Dijital bankacılık sektörü, Türkiye’de ve dünya genelinde hızla büyüyerek, bankacılık dünyasında dönüşümün itici gücü haline geldi. PaybyMe Yönetim Kurulu Başkanı Batuhan Çolak, dijital bankacılık kavramının hem küresel hem de yerel ölçekte nasıl geliştiğini ve geleceğe dair önemli eğilimleri değerlendirdi. Dijital bankacılığın geleceği nasıl olacak? İşte merak edilen soruların yanıtları!..
Dijital bankacılık Türkiye’de nasıl bir gelişim gösterdi?
Dijital bankacılık kavramı hayatımıza yeni giren başlıklardan biri, bununla birlikte belirli bir olgunluğa eriştiğini de söyleyebiliriz. Bankacılık her ne kadar çok eski bir iş kolu olsa da dijital bankacılık tarafında taşlar yerine yavaş yavaş oturuyor. Ülkemizde 1 Ocak 2022 tarihinde yürürlüğe giren yeni yönetmelikle, dijital bankacılığın yasal çerçevesi netleştirilmeye başlandı. Bugün gelinen noktada ise birçok kurum bu alanda resmi olarak belgelerini alarak faaliyetlerine başladı. Bugün biliyoruz ki dijital banka lisansına sahip kuruluşlar; kredi verme,
mevduat ve katılım fonu toplama, saklama hizmetleri, ATM hizmetleri ile üye işyerleri üzerinden hizmet gibi temel bankacılık süreçlerinde faaliyet gösterebiliyor.
Bankalar, dijital dönüşüm sürecinde nasıl bir strateji izlemeli?
Bankacılık alanındaki liderler, devam eden belirsizlik ortamında bir dizi yüksek riskli zorlukla karşı karşıya. Yüksek seyreden enflasyon ve faiz oranları 40 yıllık eğilimlerinden koparak kurumsal ve tüketici mevduat davranışlarında ve harcama kalıplarında da yeni bir akışkanlık yaratıyor.
Bankacılıkta ve tüm işletmelerde değişim hızı nefes kesici ve bu hız da mevcut CEO’ların şirketlerini nasıl geliştirecekleri konusunda endişelenmesine yol açıyor. PwC’nin 2023 CEO Anketi’ne göre, katılımcıların yüzde 56’sı değişen müşteri taleplerinin veya tercihlerinin karlılıklarını etkileyebileceğini söylerken yüzde 49’u teknoloji bozulmasının karlılığı etkileme potansiyeli olduğunu belirtiyor.
Bankalar, kurumsal ve perakende müşterilerinin talep ettiği dijital deneyimleri sunmaya hazır olmalı. Özellikle Covid pandemisi döneminde hız kazanan mobil bankacılık uygulamaları, hızla kullanıcıların günlük rutininin bir parçası haline geldi. Gelinen noktada ise bankalar dijital olarak çok iyi seviyelere gelebileceklerini gösterdi.
Bankacılık sektöründeki dijitalleşme süreci ve geleneksel düzenlemelerin bu sürece etkisi nedir?
Bankacılık sektöründeki geleneksel düzenleyici ortam, daha hızlı bir dijitalleşme süreci için ciddi bir engel teşkil ediyor. Sürekli olarak değişen uyumluluk kurallarında hareket etmek için bankalar, gereksinimler değiştikçe uyum sağlayabilen esnek raporlama yeteneklerine sahip bulut tabanlı platformlara da yöneliyor. Bulut alanındaki teknolojik gelişme ve yeterlilikler de özellikle dijital banka lisansına sahip işletmeler için ciddi bir fırsat yaratıyor.
Dijital bankacılığın geleceği nasıl şekillenecek ve bu süreçte hangi faktörler etkili olacak?
Önümüzdeki 10 yıl, dijital bankacılığın da desteğiyle bankacılık sektöründe bir önceki yüzyıldan daha fazla değişime tanık olacağımız kesin. Bilindiği üzere teknoloji bir etkidir, ancak demografik, sosyo-ekonomik, düzenleyici ve çevresel değişiklikleri kapsayan bir dizi birbiriyle ilişkili, yapısal faktörden de yalnızca biridir. İnsanlar daha uzun ve daha sağlıklı yaşayacak, paylaşım ekonomisine katılacak ve daha sık iş değiştirecek ve bugün yaşayan insanlardan çok daha zengin olacak.
KPMG tarafından açıklanan bu alandaki dört önemli başlık ise veri, iş modelleri, düzenleme (regülasyon) ve teknoloji olarak sıralanıyor. Veri ve teknoloji zaten bu işin olmazsa olmazları olarak görülebilir. Dijital banka girişimleri ancak doğru kurgulanacak bir iş modeliyle başarılı olup yollarına devam edebilir. Ayrıca bu diğer sektörlerden şirketlerin, sektörel sınırları belirsizleştirerek finansal hizmetleri kendi ürünleriyle birleştirmeye başlamasını da sağlayacaktır.
Düzenleme yani regülasyon tarafında ise hükümet ve düzenleyici kurumların riskleri belirlemek ve yönetmek ve daha geniş bir evrende faaliyetleri düzenlemek için yeni iş yapma yollarına karşı duyarlı olmak zorunda kalacaklarını görüyoruz. Buradaki değerlendirmeler ise tüketicilerin ne kadar iyi korunduğu bir sistem kurulduğuyla değerlendirilecektir.
Ezcümle, değişim çok hızlı bir şekilde sürüyor. Bu alanda en büyük etkiye sahip olacak teknolojiler yapay zekâ, blok zinciri, biyometri, 5G, bulut bilişim, nesnelerin interneti (IoT), artırılmış ve sanal gerçeklik (AR/VR) ve kuantum bilişim olacak. Bu başlıklarda başarılı olan dijital banka kurumları da öne plana çıkmayı başaracak.