2022 oyun dünyası için biraz durağan, biraz hareketli değişik bir yıl olarak gelip geçti. Covid-19’un etkilerini üzerimizden atmaya çalıştığımız, Online etkinliklerden Offline fuar ve buluşmalara doğru adım adım geçiş yaptığımız bir alışma süreciydi. Geçen 2 yıla oranla eskisi kadar karamsar değiliz ve önümüzde de güzel yapımlar bizi bekliyor. Geriye doğru dönüp baktığımızda bu yıl çıkan yapımlar içinden öne çıkanları şöyle bir derledim. Herkesin oyun anlayışı birbirinden elbette farklı. Bu listede olmayan ve çok beğendiğiniz yapımlar mutlaka vardır lakin bu yapımlar ile yolunuz kesişmedi ise bir bakmanızda fayda var diyeceğim bir liste oldu. Gelin birlikte bakalım bu yıl neler oynamışız?
God of War: Ragnarok
İlk sırayı hemen ilk aklıma gelen God of War serisinin son üyesi Ragnarok’a ayırdım. Hatırlayacağınız gibi PC oyuncuları için serinin bir önceki oyunu da bu yılın başında piyasaya çıkmıştı. Seri hem konsol hem PC tarafında muazzam bir alan oluşturdu kendine ve Ragnarok ile bu heyecan PlayStation tarafında yine büyük bir etki yarattı. Nasıl yaratmasın ki, Kratos’un hikayesi başlı başına bir destan niteliğinde. Yıllar içinde onun yaşantısına adım attık. Onun sinirle dünyaları yerinden oynatmasını daha sonrasında ise bir baba olarak hislerine ortak olduk. Atreus ile dialogları, olaylara verdiği duygusal tepkiler ve oyunun içerisine sıkıştırılmış, yüreğimizi kopartan bazı anlarda içimiz cız etti. Evinde kedi ya da köpek besleyen oyuncuların Fenrir sahnesinde neler hissettiğini tahmin bile edemezsiniz. Bir oyunun kişiliğimize, hayatımıza, yaşadığımız olaylara farklı perspektif sunması ve psikolojik yaklaşımı muazzam bir sanat yönetimi ile ekrana sunması her yapımın sırtlayabileceği bir konu değil elbette ve bu işi God of War serisi her adımda biraz daha ileri taşıdı. Halen oynamadıysanız çok şey kaçırıyorsunuz diyebilirim.
LEGO Star Wars: The Skywalker Saga
Hemen aklıma gelen bir diğer oyun ise LEGO serisinin yeni üyesi ve bütün seriyi bir şemsiye altına toplayan LEGO Star Wars: The Skywalker Saga. LEGO’nun Star Wars ile ilk yolunun kesiştiği günlerden günümüze doğru baktığımızda ortaya çıkan oyunları biraz daha esprili ve yeni grafikler, güncel bir yaklaşım ile hazırlayan, çıkan tüm filmlerin ikonik anlatımını da sos olarak koyan bir yapım. Star Wars hayranı iseniz arşivinizde mutlaka yer alması gereken, bir solukta oturup bitirebileceğiniz. Sonrasında ise dönüp tüm etraftaki toplanabilir eşyaları ve yan görev tadındaki işleri çözmenizi sağlayacak kadar kallavi bir oyun. İşten ya da okuldan yorgun geldiğiniz ya da canınız sıkkın olduğu dönemlerde sizi neşelendirecek kadar pozitif bir eğlence unsuru LEGO Star Wars: The Skywalker Saga.
Marvel Snap
Bu yılın en sürpriz yapımlarından biri aslında Marvel Snap idi. Kart oyunları ile aranız olmasa bile MARVEL karakterlerinden oluşan desteler ile hızlı bir oynanış ve cidden müthiş kart animasyonları ile sizi telefon, tablet ya da bilgisayar ekranına çekebilen, oynaması ücretsiz, farklı paketleri ücretli bomba bir yapım olarak önümüze düştü. Ortalama bir karşılaşmanın 4-5 dakika sürdüğü, çok basit bir oynanış ile sizi oyuna başlatan ve 3 farklı bölgeyi elinize tutmaya çalıştığınız, bu aşamada da toplamda 6 tur içinde sayı üstünlüğünü 3te2 olarak almaya odaklandığınız bir yapım. Çok basit ve gerçekten müptelası olmanız çok kolay. Her gün belirli görevler ve Season Pass sistemi ile size bolca oyun deneyimi sunuyor. Keşke oyun içi fiyatlandırmaları biraz daha makul olsa dediğimiz oyunlardan.
Sifu
Bu yılın en keyifli ve hırs yaptıran oyunlarının başında benim için Sifu geliyordu. Karşınıza çıkan düşmanları türlü türlü yollarla ve çeşitli objelerle döve döve bitiremediğiniz, stres atarken stres olup daha da stres attığınız tarif edilemez mutluluk saçmanızı sağlayan tuhaf ve keyifli bir oyundu. Tekrar oynanabilirliği ve oyun içinde sizi akışa odaklayan ve aynı zamanda da dayak atma çeşitliliği açısından serbest bırakan mekanikleri ile türü sevmeyenlere bile haz alacakları bir kapı açıyordu. 80’ler ve sonrasında doğduysanız ekrandaki çoğu sahneyi televizyonlarda farklı Uzak Doğu filmlerinde görmüş olacağınız için o sahneleri size yaşatıyor olması damaklarda bıraktığı tadın etkisini arttıran unsurların başında geliyordu.
Stray
Ve geliyoruz listenin açık ara en eğlenceli yapımına. Stray! Kedi olmak hiç bu kadar keyifli ve duygusal olmamıştı. Bir kedi olmak ne kadar ilgi çekici olabilir ki? Bu soru eğer evinizde hiç kedi dostunuz yoksa sokakta gördüklerinize göre fazla empati yapamamanızı sağlayabilir. Eğer ki olur da evinize bir kedi alırsanız onun kendi alışkanlıklarını izlemeye başladığınızda, sizinle paylaştığı evi sahiplenme, olaylara tepki verme, masaya bıraktığınız kalemi yere atma gibi içgüdüsel durumlarını gördükçe hayret etmenize yol açabilir. Mesela benim kedim şu an koltuğa bıraktığım hırkamın üzerinde yatıyor. Niye? Başkası gelip hırkamı alacak sanki değil mi? Ama kedi zekası işte. Beni sahiplendiği için hoşuma gideceğini düşündüğü şey olarak benim eşyalarımı da sahipleniyor. İşte Stray oynarken önümüze çıkan bütün sorunları ve problemleri kedi gibi düşünerek aşmamızı sağlayan çok değişik anlara tanıklık edebiliyor, canımız sıkıldıkça da miyav tuşuna basarak avazımız çıktığı kadar miyavlayabiliyoruz. Eğlenceli mi? SONUNA KADAR! Bütün günün stresini eve gelip kediyle az zaman geçirip atabildiğimiz bir dünyada kedi olma deneyimini yaşamak da bir o kadar huzur verici.
Gran Turismo 7
Listemde araba yarışı olmazsa olmazlarım arasında. Özellikle PlayStation tarafında oyuncuların yıllardır göz bebeği olan Gran Turismo serisinin yeni oyunu Gran Turismo 7 ile kendimizi yine pistlerde bulduk. Pist yarışlarını sevmeyen ve daha fazla modifiye isteyen oyuncular bir sonraki önerime hemen geçebilirler. Gran Turismo 7 bize özellikle sunduğu PlayStation 5’in nimetleri dahil sürüş deneyimi kısmında muazzam bir deneyim aktarıyordu. Görsel detaylar, ses ve efektler, yarıştığınız ambians ve otomobil meraklıları için ansiklopedi kıvamında bilgilendirmeler ile tam manasıyla arşivlik bir tat sunuyordu. Profesyonel bir yarış pilotu gibi düşünüp karar vermeniz gereken yerler olduğu kadar risk alıp adrenalinin doruklarına da tırmanacağınız küçük nüanslarla da süslü bir yapımdı. Yarışırken hiç unutmamanız gereken şey ise ne kadar yetenekli olduğunuza pistin kurallarının karar verdiği idi. Yarıştığınız zemini tanımak, virajları bilmek ve şartlara göre yarışmak temel unsurdu. Bu da Gran Turismo 7 için rakiplerinden sıyrılmak anlamına geliyordu.
Need for Speed Unbound
Ve listemin son oyununa geliyorum. Hız ve modifiye tutkunları için yakın zamanda piyasaya çıkan Need of Speed Unbound benim gibi oyuncular için bir açığı kapatmaya çalışıyor. NFS serisinde çoğu oyuncunun çok sevdiği Underground köklerine bir miktar dönüş yapan ve bunu “Underground 3” demeden biraz daha sos ekleyerek çeşitlendiren, sokağın ruhunu hem görsel hem işitsel olarak oyuna taşıyan Unbound inanılmaz harika bir oyun değil. Artıları ve eksileri farklı açılardan baktığımızda oyunu nötr bir noktaya da çekiyor diyebiliriz. Fakat piyasada derinlemesine modifiye yapabilmeye, bir aracın görselliğini belirli ölçülerin dışına çıkarak değiştirebilmeyi istediğinizde çok fazla yapımın buna izin vermediğini biliyoruz. Tam burada NFS o açığı kapatıyor ve size gündelik araçlardan süper hızlı yarış araçlarına kadar geniş bir katalog sunuyor.
Benim listem burada son buluyor. Bu yılı bu oyunlarla geçirdik, gelecek yıl daha tatlı oyunlarda buluşmak üzere, herkese mutlu yıllar!
