Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    HaberlerTeknolojiAraçların elektriklenmesi otomotiv sektöründe dengeleri nasıl değiştirecek?

    Araçların elektriklenmesi otomotiv sektöründe dengeleri nasıl değiştirecek?

    Elektrikli araçlar mimarileri gereği günümüzde yaygın olarak kullanılan içten yanmalı motor tiplerine göre pek çok avantajı beraberinde getiriyor. Her şeyden önce elektrikli araçlar birer tasarruflu araçlardır. Bir yandan çevre dostu yapılarıyla sıfır karbon emisyon yolunda önemli bir adım olurken, öte yandan sahibi için de ulaşım maliyetinden yana tasarrufu mümkün kılar. Sessiz çalışması ve getirdiği konfor ise bu anlattıklarımın yanında ufak detaylar…

    Elektrikli otomobillerden bahsettiğimizde akla gelen ilk marka hiç şüphesiz Togg ve Tesla. Togg Türkiye özelinde bir araç olduğu için özel olarak Togg’u yazmayacağım. Ancak Tesla üzerinden otomotiv sektörüyle ilgili dikkat çekeceğim birkaç nokta var. Kaldı ki Tesla, geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye de geldi. Fiyatlarını çok daha yüksek beklerken beni şaşırtmadı desem yalan olur.

    Şimdi Türkiye’den çıkalım ve rotayı Çin’e çevirelim. Çin, nüfusunu da düşünürsek otomotiv sektörünün en büyük oyuncularından biri. Öncelikle Batılı ülkelerin en büyük pazarı burası. Çin’de başarılı olan her marka globalde de şampiyonluğa oynuyor demektir. Ancak son yıllarda elektrikli araçların gelişiyle dengeler değişti.

    Tesla sadece daha çok elektrikli araç satabilmek için yılbaşından bu yana 6 kez fiyatlarda indirim yaptı. Üst sınıf otomotiv markası olmaktan öte orta segmente yönelen bir tutum içine girdi. Musk’ın bu tercihi pek çok açıdan ele alınabilir. Ama satış hacmini artırmak isteyen Musk’ın indirimlere devam edeceği de görülüyor.

    İndirimler sonrası satışların arttığı rapor edilse de Çin’de çok daha ucuz elektrikli araçlar var. Örneğin Çin’in en büyük otomotiv markası BYD’nin Seagull (Martı) adını verdiği minik elektrikli aracın fiyatı sadece 11 bin dolar.

    Elektrikli araçlarda fiyatlar bu kadar aşağı inerken BYD’nin oyuna çok daha sert girmesi otomotiv sektörünü de endişelendiriyor.

    Geçtiğimiz günlerde Çin’in büyük şehirlerinden Şangay’da otomotiv fuarı vardı. Ve ne ilginçtir ki bu fuara özellikle Batılı ülkelerin otomotiv markaları büyük ilgi gösterdi, tüm üst düzey yöneticiler fuarda hazır bulundu. Çünkü Alman otomotiv devleri başta olmak üzere sektör şunu çok iyi biliyor: Çin’de ayakta kalamayan markaların globalde işi çok ama çok zor.

    Bu nedenle Şangay’daki bu fuar önemliydi ve elektrikli araçların geldiği son noktayı görmek adına sektörün geleceğine dair önemli ipuçları anlatıyordu. İşte BYD dahil Çinli pek çok otomotiv markasının elektrikli araçlarının ne kadar etkin olduğu bu fuarda daha net anlaşıldı.

    Elektrikli araçlara sadece benzinli araçların ‘upgrade’ edilmiş hali olarak bakmayan Çinliler, bu araçları yepyeni bir araç sınıfı olarak ele aldı ve bu bakış açısı aslında Çin’in geldiği noktada neden başarılı olduğunu bizlere anlatıyor.

    Otomotiv markaları ise tedirgin. Çin’deki değişime şahit olan ve fiyatların bu denli düştüğü bir piyasada ayakta kalabilmeleri hayli zor.

    İşin bir de Rusya ayağı var elbette. Ukrayna işgali sonrası Batılı markalar Rusya’dan bir bir çekilirken ortalık Çin’e kaldı ve Rus otomotiv sektörü Çin’in elinde desek yanlış olmaz.

    Batılı ülkeler bir yandan oyundan düşerken öte yandan Çin gümbür gümbür geliyor. Kaldı ki Çin henüz Avrupa ve ABD dahil pek çok bölgeye de açılmış değil. Anlaşıldığı üzere Çinli markalar önce kendi iç pazarınnda olgunlaşmaya ve egemen olmaya çalışıyor. Ancak günü geldiğinde bu araçlar Çin’de kalmayacak ve dünyaya hızla yayılacak.

    İşte bu noktada rekabette neler yaşanır, dünya devleri nasıl önlemler alır hep birlikte göreceğiz. Ancak geldiğimiz son noktada elektrikli araçlar söz konusu olduğunda oyun kurucunun Çin olduğu tartışmasız bir gerçek olarak karşımızda duruyor.

    Nasıl ki telefonlardaki değişimi yakalayamayan bazı ünlü markalar sektörden silindiyse, otomotiv sektöründe de bu değişimi yakalayamayanların sonu pek de farklı olmayacak. En zorlu kısım ise Çin’le fiyat üzerinden rekabet etmek olacak.

    Haberler

    BUNLARI DA BEĞENEBİLİRSİN