili ülkenin dili ile hazırlanmış olmalı, ürün içerikleri yine ilgili ülkenin mevzuatlarına göre ayarlanmalıdır. Ürün hazırlık sürecinden sonra rebate dediğimiz ilgili ülkedeki kişilerin ürünü ücretsiz test etmeleri için ücretsiz ürün dağıtım süreci olumlu geri dönüş alabilmenin en etkili yoludur. Ürünü pazara sürerken dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli husus da ürünün ilgili ülkedeki ortalama fiyat politikasıdır.
Yurtdışında markalaşmak için yapılması gerekenler nelerdir?
Yurtdışında başarılı bir markaya sahip olabilmek için öncelikle ilgili ülkede yaşayan kişilerin kolay telafuz edebileceği ve akılda kalıcı bir marka ismi bulmak gerekiyor. Ürünün logosu, renkleri, kurumsal kimliği ve ürün ambalajı gibi detaylar ilgili ülkenin ihtiyaçlarına göre tespit edilmeli. Örneğin; Japonya’da bir marka oluşturmak için markanın mutlaka Japonca olması ve ambalaj tasarımlarının yoğun renklerden oluşması gibi gereklilikleri ilgili pazarda ön araştırma yapılıp tespit edilmesi şart.
