Her yıl şirketler özellikle otomobil fuarlarında yeni konsept otomobillerini sergiliyor ve bu otomobillerle büyük ilgi görüyorlar. Konsept otomobiller aslında otomobil üreticilerinin birer gövde gösterisi. Bu otomobillerle ulaştıkları noktayı sergilerken aynı zamanda geleceğin otomobillerinin nasıl olacağını da gösteriyorlar. Bu otomobillerin birçoğu seri üretime geçmiyor ama sergilenen özelliklerin bir kısmına ya da benzer bir görünüme sahip otomobiller belirli bir süre sonra yollarda görülmeye başlanıyor. Aslında bir nevi müşterilerin nabzı da yoklanmış oluyor. Eğer merak ediyorsanız konsept otomobiller görevlerini tamamladıktan sonra genellikle parçalanarak ortadan kaldırılıyor ya da sergilenmek üzere üreticinin müzesine gidiyor. Uzun yıllardır otomobillere büyük ilgi duyan birisi olarak bilişim teknolojilerinin de otomobillerin vazgeçilmez bir hale gelmesiyle birlikte bu yıl dikkatimi çeken konsept otomobilleri sizlerle paylaşmak istedim. Bu arada şuna değinmeden de geçmek istemiyorum, son birkaç yıldır konsept otomobillerdeki en önemli eğilim kendi kendine gidebilen ya da minimum sürücü etkileşimine ihtiyaç duyan teknolojiler. Elektrikli otomobilleri de unutmamak lazım.
Volvo Concept 26
Volvo, Los Angeles’ta gerçekleştirilen LA Auto Show’da Consept 26 adını verdiği otomobil iç tasarımını tanıttı. Volvo’nun büyük ilgi gören bu fütüristik tasarımı aslında önümüzdeki birkaç yıl içerisinde otomobillerin nasıl olacağı konusunda çok önemli ipuçları veriyor. Tasarımda otomobili otomatik sürüş moduna aldığınızda ev ya da ofis ortamı rahatlığı sağlaması amaçlanmış. Bu modda rahat bir şekilde dinlenebiliyor, film seyredebiliyor ya da dizüstü bilgisayarınızda çalışabiliyorsunuz.
Scion C-HR
Yine LA Auto Show’da sergilenen ve 2016 yılında yollarda olması beklenen bir diğer konsept otomobil ise Toyota’nın Scion C-HR oldu. İlginç tasarımı ile dikkat çeken bu otomobil, büyük tekerlekleri, alçak tavanı ve fütüristik çizgileri ile dikkat çekiyor. Açıkçası ilk bakışta bana biraz spor biraz SUV karışımı ama güçlü bir otomobil gibi geldi.
Mercedes Benz G-Code
Bu yıl benim en çok hoşuma giden konsept otomobillerden birisi G-Code oldu. Hem dış görünümü hem de iç görünümü ile oldukça farklı bir görüntüye sahip olan bu otomobil motoruyla da farklı. Artık otomobil üreticilerinin en önemli hedeflerinden birisi fosil tabanlı yakıtlardan kurtulmak. Bu konsept otomobil de bunu yansıtan bir tasarıma sahip. Otomobilin arka tekerlekleri gücünü elektrikli motordan alırken, ön tekerlekler ise hidrojen yakıt kullanan motordan alıyor. Otomobilin üzerinde bulunan ve elektrikli motora elektrik sağlayan aküler şebekeden gelen elektriğe bağlanarak şarj ediliyor. Bu aküler aynı zamanda otomobilin dış yüzeyi hem güneş hem de rüzgardan elde edilen elektrikle şarj edilebiliyor. Ayrıca süspansiyonlardan ve fren sistemlerinden elde edilen güçle de aküler şarj ediliyor.
Chevrolet FNR
Chevrolet’nin bu konsept otomobili gerçekten tam bir fütüristik tasarıma sahip. Dış görünümü, iç tasarımı ve diğer özellikleriyle gelecekten günümüze zaman makinesiyle gönderilmiş gibi duruyor. Üzerindeki sensörler ve tavanında bulunan radarlar sayesinde sürücüsüz olarak kullanım sağlayacak şekilde tasarlanmış.
Lexus LF-SA
Lexus’un bu yılın başında duyurduğu bu konsept otomobil özellikle şehir içi kullanım göz önünde tutularak tasarlanmış. Yüksek manevra kabiliyeti ve çevikliği de eklendiğinde dış görünüm olarak oldukça asi bir görüntüye sahip. Otomobili ilginç hale getiren özelliklerinden birisi ise holografik ekrana sahip bilgi-eğlence sistemi.
Porsche Mission E
Geçtiğimiz aylarda Frankfurt’ta tanıtılan Porsche’un elektrikli konsept otomobili Mission E oldukça etkileyici özelliklere sahip. Otomobil sadece 3,5 saniye içerisinde 0’dan 100 KM’ye çıkabiliyor. Bataryalar tam şarj edildiğinde 500 KM yol alabiliyor. Otomobil ayrıca oldukça hızlı bir şekilde şarj edilebiliyor.
