Avrupa Birliği’nin 25 Ağustos itibarıyla yürürlüğe koyduğu Sosyal Medya OHAL Yasası ile dijital platformlar, arama motorları ve alışveriş siteleri gibi büyük dijital hizmet sağlayıcıları daha sıkı denetleyecek ve katı kurallara uyum sağlamaları sorunlu hale gelecek. Bu yasaya göre, 45 milyonun üzerinde kullanıcısı olan ve Avrupa’da faaliyet gösteren büyük dijital platformlar, dezenformasyonu sınırlama, yasa dışı içeriği hızla kaldırma, çocukları internet ortamında daha fazla koruma ve dış denetime tabi olma gibi ilave yükümlülüklere tabi tutulacak.
Yasa ve sunduğu düzenlemeler, dijital platformlar için daha fazla şeffaflık ve sorumluluk getirirken, kullanıcılar için daha güvenli bir dijital deneyim sunmayı amaçlıyor. Ancak, bu düzenlemelerin nasıl uygulanacağı, hangi ölçüde etkili olacağı ve dijital dünyadaki dinamikleri nasıl değiştireceği konusunda ilerleyen dönemde gözlemler ve analizler yapılması önemli. Avrupa Birliği’nin bu adımının, dijital dünya için daha dengeli ve güvenli bir gelecek yaratma yolunda atılmış önemli bir adım olduğunu söylemek mümkün.
Kural ihlallerini sürdüren platformların faaliyetleri durdurulacak
Avrupa Birliği’nin bu tür bir yasaya ihtiyaç duymasının temel nedenleri, dijital platformların hızla büyümesi ve yaygınlaşması ile birlikte ortaya çıkan çeşitli zorluklar ve risklerle ilgilidir. Bu yasalar ve düzenlemeler, dijital dünyada yaşanan değişikliklere ve yeni teknolojilere uyum sağlama, toplumları ve bireyleri koruma, bilgiye erişimi düzenleme ve dijital alandaki etik konulara yanıt verme amacını taşır. Yasanın getirdiği kural ihlali durumunda alınacak cezalar da önümüzdeki dönemde çok konuşulacağa benziyor. Buna göre kurallara uymayan dijital platformlar, küresel cirolarının yüzde 6’sına kadar para cezasına çarptırılabilecek. Ayrıca, kural ihlallerini sürdüren dijital platformların AB ülkelerindeki faaliyetleri sonlandırılabileceği belirtiliyor. Bu da büyük dijital platformların, bu yeni düzenlemelere uyum sağlamak için ciddi değişiklikler yapmak zorunda kalabileceği anlamına geliyor.
Özellikle belirtilen büyük dijital platformlar, bu yasaya uyum sağlama sürecinde önemli köklü değişiklikler yaşayabilirler. Örneğin, Facebook ve Instagram’un sahibi Meta’nın, kullanıcıların aramalarına göre içerik sunan yapay zeka algoritmalarını değiştirebileceği ve kullanıcıların takip ettiği içeriklere daha odaklanacağı öngörülüyor. TikTok’un ise popüler videoları öne çıkaran algoritmaları değiştirerek, kullanıcıların ilgi alanlarına daha uygun içerikleri sunabileceği belirtiliyor. İşte AB’nin böyle bir yasaya ihtiyaç duymasının ana nedenleri:
Dezenformasyon ve Yanıltıcı İçeriklerin Yaygınlığı: Dijital platformlar, hızla yayılan yanıltıcı içeriklerin ve dezenformasyonun yayılmasına zemin hazırladı. Sahte haberler, manipülatif içerikler ve yanlış bilgiler, toplumlar üzerinde ciddi etkiler yaratabilir ve kamuoyunu yanıltabilir. Bu nedenle AB, bu tür içeriklerin yayılmasını engellemek ve toplumu korumak için katı kurallar ve düzenlemeler getirmeyi amaçlamış olabilir.
İçerik Kontrolü ve Denetleme İhtiyacı: Dijital platformlar, büyük miktarda içerik üretimine ve paylaşıma olanak tanır. Ancak bu içeriklerin denetlenmesi, yasa dışı içeriklerin ve nefret söyleminin kontrol altına alınması zor olabilir. AB’nin bu yasaları çıkarmasının nedenlerinden biri, içeriklerin kontrol edilmesini ve bu platformlarda yer alan zararlı içeriklerin kaldırılmasını sağlamak olabilir.
Rekabetin ve Monopolizasyonun Önlenmesi: Dijital platformlar arasında rekabetin sağlanması ve piyasadaki monopolizasyonun önüne geçilmesi önemli. AB, bu yasalarla büyük dijital platformların piyasa hakimiyetini kontrol etmeyi, rekabeti teşvik etmeyi ve adil bir pazar ortamı sağlamayı amaçlayabilir.
Çocukların İnternet Kullanımının Artması: Çocukların interneti ve dijital platformları kullanımı artırıyor. AB, çocukların dijital ortamda daha iyi korunmasını ve zararlı içeriklere maruz kalmamasını sağlamak için kapsamlı düzenlemeler geliştiriyor. Yasalar, çocukların dijital dünyada güvenli ve korunaklı bir ortamda bulunmalarını hedefleyerek, ebeveynlerin ve toplumun endişelerini dikkate alır.
Veri Güvenliği ve Gizliliği Kaygıları: Dijital platformların kullanıcı verilerini toplama ve işleme yöntemleri, veri güvenliği ve gizliliği kaygılarına yol açıyor. AB, bu yasalarla kullanıcı verilerinin korunmasını ve işlenmesini denetlemeyi, şeffaflığı artırmayı ve kullanıcıların bilgilerinin güvende olduğundan emin olmayı hedefleyebilir.
Özetle AB’nin bu tür yasal düzenlemeleri, dijital dünyadaki büyüme ve değişimlere uyum sağlama, toplumları koruma, içerik kontrolü ve rekabeti teşvik etme gibi önemli amaçlar doğrultusunda geliştirdiği görülüyor. Dijital OHAL yasası, dijital dünyanın getirdiği yeni zorluklara karşı etkin bir yanıt olarak kabul edilebilir.