Apple bu ay içerisinde Apple Worldwide Developer Conference (WWDC) ya da ülkemizde bilinen adıyla Apple Dünya Geliştiriciler Konferansı‘nı düzenlemeye hazırlanıyor. Burada karşımıza çıkabilecek yeniliklerden birinin ise yeni iPadOS sürümünde gelecek çoklu görev özelliği olduğu söyleniyor.
iPadOS 16, çoklu görev ile ne vadediyor?
iPad’ler her zaman için oyun oynama, dizi ve film izleme veya basit işler konusunda hayatımızda olmasını isteyeceğimiz bir cihaz oldu. Pek çok öğrenci nispeten uygun fiyatlı modelleri ders, okul ve kişisel kullanım için tercih ediyor. Tabii Pro modellerini ve sunduğu gelişmiş özellikleri de unutmamak lazım.
Fakat buna rağmen dünyanın en çok satan ürünleri arasında yer alan iPad’lerin gelişmesini engelleyen bazı sınırları var. Tabii son tanıtılan M1 işlemcili Pro modellerini gördükten sonra bu sınırların donanım tarafında olmadığına emin olduk.
Dolayısıyla bu cihazlar, iOS’tan evrilen iPadOS yazılımı nedeniyle bazı kısıtlamalarla karşı karşıya. Apple uzun bir süredir bunu aşmaya çalışıyor olsa da henüz Windows ve macOS’a rakip olabilecek bir sistemi karşımıza koyamadı.
Ancak son sızıntılara göre bu doğrultuda önemli bir adım atılacak. Apple, iPadOS 16 ile birlikte çoklu görev desteğini kendi istediği değil, insanların ihtiyaç duyduğu forma sokacak. Yani artık ekranı ikiye bölmenin ve üzerine ufak pencere halinde açılan 3. bir uygulama göstermenin ötesine geçecek.
Geçtiğimiz dönemde ortaya attığı ve doğru çıkan sızıntılarıyla ünlenen Mark Gurman’ın iddiasına göre Apple, bu yeni sürüm ile birlikte uygulamaları istediğimiz gibi hareket ettirebildiğimiz ve boyutunu ayarlayabileceğimiz bir özellik üzerinde çalışıyor.
Ayrıca anlık olarak hangi uygulamaların açık olduğunu görüp onlar arasında geçiş yapabileceğiz. Kulağa Windows pencerelerini ve başlat menüsünü tarif ediyormuşuz gibi gelebilir. Fakat bu gerçekleştiği takdirde MacBook alternatifi olma yolunda önemli bir adım atılacak.
Sunulan klavye ve fare desteği sayesinde ise kullanıcı deneyimi her yeni sürümde olduğu gibi bir adım ileri taşınacak. Fakat yine de burada asıl rakibin kendi dizüstü bilgisayarları değil, Microsoft’un Surface Pro modelleri olduğunu belirtelim.