Call of Duty serisi Modern Warfare II ile geri döndü. Ama ne dönüş! Yıllardır kalbimizin bir köşesini kazanan CoD ve onun günümüze yakın dönem konsepti Modern Warfare tüm cazibesi ve adrenalini ile piyasaya çıktı. Uzun zaman sonra eski dostlarla buluşmaya gidiyoruz!
Call of Duty çoğu oyuncunun oyun macerasında kendine bir şekilde yer bulan ve neredeyse 20 yıldır oyun dünyasında “Singleplayer oyun senaryosu nasıl yazılır?” sorusunun cevabını en etkileyici şekilde veren nadir yapımlardan. İlk yıllarında rotasını daha çok WW2 odağında tutan yapım, zaman içinde Modern Warfare ve Black Ops başlıkları altında farklı zaman dilimlerine hareket etti. Hatta Ghosts, Advanced Warfare ve Infinite Warfare gibi farklı tek atımlık oyunlarla da şansını denedi.
Özellikle tek kişilik senaryo modunu muazzam hikaye anlatışı ile bütünleştiren firma yıllar boyunca bu konuda birinciliği kimseye bırakmadı. Açık şekilde söyleyebilirim ki Online modlarına Black Ops Cold War ile bakıp tüm yıl aralıksız oynamış biri olarak Cold War öncesinde ağır bir Battlefield oyuncusu idim. BF’nin online tarafta daha iyi şeyler yaptığı bir mizaçta CoD her zaman tek oyunculu epik hikaye anlatımını muhteşem başarıyordu.
İşte o muhteşemliklerin en zirvesi de Modern Warfare idi. Her bir karakterin içimize işlediği, onlarla tüm hikayeyi yaşayıp kimi zaman gözlerimizin dolduğu bir serüvendi. Polis Akademisi serisini izlerken nasıl her bir karakteri ismen biliyor ve unutmuyorsanız Modern Warfare oyunu da bir nesilde bu etkiyi bıraktı. Ve şimdi bu unutulmaz anıları tazeleme ve yeni bir maceraya atılma zamanı. Hem online hem de Single Player tarafta sundukları ile yeni heyecanımız Call of Duty: Modern Warfare II incelemesine şöyle bir geçelim.
https://www.youtube.com/watch?v=OeVapCrI1pY
Black Ops Cold War sonrasında piyasaya çıkan Vanguard benim için WW2 dönemine dönmesi ile heyecan verici olmasına rağmen yavan olması ve piyasada tutunamaması ile bir anda sönüp gitmişti. İlk kez bir Call of Duty oyununda tek kişilik senaryonun pat diye bitmesi ile şok olmuştum. Normalde sizi bir yükseltir ve o final sahnesine hazırlardı oyun. Yangından mal kaçırırcasına biten finalle “Bu muydu beklediğimiz?!” sorusu kafamda belirmişti. Vanguard’ın online tarafı da sarmamıştı doğal olarak. Cold War (ve Warzone) o kadar güçlüydü ki yürümedi resmen Vanguard.
Yapımcı taraf muhtemelen bu durumdan fazlasıyla ders çıkardı ki odağı gelecek oyun için Modern Warfare’e kaydırarak harika bir iş yapmışlar. Tribünlere oynamak hiç bu kadar anlamlı ve güzel olmamıştı. Şimdi baktığımızda hem tek kişilik senaryo hem de online tarafta en hoşumuza giden modlarla birlikte muazzam bir deneyim bizi bekliyor diyebilirim.
Tek kişilik senaryo modu bize klasik bir “film tadında oyun keyfi” sunuyor. Kamera açıları, drone ile çekilmiş gibi sahneler ve yüksek detaylı haritalar ile olayların birebir içinde yer aldığınızı hissediyorsunuz. Etrafınızda bir çatışma koptuğu anda tüm detaylarına kadar duyabiliyor, parçalanan ya da delinen duvarların arkasındaysanız tüm şiddeti hissedebiliyorsunuz. Görevler boyunca eski dostlarla karşılaşıyoruz. Bu ara sahneler dahil efsanevi Call of Duty anlatım dilinin bütün güzelliklerinin biz sunulduğu bir karşılaşma seremonisi diyebilirim. Her karakterin kendi karakteristik çizgisi müthiş derecede korunmuş ve olması gereken ne ise o şekilde yeni oyuna taşınmış.
Senaryonun gidişatına hiç girmeyeceğim. En büyük keyif olarak onu tek başınıza deneyimlemeniz lazım. Nasıl ki CoD serisinde Modern Warfare’ler hep bir olay örgüsü ve şok edici iniş çıkışlarla ünlüdür, burada da benzer durumlar mevcut.
Görsel olarak bu ara internette Amsterdam temalı bir video dönüyor. Mutlaka denk gelmişsinizdir. Mükemmel görünen, aşırı detaylı şehir ve bina detayları ile yerleşim yerleri, oyun içi karakterler, animasyonlar, çatışma fiziği dahil birçok şey mükemmel derecede iyi gözüküyor. Optimizasyon olarak da baktığımızda çok iyi iş çıkartıldığını söyleyebilirim. MSI RTX 3080 TI Suprim X ekran kartım ile 3K çözünürlükte 165 Hz ve üzerini besleyecek kadar iyi sonuçlar aldım. Optimizasyon konusunda Cold War ile başlayan ve dikkatle incelediğim bir durum, oldukça iyi grafikleri çok sağlam performans ile birleştirme konusunda geliştirici ekip iyi iş yapıyor.
Oynanabilirlik açısından karakterin animasyonları, silah tutuş dahil çoğu şey, göze daha hoş gelecek, daha yumuşak olacak şekilde elden geçmiş. Zaten iyi mekanikleri daha da güzel hale getirmişler. Alkışı hak ediyorlar. Onun haricinde silah kullanma ve özellikle online taraftaki akıcılık aynen devam ediyor. Çok kılcal ve o kadar güzel düzeltmeler var ki, ister istemez hoşunuza gidiyor. Örneğin yerden kayarak ateş ede ede gidenlere bir dur demek için artık o kadar uzağa kayamıyorsunuz. Yeni Perk ve ekipmanlar bu konuda loadoutlarınızı daha da etkiler hale gelmiş.
Özellikle silah kasma aşamasında kafayı yememeniz için platform seçimi ve ona bağlı olarak daha önce açabildiğiniz eklentilerin tekrar kullanılabilmesi gibi küçük, hoş ve hayat kurtaran yenilikler var. Defalarca online oyuna girip silah açmaya çalışarak ve en iyi kombinasyonu bulmayı deneyerek hayatımızı geçirdiğimiz şu oyun için çok radikal ve güzel yenilikler diyebilirim. Artık eklenti kısmında da çok çeşitli alternatiflerimiz var. Kabza, dipçik, optik eklentiler, lazer, farklı namlu çeşitleri, namlu ucu eklentileri, namlu altı teçhizatları, şarjör ve mermilerin haricinde gövdeyi de değiştirerek farklı ağaçlarda yeni aşamalar kat edebiliyoruz.
Bu tarz oyunlarda genelde silah ve eklenti açmak en büyük can sıkan ve oyuncuyu darlayan kısımdır. Geliştirici ekip o kadar iyi bir yöntem seçip uygulamış ki, online maçlar ile tıkır tıkır ilerleyen, yağ gibi akan bir aksiyon sürecine dalıyor, bazen o kadar çatışma içinde neyin açılıp neyin çıktığını bile kaçırabiliyorsunuz.
Oyun modu olarak 9 farklı online oyun modu bizi bekliyor. Team Deathmatch, Free for all, Domination, Search & Destroy, Headquarters, Kill confirmed, Hardpoint, Prisoner Resque ve Knockout modları bu yıl heyecana heyecan katacak. Bunların bazılarını daha önce serinin diğer oyunlarında oynamışsınızdır mutlaka. Bunun haricinde Battle Pass henüz aktif değil lakin o da gelince iyiden iyiye Operatorler, skinler ve yeni farklı kazanımlar ile sezonlarda bol bol aksiyon yaşayacağız muhtemelen. Bunlar haricinde de daha ufak gruplar halined oynayabileceğiniz modlar var. İlerleyen dönemde daha yeni seçeneklerin eklenmesi de olası.
Harita ve oyun hızı olarak baktığımızda online taraftaki tüm akış bir tık daha yavaş, anlaşılabilir ve stratejik hale dönüşmüş. Cold War oynayanlar hatırlayacaktır, haritanın belli yerlerine el bombası, flash vb spam yapılarak delicesine baskı yapıldığında rakibin hiçbir şey yapamadığı ya da kill streak ile helikopterlerin vs çağırıldığında karşı koyamadığınız bazı dengeler değişmiş. Bazı haritaları çok sevdim. Dar bina aralıklarına ve pusu atmaya müsait noktalara rağmen ferah oynanışa sahipler. İnatla bir yerde yatıp ateş eden rakiplerinizi oradan başka yöne doğru püskürtebilmek gibi yeni seçenekleriniz var.
Son sözlere gelecek olursam, hem tek kişilik görev yapısı hem de online tarafta güzel olanı cepte tutup daha da iyiye götürmek için yanına eklediği yeniliklerle Call of Duty: Modern Warfare II uzun süre arkadaşlarımızla bolca vakit geçirmemizi sağlayacak gibi duruyor.