Son yılların yükselen bir kavramı olan Aynasız fotoğraf makineleri küçük boyutları, rahat taşınmaları ve giderek geliştirilen teknik özellikleriyle dikkat çekiyor.
Objektifi değiştirilebilir fotoğraf makineleri kullanıcılara geniş anlamda esneklik sunan ürünlerdir. Değiştirilebilen fotoğraf makineleri temelde Aynasız ve DSLR modeller olmak üzere 2 kategoride değerlendiriliyor.
Aynasız olarak tabir edilen modellerin ismi İngilizce’deki ‘Mirrorless’ kelimesinden geliyor. DSLR fotoğraf makinelerinde objektifin gördüğü alan vizöre prizma sistemi ile aktarılır. O yüzden vizörün önünde bulunan çıkıntılı bölümde bu prizma sistemi yer alıyor. Prizma sisteminin temelinde ise ayna mekanizması yer alır. İşte Aynasız modellerde bu ayna mekanizması bulunmadığı için bu isim veriliyor.
İlk aynasız modeller Panasonic ve Olympus önderliğinde 2008 yılında piyasaya sürüldü. Daha sonra bu iki markayı Sony, Canon, Nikon, Samsung, Fujifilm ve hatta Leica gibi firmalar takip etti.
Günümüzde Türkiye’de satılan çeşitli marka ve modelde 50’ye yakın Aynasız model bulunuyor. Bu modellerin büyük bir kısmı APS-C adı verilen ve giriş/orta seviye DSLR modellerinde de kullanılan sensör boyutundaki ürünlerden oluşuyor. Bu sensörlerin fokal çarpanı ise 1.5X civarında. Türkiye’de satılan modeller arasında Samsung NX1, Sony Alfa 7, Nikon 1V, Sony A5000, Canon M gibi seçenekler bulunuyor.
Aynasız fotoğraf makineleri ilk çıktığında objektif ve aksesuar seçenekleri kısıtlıydı. DSLR modellere göre daha genç olan bu kategoride artık çok daha fazla objektif ve aksesuar seçeneği bulunuyor. Nikon, Canon, Olympus ve Panasonic gibi üreticilerin DSLR modeller için tasarladığı objektifler dönüştürücü aksesuarlarla aynasız ürünlerde de kullanılabiliyor. Ayrıca bazı üçüncü parti objektif üreticileri de yavaş yavaş aynasız modeller için objektifler üretmeye başladı.
Bir fotoğraf makinesinde ayna sisteminin bulunmaması gövde boyutunun daha küçük olmasını sağlıyor. Gerçekten de Aynasız modeller DSLR ürünlere göre daha küçük ve hafiftir. Ayrıca çoğunda dijital ya da optik vizör bulunmadığı için taşınması daha da kolaydır. Bir fotoğraf makinesinin aynasız olması taşınabilirliğinin üst seviyede olmasını sağlıyor.
Full frame aynasız
Yukarıdaki satırlarda bahsettiğim gibi Aynasız modellerin büyük bir çoğunluğu APS-C boyutunda sensör kullanıyor. Ancak bazı modeller Full Frame olarak tabir edilen 36×24 mm boyutunda sensörlere de sahip. Sensör boyutunun büyük olması çözünürlük ve detay anlamında daha fazla seçenek sağladığı için önemli bir avantaj. Ancak bu ürünlerin fiyatları (aynen DSLR modeller arasında olduğu gibi) daha küçük sensörlü objektiflere göre pahalı. Yine de bu tip ihtiyacı olanlar için Full Frame sensörlü modellerin bulunabildiğini de hatırlatmak isterim.
Aynasız ve video
Aynasız fotoğraf makinesi modelleri de diğer kategorilerdeki ürünlerde olduğu gibi video kayıt edebiliyor. hemen hemen hepsi Full HD yani 1920×1080 piksel çözünürlüğünde video kayıt edebilen bu modellerin arasında 4K çözünürlüğü destekleyen ürünler de bulunuyor. Örneğin Sony A7S, Samsung NX1 ve Panasonic GH4 modelleri bu çözünürlüğü destekliyor. Ayrıca 4K desteği sunan bu modeller mikrofon girişine ek olarak) aynı zamanda kulaklık çıkışını da sahip. Bu da özellikle profesyonel anlamda video kaydı yaparken işe yarayacak bir özellik.
Aynasız modellerin video modunda DSLR rakiplerine karşı bazı avantajları da vardır: Bunlardan biri ve en önemlisi hızlı netlik yapabilmeleri. Birçok DSLR video kaydı sırasında hızlı ve sessiz netlik yapamaz. Netliği otomatik olarak değiştiremezsiniz ya da değiştirirken objektifin netlik sesi videoda duyulur. Bu sorun birçok aynasızda bulunmuyor. Netlik objektifin içinde sessiz bir şekilde yapıldığı için aynen video kameralarda olduğu gibi kesintisiz bir akış sağlanabiliyor.
Boyutun küçük olmasının önemli bir dezavantajı da pil ömrünün düşük olması. Çünkü boyutla beraber pil de küçülüyor ve küçük pil daha az pil ömrü anlamına geliyor. Günümüzde giriş seviyesi bir DSLR modelinin pil ömrü CIPA standartlarına göre yaklaşık 500 kare fotoğraf çekebilecek kapasiteye sahip. Aynasız modellerde ise bu rakam 300-350 kare civarında. Video kayıt edildiğinde ise bu rakam 30-40 dakikaya kadar düşüyor. Bu bakımdan aynasız modellerin en büyük sorunu pil ömürlerinin (nispeten) kısa olması.
Ancak buna da bir çözüm geliyor. Son dönemde üretilen bazı Aynasız modeller microUSB üzerinden şarj olabiliyor. Bu da standart bir akıllı telefon adaptörü ile şarj olabileceği anlamına geliyor. Ayrıca telefonlar için kullanılan harici pil çözümleri bu fotoğraf makinelerini de şarj edebiliyor. Yani microUSB desteği varsa bu tip çözümler de bulunuyor.
Kablosuz ağlara bağlanma
Aynasız fotoğraf makinelerinin yine birçoğunda Wi-Fi yani kablosuz ağlara bağlanma özelliği bulunuyor. Bu sayede çekilen fotoğraflar anında telefon, bilgisayar ya da tablete aktarılıp sosyal ağlarda paylaşma, istenen bir yere gönderme ya da benzeri işlemler için kullanılabiliyor. Bu özellik günümüzde çok az DSLR ya da kompakt fotoğraf makinesinde bulunuyor.
Küçük ve taşınabilir gövdeleriyle DSLR modellere kafa tutan Aynasız fotoğraf makineleri her geçen gün kabiliyetlerini artırıyorlar. Önümüzdeki yıllarda daha fazla sayıda ve çok daha güçlü özelliklere sahip Aynasız fotoğraf makinesi modellerini piyasada göreceğimizi söyleyebiliriz.
Işığınız bol olsun…
En yeni ve güncel aynasız fotoğraf makinelerini satın almak için tıklayın.