Oyun dünyası hızla ilerliyor. Teknolojinin etkisi ile daha gerçekçi oyunlar her geçen gün biraz daha piyasada yerini alıyor. Geçmişin harika yapımları da dönem dönem zamanın ruhunu koruyarak günümüze uyarlanıyor. Dead Space Remake de bu noktada kendi üzerine düşan harika tanımını hak ederek karşımıza çıkıyor. Eski bir dost ile tekrar karşılaşmak gibi Dead Space Remake. Muazzam olan kısımlarını daha iyi deneyimlemek için ekran başına geçtik.
Önceki yapımın en iyi şekli ile yeniden yorumlanmış ve hazırlanmış hali olan Dead Space Remake günümüz teknolojileri ve onlara olan teknik altyapının “yapımın özünü koruyarak” oluşturulmuş, hem yeni nesil donanımlar hem de yeni nesil oyuncuların karşısına çıkartılmış bir oyun. Isaac Clarke ile ISG Ishimura’da korkuyla titremeye, gerilim dolu anlar yaşamaya ve soluk soluğa bir aksiyona adım atıyoruz.
Oyunu ilk kez oynayacaklar gerçekten çok şanslı. Remake ile piyasada görebilecekleri oyunların aksine çok başka bir tadı almaları çok olası bir durum. Oyunun başına tekrar geçecek oyuncular ise yukarıda dediğim gibi eski bir dost ile son tango için buluşmuş gibi hissedebilirler. Yıllar eski dostumuza çok daha güzel bir tat ve doku katmış. Eskiden de bu kadar korkunç muydu yoksa biz mi yaşlandık, oynarken hep bunu düşündüm.
Oyun sizi tak diye aksiyonun ortasına bırakıyor. Şahsen özlemişim böyle bir anda mevzunun ortasında kaldığım oyunları. Ortam karanlık, boğucu, izbe. Dar koridorlar resmen üstüme üstüme geliyor. Ara ara bozulduğu için otomatik ve süratle açılıp kapanan kapılar, arkların oluşturduğu tedirgin edici kıvılcım sesleri, gemi tayfasının çığlıkları ve çok daha fazlası. Bu oyun gerçekten herkese göre değil ve bu tarz korku gerilim hikayelerine bayılanlar için bulunmaz bir nimet!
Uzayın karanlık ve korkutucu boyutu ile derin bir yüzleşme aslında Dead Space Remake. Attığınız her adımda biraz daha ilerlemek, nabzınızı arttıracak ve “az sonra kesin bir şey olacak” hissi ile hazır olmaya çalışmak, hazır olduğunuza ikna olduğunuz anda “aslında hazır olmadığınızın kalp çarpıntısına döndürecek çılgınlıkta aksiyon” ile önümüze çıkıyor.
Görsel açıdan limitlerini sonuna kadar zorlayan yapım sizi tam bir şölene davet ediyor. Oyunun başında bulunduğunuz kokpiti incelerken, Clarke’ın giysisinin detaylarında kaybolurken aldığınız tat, ilerleyen dakikalarda adım atacağınız her noktada çevreyi sakin sakin süzme isteği ve gerilimin üzerinizde yarattığı baskı ile birleşince olmadığı kadar etkileyici bir ambians sunuyor.
Grafikler kadar seslerin de etkileyici olması özellikle oyunu kulaklıkla ve büyük ekranda oynarken ayrı bir keyif veriyor. Yaşanacak her görsel ve işitsel kırılım noktasında ana karakterimizin yorum yapması, yaşanan trajedinin boyutlarına göre hissiyat belirtmesi de oyuncu olarak sizi tribe sokuyor. Empatinin üst noktalarına fırlatıyor desem hiç abartmış olmam. Oyuna ara verdiğinizde “Ne yaşadım ben?” diye düşünmeden edemiyorsunuz.
Unutmadan söylemek lazım bu oyunda her oyuncu, kendi seçimleri ve yönelimleri ile birlikte “farklı” aksiyon deneyimleri ile yüzleşmek zorunda. Intensity Director sayesinde neyi düşünerek aksiyona geçiyorsanız oyundan öyle cevap alıyorsunuz. Güvende olmaya çalışıyorsanız başka, sürekli farklı rotalar çiziyorsanız başka deneyimler yaşıyorsunuz. Ve bu durum arka tarafta çalışan bir algoritma tarafından analiz edilerek size servis ediliyor ve kesinlikle script olarak önceden yazılmış bir şey değil. Tamamen sizin hareketleriniz ve kararlarınız üzerinden karşınıza çıkartılıyor.
Uzun zaman sonra korkuyu ve aksiyonu gerilim ile harmanlanmış bir şekilde yaşamak istiyorsanız kesinlikle doğru yerdesiniz. Dead Space Remake, Motive tarafından harika bir şekilde oluşturulmuş ve EA tarafından sunulmuş muazzam bir yapım. Aldığı şahane puanlardan da bunu çok rahat anlayabilirsiniz.
