Twitter’ı satın alan Elon Musk için sular bir türlü sakinleşmiyor. Musk’ın agresif kararları, çalışanlar üzerindeki baskısı içten bir takım yaralara neden oluyor. Ancak asıl mesela Twitter’ın yani yeni adıyla X’in güvenilir bir platformdan adım adım uzaklaşması. Çünkü birçok uzman ve kullanıcı X’i güvenilir bir haber kaynağından ziyade dezenformasyon yuvası olarak görüyor.
Dezenformasyon Nedir?
Sosyal medya kullanıcılarının sıklıkla duyduğu dezenformasyon terimi daha çok kasıtlı yanıltmayı amaçlayan yanlış bilgilerden oluşur. Özellikle hükümet kuruluşları rakip bir güce veya medyaya karşı algı operasyonu yaparken bu terimi kullanır. Politik olarak tehlikeli açılımları olan bu propaganda biçimi oldukça sinsi ilerler. Aslında sosyal medya platformları belirli ölçülerde bu tip propagandalara karşı “tarafsız” duruş sergiler. Çünkü Elon Musk, dezenformasyonun tıklama, hareket, yorum gibi etkileşim getirdiğini gayet iyi bilen biri. Ancak bu sözde tarafsızlık da bir çeşit taraf tutmaktan başka bir eylem değildir. Zira X için artık kantarın ucu kaçmış durumda. Her gün ayrı bir dedikodu, spekülasyon borsa gibi X’in akışında karşımıza çıkıyor. Tabii ki özellikle Filistin-Gazze savaşında gerçekle sahte birbirinden ayırt edilemez hale geldi.
AB’den Dijital Hizmetler Yasası
Avrupa Birliği sosyal medyadaki gelişmeleri şaşırtıcı şekilde yakından takip ediyor. Veri mahremiyeti ve yapay zekaya yönelik yeni düzenlemelerin hızla hazırlandığını görüyoruz. Bunun yanı sıra 25 Ağustos’ta devreye Dijital Hizmetler Yasası (DSA) girdi. Yeni düzenleme şu an deyim yerindeyse kapalı bir test sürecinde. Öncelik X’in, çocukları çevrimiçi ortamda korumak ve dezenformasyon gibi riskleri tespit edip azaltmak. Buna göre X’in DSA gerekliliklerine uygunluğu test ediliyor.
İlk sonuçlar tahmin edeceğiniz üzere X açısından çok olumlu değil. Elon Musk, “Yasa son haline gelsin. Biz sonra ona tam uyum sağlarız” minvalinde açıklamalarda bulunuyor. Hatta Musk’a göre DSA kriterlerine göre platformda hiçbir sorun yok. Musk, dezenformasyona karşı gelişmiş bir yapay zeka aracı kullandığını ve herkesin içinin rahat etmesini söylüyor. Ancak Musk’ın baskı yaptığı bir grup eski çalışan aynı fikirde değil. Birçok kaynakta isimsiz olarak arkaplanda yaşanan uyum aksaklıklarından bahsedildiğini görüyoruz. İddialara göre, üst seviye işçilik ve yapay zeka ile hazırlanan sahte bilgiler için X’in yetersiz.
Nefret söyleminin Önü Kesilmiyor
Öte yandan Avrupa Komisyon Üyesi Thierry Breton, Musk’ın sonuçlarına güvenmiyor. Bu nedenle bağımsız araştırmacılardan oluşan bir heyet kuran Breton, X’i DSA açısından kontrol ediyor. Sonuç tabii ki X’in bilgi doğrulama konusunda birçok açığının bulunduğunu yönünde. Gerek savaş, seçim gibi büyük; gerekse daha yerel konularda olsun nefret söyleminin baskın olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla X’in adım adım kutuplaşma aracına dönerek bilgilendirme özelliğini kaybettiğini düşünüyorum. Bence bu da Musk’ın en büyük kabusu. Yani X’in, sıradan ve esamesi okunmayan geçersiz bir kaynağa dönüşmesi.
Öyle veya böyle dezenformasyon ile mücadele DSA kapsamında, yasal bir zorunluluk haline gelecek. Üstelik bunun için sadece iki yıl gibi kısa bir süre var. Musk’ın AB’nin dijital kuralları ve yaklaşmakta olan yapay zeka düzenlemelerini yabana atma lüksü yok. Çünkü olası ihlal durumunda X, yıllık küresel gelirin %6’sını ceza olarak ödeyebilir. Daha da kötüsü X’e AB’de faaliyet yasağı gelebilir. Bakalım bu süre içerisinde Musk, kendi yarattığı Frankenstein’ı durdurabilecek mi?