Bu yazımda önemli tekniklerden biri olan az ışıkta portre çekiminin nasıl yapılacağını anlatıyorum.
Fotoğrafın ışık yardımı ile oluşturulduğunu artık herkes biliyor. Bir fotoğrafın üretilmesi için az ya da çok ışığa ihtiyacımız vardır. Bu ışık bazen çok bazen de az bulunur. Önemli tekniklerden biri olan az ışıkla portre çekimi isminden de anlaşılacağı gibi ışığın az olduğu ya da azaltıldığı bir yöntemdir.
Bazı çevreler tarafından ünlü ressam Rembrant’ın çizim tekniğine atfen ‘Rembrant Aydınlatması’ olarak da adlandırılan bu teknik doğal ışıkla yapılabildiği gibi suni ışıkla da (flaş ya da sürekli aydınlatma sağlayan bir lamba) yapılabilir. Bu tarz fotoğraflarda fotoğrafı çekilen kişinin yüzünün bir kısmı karanlık olabilir. Genelde arka plan belirsiz olur ve az ışıkla yapılan bir çekim olduğu da ilk bakışta anlaşılır.
Önce bu tarz bir fotoğraf için nelere ihtiyacımız olduğuna bir bakalım:
- Öncelikle bu tarz bir fotoğraf için manuel çekim moduna bulunan bir fotoğraf makinesine ihtiyacımız var (Dijital SLR, aynasız ya da manuel çekim modu olan kompakt bir model). Bu önemli zira çekim ayarları üzerinde mutlak bir kontrol ancak bu mod sayesinde olur. Diyafram ve enstantaneyi hızlıca değiştirmenin en kolay yolu manuel çekim modudur.
- Eğer doğal ışıkla bu tarz bir çekim yapacaksak mümkünse tek bir penceresi olan bir oda. Bu mümkün değilse ve odada birden fazla pencere varsa sadece birinden ışık gelecek şekilde diğerlerini kapatmamız gerekir.
- Eğer bu çekimi suni ışıkla yapacaksak yine karanlık bir oda, paraflaş ya da sürekli aydınlatma sağlayan ışık kaynağına ihtiyacımız vardır. Ancak bu teknik ileri seviyede bilgi ve beceri gerektirdiğinden bu yazımızda ondan bahsetmeyeceğim.
Yukarıdaki ihtiyaç listesini temin ettiğimizi varsayarak bir de konu mankenine gereksinim duyacağımızı belirteyim. Portresini çekeceğimiz kişiyi de yanımıza alıp bu karanlık odaya giriyoruz. Burada amacımız ışığın mümkün mertebe tek kaynaktan gelmesini sağlamak. Bunun kolay yolu odadaki ışık giren pencerenin önüne konumuzu yerleştirmek. Pencere ile konunun arasına girerek (gölde oluşturmayacak bir açıyla) çekim yapmaya başlamamız gerekiyor.
Çekim yaparken haliyle manuel modları kullanmanızı öneririm. Uygun diyafram ve enstantane değerlerini deneyerek siz bulacaksınız. Zira bu değerlerin hazır bir hali yok. Duruma, ışığa, konuya ve ortama göre değişeceği için standart bir diyafram/enstantane değeri veremiyorum. Ama sonuca ulaşmak çok zor olmayacak çünkü 3 ya da 5 kare sonra istediğiniz sonuca ulaşmaya başlayacaksınız.
Eğer benim örneklerimde olduğu gibi sonuçlara ulaşmıyorsanız yaptığınız bazı hatalar olabilir. Öncelikle odada tek bir ışık kaynağı (bu örnekte pencere) olduğuna emin olmanız gerekiyor. Farklı pencereler varsa ve bunlardan ışık geliyorsa bu tarz bir kareyi yakalamanız mümkün olmaz. Ayrıca tek pencere de olsa bu pencere çok büyük ve çok fazla ışık alıyorsa yine bu tarz bir kareyi yakalayamazsınız. Mümkün mertebe pencerenin küçük olması ya da az ışık geçiriyor olması şart.
Benim bu sayfalarda gördüğünüz örneklerim tarihi bir eserin içindeki küçük bir odada çekildi. Bu tarihi esere gündüz yaptığım bir ziyaret sırasında ışığın gücünü görerek bu tarz bir fotoğraf çekilebileceğini hayal etmiştim. Bu odada yaklaşık olarak 50 cm büyüklüğünde nispeten küçük bir pencere dışında başka bir ışık kaynağı yoktu. Bu da hayal ettiğim fotoğrafın çekilebilmesini mümkün hale getirdi.
Siz de benzer bir durumu simüle ederek bu tarz fotoğraflar çekebilirsiniz. Ayrıca bu tarz çekimler için karanlık bir odada küçük bir ışık kaynağı kullanarak da benzer sonuçlar alabilirsiniz. Ama yukarıda da söylediğim gibi bolca deneme yanılma yapmak, farklı ışık kaynakları ve farklı diyafram enstantane değerlerini kullanmak sizi istediğiniz sonuca götürecektir. Yine de unutmayın: Hayatta kolay bir şey yok. Her şey de olduğu gibi bu teknikte de biraz uğraşmalı, bolca denemeli ve yeni fikirlere açık olmalısınız. Anlatması benden uygulaması sizden.
Işığınız bol olsun…