Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Dijital KültürBenim gözümden vivo X90 Pro+ | Cem Kıvırcık

    Benim gözümden vivo X90 Pro+ | Cem Kıvırcık

    Dünyanın en çok satılan beş markasından biri olan vivo, ülkemizde de telefon üreten bir marka. 2021 yılında 20 milyon dolar yatırımla Gebze’de telefon üretmeye başlayan vivo fabrikasını geçtiğimiz günlerde gezme fırsatı da buldum. Toplamda 20 milyonluk bir yatırımla hizmete giren bu fabrikada geçtiğimiz yılın sonunda üçüncü üretim bandı da aktif hale getirildi ve kapasite yüzde 35 artırıldı. Çin, Güney ve Güneydoğu Asya’dan sonra 8. üretim merkezi olan Türkiye tesislerindeki yıllık 5 milyon adet cihaz üretim kapasitesi vivo’nun küresel üretim kapasitesi 200 milyona çıktı. Bu konuyla ilgili tüm detaylar haberimizde yer alıyor.

    vivo Türkiye CMO’su Ertan Şensoy ve MediaTrend Genel Yayın Yönetmeni Cem Kıvırcık
    vivo Türkiye CMO’su Ertan Şensoy ve MediaTrend Genel Yayın Yönetmeni Cem Kıvırcık

    Fabrikayı ziyaret sırasında gerek vivo Türkiye Genel Müdürü Ted Dai, gerekse vivo Türkiye CMO’su Ertan Şensoy’a sorduğum soruların başında vivo’nun amiral gemisi ürünlerinin yer aldığı X serisinin Türkiye’ye ne zaman geleceği yer alıyordu. Özellikle benim gibi fotoğraf tutkunu kullanıcılar vivo’nun Zeiss ile iş birliği yaparak ürettiği en son X90 Pro+’ı ülkemizde resmi olarak görmek istiyorlar ve zaman zaman bu dileklerini de bana sosyal medya üzerinden iletiyorlar. Başka markaların amiral gemisi ürünler Türkiye’de resmi kanallardan satılırken vivo’nun X serisinin bu rekabette yer almaması düşündürücü. Her ne kadar Türkiye’deki vivo yetkilileri kendilerinin bu konuda çok istekli olduklarını belirtseler de vade konusunda belirsizlik hala devam ediyor.

    Fabrika gezisi sonrasında vivo Türkiye, bana bir sürpriz yaparak ellerindeki vivo X90 Pro+’ı deneyimlemem içim gönderdi. Ben de vivo’nun amiral gemisiyle geçirdiğim bu bir haftalık deneyimimi ve çektiğim fotoğrafları sizlerle paylaşmak istedim.

    2020’de başlayan Zeiss iş birliği

    Öncelikle vivo ve Zeiss iş birliğiyle başlayayım. Optik konusunda dünyanın en önemli markalarından biri olan Zeiss, 1846 yılında vizyoner bir girişimci olan Carl Zeiss (1816-1888) tarafından Almanya’nın Jena kentinde kuruldu. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra tıpkı Almanya gibi ikiye ayrılan Zeiss, Berlin duvarı yıkıldıktan sonra tekrar bir araya geldi. Ancak bu birleşme bir hayli sarsıcı oldu ve Zeiss oldukça zor zamanlar geçirdi. Ancak bugün yıllık 6,5 milyar Euro geliri, 50 ülkede 30’dan gazla üretim tesisi, 27 Ar-Ge merkezi ve 32 binden fazla çalışanıyla Zeiss, içinde optik olan bilim, sağlık gereçleri, gözlük mercekleri, kamera lensleri ve dürbünlere kadar birçok değişik ürünle pazarın en önemli oyuncularından biri…

    vivo ile Zeiss, Aralık 2020’de bir anlaşma yaptılar ve X60 bu iş birliğinin sonucu olarak pazarda yerini aldı. Eylül 2021’de vivo X70, Nisan 2022’de vivo X80 geldikten sonra vivo X90 da önce Kasım 2022’de Çin’de global olarak da Şubat 2023’te piyasaya çıktı.

    Bana gönderilen vivo X90 Pro+ göz alıcı bir kırmızı renge sahipti. Açıkçası siyahın tek düzeliğinden bir süre de olsa uzaklaşmak iyi geldi diyebilirim. Deri hissi veren adına “vegan deri” denilen arka kapak ve yine bu kapağı koruyan aynı renk ve tasarıma sahip koruyucu kılıfın kalitesi etkileyici idi. Dörtlü arka kamera yerleşimi yuvarlak bir kaide üzerinde yer alıyor. X80’de bu yuvarlak kaide dikdörtgen bir alanın içinde yer alıyordu. Doğrusu bu yeni kamera tasarımını çok daha şık ve ferah buldum. Kamera alanının dışında arka kapağın üst sol tarafında dikey pozisyonda güçlü bir LED flaş bulunuyor.

    50 MP çözünürlüğünde f/1,75 açıklığında 23 mm AF, OIS özellikli ana kamera modülünde Sony tarafından geliştirilen 1” boyutundaki IMX989 sensor bulunuyor. Lens kaplaması ise Zeiss’ın birçok profesyonel kamerasında rastladığımız Zeiss T* (Tesslar) imzasını taşıyor. Özellikle portreler için kullanılan ikinci kamera 50 MP çözünürlükte f/1,6 açıklığında 50 mm (2 optik zum) özelliğinde… Ultra geniş açı sunan 14 mm’lik üçüncü kamera 48 MP çözünürlükte f/2,2 açıklığında ve son olarak 100x yakınlaştırma sunan 64 MP çözünürlükte f/3,5 açıklığında 90 mm periskop telefoto (3,5 optik zum).

    Nasıl deneyimledim?

    Vivo X90 Pro+ fotoğraf konusunda hiçbir bilgisi olmayanlara da son derece yetkin olanlara da detaylı kontrol olanakları sunuyor. Ancak, ben sıradan bir kullanıcı gibi detaylara boğulmadan kendimi telefona teslim ettim ve “bas çek” modunda çalıştım. Buna rağmen görsel kalite konusunda vivo X90 Pro+ hiçbir taviz vermedi ve başarılı bir iş çıkarttı.

    Telefonun vegan deri arka kapağı önemli bir tutuş ergonomisi sağlıyor ki, bu fotoğraf çekenler için son derece önemli bir mesele. Elinizden kayacak gibi duran bir telefon çekim kalitenizi düşürebilir zira. Telefonun otomatik odaklaması ve düşük ışık performansı etkileyici. Ancak 1” sensöre yazmak bazı sahnelerde işlemciyi ve belleği zorluyor ve bu hissediliyor. Özellikle otomatik odaklamaya dikkat etmek gerekiyor. Renklerin gerçeğe yakınlığı ve abartıdan uzak doygunluğu göze hoş geliyor. Sensörün sıcak tonlara doğru bir eğilimi var. Kırmızı ve yakın tonlarda bu durum rahatlıkla tespit edilebiliyor. Işığın dolgun olduğu ortamlarda hiç sorun yok, düşük ışıkta noise ile gelen kumlanma kabul edilebilir seviyede. Detaylardaki keskinlik göz alıcı, optik zumla yapılan çekimlerde de bunu görmek sevindirici. Ancak ters ışık sahnelerinde dinamik aralık konusuna özen göstermenizde yarar var. Arka plandaki ışık dengesini kurtarabilmek adına önde yer alan öznelerin renginde, bilhassa insan teninde renkler biraz koyulaşabiliyor.

    Çözünürlük konusunda fotoğrafların çok fazla veri alanı kaplamaması adına 50 MP çözünürlüğü çok tercih etmedim. Dosyalar 4096×3072 piksel boyutlarında ve ortalama 7,5 MB kadar yer kaplıyorlar. Yani 12,5 MP default çekim fazlasıyla yetiyor artıyor bile. Bazı fotoğraflarda yüzde 100 krop yaptım ve görsel kalitede herhangi bir kayıp olmadı. (Özellikle iki köpeğin yer aldığı fotoğrafta detaylardaki keskinlik ve tonlarda bunu gördüm.)

    Keskinlik birçok kullanıcının en önemli beklentileri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Karaköy’den Süleymaniye’ye doğru yaklaşan fırtına bulutunun fotoğrafında keskinliği iliklerime kadar hissettim diyebilirim. Fotoğrafı büyüttüğümde Süleymaniye Camii’ndeki pencere süslemelerinin detayları dikkat çekici idi.

    Her ne kadar makro fotoğraf tarzım olmasa da Bursa’da çektiğim salyangoz fotoğrafındaki detaylar, “Acaba fotoğrafın bu janrına da el atsam mı?” diye beni düşündürmedi değil. Salyangozun kabuğundaki halkalar, derisi üzerindeki detaylar, hemen altındaki liken yapısının parlak keskinliği ve abartısız renk doygunluğu vivo X90 Pro+’ın bu alandaki başarısını da gösterdi.

    Evet, vivo X90 Pro+ ne yazık ki resmi kanallardan ülkemizde satılmıyor ama ülkemizde üretilen vivo’lar da kamera konusunda başarılı işlere imza atıyor. Onlardan birine bu linkten sahip olabilirsiniz.

    Haberler

    BUNLARI DA BEĞENEBİLİRSİN