Teknolojinin popülerliğe katkısının ivme kazandığı her yeni günle beraber, iş dünyası da bu popülerliğe ve teknolojiye ayak uydurmanın ihtiyacını kendisinde görüyor. Eskiden bir firma için yalnızca billboard veya televizyon reklâmları kitlelere ulaşmak için yeterliyken, şimdi çok daha ucuza daha fazla insana ulaşmayı sağlayan bir platform var. Adı, “Sosyal Medya”.
Sosyal medyada markaların; kurum ve kuruluşların popülerliği kadar, bu markaların yönetim koltuğunda yer alan isimler de dikkatleri çekmektedir. Sektörü ne olursa olsun; eğer bir markanın dümeni sizin ellerinizdeyse, gözleri sizi daima takip eden sanal bir toplulukla karşı karşıyasınız demektir. Sözlerim başta tabii ki CEO’lar için olmakla beraber, isim yapmış üst düzey yönetim kademeleri olan COO, CFO, CGO, CIO, CTO, CISO ve daha burada sayamadığım pek çok üst düzey yönetim kademesini de ilgilendiriyor. Paylaşımlarınızı gören, bunları beğenen, önemli hususlardaki açıklamalarınızı paylaşan, hatta merakla beklenen konularda yapacağınız sızdırmaları ve duyuruları bekleyen, paylaşıma aç bir kitleden bahsediyorum. Göz önünde olmanın en doğal sonucu olarak, dikkatli olmanızı gerektirecek hususlar bulunuyor. Gelin, sosyal CEO olmanın inceliklerine beraber göz atalım.
Hesap Güvenliği
Temsil ettiğimiz markaya düşman olanlar, fidye avcıları, gizli düşmanlar ve daha pek çok art niyetli kişi için bir CEO’nun sosyal medya hesabı iştah açıcıdır. İleride sıklıkla yineleyeceğim gibi; bu hesapların çok ciddi takipçi kitlesi vardır. Sahibi oldukları popülerlik ve temsil gücü değerlidir. Bu yüzden bir CEO veya üst düzey yönetici iseniz, sosyal medya hesaplarınızda hesap güvenliğine önem veriniz. Harf-rakam-sembol ile harmanlı güçlü şifreler kullanınız. Ayrıca bazı sosyal medya platformlarının sunduğu “onaylı hesap” prosedürlerini yerine getirmek, ileride olası bir hesap çalınması durumunda sizin için hayat kurtarıcı olabilir.
Oltalama gibi bilindik metotlarla, hesabınızı çalma girişimleriyle karşı karşıya kalacağınız sayısız an olacaktır. Hesabının ele geçirildiğini / çalındığını söyleyerek sosyal medya sitenizin destek sistemini taklit eden sahte mailler almanız gayet mümkün. Ne olursa olsun; hiçbir koşulda güvenlik tedbirlerinizi almadan, size gönderilen köprü bağlantılarına tıklamayın. Eğer mümkünse, siber güvenlik uzmanlarınıza müracaat ederek derhal hesaplarınızın kontrol ve analizlerini isteyin. Hukuk biriminizle görüşerek de bu dolandırıcılık sahtecilik için yapılması gerekenleri irdeleyin.
Kişisel Gizlilik
CEO’lar ve üst düzey yöneticiler bir diğer önemli konu da gizliliktir. Kendiniz hakkında sosyal medyada paylaşacağınız bilgileri iyi analiz etmeli, kendinize dair yapacağınız veri paylaşımının ileride size nasıl bir geri dönüşü olacağını düşünmelisiniz. Çok çok basit ve bir o kadar bayağı kalmış bir örnek verelim: Bugün Facebook üzerinde herkesin erişimine açık bir cep telefonu numaranızın, size nasıl bir zarar verebileceğini yalnızca hayal etmek yeterli olacaktır. Verilerinize erişim konusunda hedef kitle sınırlaması yapmak, sizin için daha güvenli bir sosyal medya yaratacaktır.
Tutum ve Davranışlar
Özellikle ülkemiz, konumu gereği sıklıkla farklı olaylar yaşayan ve gündemi hızlı şekilde değişen bir ülkedir. Siyasi yönden, devlet işleyişi yönünden, toplum yönünden, sektör yönünden takdir edeceğiniz olaylarla karşılaşacağınız gibi, asla desteklemeyeceğiniz ve varlığından hoşnutsuzluk duyacağınız olaylar da olacaktır. Hoşnutsuzluklarınızı sosyal medya hesaplarınızda aşırı olarak belli etmemenizi, şayet belli edecekseniz de kullanacağınız ifadeleri özenle seçmenizi tavsiye ederim. Unutmayın, sizin çok ciddi bir takipçi kitleniz var ve kullanacağınız bir ifadeyi size karşı linç kampanyasına dönüştürebilirler.
Bununla beraber takipçilerinizle ikili tartışmalara girmemeniz sizin için daha faydalıdır. Hitap ettiğiniz kitlede size “bulaşmayı” görev edinmiş kişiler de olacaktır. Böyle kimselere yanıt yetiştirmeye kalkmak, yalnızca size zarar verecektir. Sabırlı, kontrollü, akıllıca ifadeler kullanmayı hiçbir zaman bırakmayın. Unutmayın! Siz bir markayı, bir organizasyonu temsil ediyorsunuz. Klavyenizden çıkacak her ifade, markanızın itibarını etkileyecektir. Bugün yaşanan olumsuzluklarda “Onun kendi düşüncesidir, organizasyonumuzun görüşünü yansıtmaz.” sözü kimi markalarca kullanılsa da, halk nezdinde bunun ehemmiyeti yoktur. Sözleriniz, yönettiğiniz organizasyonu gayet bağlayıcıdır ve markanızın kaderi bir bakıma klavyenizdedir.
Veri Gizliliği
Başta teknoloji sektörü olmak üzere tüm markaların takipçileri, yeniliklerden haberdar edilmeyi isterler. Örneğin bir akıllı telefon üreticisinin önde gelen isimlerinden biriyseniz, yeni modeller veya güncellemeler için spam mesaj yağmuruna tutulmanız işten bile değildir. Bir CEO ya da alanında yetkili üst düzey bir yönetici, markasına dair neleri paylaşması gerektiğini ve neleri gizlemesi gerektiğini iyi bilmelidir. Takipçilerin sorularını tümden yanıtsız bırakmak, onlarda umursanmadıkları izlenimi oluşturacak ve negatif bir imaj çizecektir. Öte yandan, vaktinden önce sızdıracağınız bir bilgi, şirketiniz tarafından hoş karşılanmayabilir. Rakip firmalar için sizin ellerinizden zamansız paylaşılmış bir bilgi, strateji oluşturmaları adına onlara yardımcı olabilir. Bu yüzden iyi bir denge kurmalı, hem takipçileriniz için en son yenilikleri paylaşabilmeli, hem de zamansız ve sorun oluşturabilecek sızdırmalardan da kaçınmalısınız.
Sonuç Olarak
Sosyal medyada CEO’lar için daima yer var! Ulaşacağınız hedef kitlelerle hem kendinizi duyurabilir hem de markanızı sosyal medya aracılığıyla daha iyi yerlere getirebilirsiniz. En ufak bir yanıtınız sizi göklere çıkarabildiği gibi, zamansız kullanılmış bir sözcük de sahip olduğunuz bütün itibarı tüketebilir. Sosyal medya, acımasızdır… Ancak en iyiler, onunla başa çıkmanın sırlarını keşfeder!