Call of Duty, söz konusu FPS olduğunda birçok oyuncunun kalbinde yer edinen ve yıllardır kolay kolay yer değiştirmeyen oyunlardan biri. Her ne kadar birçok rakibi çıksa da oyuncuların üzerinde yaratılan etkidendir muhtemelen bazıları bu isimden uzaklaşmayı başaramadı. Tabii bazıları, Call of Duty’nin diğer FPS türlerini yok ettiğini belirten başka ithamlarda bulunuyor. Kimseyi suçlayamayız elbette bu noktada. Bizim konumuz Call of Duty: Warzone, seriyi Battle Royale alt türüne taşıdı ve şimdi Activision, onu Call of Duty: Warzone Mobile ile mobil cihazlar için yeniledi. Call of Duty: Warzone Mobile, Warzone’u bir bütün olarak değiştirmeyi başarıyor, ancak bazı şeylerin aynı kalmasından kaçamamış gibi. Oynanışta kendinizi bir haritada bulursunuz, amacımız hayatta kalan son kişi olmak ve tabii ki bize doğru daralan zehirli gazdan kaçınmak.
Oynanış açısından bakıldığında, Call of Duty: Warzone Mobile, varsayılan mobil kontrollere nazaran biraz değişik, ancak mobil cihazların sınırlamaları göz önüne alındığında, şaşırtıcı derecede kolay adapte olabiliyorsunuz. Başta yadırgamanız çok normal, bir iki oynanış sonrasında kontroller size oldukça doğal gelecektir.
Oynanış açısından, bunun bir Call of Duty Battle Royale olduğunu unutmayın. Oyunun döngüsü ve Call of Duty’nin fiziğine, ayrıca daha ağır hızına iyi uyuyor, ancak gidebileceği yol da bir noktaya kadar elbette ve sınırlarla boğuşmak zorunda kalıyor oyun. Warzone Mobile şu anda üç farklı Battle Royale modu sunuyor: Battle Royale, Mobile Royale ve Rebirth Resurgence. Battle Royale, Warzone’daki modla aynı genel formatı izliyor, ancak toplam oyuncu sayısı maç başına 100’den 120’ye çıkarılıyor. En fazla dört oyuncudan oluşan bir takım olarak açık bir dünyaya atlıyor ve hayatta kalmak için mücadele ediyorsunuz. Call of Duty: Warzone Mobile, daha ilk çıktığı gün eşleştirme ve diğer teknik yönleriyle ilgili bazı sorunlarla ünlüydü hatırlarsınız, ancak neyse ki birkaç gün sonra bunların çoğu düzeldi.
Hala mükemmel değil elbette, ve oyuncular hala yavaş yüklemelerle karşılaşıyor ve bir mobil oyundan ideal olana aykırı olan eşleştirmeye de hazırlıklı olsunlar. Bu tarz sorunların dışında performans olarak Warzone Mobile oldukça iyi çalışıyor diyebiliriz. Grafik konusunda oyunun bir mobil oyuna göre yeterince başarılı olduğunu belirtebiliriz, çıkışıyla birlikte takılmalar olmuş olsa bile mobil sürüm için hızlıca toparlamışlar gibi duruyor. Düşündüğünüzde genel yapıda Call of Duty: Warzone Mobile, biraz zaman geçirmek isteyenler için yeterince iyi bir mobil Battle Royale oyunu. Bunlarla birlikte, birkaç uyarıda da bulunmak gerek.
İlk olarak, Call of Duty: Warzone Mobile telefon pilinizi büyük ölçüde tüketir, bu nedenle hareket halindeyken bir şeyler oynamak ve başka şeyler için hala kullanışlı ve şarjlı bir cihaza sahip olmak istiyorsanız buna dikkat ederek oynamanızı öneririz. Ayrıca cihazın biraz ısınmasına da neden olabiliyor. Tabii bu durum, kullanılan telefondan telefona değişen bir süreç. Bazı telefonlarda ısınma sorunu daha azken, bazılarında pil sıkıntısı farklı boyutlarda olabiliyor. Ses performansı aksesuar seçiminize bağlı olarak değişiyor elbette. Mobil cihazların limitlerini zorlayan ve PC’lerle yarışan bir kalite ve teknolojiden bahsediyoruz.
Tamamen sessiz bir ortamda oynamadığınız sürece, telefon hoparlörlerinizden önemli ses ipuçlarını ayırt etmenin zor olma ihtimali yüksek. Bazı kablosuz kulaklıkları veya en iyi oyun kulaklıklarından herhangi birini bağladığınızda, ses kalitesi harika bir derinlik seviyesi ile mükemmele yakın. Aksiyon hızlanmaya başladığında, düşmanın ayak sesleri net bir şekilde duyulabiliyor ve ateş modlarını değiştirdiğinizde silahınızın tıklaması gibi küçük ayrıntılar iyi bir şekilde ortaya çıkıyor.
Yüksek sistem gereksinimleri konusunda minik bir uyarı geçmek lazım elbette. Warzone Mobile’ın sorunsuz çalışması için oldukça güçlü bir telefon gerekiyor. Hala eski bir cihazınız varsa, harika bir deneyim yaşamayacaksınız. Şu anda 8 GB’ın altında olan ve büyük miktarda içeriği olan oyun, oynaması ücretsiz, yeterli depolama alanınız varsa ve türünü de seviyorsanız, denemenizi tavsiye etmemek için neredeyse hiçbir neden yok.