Arkadaşlarınızla toplanıp online oyun oynama fikri her zaman cazip gelmiştir. Hele ki bu oyun co-op dediğimiz belli bir amaç uğruna omuz omuza mücadele edip düşmanları devirdiğimiz türdense gerçekten tadından yenmiyor. Tabii bu tadından yenmeme durumu için oyunun da çaba sarf edip olabildiğince iyi olması gerekiyor.
Baştan söylemek gerekirse Redfall bu konuda ne yazık ki beklentilerimizin uzağında bir yapım olarak çıkış yaptı. Aşırı kötü değil lakin daha iyisi olabilecekken eğlencesinden, kalitesinden, aksiyonundan tasarrufa gidilmiş gibi duruyor. Xbox Game Pass ile ücretsiz olarak oynanabildiğini de hemen hatırlatalım.
Redfall, Dishonored ve Prey oyunlarından hatırlayacağınız Arkane Austin tarafından hazırlanan, ister tek kişilik isterseniz de online açık dünya konseptine sahip bir FPS oyunu. Hikaye odaklı özgün bir oyun deneyimi sunmayı vaat eden yapımın detaylarına bakalım.
Redfall kasabasının vampirler tarafından istila edilmesiyle birlikte hikayemiz başlıyor. Adada hayatta kalanlar olarak bir savunma mekanizması oluşturmak ve mücadele etmeniz bekleniyor. İster tek başınıza isterseniz de arkadaşlarınızla birlikte bu heyecanı yaşayabiliyorsunuz. Tek başınıza oynadığınızda sürecin biraz zorlaşması, arkadaşlarınızla oynadığınızda ise seçilecek karakterlerin farklı süper güçleri ve yetenekleriyle yağ gibi akan çatışmalar ortaya çıkıyor.
Oyunun gidişatı benzer co-op zombi avlama oyunlarından bir tık farklı. Arkane’deki dostlarımızın olayları açıklama ve büyük resmi gösterme yöntemlerinin diğer hikaye anlatıcılara göre daha farklı olmasından dolayı bazı şeyleri anlamak için etrafa göreceğiniz detaylara, notlara vs. odaklanmanız gerekecektir. Bu durum başlı başına bir fark yaratmasa bile keyifli bir deneyimi ve oynanabilirliği genişletiyor.
İyi bir fikirle çıktıkları yolda biraz kafalarının karıştığını, bütünü göremeden detaylandırma süreçlerine girdiklerini ve sonrasında da konunun hiçbir yere varamadığı bir hissiyat oluşturdu hikaye ve akış süreci benim tarafımda. Bir şeyler yapıyorum, birilerini vuruyorum, bir şeyleri bir yerden başka yere aktarıyorum ama totalde sürecin birbirine bağlanmadığı bir deneyim oldu.
Hikayeyi görmezden gelip dümdüz shooter gibi oynamaya başladığımda bu defa da kendimi oldukça sıkılırken buldum. Oyunun shooter tabanı kullandığınız silahlara bir tık daha önem verdiğiniz bir denkleme sahip. Karakterlerin süper güçleri ve kullanabildiği yetenekleri aslen çok büyük fark yaratmıyor. Sonuçta böyle çok oyunculu bir yapıda olan oyunda yeteneklerin gerçekten oyunun kuralını değiştiren, doğru zamanda doğru yerde kullanılmadığında tüm partiyi yatıran bir kalibrede olmasını beklerdim.
Bu yetenek dağılımlarının çok oyunculu sistem için oluşturulması çok hoş bir detay. Fakat geliştirici ekibin tek kişilik oyun – çok oyunculu sistem arasında gidip gelirken kafalarının aşırı karıştığını düşünüyorum. Örneğin çok oyunculu sistemde görev serisi açısından biri bir şeyleri dinlerken siz ona uzaksanız göremeyebiliyorsunuz. Aksiyon ile tetiklenen bazı sahnelerde siz farklı yerdeyseniz olayları kaçırıyorsunuz. Garip bir deneyim yaşadığımı söyleyebilirim. Ana görev serileri lobiyi kim kurmuşsa ondan çeken bir yapı mevcuttu. Umarım bu ilerde değişir.
Görsel açıdan baktığımızda Redfall hiç kötü bir yapım değil. Görsel dili, ortam tasarımları, harita dizaynı olsun üzerinde cidden kafa yorulmuş detaylarla dolu. Fakat optimizasyon ve akıcılık, kaynakları doğru kullanma açısından baktığımızda ise gelişmeye devam eden bir oyun görüntüsü veriyor.
Sesler ve atmosfer açısından görselliği bütünleyen bir oyun gibi gözüken Redfall sunduklarından daha fazlası değil kesinlikle. Bu açından görsellerde, ses ve atmosferde fazla beklentileriniz olmasın.
Arkadaşlarınızla ya da tek başınıza bir hafta sonu farklı bir oyun deneyimi yaşamak, bunu yaşarken de çok fazla beklentiniz olmadan bir serüven görmek istiyorsanız Redfall’a yolunuz düşebilir. Xbox Game Pass üzerinden ücretsiz olarak oynayabilirsiniz.