Uçak oyunları ile aranız nasıl? Uçak deyince aklınıza hemen bir simülatör gelmesin. Çünkü Ace Combat serisi arcade dediğimiz atari salonları ruhunu günümüze taşıyan bir yapım. Dolayısıyla aksiyon, adrenalin ve her türlü macerayı iliklerinizde yaşamaya hazır olun. Serinin 7. oyunu aslında 2019 yılında PC, Xbox One ve PlayStation 4 için çıkmıştı. Fakat bu sefer oyun Nintendo Switch ile uçmaya hazır hale geliyor. Bu yazımızda Switch ile Ace Combat’ın nasıl bir ikili olduğunu inceleyeceğiz.
Ace Combat ile Köklere ve Göklere Yolculuk Ediyoruz
Her şeyden önce oyunun Namco tarafından geliştirildiğini belirtelim. Kökleri 70’lere dayanan Namco, serinin ilk oyununu 1995 yılında PlayStation için çıkarmıştı. O dönem 2 milyonun üzerinde satış rakamına ulaşan oyun rekor kırmıştı. Daha çok PlayStation ve Sony ile anılan oyun aslında son dönemde başka platformlara da göz kırpıyor. Nintendo da bu açıdan yeni sayılmaz. Çünkü 2011 yılında Nintendo el konsolu 3DS için bir Ace Combat çıkmıştı. Assault Horizon Legacy ismindeki oyun 3DS’in gücünü sonuna kadar kullanıyordu. Şimdi iki yıllık hummalı bir çalışmanın ardından Namco aynı başarıyı Switch ile tekrarlıyor.
Gerçekçilik mi? O da ne!
Peki bu tarih bilgisini neden veriyorum? Aslında Namco’yu ve seriyi anlarsanız Switch sürümüne de doğru beklentiyle girersiniz. En azından oyunun size hitap edip etmediğini çözersiniz. O nedenle biraz daha detaya girelim. Oyun bir simülatör değil dedim. Simülatörü bırakın fizik yasaları bile bize işlemiyor. En zorlu manevraları birkaç parmak hareketiyle gerçekleştiriyoruz. Eğlencenin ön planda olduğu oyunda Top Gun filmi bile solda sıfır kalıyor. Oyun bu abartılı aksiyonları çok seviyor. Kimseyi kırmamak adına hikayeyi de kurgusal bir evrene oturtuyor. Örneğin Dünya’da değil de Strangereal denen bir yerde geçiyor olaylar. Erusea Krallığı ve Osea isimli iki büyük gücün savaşı ortasında buluyoruz kendimizi. Her ne kadar esinlenmeler bariz olsa da oyun politik açıdan etliye sütlüye karışmıyor.
Switch için Bu Grafikler bir Başarı
Unreal 4 motoru ile hazırlanan oyunda grafikler canlı ve göze hitap ediyor. Özellikle uçağı dıştan kullandığınızda detaylar öne çıkıyor. Kokpit kamerasında ise görsellik detayları düşüyor. Yapımcılar akıllı hamlelerle bu detayları 30 FPS’den ödün vermeden aktarmayı başarıyor. Feragat edilen noktalar özellikle yere yakın kaplamalarda ortaya çıkıyor. Ancak oyun, bölüm tasarımları gereği gökyüzü ağırlıklı olduğu için sırıtan bir durum yok. Özetle çözünürlüğün dinamik olarak değiştiği oyunda yapımcılar port sürecini kotarıyorlar. Hatta çevrimiçi olarak “it dalaşı” yapmanız bile mümkün!
Namco, Switch sürümüne her türlü ek paketi ekleyerek Switch kullanıcılarını mutlu etmeyi biliyor. Böylece seçebileceğiniz onlarca uçak emrinize amade şekilde sizi bekliyor. Uçakları kişisel hale getirmek içinse görevlerden kazandığınız puanlarla yeni silahları açıyorsunuz. Farklı uçak ve silah kombinasyonlarını denemek bir hayli zevkli. Genel olarak uçakları seven ve gerçekçilik aramayan biriyseniz bu oyuna hayran olma olasılığınız yüksek. Şahsen ben Ace Combat ile kendimi 80’lerin meşhur After Burner kabininde hissettim. Oyunun
Switch’e biraz geç gelmiş olsa da bence siz de benzer hislere kapılacaksınız.
