Sony yüksek aksiyon, spor ve vahşi yaşam fotoğrafçıları için yüksek kare hızı sunan a9 serisi aynasız sistem kameralarının en son sürümü olan Sony a9III’ün dünya lansmanını ülkemizde, Antalya’da gerçekleştirdi. Birçok ülkeden gazeteci ve yayıncıların davet edildiği bu etkinliğe katılanlar arasında ben de yer aldım. Öncelikle bu mükemmel organizasyon için Sony yetkililerine tekrar teşekkür ederim. Etkinlik sırasında sohbet etme fırsatı bulduğum diğer gazeteci ve yayıncılar da son derece mutluydular. Elbette bu memnuniyetin önemli bir payı da Antalya’daki tesislerin mükemmelliğiydi. Bu tür dünya lansmanlarının ülkemizde yapılmasında Sony’nin diğer markalara da örnek olacağı inancındayım.
Etkinliğin ilk toplantısı tüm yayıncıların Türkiye saatiyle 17:30’a kadar herhangi bir paylaşım, duyuru, haber yapmaması adına gizlilik sözleşmesi imzalanmasıyla başladı. Bugüne kadar cezai yaptırımı 1 milyon Euro’ya kadar olan birçok NDA sözleşmesi imzalayan biri olarak duruma alışkındım.
Sony FE 300 mm f/2.8 GM OSS ile tanışıyoruz
Sony yetkililerinin Sony Alpha kameralarının geçmişi ve teknolojik gelişimi üzerine bilgilendirici sunumlarından sonra Sony FE 300 mm f/2.8 GM OSS üzerindeki örtü kalktı ve gözlerime inanamadım. Üzerindeki parasoleye rağmen oldukça küçük görünüyordu. Ağırlığının yalnızca 1470 gr. (tripod yuvası hariç) olduğu söylenince şaşkınlığım bir kat daha arttı. 1988 yılında maçlarda fotoğraf çekmek için kullandığım 300 f/2.8 lensin ağırlığının yaklaşık 2600 gr olduğunu hatırladım bir an. Sony yetkilileri bu lensin emsalleri arasında en küçük ve en hafif olduğunu iddia ediyorlardı ve gayet de haklıydılar.
Açıkçası Sony, birkaç yıldır aynasız kameraları için 300 mm f/2.8 geliştiriyor dedikodularını duyuyorduk. Hemen bu yılın başında da Sony 300 mm konusunda bir de duyuru yapmıştı. Ancak 2018 yılında süper telefoto prime lens kategorisinde Sony FE 400 mm f/2.8 GM OSS ve hemen bir yıl sonrasında 2019’da Sony FE 600 mm f/4 GM OSS ürünlerini duyuran şirket aslında bu kategoride temel sayılabilecek 300 mm için neden bu kadar beklemişti? Ben de Sony yetkililerine bu soruyu sordum. Yanıtları kısaca “Mükemmelleştirebilmek vakit aldı. Bu konuda çok çalıştık, aceleye getirmedik.” şeklinde oldu. Yeni lensin duyurulduğu andan itibaren olumlu yorumlar aldığını belirten Sony Avrupa IP&S Pazarlama Başkanı Yann Salmon Legagneur, dünyanın dört bir yanındaki fotoğrafçıların lensin ticarileşmesini dört gözle beklediklerinin altını özellikle çizdi.
Süper telefoto prime lensler spor karşılaşmalarında, aksiyon ve vahşi yaşam fotoğrafçılığında hayat kurtaran özelliklere sahiptirler. Bugün birçok spor etkinliği gece ve suni aydınlatma ortamında yapılıyor. Bu nedenle yüksek enstantane hızı ihtiyacı daha fazla diyafram açıklığı gerektiriyor. Elbette görüntü kalitesi açısından daha düşük miktarlarda ISO ve prime lens avantajını da dikkate almak gerekiyor. Genellikle 400 mm ve 600 mm lensler, bir spor müsabakasında fotoğrafçının sahaya olan mesafesi dikkate alındığında belki kadrajdaki tek bir sporcu için uygun olsa da örneğin bir futbol müsabakasında mücadeleye katılan birkaç futbolcuyu kadraja almak için dar kalabiliyor. Bu nedenle 300 mm, bugünün tam kare makineleri ve kroplama şansı da düşünüldüğünde idealdir diyebilirim.
Sony FE 300 mm f/2.8 GM OSS özellikleri
Sony 300 mm f/2.8 GM OSS lensin bu denli küçük ve hafif olmasının fotoğrafçıyı yormaması dışındaki en önemli avantajlarından biri de dilediğinizde monopodsuz, doğrudan elde kullanabiliyor olması. Özellikle pan çekimlerinde lensi elinizde yatay pozisyonda çevirebilmeniz monopod üzerinde olmasından çok daha kolay gerçekleşiyor ve çok daha geniş bir açıyı elinizle kontrol edebiliyorsunuz. Elbette denge faktörü de çok önemli. Lensin ağır olmasından ötürü kamera gövdesinin öne eğilimi söz konusu olacağından, Sony yetkilileri lenslerinin ağırlık noktasının çok iyi hesaplandığını ve dengesinin mükemmel olduğunu söylüyorlar. Gövdeye takılı batarya gribi ile birlikte de kullanıldığında lensin öne düşmediği ve fotoğrafçının bileğini yormadığına dikkat çekiyorlar.
Çözünürlüğü ve kontrastı görüntü kenarlarına kadar koruyan objektif, daha esnek kırpma ve düzenleme olanağı sağlıyor. Üç Süper ED (Ekstra Düşük Dağılım) cam öğesi ve bir ED cam ögesi içeren yenilikçi optik tasarım, renk sapmalarını bastırmak ve tüm çerçeve boyunca yüksek çözünürlükle birlikte kontrast elde etme imkânı sunuyor.
G Master tasarımının ayırt edici özelliği olan kremsi bokeh, lensin 300 mm odak uzaklığını ve F2,8 maksimum diyafram açıklığını ideal bir şekilde tamamlarken aynı zamanda nesneleri arka plandan öne çıkarmak için dar alan derinliğinin kullanılmasını sağlıyor. Bokeh kalitesini optimize etmek amacıyla üretim sırasında ayrı ayrı kalibre edilen objektifler, 11 bıçaklı dairesel diyafram mekanizmasıyla pürüzsüz top bokehine katkıda bulunuyor.
En yeni iki XD (aşırı dinamik) Lineer Motor ve kontrol algoritmalarının kombinasyonu eşliğinde yüksek hızlı, yüksek hassasiyetli ve düşük titreşimli AF performansı sağlayan G Master™ FE 300mm F2,8 GM OSS, eş zamanlı olarak duyurulan Sony α9 III ile birleştirildiğinde, saniyede 120 kareye kadar AF/AE takibi ile yüksek hızlı sürekli çekim imkânı tanıyor.
Spor müsabakaları, hayvanlar ve çeşitli etkinliklerde olduğu gibi öznenin hızlı ve düzensiz hareket ettiği sahneleri yakalarken anlık fırsatları kaçırmıyor. Aynı zamanda ayrı olarak satılan telekonvertörü takıldığında yüksek AF performansı ile kullanıcısına en net cevabı sunuyor.
…Ve Sony Alpha a9III sahneye çıkıyor
Elbette bu özelliklere sahip bir lensi öyle bir gövdeye takmak gerekirdi ki tam manasıyla hakkını versin. Lensi deneyimlemek üzere Antalya’da kaldığımız otele çok yakın mesafede bulunan Gloria Sports Arena’ya doğru yola çıktık. Sadece bu mekân için bile sayfalar dolusu yazılabilir. Üst düzey sporcuların kamp yapabildiği bu tesisle bu ülkenin insanı olarak gurur duydum. Özellikle yurtdışından gelen gazeteci ve yayıncıların yüzündeki ifadeyi görmek beni çok mutlu etti. Yaklaşık 50 farklı spor dalında tesislerde antrenman yapmak ve müsabakalara hazırlanmak için tüm altyapı inanılmaz bir konfor ve profesyonellikle sunuluyor. Geleceğin sporları, dünya ve olimpiyat şampiyonları buralarda yetişiyor.
Tesislerde küçük bir tur attıktan sonra yine küçük bir toplantı odasında bir araya geldik. Yine Sony yetkililerinin bilgilendirici sunumlarından sonra, saatler 17:30’a gelirken, ortadaki standın üzerinde yer alan örtü kalktı ve Sony Alpha a9III ile karşılaştık. Özellikle aksiyon, spor ve vahşi yaşam fotoğrafçıları için geliştirilen bu aynasız kameranın ilk sürümü 2017’de, ikinci sürümü ise 2019’da piyasaya çıkmıştı. Gelişen teknolojiyle birlikte yeni a9III, acaba bize neler sunuyordu? Toplantıdan çıktığımızda koridordaki masaların üzerinde bizler için hazırlanan a9III gövdeler ve 300 mm f/2.8 lensler ile karşılaştık. Tüm katılımcıların isimleri lenslerin üzerine yazılmıştı. Hemen kendiminkini kaptım ve kendimizi Gloria Sports Arena’nın tartan pistine attık.
Burada hazırlanan sette önce Reuters adına çalışan ödüllü spor fotoğrafçısı Aleksandra Szimigiel ile tanıştık. Aleksandra’nın hızlı bir sunumundan sonra sıra hocaları Haluk Güven’in denetiminde kamp çalışmaları yapan genç atletler Rabia Ceren Çatay ve Zeynep Erkal’ın uzun atlama, engelli koşu ve yüksek atlama fotoğraflarını çekmeye koyulduk. Bu vesileyle hem hocamıza hem de sporcularımıza bir kez daha teşekkür ediyorum. Allah nazarlardan saklasın. Tabii elde 300 mm olunca uzun atlama fotoğraflarını çekmek için mesafe çok da yeterli olmuyor. Bu sette Sony 70-200 mm f/2.8 GMII OSS kullananlar biraz daha şanslıydı. Aleksandra, a9III’ün sınırsız flaş senkronizasyonu özelliğini (Sony a9III ile tüm enstantane hızlarında sekronize flaş kullanabiliyorsunuz) deneyimlemek için özel bir set hazırlamıştı ama o mesafede daha geniş açı sunan bir lense ihtiyaç vardı. Ben de biraz daha uzak açılardan 300 mm’in tadını çıkartmaya çalıştım…
Bir sonraki durakta lensleri değiştirme fırsatı bulduk ve kişisel olarak da kullanmaya aşina olduğum Sony 24-70 mm f/2.8 GMII lensi kaptım bu kez. Bu sette de spor fotoğrafçısı Diego Gonzalez Souto’nun kısa bir sunumu ve özel ayar önerilerinden sonra ringte antrenman yapan sporcuların fotoğraflarını çektim.
Yeni Sony Alpha a9III’ün en fazla öne çıkan özelliği global shutter sistemine sahip ilk full frame kamera olması diyebilirim. Bugüne kadar yalnızca endüstriyel anlamda kullanılan global shutter sistemi neler sunuyor, rolling shutter ile arasında ne gibi farklar var? Hemen herkesin paylaşımlarımdan sonra bana sorduğu bu soruyu şöyle yanıtlayayım:
Rolling shutter modunda, okunan “dalga” sensörden geçerken dizinin farklı çizgileri farklı zamanlarda ortaya çıkar: ilk satır önce ortaya çıkar ve bir okuma süresinden sonra ikinci satır pozlamaya başlar ve bu böyle devam eder. Böylece, her satır okunur ve ardından bir sonraki satır okunabilir. Global shutter sensörüyle karşılaştırıldığında, yapısı daha basit ve düşük maliyetlidir, ancak her çizgi aynı anda pozlanmadığından, yüksek hızlı hareket eden nesneleri yakalarken bozulmaya neden olur.
Global deklanşör modunda, sensördeki her piksel pozlamayı aynı anda başlatır ve bitirir, bu nedenle büyük miktarda belleğe ihtiyaç vardır, pozlama sona erdikten sonra tüm görüntü bellekte saklanabilir ve kademeli olarak okunabilir. Sensörün üretim süreci nispeten karmaşıktır ve fiyatı nispeten pahalıdır, ancak avantajı, yüksek hızlı hareket eden nesneleri bozulma olmadan yakalayabilmesi ve uygulamanın daha kapsamlı olmasıdır.
Bu açıklamadan da anlaşılacağı üzere hızlı hareket eden nesneleri sensöre doğru ve kailteli bir şekilde düşürebilmek üzere tasarlanmış olan Sony Alpha a9III, distortion bozulmasına da elveda demiş oluyor. Elbette bozulma veya kamera kararması olmadan 120 fps’ye varan seri çekim hızlarında çekim özelliğinden de söz etmek gerek. Saniyede 120 kata kadar AF/AE (otomatik odaklama/otomatik pozlama) netleme hesaplaması yapabilen AI otomatik netleme özelliğine sahip, bugüne kadarki en gelişmiş AF sistemi ve aynı zamanda tüm çekim hızlarında flaşı senkronize etme özelliğinin bir araya geldiği a9III, aksiyon, vahşi yaşam ve spor fotoğrafçılarının hayatını kolaylaştırıyor.
a9 III artık görüntü alanının yaklaşık %95,6’sını kapsayan yüksek yoğunluklu odak düzlemli aşamalı algılamalı AF sisteminde 759 aşama algılama noktasına sahip. Görüntü sensöründen okunan büyük miktarda veri, gelişmiş BIONZ XR işleme motoruyla yüksek hızda işlenirken, optimize edilmiş algoritmalar yüksek doğruluk ve yüksek yoğunluk sağlar. Bu Hızlı Hibrit AF sistemi, aşama algılamalı AF’nin hızını ve takip performansını kontrast algılamalı AF’nin hassasiyetiyle birleştirerek hızlı ve/veya düzensiz hareket eden nesnelere hatasız kilitlenir ve bunları takip eder.
Sony a9 III, yeni geliştirilmiş, yaklaşık 24,6MP CMOS görüntü sensör ile en yeni görüntü işleme motoru BIONZ XR® ile birleştirilmiş dahili bir bellek ile donatılmıştır. Aynı zamanda, yeni a9 III, yüksek yoğunluklu odak düzlemi faz algılamalı AF ile donatılmıştır. İçindeki özel AI işleme birimi, Gerçek Zamanlı Tanıma AF özelliğini kullanarak çok çeşitli özneleri yüksek hassasiyetle tanır. 120 fps’ye kadar yüksek hız performansını son derece hassas özne tanıma performansıyla birleştirerek, çıplak gözle görülemeyen belirleyici sahneleri ve anları kolayca fotoğraflamayı mümkün kılari. a9 III’ün içindeki AI işlem birimi, doğru özne formu ve hareket tanıma özelliğiyle videoların yanı sıra fotoğrafları da destekleyerek, Gerçek Zamanlı Tanıma AF ve Gerçek Zamanlı İzleme sayesinde insan gözünü tanıma performansında önemli bir gelişme sağlarken, belirli bir kişinin gözlerini otomatik olarak tanır, izler ve odağa alır. α9 III, yüksek kaliteli görüntü işlemeye olanak tanıyan 8,0 duraklı optik, 5 eksenli gövde içi görüntü sabitleme özelliğine sahiptir.
Geleneksel mekanik deklanşörlü görüntü sensörlerinin sınırlamaları, bu deklanşör hızı için geçerli olmayıp, maksimum 1/80000 saniye (sürekli çekim sırasında 1/16000 saniye) deklanşör hızına ulaşarak herhangi bir bozulma olmadan yüksek hızda çekim yapmanıza olanak tanır. HVL-F60RM2 ve HVL-F46RM (ayrı satılır) gibi uyumlu bir Sony flaşviii takıldığında, flaşı senkronize etmek ve 1/80000 saniyeye kadar tüm deklanşör hızlarında fotoğraf çekmek mümkündür. Önceden, kullanıcı deklanşörü flaşın senkronizasyon hızından daha yüksek bir hızda serbest bıraktığında ışık miktarı yüksek oranda düşerken, tam hızlı flaş senkronizasyonu işlevi sayesinde artık geleneksel teknolojiyle kolayca yakalanamayan sahnelerin fotoğrafını çekmek mümkün. Ayrıca, LED ışık altında fotoğraf veya video çekerken, Yüksek Frekanslı Titreşim işlevi, ekrandan bakarken deklanşör hızını hassasiyetle titreşim hızıyla eşleştirerek yüksek frekanslı titreşim sorunlarını önemli ölçüde azaltır.
a9 III içinde yer alan gecikmeli deklanşör mod seçenekleri sayesinde, kullanıcılar gecikmeli deklanşörü veya kadraj/izleme ekranını önceliklendirebilir. Yeni Ön Çekim işlevi, kullanıcının deklanşöre basmadan önce 1 saniyeye kadar geriye gidip anı kaydetmesini ve çekim sırasında Sürekli Çekim Hızı Artışı sağlarken, gelişmiş seri çekim dayanıklılığı, büyük bir arabellek sayesinde önemli anların güvenilir bir şekilde yakalanmasını sağlar; artırılmış genel sistem hızı ise tek bir sürekli 30 fps seri çekimde yaklaşık 390 Kaliteli JPEG görüntünün yakalanmasına olanak tanır.
Son söz
Sony Alpha a9III’ün gövde ağırlığı 617 gr. Deneyimlerken kullandığım, üzerinde yer alan Sony VG-C5 batarya gribi (ayrı satılıyor) ise 236 gr. İki adet NP-FZ100 batarya ise yaklaşık 170 gr yapıyor. Üzerine 1470 gr ağırlığındaki Sony 300 mm f/2.8 GM OSS lensi de koyduğumuzda toplam 2,5 kiloya yakın bir ekipmanı çok rahat bir şekilde elde kullanabildim. Sony yetkililerinin de açıkladığı gibi ağırlık merkezi çok iyi hesaplanmış ve dengeli bir yapısı var. Birkaç saatlik çekim sırasında beni hiç yormadı desem yeridir.
AF performansı, kararlılığı inanılmaz. Yaklaşık 50 metre mesafeden yarım deklanşör yaparak öznenizin gözüne netliyorsunuz ve kendisinin tüm hareketi sırasında bu netliği kaçırmadan saniyede 120 fps hıza ulaşabiliyorsunuz. Bu hızlarda çekimler sırasında özellikle sığ alan derinliği için diyafram aralığını f/2.8’de tutmama rağmen çekmiş olduğum kareleri sonradan kontrol ettiğimde bütün karelerin net olduğunu gördüm. Yüksek hızlarda makinenin deklanşör sesi çok yüksek değil, hatta biraz rahatlatıcı diyebilirim. Ancak ritme kapılır da parmağınızı biraz uzun tutarsanız bir anda hafıza kartınız dolabiliyor. Bu nedenle çekim sırasında ihtiyaç halinde kare oranını yükseltebiliyor ve düşürebiliyorsunuz. Yapmanız gerekenlerden biri de deklanşörün hemen yanında yer alan C5 işlev butonuna kare hızını düşürme görevini atamak.
Sony yetkilileri sunum sırasında FE 300 mm f/2.8 GM OSS lensin fiyatını 6700€, Sony a9III kamera gövde fiyatını ise 7000€ olarak açıkladılar. Amerika’da B&H’den kontrol ettiğimde lensin de gövdenin de 5998$ olarak aynı fiyatı taşıdığını gördüm ve biraz da hüzünlendim. Muhtemelen Türkiye fiyatı açıklandığında da hüngür hüngür ağlayacağım. Bu tür ürünler üzerindeki yüksek vergi maliyetini gördükçe, ABD’ye oranla daha düşük gelire sahip bir ülkenin vatandaşı olarak çok üzülüyorum.
Siz de bir Sony kamera sahibi olmak isterseniz buraya bir göz atmanızı öneririm.