Xiaomi 14 Ultra… Çıkarttığı her yeni modelinde çıtayı biraz daha yükselten Xiaomi, bana kalırsa bugüne kadar üretmiş olduğu en iyi kamera sistemine sahip akıllı telefon ile karşımıza çıkıyor… Ve ben bunu Leica ile çalışmaya başladıkları ilk 12S modelinden bu yana tüm ürünlerini deneyimlemiş bir fotoğraf tutkunu olarak söylüyorum.
Xiaomi 14 Ultra konusunda başlamadan daha önce Mediatrend’de Leica kamera sistemine sahip olan Xiaomi 14’ü sokak fotoğrafçılığı konusunda deneyimlemiş, detaylı bir inceleme yazısı ve örnek fotoğraflarla siz değerli okurlarımızla sonucu paylaşmıştım. Xiaomi 14 ile daha uygun bir bütçeyle Leica donanımlı mobil fotoğrafçılara ulaşmak için önemli bir adım atmıştı ve bence bu takdir edilesi bir hareketti. Zira tüm markalar köklü fotoğraf üreticileriyle iş birliklerinde amiral gemisi modellerini tercih ediyorlardı. Xiaomi, amiral gemisi telefon bütçesi olmayanları da gözetiyordu.
Xiaomi 14 Ultra teste geldiğinde çok heyecanlandım açıkçası. Çünkü baz model olan 14, beni ziyadesiyle memnun etmişti. Acaba, Xiaomi 14 Ultra ne açıdan farklıydı? Aslında Xiaomi 14 Ultra tarafından birçok yerde denenmişti ama hevesimi Beşiktaş Belediyesi’nin 19 Mayıs Atatürkü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında gençler için düzenlediği “rengarenk” koşusu etkinliğine sakladım. Burada telefonun çekim hızını, renk doygunluğu ve doğruluğunu ve bir anlamda da IP68 özelliğini deneyimleme fırsatı bulacağımı düşünüyordum. Nitekim, her ne kadar ortamda üzerime atılan renk bombalarından kendi payıma nasibimi almış olsam da Xiaomi 14 Ultra sapasağlam ve tertemizdi.
Xiaomi 14 Ultra, şirketin mobil fotoğrafçılıkta en iyisi olmak istediğinin en açık göstergesi. Özellikle Xiaomi İcra Kurulu Başkanı Lei Jun’un paylaşımlarında da fotoğraf konusunda ciddi olan kullanıcıların Xiaomi ürünleri seçmesine yönelik mesajlar görüyorum. Elimde bu telefonu gören profesyonel fotoğrafçılar, Xiaomi ile çekilen görüntülere şaşkınlıkla tepki veriyorlar, hemen kendi ellerindeki başka amiral gemisi markalarla kıyaslıyorlar. Xiaomi, bir önceki modelinde olduğu gibi hep “Keşke Türkiye’de de satılsa!” dediğim konsepti daha da ileri taşıyan bir fotoğraf kiti bile yaptı.
Xiaomi 14 Ultra – Sony IMX yerine LYTIA
Elbette 1.0” sensorün Xiaomi 14 Ultra’nın mükemmel fotoğraf üretmesinde önemli bir payı var. Geçmiş yıllarda amiral gemisi telefonların ana sensörlerinde karşımıza çıkan Sony’nin IMX 989 gibi ürünleri yerine, yine Sony’nin LYT-900 Tip 1.0 sensörü kullanılmış. Bu yeni tip sensörler fiyat/performans açısından akıllı telefon üreticileri için çok daha uygun. Çok daha iyi renk doygunluğu ve kontrast tonlar sunan LYTIA serisi bu sensörün diyagonal boyutu 16,384 mm. Bir de bu sensöre görüntüyü aktaran Leica Summilux lensleri barındıran tanıdık bir büyük kamera modülü bulunuyor. f/1.63 ve f/4.0 değişken diyafram açıklığından bahsetmiyorum bile…
Genel olarak tasarıma baktığımızda birinci sınıf bir işçilikle karşılaşıyoruz. Tamamen düzleşmeye cezbedici bir şekilde yakın olan güzel ve canlı bir 6.7 inç AMOLED (3.200 x 1.440) ekrana ve ayrıca hoş dokulu bir suni deri sırta sahip olan Xiaomi 14 Ultra, aynı zamanda Snapdragon 8 Gen 3 yonga setinin varlığı, daha iyi grafik performansı ve içindeki büyük pil ile başlı başına kaliteli bir telefon. IP68 koruması, onu elementlerden mümkün olduğunca korumaya yardımcı olmak için geri döndü. Eh, ben de oldukça zor ortamlarda bu korumayı denedim ve çok memnun kaldım. Selefi Xiaomi 13 Ultra’da olduğu gibi, temel model 12 GB RAM ve 256 GB depolama ile başlıyor, ancak 16 GB ve 512 GB ile daha yükseğe çıkmayı da seçebiliyorsunuz. 1 TB’lık versiyonu Çin’e özel olarak üretiliyor. Neden bu versiyonun küresel piyasada olmadığını çok merak ediyorum. Global sürümün Çin versiyonundan birkaç yönden farklı olduğunu unutmayın, ancak her ikisinin de ortak noktasu, eSIM’leri desteklememesi… Global varyantta çift SIM kartlı bir tepsi alırsınız, bu nedenle bir operatöre bağlanmak için fiziksel kartlara ihtiyacınız var.
Tekrar kamera meselesine dönecek olursak, ana 50 megapiksel kamera (23 mm eşdeğeri) için Sony’nin LYT-900 Tip 1.0 sensörünü kullanan Xiaomi’nin Ultra telefonlarının ilki ile karşı karşıyayız. f/1.8’de 3,2x optik yakınlaştırmalı (75 mm eşdeğeri) 50 megapiksel ve 5x optik yakınlaştırmalı (120 mm eşdeğeri) veya 10x hibrit yakınlaştırmalı (240 mm eşdeğeri) 50 megapiksel periskop lens olmak üzere iki telefoto lens var ve her ikisiyle de makro çekim yapabiliyorsunuz. Bu aynı zamanda 50 derecelik görüş alanına sahip 12 megapiksel ultra geniş kamera (12 mm eşdeğeri) için de geçerli ve bu da beş santimetre mesafeye kadar makro yaklaşımı olarak ikiye katlanıyor. Bu ikincil kameralar, Xiaomi’nin önceki modeldeki tasarım seçimini sürdürerek Sony IMX858 1/2.51 inç sensörleri kullanıyor. Xiaomi ayrıca f/2.0 diyafram açıklığına sahip 32 megapiksel (22 mm eşdeğeri) ön kamerayı da geri getirmiş.
Tüm arka kameralar, genellikle Leica’nın diğer Summicron lenslerinden daha hızlı oldukları için tüm dizi için dikkate değer bir değişiklik olan Summilux lenslere sahip. Bu özellik ana objektif ile kullanılan değişken diyafram açıklığına çok iyi uyum sağlıyor. Ana lenste ayrıca sekiz parçalı bir eleman ve teorik olarak hareketli nesneleri yakalamaya yardımcı olması gereken daha iyi görüntü sabitleme ile yapılmış.
Xiaomi 14 Ultra – Yazılım ve Yapay Zeka
Tecrübelerim şunu gösteriyor ki, Xiaomi ve fotoğrafçılık konusunda en çok tartışılan konuların başında yazılım geliyor. Bu telefonda da, Xiaomi’nin Leica ile ortaklığı tüm kamera deneyiminin temelini oluşturuyor. Leica Authentic ve Vibrant iki ana çekim profili olarak yerini koruyor ve her ikisi de Fotoğraf, Pro, Portre, Gece ve Hızlı Çekim gibi çeşitli modlarda sunuluyor. Leica’nın filtreleri, telefonun sunduğu hemen hemen her modun yanı sıra uzun bir film simülasyonu ve diğer ön ayarların yanı sıra arayüzde de belirgin bir şekilde yer alıyor.
Xiaomi, ayrıca düzenleme paketini sessizce genişletiyor, ancak en sevdiğim özellik, Leica’nın filtrelerinden herhangi birini çektikten sonra görüntülere uygulama yeteneği. Yapay zeka destekli düzenleme özellikleri henüz Google’ın olduğu yerde değil, ancak kontrollerin çoğunun ne kadar ayrıntılı olduğu ile mesafe kapanıyor. AI tarafında, insanları ve nesneleri kaldırmak çok isabetli olmuş ve aydınlatma koşulları bunun büyük bir nedeni gibi görünüyor. Hibrit yakınlaştırma ile çekilen bir görüntünün sabitlenmesinde ve deklanşörü bıraktıktan sonra oluşturmak yerine HDR’nin gerçek zamanlı olarak gösterilmesinde rol oynuyor.
İyi donanım ve yazılımı bir araya getirince mükemmel bir telefon kamerasına sahip olursunuz. Bu söz, 14 Ultra’nın neler yapabileceğini özetlemenin iyi bir yolu bence… Değişken diyafram açıklığı, Pro modundan daha fazlası için de geçerli ve onu Fotoğraf ve Fastshot gibi kullanabiliyorsunuz. Doğal olarak, Leica’nın varlığı bu telefonla fotoğraf çekmeyi farklı hissettiriyor. Leica Authentic, sosyal medyada görülen aşırı işlenmiş ve acımasızca filtrelenmiş şeylerden kaçınan klasik görünümü koruyor. Leica Vibrant da işleri çok ileri götürmüyor ve en azından onları görmeye alışkın olmayanlar veya Leica’nın tarzını bilenler için iyi bir şekilde şaşırtan görüntülere yol açıyor. Çektiğim fotoğrafları gösterdiğim insanlar, “gerçek bir kamera gibi” göründüğü konusunda yorum yaptılar. Mükemmel ton ve renk ayrıntılarına sahip bu telefonda dinamik aralık şahane, ancak Xiaomi’nin ileriye dönük olarak çözmesi gereken bir hata var: doğrudan ışık kaynakları. Açıkta kalan ampuller-makul bir mesafeden bile- parlak ışık kaynakları hem de koyu gölgeler içeren fotoğraflarda, telefon bazen ideal dengeyi bulmakta zorlanıyor. Ya ışıkları tamamen patlatıyor ya da pozlama ayarlamalarıyla, gölgeleri daha sonra aydınlatırken gürültüyü önlemek için çok karanlık hale getiriyor.
Xiaomi 14 Ultra – Ultra Geniş ve Telefoto Lensler
Tanıyanlar bilir, geniş açı lensler konusunda akıllı telefon üreticilerinin daha özenli olması konusunda çok serzenişte bulundum. Ancak bu kez ultra geniş ve periskop telefoto lensi özellikle öveceğim. Tanıdık bir sensör kullanılmasına rağmen, yazılım hesaplaması aynı değil, bu yüzden sonuçların bu sefer kendileri için daha olumlu konuşabileceğine inanıyorum. Ayrıca bu yakınlaştırılmış fotoğrafları daha sonra Lightroom’da düzenlemeyi daha kolay buldum.
Xiaomi, makroyu hem telefoto lenslere hem de ultra genişe geri getirirken, önceki telefonda yapılan bir hatayı düzeltti ve bu rolü yalnızca ana kameraya bıraktı. Önceki 13 Ultra gibi, hibrit yakınlaştırma, yaklaşık 10-20x yakınlaştırmadan sonra kalitenin dramatik bir şekilde düştüğü bir uçuruma sahip. Kuşkusuz, hafif bir gelişme var, ancak çok fazla dikkat etmek için çok marjinal. İsterseniz 120x’e kadar çıkabilirsiniz, ancak sonuçlara baktıktan sonra bunu nadiren yapacağınız şüphesindeyim.
Ultra geniş, çok geniş bir görüş alanına sahip ve kenarlarda kalite bozulmasına eğilimli, ancak bunun dışında mükemmel çekimler yapıyor. Düşük ışık koşullarında kaliteyi korurken, daha parlak koşullarda ton ve rengi koruyor.
Portre modunu da çok seviyorum ama, genelde durum 13 Ultra ile aynı gibi. Xiaomi’nin Ana Lens Sistemi, tanıdık dört bokeh çekim moduyla Leica’nın kendi stil ve optik anlayışını yönlendirmeye devam ediyor: Siyah beyaz 35 mm, Girdaplı bokeh 50 mm, Portre 75 mm ve Yumuşak odak 90 mm. 35 mm ve 50 mm eşdeğerlerinin ana kamera sensörünü kullandığını unutmayın. Buna karşılık, 75 mm ve 90 mm eşdeğerleri, sensör boyutundaki eşitsizlik göz önüne alındığında sonuçları çarpıtabilecek telefoto lensleri kullanıyor. Leica markası bu modda görünmese de, sonuçlar, elde ettiğiniz tutarlı görünümle bunu netleştirmelidir.
Xiaomi, en azından 35 mm ve 50 mm seçimleri için değişken olanı seçmeli bir seçenek olarak sunmak yerine, bu mod için sanal diyafram açıklığına bağlı kalmayı tercih ediyor. Fotoğrafı çektikten sonra bokehi her zaman ayarlayabilirsiniz, ancak burada Xiaomi’den biraz daha fazla yaratıcılık görmek isterdim.
Siz de uygun fiyatlı bir Xiaomi arıyorsanız MediaMarkt’a bir bakmanızı öneririm.
